Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/661 E. 2019/279 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/661 Esas
KARAR NO : 2019/279

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davalı …… ve Tic. Ltd. Şti. arasında 02.06.2012 tarihinde, müvekkil şirketin…… mahallesi …..caddesi No: …… Güneşli/Bağcılar/İstanbul adresindeki inşaatının silikon cephe kaplama, granit cephe kaplama, doğrama, cam ve cam saçak işlerinin projelendirilmesi, imalatı ve montajı işleriyle ilgili imalat, nakliye ve montaj işlerinin iş ve işlemlerinin anahtar teslim olarak yapılması konusunda akdi ilişki gerçekleştirdiğini, ayıplı ifaların olduğunu beyan ederek davalarının belirsiz alacak davası olarak görülmesini, davalı tarafın dava konusu ayıplı ifası sebebiyle müvekkil şirketin oluşan zararının belirli hale geldiğinde artırılmak üzere şimdilik 25.000,00 TL’sinin davalı taraftan alınarak müvekkili şirkete verilmesine, müvekkili şirketin dava konusu alacağına, Üsküdar ….. noterliği’nin 22.05.2018 tarihli ……. yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalı tarafa tebliğinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin teslim ettiği işte herhangi bir ayıp mevcut olmayıp her halukarda taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 12.maddesine göre garanti süresi dolduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında yapım işinin tamamlanmasından sonra dış cephe hakkında hiçbir şekilde görüşme yapılmadığını, iddia olunan ayıbın varlığından müvekkili şirketin kısa bir süre önce çekilen ihtar ile haberdar olduğunu beyanla yetkiye ilişkin itirazları olduğunu yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, davacının zamanaşımına uğrayan taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasında akdedilen 02/06/2012 tarihli sözleşmenin ”ihtilafların halli” başlıklı 16. maddesinde ihtilafların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde sözleşmenin işbu maddesine dayalı olarak davanın yetkisiz Mahkemede açıldığı belirtilerek yetki itirazında bulunulduğu görülmüştür.
HMK 17. maddesinin “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü ihtiva ettiği, HMK 18. maddesinde ise kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarının düzenlendiği, buna göre ise yetki sözleşmesinin kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamayacağı anlaşılmakla bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde kesin yetkiye ilişkin bir durumun bulunmaması sebebiyle tacir olan taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, davalı vekili tarafından davanın yetkisiz Mahkemede açıldığı ve İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilerek yetki itirazında bulunulduğu dikkate alındığında uyuşmazlığın, taraflar arasında akdedilen 02/06/2012 tarihli sözleşmenin ”ihtilafların halli” başlıklı 16. maddesinde ihtilafların çözümünde yetkili kılınan İstanbul Mahkemelerinde görülüp çözümlendirilmesi gerektiğinden Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle davanın yetki yönünden usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle, yetki yönünden DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmesinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2019

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır