Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/705 E. 2019/1385 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/705 Esas
KARAR NO : 2019/1385

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ….’ün müteahhitlik işi ile uğraştığını, 2010 yılı sonlarında sahibi olduğu …. Yapı İnş. Ltd. Şti. İçin davalı …’e ait olan … Plastik Doğr. İnş. Taah. Otom. Tica. Ltd. Şti.’nden toplamda 51.200,00-TL tutarında PVC alımı yaptığını, bu alıma ilişkin bazı fatura suretlerinin kendilerinde mevcut olduğunu, söz konusu faturalarda belirtildiği şekilde malların fatura tarihinde teslim edildiğini, tarafların ödemenin ileri tarihte yapılacağı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin hesabından eşinin borcuna karşılık ve gelecekteki alımın devam edeceğine duyulan güvenle, ileri tarihli olarak davalının lehine 132.500,00-TL’lik çekin, şahsi güvence olarak keşide edildiğini, bu çekin …. Bankası’nın … nolu 30/05/2012 vade tarihli 132.500,00-TL tutarındaki çeki olduğunu, müvekkilinin eşinin ticari ilişkilerinin beklenmeyen bir şekilde zarar gördüğünü ve bu nedenle …. Yapı Ltd. Şti’nin ticari hareket hacminin daraldığını, beklenen projelerin gerçekleşmemesi nedeniyle davalıya ait şirketten beklenenden az alımın yapılacağının anlaşılması üzerine müvekkilinin eşinin şifahi olarak davalı ile irtibata geçtiğini, verilen senedin iadesini talep ettiğini, buna karşılık yapılan iş için ve devam edecek olan işler için aynı mahiyette şahsi güvence olarak 80.000,00-TL tutarında çek vereceğini söylediğini, davalının bu anlamda kendi lehine müvekkilinin hesabından …. Bankası …. nolu 30/10/2012 vade tarihli 80.000,00-TL tutarında çeki teslim aldığını, ancak aralarındaki anlaşmaya uymayarak 132.500,00-TL tutarındaki çeki iade etmediğini, söz konusu çeki zorla alıkoymaya devam ettiğini söz konusu olaylarla ilgili olarak müvekkilinin hesabından eşinin 51.200,00-TL tutarındaki borcuna karşılık olarak toplamda 212.500,00-TL tutarında ödemenin yapıldığını, davalının haksız yere müvekkilinin hesabından 161.300,00-TL fazla tahsilat yaptığını, davalının müvekkilinin mal varlığından haksız olarak sebepsiz zenginleştiğinden bahisle bilirkişi marifetiyle hesaplanacak tutardan fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 5.000,00-TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, mahkemece uyuşmazlığın kambiyo senedinden doğduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce, Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından uyuşmazlığın kambiyo senedinden doğduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de, davanın davalı ile davacının eşi arasındaki ticari ilişki nedeniyle borcuna mahsuben davacı tarafından yapılan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesi istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın kambiyo senedine değil, taraflar arasındaki temel ilişkiye dayandığı ve bu sebeple mahkememizin görev alanında olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine, davaya bakmaya görevli mahkemenin Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 26/01/2018 tarih ve … Esas …. Karar sayılı ilamı İstinaf edilmiş olmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 02/07/2018 tarih ve 2018/843 Esas 2018/1137 Karar sayılı ilamı ile ” 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1.maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olaak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutluk ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. TTK’nın 4/1-a maddesinde, “TTK’da öngörülen hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari davalar arasında sayılmıştır. Kambiyo senetleri, 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, TTK’da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olup, aynı Kanunun 5/1.maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Dosya kapsamından, davacının eşinin borcuna karşılık vermiş olduğu kıymetli evrak niteliğinde olan çeke ilişkin uyuşmazlık bulunduğundan ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. Sonuç olarak 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22.maddeleri gereğince Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE” karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya esas almış ve Dosyanın mali müşavir bilirkişi … ve mimar …’na tevdii ile, Dava konusu çekin davacı ve davalının defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, defterde çek çıkışlarının yapılıp yapılmadığı, ticari ilişki kapsamında alınıp alınmadığı ve devir var ise hangi ilişkide devredildiğinin tespiti, PVC kaplamalarının verilen bedeli ile uyumlu olup olmadığının tespiti için ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, rapor tanziminin istenmesine, ticari defter ve kayıtların incelenmesi esas olduğundan mali müşavir bilirkişi için 700 TL, mimar bilirkişi için 550 TL ücret takdiri ile bilirkişi ücretinin davacı tarafça mahkememiz veznesine depo edilmesi hususunda iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı taktirde bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılacağının ihtarına (ihtarat yapıldı), davacının iddiası, ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 25/03/2019 günü, saat14:00’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mimar bilirkişi Süleyman Nuroğlu ve Mali Müşavir bilirkişi … 25/04/2019 tarihli raporlarında özetle; PVC alımı yapılan ve bu alıma ilişkin söz konusu faturaların 20.12.2010 tarihli …. nolu 6.165,50 TL tutarlı, 22.12.2010 tarihli …. nolu 6.501,80 TL tutarlı, 24.12.2010 tarihli …. nolu 7.062,30 TL tutarlı ve 26.12.2010 tarihli …. nolu 5.268,70 TL tutarlı faturalar olduğunu ve fatura içeriğindeki ürünlerin piyasa değerlerine uygun olduğunu, dava dışı … Plastik Doğr. İnş. Taah. Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Firması tarafından diğer dava dışı …. İnş. Ltd. Şti. Firmasına 4 adet toplamda 24.998,30 TL tutarlı faturalar düzenlenmiş olduğunu dosyaya mübrez evraklar içerisinden tespit edildiğini, ancak dava dışı firmaların arasındaki ticaretin bu faturalardan ibaret olup olmadığının tespitinin ancak dava dışı şirketlerin ticari defterlerinin incelenmesi ile mümkün olduğundan ticari ilişkinin salt bu faturalardan ibaret olup olmadığına yönelik nihai bir değerlendirme yapılamadığını, Mahkemenin görevlendirmesi kapsamında olan; dava konusu çekin davacı ve davalının defterlerinde kaytılı olup olmadığının ve defterde çek çıkışlarının yapılıp yapılmadığının ve ticari ilişki kapsamında alınıp alınmadığının ve devir var ise hangi ilişkide devredildiğinin tespiti için taraf ticari defterleri veya dava dışı şirketlerin ticari defterleri ibraz edilmediğinden tespitinin mümkün olmadığını, dava dilekçesi ekinde mübrez 06.06.2012 tarihli 94.711,25 TL tutarındaki ödeme dekontunda açıklama olarak tam olarak kimden kime ve hangi amaçla gönderildiğinin okunaklı olmadığını, bununla birlikte mezkur havalenin davacının iddiasındaki ticari ilişki/çek/senet kapsamında yapıldığına dair illiyetinin de davacının ispatına muhtaç olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı asile ihtarlı davetiye çıkartılarak “dava dilekçesinde yemin delilline dayanılmış olmakla; davalı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda beyanda bulunmak, yemin teklif edecek ise yemin metini ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin sürede beyan vermez ise yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususu” ihtar edilmiş ise de; davacı asil tarafından verilen kesin süre içerisinde yemin metni sunulmamıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Kural olarak, çek bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Sebepten bağımsız olarak soyut bir hukuki işlem şeklinde olan çekten dolayı borç altına giren kişilerin bu çekin bedelsiz ya da çekten dolayı borçlu bulunmadığı iddiasında ispat külfeti borçluya aittir. Diğer menfi tespit davalarından farklı olarak kıymetli evrak ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit davalarında borç ikrar anlamı taşıyan çekten dolayı alacaklının alacağını ispat etmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Davacı taraf çeklerin bedelinin ödendiğini ve bedelsiz kaldığı iddiasına dayanmakta ise; bu iddasını aynı kuvvet ve mahiyette yazılı bir belge ya da delille ispatlaması gerekmektedir. Davacı 2 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı konusunda yapılan incelemede, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı ancak dava dışı şirket arasında ticari ilişki olduğu, bu ilişkide faturalar düzenlendiği, ödemeler yapıldığı ancak bunun davacının dava konusu ettiği çeklerle ilgili irtibatının sağlanamadığı, dava konusu çeklerin davacı defteri olmadığı için kaydının da olmadığı, ödeme yapılmış olsa dahi bu ödemenin çeke dayalı olarak yapılan bir ödeme olup olmadığının belli olmadığı, davacının davasını ispatına yönelik yemin teklifinde bulunup bulunmayacağına ilişkin davetiye tebliğ edildiği ancak yemin deliline de dayanmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 40,99 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır