Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/713 E. 2019/1099 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/713 Esas
KARAR NO : 2019/1099

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2018
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında ticari iş ilişkisi kurulmuş olup, müvekkili şirket adına Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz edildiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davalının 18.531,23-TL borçlu olduğunun anlaşıldığını, icra takibi öncesi ve sonrasında borcunu ödememekte ısrar ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla açılan davanın kabulüne, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler karşılığında icra takibine konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 18.531,23-TL’nun tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, süresinde itiraz ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Beylikdüzü Vergi Dairesi’nden …’un 2014-2018 yılları arasın BA formları celbedilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme günü belirlenerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle; tarafların mahkemece verilen karara rağmen ticari defterlerini belirtilen tarihte sunmadıklarından dolayı defter kayıt incelemelerin yapılamadığı, davacı şirket tarafından davalı aleyhine B.Çekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayıl ı dosyasından icra takibi başlatılan tutarın 18.531,23-TL olduğu ve bu tutarın davacı taraf vekilince dosyaya sunulan cari hesap dökümündeki tutarla örtüştüğü, davacı taraf vekilince 09/11/2018 tarihinde davalı tarafça ödendiği beyan olunan 11.000,00-TL’sinin cari hesap bakiyesinden düşülmesi halinde kalan tutarın 7.531,23-TL’si olacağı, gerektiğinde taraflarca defter ibrazı halinde defter incelemelerinin yapılarak ek rapor sunulabileceği kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme günü belirlenerek bilirkişi ek raporu alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davalının 09/11/2018 tarihli …. Yapı Mlz. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin antetli kağıdında “… unvanlı müşterimizin tarafımıza herhangi bir borcu bulunmamaktadır.” diye yazılı, kaşeli ve imzalı bir yazı sunduğu, Mahkememizin 13/06/2019 tarihli 5 numaralı celsesinde her iki tarafın ticari defterlerinin mahkemeye getirilerek bilirkişi incelemesine sunularak incelemeler neticesinde denetime elverişli ek rapor talebine davacı tarafın ticari defter ve belgelerin sunduğu ve sunulan defter ve belge incelemeleri neticesinde; dosya içerisindeki davacı şirket ile davalı … arasındaki ticari ilişkinin 2014-2016 yıllarında olduğu ve ticari ilişkiden dolayı bir takım faturaların düzenlendiği fatura ve defter incelemelerinde son 2016 yılı faturalarının bir kısmının ödenmeyerek rapor ekinde sunulduğu üzere 18.998,23-TL bakiyenin kaldığı ve bu bakiyeden sonra davalı tarafça 24/01/2018 tarihinde 467,00-TL’lik bir iade faturası kesilerek kalan bakiyenin 18.531,23-TL kaldığı ve bunun üzerinde icra takibinin başlatıldığı bakiye ile icra takibi rakamının birbirleri ile örtüştükleri, davacı tarafça düzenlenip davalı tarafa gönderilen faturalara kanuni itiraz süresinde itiraz edilmediği, bu hizmetin yapıldığı ve davalı tarafça belirli aylarda kesilen faturalara karşılık ödemelerinin yapılması bu hizmetlerin yapıldığını gösterir nitelikte olduğu, bu kesilen faturalarla ilgili bakiye kalanının olmadığı konusunda mübrez dosyaya davalı tarafından sunulan ve borcunun olmadığı hususundaki yazının değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, davalı tarafça borcun ödendiği belirtildiği ancak borcun ne şekilde ve nasıl ödendiği konusunda makbuz veya ödediğine dair dekontları ibraz ederek ödediği, borcunun olmadığını ispat yükü kendisine ait olacağı, faturanın tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi, sözleşme ilişkisinin sabit olduğu durumlarda faturanın kendisine tebilğ edildiğini kabul eden muhatap, faturaya süresinde itiraz etmezse veya mal bedelini ödediğini ispat edemezse mal bedelinden sorumlu olacağı, faturanın tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi akdi ilişkinin varlığının kanıtı olmadığını, bu nedenle akdi ilişkinin inkarı halinde faturayı düzenleyen kimsenin bu ilişkinin varlığını kanıtlaması gerekeceği, dava açıldıktan sonra davacı vekili tarafından 28/11/2018 tarihinde mahkemeye verilen dilekçe ekinde sunduğu 09/11/2018 tarihli dekontla davacı tarafa 11.000,00-TL’si ödeme yapıldığı, yine davacı taraf vekilence 25/04/2019 tarihli durnuşmada davalı tarafça 4.665,00-TL daha ödeme yapıldığını belirttiği ve davalı taraf vekilince dosya kapsamında borcun olmadığına dair yazı olduğunu fakat karşı tarafça baskı uygulanması neticesinde bu ödemelerin yapıldığını beyan ettiği, bu ödemelerin davacı şirketin defter kayıtlarında görülmediği, bu rakamlar banka kanalı ve dekontla yapıldığı için 15.665,00-TL olan bu tutarlar düşüldüğünde cari hesap bakiye alacağın 18.531,23-15.665,00=2.866,23-TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf taraflar arsındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla cari hesap kayıtlarını dayanak göstererek davalı aleyhine icra takibi başlatmış davalı taraf davacıya borcu olmadığından bahisle borca itiraz etmiştir. Davalı taraf bilirkişi incelemesine ticari defter ve belgelerini sunmamıştır. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, ayrıca davacıya borcunun kalmadığına ilişkin davacının kaşe ve imzasının bulunduğu belge aslını sunduklarını, bu konuda tanık dinletmek istediklerini beyan etmiştir. Davalının cevap dilekçesi sunmadığı nazara alınarak tanık dinletme talebi reddedilmiştir.
Davacının sunduğu cari hesap kayıtları incelendiğinde, 2016 yılı başında cari hesabın sıfırlandığı, 2016 yılında davacının davalıya15 fatura düzenlediği, davalının 2016 yılına ilişkin BA formunda 13 fatura bildirildiği, Haziran ayında 1 fatura ve temmuz ayında 1 faturanın bildirilmediği, zira bu aylara ilişkin toplam tutarın bildirim zorunluluğu sınırı olan 5.000,00 TL altında kaldığı, davalının 2016 yılı BA kayıtlarına göre 13 fatura toplamının KDV eklendiğinde, 61.246 + %18 KDV=72.270,28, davacının kayıtlarına göre ise 13 adet fatura bedelleri toplamının 72.271,67 TL, diğer iki fatura eklendiğinde ise 15 adet fatura bedelleri toplamının 76.081,75 yaptığı, buna göre davacının cari hesap kaydındaki fatura toplamlarının davalının BA kayıtları ile uyumlu olduğu, böylece davacının cari hesabında kayıtlı faturalar yönünden alacağını ispatladığı, davacının kayıtlarına göre davalı tarafça yapılan ödemeler düşüldüğünde, davacının 18.531,23-TL alacaklı olduğu, davalının iş bu davadan önce başkaca bir ödemeyi de ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili ön inceleme duruşmasından sonra ikinci celse, 09/11/2018 tarihli …… Yapı Mlz. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin antetli kağıdında “… unvanlı müşterimizin tarafımıza herhangi bir borcu bulunmamaktadır.” yazılı, kaşeli ve imzalı bir yazı sunmuş, aşamalardaki beyanlarında davalının Almanya’da olması nedeniyle, davalının borcunun davalı adına … ve babası …. tarafından elden nakden ödenip, davacı şirketten ” … ünvanlı müşterimizin herhangi bir borcu kalmamıştır.” ibra yazısını aldıklarını, buna …. isimli şahsın da şahit olduğunu beyan etmiş, davacı vekili beyan dilekçesinde, davalı vekilinin 21.02.2019 tarihli celsede sunmuş olduğu evrak aslındaki imzanın şirketi temsile yetkili kişiler tarafından atılmadığını, müvekkili şirketi temsile yetkili kişilerin ……. ve …… olduğunu, temsile yetkili kişilerin imza sirkülerinin bir örneğini dosyaya ibraz ettiklerini, bariz bir şekilde anlaşılacaktır ki atılan imza müvekkil şirketi temsile yetkili kişiler tarafından atılmadığını, müvekkil şirket yetkililerinin böyle bir imzadan haberi dahi olmadığını, imzayı atan ve kaşeyi basan personelin kim olduğu araştırılmakta olup tespit edilmesi durumunda iş akdi feshedileceğini beyan etmiştir. İş bu dava açıldıktan sonra davalı tarafça davacının hesabına 09/11/2018 tarihli dekontla davacı tarafa 11.000,00-TL, 25/04/2019 tarihinde ise 4.665,00 TL olmak üzere toplam 15.665,00 TL ödeme yapmıştır. Davalının sunduğu 09/11/2018 tarihli belge altındaki imzanın ve davacı şirketin temsilcilerinin imza sirkülerindeki imzalar incelendiğinde söz onusu belgedeki imzanın davacı temsilcilerine ait olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Davalının dava devam ederken yaptığı ödemeler nazara alındığında, davalının imza incelemesi talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğu değerlendirilmekle reddedilmiştir. Böylece davacının takip tarihi itibariyle 18.531,23-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanını kabulüne, davalının yaptığı toplam 15.665,00 TL ödemenin icra dosyasının infazında nazara alınmasına, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın kabulüne,
1-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı icra takibine davalının itirazının iptaline, takibin devamına, dava tarihinden sonra davalı tarafça yapılan toplam 15.665,00 TL ödemenin icra dosyasının infazında nazara alınmasına,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20 si oranında 3.706,24-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.480,07-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 370,02-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.110,05-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 405,92-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 1063,05-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 17/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır