Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/597 E. 2020/188 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/597 Esas
KARAR NO : 2020/188

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Borçlu davalının müvekkili şirketine olan borçları sebebiyle B.Çekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, takibin itiraz üzerine durduğunu, müvekkili şirketten, borçlu şirketin 18/07/2017 tarih ve … serili e-fatura ile 109.787,20-TL’lik e-fatura ve 19/07/2017 tarih ve …. serili 53.548,40-TL e-faturalık mallar yapıldığı ve teslim edildiğini, müvekkili şirketin toplam alacağın 163.335,60-TL olduğunu, bu toplam miktardan bir kısmını çek ile ödediğini, bakiye olan 56.835,60-TL kısmını ödemediğini, müvekkili şirket malları teslimden ve faturadan 7 ay sonra borçlu şirketten sürekli bakiye alacağını talep etmesi ve yasal yollara başvuracağını belirtmesi üzerine, borçlu şirket, kötü niyetli olarak 17/02/2018 tarihli ve …. serili 56.592,80-TL E fatura tanzim ettiğini ve söz konusu bu e fatura temel fatura olduğu için ,sistemden kabul etmeme ve iade etme olağanın bulunmadığını, bu nedenle yasal olarak yapması gereken Gaziantep … Noterliği’nin 21/02/2017 tarih ve …. keşide nolu ihtarname ile faturanın iade edildiğini, defter kaydına da geçmediklerini, ayrıca fatura kadar bir mal şirkete de iade edilmediğini, davalı taraf Beyoğlu …. Noterliğinin 09/03/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile malların hasarlı ve eksik yapı olduğunu ve e faturanın süresinde iade etmediğini beyan ederek ihtara cevap verdiğini, bu cevap ihtarname üzerine Gaziantep … Noterliğinin 20/04/2018 tarih ve …. yevmiye nolu İhtarname ile cevaba cevap verilmiş ve süresinde iade edildiğini beyan edildiğini, bu e fatura ve ihtarnameleri de borçlu şirketin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkili şirketin, borçlu şirketin haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde zarara uğramış olup, mağduriyetinin giderilmesi amacı ile takip bedelinin % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine talep ettiklerini, borçlunun itirazının iptaline ve 60.449,59 TL takibin devamına, borçlunun hakkında haksız itirazı nedeniyle %20 inkar tazminatın mahkum edilmesine, masraflar ve ücreti vekaletin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP/KARŞI DAVA;Davalı cevap/karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine, haksız ve mesnetsiz olarak 56835,60-TL fatura alacağına istinaden başlatılan, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine ilişkin yapılan itiraz neticesinde davacı tarafın, huzurdaki davayı ikame ettiğini, müvekkili şirketin davacı taraf ile arasında alım satım konusu olan 360 adet iç kapı siparişi ile ilgili alıcı müvekkili tarafından satıcıya anlaşma bedeli olan 163.335,60-TL bedelin 106.500,00-TL’sinin ödendiğini, buna binaen müvekkili şirketin deposuna; sipariş verilen 3 farklı modelde, dolu ve camlı olmak kaydıyla geçilen 360 adet iç kapı teslim edilmiş olmasına rağmen kapıların cilası dahil çoğunun kullanıma ve montaja hazır olmaması neticesinde, satıcıyla yapılan görüşmelerde ilgili ayıpların giderileceği belirtilerek bu tarihten kadar müvekkili şirketin kötü niyetli olarak davalı tarafından oyalandığını, kalan bakiye bedelin gerek mail gerekse telefon vasıtasıyla görüşülmesi sonrasında, davacı/karşı davalı yetkililerince kapılardaki eksikliklerin giderilmesi sonarsında ödeneceğine dair mutabakata varıldığını, kapılardaki eksikliklerin giderilememesi neticesindeyse yine davacı şirket yetkilileri tarafından ilgili bedelin müvekkili şirketten talep edilmeyeceği ve buna dair iade faturası kesilip gönderilmesi talep edildiğini, müvekkili şirkete teslim edilen malların küllen açıkça ayıplı olduğunu, davacı şirket esas itibariyle müvekkili şirketle arasındaki alım satım sözleşmesine aykırı davranmakla birlikte müvekkili şirkete ayıplı mal sebebiyle kusurlu ifada bulunduğunu, bu sebeple müvekkilinin maruz kaldığı zararları da talep etmek gerekliliğini hasıl olduğunu, müvekkiline karşı haksız olarak yöneltilen davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli olarak açılan davaya istinaden %20’den aşağı olmamak koşuluyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, ayıplı malların iadesiyle buna dair ödenen 106.500,00-TL bedelin iadesiyle faiz ve ortaya çıkan zararların tespiti sonrasında tazminine ve icra takibi konusu fatura bedeli 56.592,80-TL borçlu bulunulmadığının tespitine dair karar verilmesini karşı dava ve talep etmiştir.
CEVABA CEVAP/KARŞI CEVAP:Davacı vekili cevaba cevap/karşı dilekçesinde özetle;açılan karşı davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davalı hakkında başlatılan icçra takibine borçlunun itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu takipten sonra borçlu ve karşı davacı olan davalının, müvekkiline yasal süreler geçtikten sonra 17/02/2018 tarihli …. seri, 56.592,80-TL faturayı düzenlendiğini ve sistemden müvekkiline gönderdiklerini, sistem üzerinden gelen bu e temel faturayı sistem üzerinden iade edilemediğinden süresinde, Gaziantep …. Noterliği’nin 21/02/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarı ile e faturanın kabul edilmediğini ve kayıtlarına alınmayacağının bildirildiğini, buna rağmen karşı tarafça Beyoğlu … Noterliği’nin 09/03/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı cevap ihtarı ile karşı davacının cevap verdiğini, bunun üzerine de Gaziantep …. Noterliği’nin 16/04/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı cevaba karşı cevap verilmiş bulunduğunu, ayırca kesilen bu fatura usulsüz olarak düzenlendiğini, böyle bir sevk idareli bir mal sevk edilip teslim edilmediğinden dolayı fatura iade edilmiş ve kayıtlarına alınmadığını, karşı davacının önce malların bir kısmının ayıplı olduğunu iddia ederek usulsüz olarak 56.592,80-TL’nin yanında davaya kadar kalan miktar için hiçbir itiraz ve çekince ileri sürmediği halde karşı tarafa itirazın iptali açıldıktan sonra kötü niyetli olarak ayrıca da 106.500,00-TL’yı de talep ettiğini, davacının bu malları iadesine ilişkide bugüne kadar hiçbir talep de dahi bulunmadığını, davacı olan davalının bu talebi ile de ne kadar samimi olduğu çekişmeli olduğunu, davayı uzatmaya yönelik olduğu ortada ve ayrıca kötü niyetli olduğu, haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak açılan karşı davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, açılan itirazın iptalini ve takibin devamı ile asıl davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Asıl dava, cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, karşı dava ise, satın alınan ürünlerin(kapıların) ayıplı olduğu iddiasıyla satım bedelinin ödenen kısmın iadesi, ödenmeyen kısmın ile ilgili ise borçlu bulunmadığının tespiti talebine ilişkin olup, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu borca ilişkin malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, ayıplı olması halinde malların tümden iademi edilmesi gerektiği, yoksa bedelden indirim yapılması mı gerektiği, buna göre davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarındadır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 56.835,60-TL asıl alacak, 3.613,99-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 60.449,59-TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davacı karşı davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için Nöbetçi Gaziantep ATM’ye talimat yazılmış, talimat mahkemesince ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerin sunulmaması nedeniyle bilirkişi incelemesi yapılmayarak talimat dosyası iade edilmiştir.
Davacı vekili beyan dilekçesinde dava konusu ürünler davacıda bulunmadığından bilirkişi incelemesi için talimat yazılmamasına talep etmiştir.
Taraf vekilleri 6. celse ortak beyanlarında; dosyanın gelinen aşamasında taraf defterlerinin incelenmesine gerek bulunmadığını, öncelikle kapılar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasın talep ettiklerini, defter incelemesi gerekirse mahkemeden bu konuda talepte bulunacaklarını beyan etmişlerdir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında mobilya bilirkişi marifetiyle ile keşif günü belirlenerek keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; yapılan keşif ve inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; ürünler her ne kadar teslim esnasında kontrol edilmesi gereksede 2 tır ürünün aynı anda kontrol edilmesinin imkansız olduğu, satma amacıyla ambalajından çıkartılması aşamasında durumun fark edilmesinden dolayı açık ayıp kapsamında olduğu, hala teslim alınan ürünlerin bir kısmının resimlerde de görüleceği üzere satılmadığı, depoda beklediği dolayısıyla ayıp ihbarının icra takibinden sonra yapıldığı, malların tümünden iadesine gerek olmadığı, keşif esnasında her iki tarafın da birbirine olumlu ve ılımlı yaklaşımlara şahit olduğunu, her iki tarafında kabul ettiği 46 adet kapının tekrardan boyanarak davalıya teslimiyle sulh sağlanacağı kanaatini bildirmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı taraf, davalıya toplam 163.335,60-TL bedelli iç kapı sattığını, alıcının 106.500,00-TL ödeme yaptığını, kalan 56.835,60-TL borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi yaptığını, davalının takibe itirazı üzerine işbu davayı açtığını belirterek itirazın iptali ve takibin devamını talep etmiştir. Davalı taraf cevabında ve karşı davasında; davacı karşı davalı satıcıdan toplam bedeli 163.335,60-TL bedelli 360 adet iç kapı satın aldığını, satım bedelinin 106.500,00-TL’sini ödediğini, satıcının teslim ettiği ürünleri teşhirlerinin uygulanmasına başlandıktan sonra açıkça ayıplı olduklarının anlaşıldığını, durumun satıcıya bildirdiklerini, davacı karşı davalı şirket yetkilileri ile görüşmeleri sonucunda kalan satım bedeline ilişkin iade faturası düzenlenmesi konusunda anlaştıklarını, fakat gönderilen iade faturasının satıcı tarafından iade edildiğini, kendilerinin de bu kez söz konusu iade faturasını, faturaya yasal itiraz süresi geçmiş olması, hasarlı malların hasarlı ve ayıplı olması nedeniyle iade ettiklerini, davacı karşı davalının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyanla ödenen bedelin iadesi ve kalan satım bedeli yönünden borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir. Tarafların yukarıda belirtilen iddia ve savunmaları ile 6. celse alınan beyanı nazara alındığında; dava konusu ürünlerin satıldığı, satım bedelinin 163.335,60-TL olduğu ve kısmen 106.500,00-TL miktarının ödendiği, kalan bedelinin ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerekmektedir.
TTK’nun 25/3. maddesi uyarınca, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Ayıp açıkça belli değil ise, alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde hakkını korumak için durumu aynı süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür. Ayıbın, kullanma sonucu ortaya çıkan gizli bir ayıp olması halinde ise TBK’nun 223. maddesi uyarınca alıcı ayıbı öğrendiği tarih itibariyle hemen satıcıya bildirmelidir. Öte yandan TTK’nın 20,III maddesine göre, “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadiyle yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılması şarttır.” Bu durumda mahkemece TTK’nın 25.maddesinde öngörülen ayıp ihbarının tanık anlatımlarına göre süresinde yapıldığının kabulü suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yapılan bilirkişi incelemesinde; ürünler her ne kadar teslim esnasında kontrol edilmesi gereksede 2 tır ürünün aynı anda kontrol edilmesinin imkansız olduğu, satma amacıyla ambalajından çıkartılması aşamasında durumun fark edilmesinden dolayı açık ayıp kapsamında olduğu, hala teslim alınan ürünlerin bir kısmının resimlerde de görüleceği üzere satılmadığı, depoda beklediği dolayısıyla ayıp ihbarının icra takibinden sonra yapıldığı, malların tümünden iadesine gerek olmadığı, keşif esnasında her iki tarafın da birbirine olumlu ve ılımlı yaklaşımlara şahit olduğunu, her iki tarafında kabul ettiği 46 adet kapının tekrardan boyanarak davalıya teslimiyle sulh sağlanacağı kanaatini bildirmiştir. Tarafların bilirkişi incelemesinden sonraki beyanlarında sulh sağlanamadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesiyle tespit edildiği üzere dava konusu ürünler kapı olup ürünler teslim alındıktan sonra 2 ve 8 gün içerisinde muayene edilmemiş, alıcı bu yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Alıcı ürünleri kendi müşterisine satım aşamasında ambalajının çıkarması üzerine ayıplı olduğunu tespit etmiştir. Esasen ürününü niteliğine göre söz konusu ayıplar kullanılmakla ortaya çıkan ayıplar olmayıp, ürünler ambalajından çıkarılıp süresinde muayene edilseydi ayıplı olup olmadığı anlaşılabilecekti. Bunun yanında; bilirkişi tarafından incelenen 46 adet üründeki ayıplar, kapıların yeniden boyanmasıyla giderilebilecek nitelikte olup, boya canlı madde olduğundan havayla temas etmesi gerekeceğinden, hem naylona sarılı hem de kutu içinde uzun süre kaldığı için etkileşim gösterir nitelikte olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olup, söz konusu ayıpların belirtilen nedenlerle alıcının kusurundan da kaynaklanabileceği anlaşılmaktadır. Dava konusu ürünlere ilişkin fatura tarihleri 18.07.2017 ve 19.07.2017 tarihleri olup, ürünlerin alıcıya teslim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Alıcı, satıcıya ilk olarak 17.02.2018 tarihli iade faturası düzenleyerek satıcıya tebliğ ettirmiş, satıcı bu iade faturasını noter ihtarnamesiyle iade etmiş, bu kez alıcı 09.03.2018 tarihli ihtarname ile bu iade faturasını tekrar davacı satıcıya göndermiştir. Malların teslimi ile ilk iade faturası ve sonrasındaki ihtarname arasında yaklaşık 6 ay bulunmaktadır. Bu durumda davacı süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gibi, söz konusu ayıpların satıcının kusurundan kaynaklandığını ve bu ayıpların satıcının ürünü teslim ettiği zamanda mevcut olduğunu da ispatlayamamıştır. Böylece asıl davada, satım bedelinin kısmen ödenmediği, davalının ayıp iddiasını ispatlayamadığı, muayene ve ihbar yükümlülüğünü süresinde ve usulüne uygun olarak yerine getirmediği anlaşılmakla davanın asıl alacak yönünden kabulüne, davalının icra takibinden önce temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faize ilişkin talebin reddine, aynı gerekçelerle karşı davada satım bedelinin ödenen kısmının iadesi ile kalan kısmı yönünden borçlu olmadığının tespiti talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Asıl Davanın Kısmen Kabulü ile;
2-Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının vaki itirazının asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
3-Asıl alacağın %20’si oranında 11.767,12 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 4.019,06-TL’den davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.032,33-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.986,73-TL’nin davalı karşı davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Dava ilk açılış harç gideri toplamı olan 1.068,23-TL’nin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
6-Davacı karşı davalı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 700,00-TL bilirkişi ücreti, 314,00-TL keşif harcı, 706,88-TL posta, tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.720,88-TL’den kabul red oranına göre hesaplanan(%97,33) 1.674,93-TL’nin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, bakiye kısmın davacı karşı davalı tarafın üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı karşı davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 14,00-TL tebligat ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan (%2,77) 0,39-TL’nin davacı karşı davalıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı karşı davacı tarafın üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 8.448,63-TL vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
9-Davalı karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 1.614,00-TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN:
1-Karşı davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL’nin harcın davalı karşı davacı tarafından yatırılan 1.818,75-TL karşı dava harcından mahsubu ile bakiye kalan 1.764,35-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı karşı davacıya iadesine,
3-Davacı karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 19.466,88-TL vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır