Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/755 E. 2020/41 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/755 Esas
KARAR NO : 2020/41

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faaliyet konusu; her türlü kadın erkek ve çocuk ayakkabıları botları çizmeleri terlikleri ve benzeri mamulleri üretmek, ürettirmek, alıp satmak pazarlamak ithal ve ihraç etmek bu amaçla yurt içinde ve yurt dışında sınai ve ticari tesisler kurduğunu, bu kapsamda, müvekkili şirketin davalıya bir kısım ayakkabıların üretilmesi konusunda sipariş verdiğini ve anlaşma belgesi imzalandığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre; davalı tarafından toplamda 5976 çift 44.241,00 TL değerinde ayakkabı üretilerek müvekkili şirkete teslim edileceğini, bu işlerin karşılığında müvekkili şirketin davalı borçlu hesabına 15.000,00 TL nakit ön avans ödemesi yapacağını, kalan 29.000,00 TL’nin ise; … Bankasının 30.06.2016 vade tarihli 14.000,00 TL bedelli çeki ve … Bankasının 31.07.2016 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli çeki ile ödeneceğini, varılan anlaşma uyarınca, müvekkili şirket tarafından 08.10.2015 tarihinde 15.000,00 TL nakit ile iki adet çekin davalıya teslim edilmiş olduğunu, ancak davalı yanca sözleşme konusu ürünlerin zamanında teslim edilmemiş olduğundan sözleşmenin taraflarca karşılıklı olarak feshedilmiş olduğunu, davalı yanca herhangi bir ürünün teslimi yapılmadığı halde müvekkili şirket tarafından yapılan toplamda 44.000,00 TL lik ödemenin bir kısmının davalı tarafından iade edilmemiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından sözleşme gereğince verilen …. Bankasının 31.07.2016 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli çeke karşılık olarak; yine davalıya verilen …. Bankasının 30.06.2016 vade tarihli 14.000,00 TL bedelli çekin iade edilmiş olduğunu, dolayısıyla bu çeke ilişkin olarak davalıdan 1.000,00 TL alacaklarının kaldığını, yine davalıya verilen …. Bankasının 30.06.2016 vade tarihli 14.000,00 TL bedelli çekine karşılık ise; …. Bankası …. Şubesine ait 4.000,00 TL bedelli 29.08.2016 vade tarihli keşidecisi …. Tarım Ürünleri isimli şirkete ilişkin müşteri çeki ile …bank … Şubesine ait 10.000,00 TL bedelli 30.08.2016 vade tarihli keşidecisi … olan müşteri çekinin verilmiş olduğunu, dolayısıyla bu çekten dolayı herhangi bir alacaklarının kalmamış olduğunu, buna karşın, 08.10.2015 tarihinde nakit olarak … Bank hesabından havale ile gönderdikleri 15.000,00 TL nin ise geri iade edilmemiş olduğunu bu sebeple Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı yanca icra takibine böyle bir borcun bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini beyanla; asıl alacak tutarı olan 16.000,00 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde de belirtildiği gibi bir kısım ayakkabıların üretilip satılması için taraflar arasında bir sözleşme yapılmış olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak üzerine düşen edimi yerine getirmiş olduğunu ve zamanında sözleşmede belirtilen ayakkabıların üretimini gerçekleştirip teslime hazır hale getirmiş olduğunu, ancak davacı şirketin üretilen ayakkabıları teslim almamış olduğunu ve müvekkilinin büyük bir maddi kayba uğramasına neden olduğunu, dolayısıyla davacı şirketin sözleşme konusu ayakkabıları teslim almayarak edimini yerine getirmemiş olduğunu, sözleşmenin yapıldığı tarih üzerinden 3 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen müvekkiline fesih beyanını içeren herhangi bir ihtarname çekilmemiş olduğunu, dava dilekçesinin ikinci maddesinde davacı tarafın sözleşmenin karşılıklı olarak fesh edildiğinden bahsedilmiş olduğunu, ancak müvekkili tarafından sözleşmenin fesh edilmediğini, davacı tarafın sözleşmeyi fesh ettiğine ilişkin bir ihtarının olmaması ve ayrıca teslime hazır ürünleri almayarak kusurlu duruma düşmesi sebebiyle, verilen kaporayı isteme hakkı olmadığını belirterek; davanın reddine, davacı hakkında asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
14/10/2019 tarihli celsede tanık dinlenilmesi ara kararına istinaden tanık dinlenilmesi yapılmış ve Davalı tanığı … beyanında “biz davacı ile ayakkabı yapımı konusunda sözlü olarak anlaştık. Bize 15.000,00 TL nakit, 14.000,00 TL ve 15.000,00 TL tutarlı 2 adet çek verildi. Biz malları teslime hazır hale getirdiğimizde gelip almadılar. Zaten her gün gelip arıza var mı ayıp var mı diye davacılar gelip bakıyordu. Kontrollerini yapıyordu ancak biz hepsini hazır hale getirdikten sonra hiçbir gerekçe ve sebep bildirmeden malları almayacaklarını söylediler. Malları almayacaklrını söylediler. Taraflar arasında süre kararlaştırılmamıştı. Mallarda ayıp da yoktu. Mallar özel üretimdir. Ben bu işten dolayı çok zarar ettim. Malzemeciye 2 adet çekin bedleini ödedim sonra bu 2 adet çeki de ticari ahlak gereği davacıya geri verdim. Malemelerin alınmamaıs nedeniyle zararım meydana geldi. Bu nedenle nakit parayı iade etmedik. Teslime hazır diye ihtar da çekmedik. Biz imalatçı firmayız ” şeklinde beyan vermiştir. Davalı tanığı …. beyanında ” ben davalı firmada çalışmaktayım. Davacıyla aralarında sözleşme yaptıklarını biliyorum. Biz o dönem gec egündüz çaolışarak sipariş üzerine verilcek malları hazır hale getirdik. Ancak mallar hazır olmasına rağmen karşı taraf teslim almaktan kaçındı. İşverenimle konuşup malları teslim almıyoruz dediler ancak bir gerekçe bildirip bildirmeidkleri konusunda bilgim yoktur. Mallarda kontrol ettiğim kadarıyla ayıp yoktu. Bizim imalat nedneiyle ve ham madde nedeniyle zararımız olmuştur. Parnaın ne şekilde alınıp alınmadığı konusunda bilgim yoktur. ” şeklinde beyan vermiştir. Davacı tanığı … beyanında ” ben davacı firmada depocu olarak çalışırım. Davalı ile davacı araısnda ayakkabı konusunda uyazılı olarak bildiğim ancak net olarak bilmediğim bir sözleşme imzlasanmıştır. Yazılı mı sözlü mü tam olarak bilmiyourm. Davacı firma toplamda 2 adet çek ve 15.000,00 TL nakit ödeme yapmıştır. Ürünler zamanında teslim edilmemiştir. Hangi tarihte teslim edilmesi gerekitği konusunda sözleşmede bir tarih var mıdır bu konuda bir bilgim yoktur. Teslim tarihi sözleşmede vardı ancak hangi tarihte bu konuda bilgim yoktur. Bıu ayakkabılar özel üretim ayakkabılardır. Bizim tarafımızdan teslim edin diye bir ihtar çekildi mi bu konuda bilgim yoktur. Ayakkabıların imalinin ve niteliğine göre zaman teslimi gereken değişir. Burada da yaklaşık 2 ayda teslim edilmesi gerekirdi. Tam olarak süreyi anımsayamıyorum” şeklinde beyan vermiştir. 14/01/2020 tarihli celsede; Davacı tanığı … beyanında “ben …. firmasında nakjliye ve sevkiyat işinde çalışıyorum. Davlaı ve davacı arasındaki sözleşmeden bilgim yoktur. ….nın bütün sevkiyatları bizdedir. Bir sevkiyat olduğunda bize talimat veirlir. Biz gidip malları teslim alırız. ….dan davalıya yönelilk böyle bir talimat gelmedi. Aralarında böyle bir sözleşme yapıldı mı bu konuda da bilgim yoktur. Bu nedenle teslim için bir tarih kararlaştırıp kararlaştırılmadığını bilmiyorum.” şeklinde beyan vermiştir.
Taraflar arasındaki üretime ilişkin sözleşme yapıldığı hususu çekişmesizdir. Davacı taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden üretim yaptığını, parayı da aldığını, ancak davacı gelip malları teslim almadığı için zararının oluştuğunu iade edilmesi gereken kısmı iade ettiğini iddia etmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan incelemede, taraflar arasında bir kısım ayakkabıların üretilip satılması için sözleşme yapıldığı, ancak sözleşmenin sözlü olarak yapıldığı ve teslim tarihi hususunda dinlenilen davalı tanık beyanlarında da teslim tarihi kararlaştırılmadığı şeklinde beyan edildiği, malların özel üretim olduğunun beyan edildiği, davacı tanık beyanlarında ise, sözleşme konusunda bilgilerinin olmadığının anlaşıldığı, davalı tanık beyanlarına göre, sözleşmeye uygun olarak üzerine düşen edimi yerine getirmiş olduğu ve zamanında sözleşmede belirtilen ayakkabıların üretimini gerçekleştirip teslime hazır hale getirmiş olduğu, ancak davalının ürünleri gelip teslim almadığı ve davalının dosya kapsamında teslime yönelik davalı tarafa ihtar çekmediği, davacı tanık beyanları ile de bu hususların tespitinin yapılamadığı, malların süresinde teslim edilmediğini ispat yükü davacı tarafta olup, davacı tanıklarının bu konuda sorulan sorulara verdiği cevapların yetersiz kaldığı, davalı taraf tanık beyanların dikkate alınarak ve taraflar arasında sözlü sözleşme yapıldığı anlaşılmakla, tanık beyanlarının dikkate alınması gerektiği buna göre davalı tarafça malların teslime hazır halde getirmiş olduğunun kanıtlandığı, davacı her ne kadar anlaşma tutağı bulunduğunu belirtmiş ise de, deliller arasında anlaşma tutanağı bulunmadığı, fesih beyanını içeren bir ihtarnamenin ve malların teslim edilmesine yönelik ihtarların da bulunmadığı, tarafların tacir oluşu, basiretli olarak davranma yükümlülüğünün bulunması, bu hususun hukuki değerlendirme gerektirmesi dikkate alınarak davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği verilen nakit paranın ise kapora niteliğinde olduğu ve davacının davalının kusurunu ispatlayamadığı, yemin deliline dayanılmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 172,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 118,33 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır