Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/750 E. 2020/182 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/750
KARAR NO : 2020/182

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 20/02/2020
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 06/01/2015 tarihinde bayilik sözleşmesi, 27/06/2014 tarihinde akaryakıt bayilik protokolü ve 07/07/2015 tarihinde bayilik ek protokolü yapıldığını, bu sözleşmeler ile davalıya ait istasyonda bayilik hakkı verildiğini, bayilik sözleşmesi hükümleri gereğince akaryakıtın münhasıran müvekkilinden alınacağının taahhüt edildiğini, bayilik protokolünün 21.maddesinde nakit kredi başlığı altında 60 ayda tek seferde geri ödenmek üzere bila faiz 2300000 USD değerindeki nakdi krediyi bayiye sağlayacağı ve USD para biriminden ilk 6 ay geri ödemesiz, kalan 54 ayda ise eşit taksitler halinde geri ödenmek üzere bila faiz 2.300.000 USD nakdi krediyi ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, aradan geçen sürede 776.312,81 USD vadesi geçmiş borç bulunmasına rağmen ödenmediğini, davalıya gönderilen 3 ihtarnameye rağmen davalı tarafın borcundan mahsup edilmek üzere 02/04/2018 tarihinde yalnızca 100.000 USD karşılığı 394.380 TL ödeme yaptığını, toplam alacağın faizi ile birlikte 02/04/2018 tarihinde 789.563,30 USD’ye ulaştığını, yapılan ödeme düşüldüğünde 689.563,30 USD kaldığını, borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, 943.272,35 TL’lik kısmına ve faize itiraz edildiğini, davalı bayi 548.892,35 TL’lik satış destek primi fatura edilerek mahsuplaşıldığını ifade ettiğini, davalının iddia ettiği gibi bir fatura bulunmadığını, davalının huzurdaki davaya konu 1.dönem taksit ödeme borcunun yanı sıra 2.dönem taksit geri ödemesini de 10/07/2018 tarihinde 511.111 USD olarak yerine getirmesi gerekirken yine ödemediğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı (Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …) esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; 05/04/2018 tarihli fatura ile tebliğ ettikleri 548.892,36 TL’lik satış teşvik primi ve borçlarına mahsuben ödenen 394.380 TL’lik kısmın mahsup edilmediğini, 05/04/2018 tarihli e faturaya davacı tarafça itiraz edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; kesildiği belirtilen e faturanın müvekkilinin kayıtlarında mevcut olmadığını, keza davalının 2017 yılına ilişkin olarak hak ettiği satış destek primi bulunmadığını, hukuken doğmayan alacak için mahsuplaşma olamayacağını, yapıldığı belirtilen ödemenin mahsup edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı tarafından sunulan ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete tebliğ edilen faturanın ticari defterlerine kayıt edildiğini, yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, KDV tutarını ödediğini, 28/09/2018 tarihli fatura ile müvekkiline iade edildiğini, iade faturası ile faturaya itiraz edilemeyeceğini, yapılan ödemelerin borçtan düşülmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı (Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….) esas sayılı dosyası celbedilmekle tetkikinde, davacı tarafından davalı aleyhine 691.943,71 USD alacağın tahsili istemiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davalı tarafından kısmi itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM … emekli banka müdürü …., akaryakıt istasyonu sorumlu müdürü …. tarafından düzenlenen kök raporda, tespitler neticesinde itirazın iptaline konu edilen hususlarda ; davaya konu edilen 100,000 USD tutarındaki 394.380,00 TL olarak belirtilen ödemenin takibe konu edilen kısımda düşülmüş olduğu dolayısıyla itirazın yerinde olmadığı, prim faturası ile ilgili olarak heyetimizin yapmış olduğu sözleşme ve Önceki uygulama kapsamında söz konusu faturanın davacı kayıtlarına alındığı takipten sonra iade kaydının yapıldığı tespiti kapsamında davalının itirazının yerinde olduğu belirtilmiştir.
Rapora itiraz edilmesi sonucu aynı heyetten alınan ek raporda, davalı tarafından yapmış olduğu ödemeleri ve mahsuplaşmalarının dikkate alınmadan hesaplama yapılmadığı yönündeki itirazlarına ilişkin incelemeler; davalının bildirdiği 29.12.2016 tarihli 42.458,04 USD VE 06.01.2017 tarihli 27.828,80 USD tutarındaki ödemelerin itirazın aksine kök raporun 11 sayfasında hesaplaması yapılan borçtan düşümünün yapıldığı, davalının 136.962,86 USD 05.04.2018 tarihinde tanzim ettiği ve davacının kabul etmediği 136.962,86 USD tutarındaki prim faturasına ise raporun 13. Sayfasında yer verildiği, yine raporun 15 . sayfasında hesaplamalar ve düşüme ilişkin tablolar açıklamaları ile yapılmış ve sonuç kısmında da davalının prim faturası itirazının yerinde olduğunun belirtildiği, 10.07.2019 olarak son taksit ile ilgili tarihin 7. Sayfada yanlış tespit edildiğini, oysa tarihin 06.01.2020 sözleşmenin sona ereceği tarih olduğunu bildirmiş, raporun 7. Sayfasında tablo 1 ‘de davacının sunulan kayıtlan ile ilgili tespit söz konusudur. ” Net vade Tarihi” olarak yer alan sütunda kayıtlardaki açıklamaların yapıldığı, itirazın rapordaki diğer tespitler ile birlikte davacının kayıtlarına ilişkin rapora aktarılan mevcut durumu değiştirmeyeceği, düşülmediği hususunda itiraz edilen ödemelerin raporda 11. Sayfa tablo 6’da, 14. Sayfasında ödemeler sütununda,ve raporun 15. Sayfasında olmak üzere yer verilmiş olduğu halde davalının itirazının anlaşılamadığı, söz konusu hesaplamalarda düşülen tutarlar itirazda belirtilen ilk iki sütunda yer alanlar olup, 3. Sıradaki itiraza konu tutarın ise düşümü davacı tarafından yapılmadığından davalının itirazının haklı olduğu da netice tablosunda 548.892,35 TL (136.962,86 USD )olarak belirtildiği, bu kapsamda davalının bildirdiği ödeme ve mahsuplaşmaların raporda hesaplamalarda mevcut olduğu üzere davalının itirazlarının mevcut tespitleri değiştirici nitelikte olmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında 06/01/2015 tarihinde bayilik sözleşmesi, 27/06/2014 tarihinde akaryakıt bayilik protokolü ve 07/07/2015 tarihinde bayilik ek protokolü yapıldığı, bayilik protokolünün 21.maddesine göre davalıya kredi kullandırıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamakta olup, uyuşmazlık taraflarca ödeme yapıldığı konusunda mutabık kalınan 02/04/2018 tarihli 100.000 USD karşılığı 394.380 TL’lik davalı ödemesinin takibe konu miktardan mahsup edilip edilmediği,davalı tarafından davacıya tebliğ edilmiş satış destek primi faturası bulunup bulunmadığı, faturaya konu alacağın doğup doğmadığı, takibe konu miktardan mahsubunun gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce de itibar olunan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre 02/04/2018 tarihi itibariyle davacı alacağı 776.442,13 USD olup, ödeme yapıldığı hususunda ihtilaf bulunmamakla birlikte mahsup edilip edilmediği hususu ihtilaflı olan 100.000 USD’lik ödemenin tespit edilen 776.442,13 USD’den düşülmesi sonucunda bakiye alacak 676.442,13 TL olarak tespit edilmiştir. Taraflar arasında ihtilaflı olan bir başka husus davalı tarafından davacıya 05/04/2018 tarihinde kesilen 136.962,86 USD’lik faturanın da ödenecek tutardan mahsubunun gerekip gerekmediğidir. Davalı kayıtlarında mevcut faturanın sözleşmede taahhüt edilen alım miktarlarının üstünde gerçekleşen kısım üzerinden hesaplandığı, 01/08/2016 tarihinde tanzim edilen ve davacı tarafından kayıtlarına alınarak cari hesapta yeralan borçtan düşülen ilk 175.493,03 USD ihtilafsız fatura sonrası 05/04/2018 tarihinde yine davalının taahhütün üstünde fazla alınan kısma ilişkin tanzim ettiği 136.962,00 USD prim faturasının davacı tarafından kayıtlara alındığı, takip tarihi sonrası 28/09/2018 tarihinde iade kaydı yaptığı, faturanın iadesinin yasal dayanağının bulunmadığı ve borçtan düşülmesinin gerektiği tespit edilmiştir. Davacı tarafça 689.563,30 USD asıl alacak, 2.380,41 USD işlemiş faiz olmak üzere 691.943,71 USD üzerinden takip başlatılmış, davalı taraf ödeme yapıldığı belirtilen 394.380,00 TL ve satış teşvik primi 548.892,35 TL’lik kısım yönünden kısmi itirazda bulunmuş olup ihtilafa konu 100.000 USD ( 394.380,00 TL)’lik ödemenin takibe konu edilen kısımdan düşülmüş olduğundan bu kısım ve bu kısma tekabül eden işlemiş faiz yönünden itirazın reddinin gerektiği bununla birlikte satış destek primine ilişkin 548.892,35 TL’lik kısım yönünden itirazın haklı olduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasına kısmi itirazının 394.380,00 TL asıl alacak ve işlemiş faize yönelik 8.024,63 TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin itiraz ve duran kısmının 394.380,00 TL asıl alacak ve 8.024,63 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’ı oranında 78.876,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasına kısmi itirazının 394.380,00 TL asıl alacak ve işlemiş faize yönelik 8.024,63 TL’lik kısmına İTİRAZININ İPTALİNE, takibin itiraz ve duran kısmının 394.380,00 TL asıl alacak ve 8.024,63 TL işlemiş faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’ı oranında 78.876,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 27,488,26 – TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.129,40 TL ile icra peşin harcı 13.974,34 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 11.384,52 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 16.139,64 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat, müzekkere ve bilirkişi gideri 5.268,30 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre takdir olunan 2.247,48 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 36.618,32- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 44.093,39 – TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 19/02/2020 19/02/2020

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı