Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/698 E. 2019/265 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/698 Esas
KARAR NO : 2019/265

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ : 14/03/2019
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece … İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyasında … seri nolu çeke dayanarak yapılan ilamsız takibe borçlu tarafından 24.04.2018 havale tarihli borca itiraz dilekçesi ile itiraz edildiğini, müvekkilinin boşandığı eki eşi … ….vasıtasıyla tanıştığı….’e dövize çevirmek maksatıyla nisan mayıs 2013 tarihlerinde 200.000 TL verdiğini, ödemenin yapıldığı tarihte…. ….Gayrımenkul Ltd. Şti. İle ….Döviz ve Altın A.Ş’nin tek başına sahibi ve yetkilisi olduğunu, bu ödemenin bir kısmı davalı …. A.Ş hesabına yatırıldığını, çekin vadesi geldiğinde müvekkili tarafından takibe konu çek …bank …. Şubesine ibraz edildiğini, söz konusu çek İstanbul Büyükçekmece … İcra müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında alacaklısı müvekkili olarak kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile takibe konulduğunu ve takipte borçlu olarak da ….Gayrimenkul Ltd. Şti. İle ….Döviz A.Ş ve…. gösterildiğini, borçlulardan yalnızca ….Döviz A.Ş Büyükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesinin ….Esas sayılı dosyasında çekin düzenleme tarihi olan 20.01.2015 tarihinde şirket yetkilisinin ….olduğunu, çekin şirketi bağlamayacağı iddiasıyla imzaya itiraz edip takibin iptalini istediğini, diğer borçlular hakkında ise takibin kesinleştiğini beyanla borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazının iptalini, borçlunun takip konusu borcu işlemiş ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini ve tedbir talebinin teminatsız kabul edilerek davalı şirkete ait araçlar ve gayrimenkul üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketinin 09.01.2014 tarihinden itibaren tek pay sahibi ve imza yetkilisi …. olduğunu, Büyükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesinin ….E sayılı davasına sunmuş olduğu İstanbul Ticaret Odasının 02.01.2018 tarih …. sayılı yazısında pay devrine ilişkin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin ilgili sayfalarının sunulduğunu, davacının ilamsız irca takibine dayanak yapmış olduğu …bank AŞ’nin … nolu 20.01.2015 tarihli 200.000,00 TL bedelli çeke ilişkin olarak ….’in talimatla Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının…talimat sayılı ifadesinde “müşteki bana Halkbank …. … bulunan şube aracılığıyla 170.000,00 TL gönderdi, bu para ile arsa alındı. Arsa Arnavutköy tarafındaydı, sanırım ….Gayrimenkul şirketi üzerine kayıtlıydı. Arsayı satıp kârından …’ye pay verecektim. Arsa satıldı, ….Hanıma 50.000,00 TL ödendi, kalan borç ise benimdir. Ben müştekiye ofiste 200.000,00 TL ‘lik çek verdim bu çek teminat çekiydi. Çekin ön yüzünü ben doldurdum. İmzaladım. Ekte yer alan tarafıma gösterilen çekteki imza ve yazı bana aittir. Çeki hangi tarihte verdiğimi tam olarak hatırlamıyorum. Çekin tarihini ben boş bıraktım, müşteki çekin tarihini kendisi doldurmuştur…. Çeki ben yazdım kendi çekimdir. Şirketin sahibiyim, çek benimdir. Çekin arkasındaki döviz ve altın tic aş kaşesi bana aittir. İmzalar ve yazılar da bana aittir, “dediğini, …. yine 01.06.2017 tarihli ifadesinde ….’nin 29.11.2013 tarihinde ….Gayrimenkul Şirketine ortak olduğunu, 06.01.2014 tarihinde devredildiğini, çekin verildiği tarihte her iki şirket yetkilisinin de kendisi olduğunu kabul ettiğini, Samsun CBS’nin KYOK kararının içerisinde … …’ın ifadesi yer almaktadır. Savcılık tarafından Şüpheli … …’ın 15.06.2015 tarihli ifadesinde eski eşi olan şikayetçinin 2012 yılı sonbahar aylarında şüpheli ….’e 170.000,00 TL para gönderdiğini, bu paranın arsa alımında kullanılacağını, şüpheli ….’ün de bu para eline geçtikten sonra şikayetçiye iletilmek üzerine kendisine suça konu çekin verildiğini…. çek verildikten sonra şüpheli ….’ün şikayetçiye parça parça 50.000,00 TL para verdiğini, bu şekilde 120.000,00 TL borcu kaldığını, şüpheli ….’ün yurtdışına çıkınca kalan borcunu ödemeyine şikayetçinin çekin tarih kısmını 20.01.2015 olarak doldurup 27.01.2015 tarihinde bankaya ibraz ettiğini, ancak çekin ibraz tarihinde şirketlerin el değiştirmesi nedeniyle bankanın ödeme yapmadığını, şikayetçinin doğru söylemediğini, çeki şikayetçiye vermeden fotoğrafını çektiğini beyanla suça konu çeke ilişkin önlü arkalı fotoğraf şeklinde görüntüsünü ibraz ettiği, dosya arasına alınan çekin önli arkalı fotoğrafı incelendiğinde tarih kısmının boş olduğun görüldüğünün belirtildiğini, çek üzerinde yapılan kriminal inceleme neticesinde çekin keşide tarihi bölümünde yer alan 20.01.2015 rakamları ile şikayetçinin ve ….’in mukayese rakam örnekleri arasında yapılan karşılaştırmada aynı el ürünü olduklarım gösterir kaligraflk hususiyetlere rastlanılmadığını, savcılığın KYOK kararına gerekçesi çekin 2012 yılında verildiğinin aksinin ispatlanamadığı, şikayetçinin de çek üzerinde yazan tarihten önce çekin aldığını kabul ettiğini, çekin bir hizmet ya da mal alımı için verilmediği, çekin tarih kısmının boş olarak şikayetçiye verildiğini, davacı ile …. arasındaki şahsi alışveriş müvekkil şirketin üzerine yıkılmaya çalışıldığını, bu alışverişin 2012 yılında olduğu savcılık soruşturması sonucunda ortaya çıktığını, ancak söz konusu çekin keşide tarihi olarak 20.01.2015 tarihi yer aldığını, davacı her ne kadar çekin ileri tarihli olarak düzenlendiğini iddia etmişse de, Savcılık dosyasına bizzat davacının eşi tarafından sunulan fotoğrafta çekin keşide tarihinin ve vade tarihinin boş olduğunu, bu durumda çek eski şirket yetkilisinin elinden çıktığı haliyle kambiyo sıfatına haiz olmadığını, zira vade ve keşide tarihi çekin kurucu unsurları olduğun, kaldı ki çekin ileri tarihli düzenlendiği iddiasında ispat külfeti davacı tarafta olmakla beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava İİK’nun 67. Maddesine istinaden açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu çek nedeniyle davalı şirketin davacıya borçlu olup olmadığı, dava konusu çekin ileri tarihli çek olarak düzenlenip düzenlenmediği, çekin düzenlendiği tarihte davalı şirket yetkilisinin çekte imzası bulunan ….olup olmadığı, çekte vade tarihinin sonradan doldurulup doldurulmadığı, sonradan doldurulmuşsa çekin kambiyo senedi olmasına engel teşkil edip etmediği, sonuç itibariyle davalının takibe itirazının yerinde olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Büyükçekmece … İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosya suretinin tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 200,000,00 TL asıl alacak ve 72.550,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 272.550,68 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, takip dayanağının dava konusu çek olduğu, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularına ilişkin davalının müşteki olduğu, davacı ve dava dışı … ….ve….’in şüpheli oldukları, Büyükçekmece CBS’nin …. soruşturma no.lu dosyası ile; davacının müşteki olduğu, dava dışı … ….ve….’in şüpheli oldukları Samsun CBS’nin ….soruşturma dosyaları dosyamız arasına alınıp incelenmiştir.
İcra takibine ve davamıza konu çek sureti incelendiğinde, keşidecinin ….Gayrimenkul Yatırım … Ltd Şti olduğu, lehtar ve birinci cirantanın ….Döviz … A.Ş. Olduğu, çekin ikinci cirantanın ….ve hamilin davacı … …olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı elinde bulundurduğu dava konusu çeke istinaden davalı lehtar ile dava dışı keşideci ….Gayrimenkul ve kendisinden önceki ciranta ….hakkında ilamsız icra takibi başlatmıştır. İcra takibine diğer borçlular itiraz etmemiş olup, davalı ….Döviz ve Altın A.Ş.nin itirazı üzerine duran takibin devamı için iş bu dava açılmıştır. Davalı şirket, savunmalarında özetle; müvekkili şirketin 06/01/2014 tarihinden beri tek pay sahibi ve imza yetkilisinin ….olduğunu, davacı ile…. arasındaki şahsi alışverişin 2012 yılında olduğunun savcılık soruşturması sonucunda anlaşıldığını, ancak çekin keşide tarihinin 20/01/2015 olarak yazıldığını, her ne kadar çekin ileri tarihli olarak düzenlendiği iddia edilmişse de savcılık dosyasına bizzat davacının eşi tarafından sunulan fotoğrafta çekin keşide tarihinin boş olduğunun anlaşıldığını, buna göre çekin eski şirket yetkilisinin elinden çıktığı haliyle kambiyo senedi sıfatına haiz olmadığını ileri sürmüştür.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı Samsun CBS ….sor. nolu dosyasında müşteki sıfatıyla verdiği ifadede, dava konusu çeki….’ten keşide tarihinden yaklaşık 8-9 ay önce aldığını, çekin keşide tarihinin üzerinde mevcut olduğunu beyan etmiştir. Aynı soruşturma dosyasında şüpheli olarak ifade veren…., her ne kadar çeki 2013 de davacıya verdiğini iddia ediyorsa da davacının çeki keşide tarihinden 8-9 ay önce aldığına ilişkin beyanı kendisini bağlar. Buna göre çek keşide tarihi 20/01/2015 olduğuna göre 9 ay öncesi 20/04/2014 olmaktadır. bu tarihte ise … şirket yetkilisi değildir. Çekte lehdar ciranta olan davalı ….şirketinin imzasını da önceki sahibi….’in attığı, gerek … ve …’ın beyanları, gerekse çek üzerindeki imzaların aynı imza olmasından anlaşılmaktadır. Davalı şirketin yeni sahibi …., şirketi 06/01/2014 de devralmıştır. davacı savcılıktaki beyanında….’in her iki şirketin tek sahibi olduğunu bildiği için buna güvenerek tek imzalı şekilde çek yaprağını aldığını beyan etmiştir, yani davacı ….Şirketi için atılan imzanın….’e ait olduğunu bilmektedir. Keza, dosyamız kapsamında alınan Büyükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….esasında dosyamız davacısı ve söz konusu dosyanın davalısı olan …. vekilinin beyanında dava konusu çekteki keşideci, lehtar ve cirantanın imzalarının davacı şirketin şu anki yetkilisi ….’ye ait olmadığını kabul ettikleri, imzaların önceki yetkili….’e ait olduğunu beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Buna göre çekin keşide tarihi veya davacının beyanına göre dahi keşide tarihinden 9 ay öncesinde çekin davacıya verildiği tarih nazara alındığında, bu tarihlerde davalı şirketin tek sahibi ve yetkilisinin ….olduğu, şirket adına atılan imzanın da ….’ye ait olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre dava konusu çekin, davalı şirket adına imzalandığı kabul edilen tarihlerde imza sahibi….’in şirket yetkilisi olmadığı anlaşılmakla, davalı şirketin çekten sorumluluğu bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin peşin yatırılan 3.291,74 TL’den mahsubuna, fazla yatırılan 3.247,34 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 22.303,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/03/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı