Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/595 E. 2019/900 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/595 Esas
KARAR NO : 2019/900

DAVA : Değer Kaybı ve Kazanç Kaybı Alacağı
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2019
G.KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan değer kaybı ve kazanç kaybı alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; 31.01.2018 günü saat 9.15 te İst/Bağcılar Mahmut Bey yolu üzerinde sağa yol ayırımı viraj dönülür iken yolun sağ tarafından istikametinde seyreden müvekkiline ait ….. yönetimindeki ….. plakalı ….. binek hususi otonun sol tarafından aynı istikamette seyreden davalı sürücü … yönetimindeki …..plakalı çekici sağa viraja girmek için sürücüsü tarafından sağ tarafa aracını yönlendirdiği sırada sağ tarafından seyretmekte olan ….. plakalı aracın sol yan taraflarına …..plakalı araç sağa doğru virajdan yola girmek isterken aracının sağ tarafları ile çarpışmak suretiyle 2 araçlı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkil aracın kusuru olmadığını, diğer aracın kaza tespit tutanağındaki beyanında müvekkil aracı görmediğini arkadan çarptığını belirtmiş olduğunu ve tramer sorgusunda kusurun davalı araç sürücüsünde olduğunu ve bu durumun bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesinin gerektiğini, kazayı yapan …..plakalı aracın davalı … şirketinin ….. poliçe numarası ile ZMMS güvencesi altında olduğunu ve kaza nedeni ile meydana gelen müvekkil araçtaki değer kaybı zararından davalı … poliçe kapsamı ve teminat limitleri ile sorumlu bulunduğunu, bu zararın tazmini için davalı … şirketine baş vurulduğunu ve buna istinaden de, bu zarara ilişkin 06.06.2018 tarihinde müvekkile 446,00-TL cüzi miktarda ödeme yapıldığını, ancak müvekkil araçta ciddi anlamda değer kaybı olduğunu bu zararın doğrudan zarar kapsamında olarak davalı … şirketinin sorumluluğu bulunduğunu bu nedenle de bu davanın açılması zaruretinin doğması ile davanın açıldığını, 10-TL araç değer kaybının ihtarname tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte poliçe teminat kapsamıyla davalı sirgota şirketi ile diğer davalılardan birlikte ve müteselsilen, 10-TL aracın kullanımından mahrum kalma bedelinin kaz tarihi itibariyle uygulanacak yasal faiziyle birlikte davalı işleten ve araç sürücüsünden birlikte ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı ….. Sigorta vekili tarafından ibraz olunan cevap dilekçesinde özetle; Davacının 31.01.2018 günü meydana gelen hasarlı trafik kazası nedeni ile iddia ettiği değer kaybı zararının kazaya karışmış olan …..plakalı aracın müvekkili sigorta şirketinde …..-7 nolu ZMMS poliçesi ile sigortalısı bulunan poliçe ile sorumlu olarak, davacının baş vurusu ile ekspertiz raporu ile yapılan …… Nolu hasar dosyasına ilişkin tespit ile davacı aracın değer kaybı zararına ilişkin olarak 446,00 TL hesaplanmış olup, 06/06/2018 tarihli…. Bankası dekont ile IBAN ….. Hesaba ödenmiş olarak sorumluluğunu yerine getirdiğini belirttiği ve de bu belgenin dosyada olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı bulunduğunu, davanın reddi talebi asıl olmakla, değer kaybı talepleri, genel şartlarda açıkça belirlenmiş olarak, yapılacak hesaplamada genel şart hükümlerinin esas alınmasının gerektiğini beyan etmiş, başlangıç tarihinin de kaza tarihinden başlatılmasının hatalı bulunduğu, çünkü KTK’ nun 98 ve 99. Maddeleri uyarınca “gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 iş günü sonrasından itibaren müracaat bulunmadığı takdirde dava tarihinden itibaren faiz talebini olabileceği beyan etmiştir.
Davalı ….. Nak. Mad. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından ibraz olunan cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava dilekçesinde yer alan tazminat kalemleri bakımından şimdilik belirsiz olduğu ifadesiyle talepte bulunduğunu, Ancak davacının davasını şimdilik alacak miktarının bir kısmını talep ve dava ederek açması usule aykırı olduğunu, aracın piyasa değeri ve tamire bağlı olarak bir kayıp varsa bunun miktarı ile tamir süresi ve bu süredeki ikame araç bedeli belli ve belirlenebilir olup ortada belirsiz alacak davasının koşulları mevcut olmadığını, bu nedenle davacının talep miktarı tespit edilebilir olup; bu şekilde alacak miktarının bir bölümüne dair dava açılması mümkün olmadığını, Bu kapsamda dava konusu edilen tazminatlar bakımından talep sonucunun belirlenmesinde objektif imkânsızlık olduğu olgusuna dayalı olarak belirsiz alacak davası ikame edilmiş olması açıkça hukuka aykırı olduğunu, davacının talebini belirli kılacak imkâna sahip olup olmadığının değerlendirilmesi gereken bir husus olduğunu, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak belirsiz alacak davası açmasına muvafakat etmediklerini, ikame edilen davaya konu edilen taleplerin belirlenmesi bağlamında objektif bir imkânsızlık halinin mevcut olması belirsiz alacak davası açılabilmesinin olmazsa olmaz koşulu olduğunu, bu kapsamda eldeki davada talep edilen alacak kalemlerinden bir kısmının bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkarılacağı bu nedenle objektif olarak belirlenememe halinin mevcut olduğu iddiası hukuka aykırı olduğunu, bir davada bilirkişi incelemesine gidilmesi belirsiz alacak davasının açılabilmesi için yeterli olmadığını, bir davada bilirkişiye başvurulmasına rağmen davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamayacağını, kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, davacı tarafın diğer davalı … şirketine gönderdiği ihtarnamede değer kaybı için istenen bedel belirli olup huzurdaki davacının belirsiz alacak davası şeklinde açılması bu bakımdan da mümkün olmadığını, öte yandan davacı taraf; belirsiz alacak davasının düzenlendiği kanun lafzında yer alan asgari bir miktar belirtilmesi koşuluna da aykırı olarak sembolik 10-TL gibi meblağlarla eldeki davayı ikame ettiğini, Bu yönüyle de kanunun esasen izin vermediği koşullarda, somut olayı lehine yorumlamak suretiyle belirsiz alacak davasının ikame edildiği görüldüğünü, öte yandan, davacı dava değerini asgari bir tutar üzerinden belirlenmiş olması nedeni ile 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince ödemesi gereken yargılama harçlarını ikmal etmediğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, her ne kadar davacı taraf kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını beyan etmişse de yapılacak olan yargılama neticesinde kazanın davacı tarafta olduğu orataya çıkacağını, bu bakımdan, davacının kendi kusuru ile meydana gelen kaza dolayısıyla müvekkili şirkete kusur atfedilmesi ve kazanın sonucundan sorumlu tutulması hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafından söz konusu iddialarını somutlaştırmaya yarar herhangi bir delil dosyaya kazandırılamadığını, sigorta ödeme belgelerine kendilerine ulaşılamamışsa da, 446,00-TL gibi küçük bir hasar nedeniyle araçta değer kaybı olması mümkün olmadığını, ayrıca davacı aracının tamiri ve yeni parça takılması-yenilenmesi nedeniyle meydana gelen değer artırımının dikkate alınmasında gerekli olduğunu, bu durumda davacının zararı değil, olay nedeniyle bir kazancı da söz konusu olabileceğini, ikame araç kullandığını iddia eden davacının araç kiraladığına ilişkin belgeleri de sunması gerekli olup bu belge sunulmadığınından bu dava kaleminin de ispatlamaması nedeniyle reddi gerektiğini, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; trafik kazasında hasarlanan araçta meydana gelen değer kaybı ile aracın bir süre kullanılamamasından kaynaklı kazanç kaybı zararının karşı araç sürücüsü ve işleteni ile sigorta şirketinden tazmini istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava konusu trafik kazasında tarafların kusur durumları, davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle aracın değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğradıysa miktarının ne olduğu, davacıya ait aracın kaza nedeniyle kullanılmaması sonucu davacının kazanç kaybı zararının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, bu zarardan işleten ve sürücünün sorumlu olup olmadıkları hususlarına ilişkindir.
Sigorta Gözetim Merkezinden davacıya ait ….. plakalı aracın 31.01.2018 tarihinden önce karıştığı kazalarla ilgili bilgi ve belgelerin celbine karar verilmiş olup, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 28/06/2018 tarih ve …. sayılı yazı cevabında; ….. plakalı aracın 31/01/2018 tarihi öncesine ait Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS hasar bilgisi, kasko sigortası hasar bilgisi, ekspertiz raporu bilgisi, kaza tespit tutanağı bilgisi sorgulanmış, bulunan kasko sigortası hasar bilgisinin yazı ekinde mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak dava konusu kazayla ilgili kaza ve hasar dosyasının, sigorta poliçesinin, davacıya yapılmış ödeme var ise ödeme belgelerinin ve davacının değer kaybı talebiyle ilgili başvuruda bulunup bulunmadığına başvurmuş ise başvuru hakkında verilen kararına ilişkin kayıt ve belgelerinin istenmesine karar verilmiş olup, …. Sigorta’nın 06/07/2018 tarihli …. sayılı yazı cevabında söz konusu kayaya ilişkin şirkete yapılan müracaat neticesinde …… numaralı hasar dosyasının oluşturulduğunu, maddi hasar tazminat talebine ilişkin …..’ye 21/02/2018 tarihinde 2.800,00-TL ve Avukat …’a 06/06/2018 tarihinde 446,00-TL değer kaybı tazminat ödemesi yapıldığını, ödeme belgesi ve poliçe suretinin yazı ekinde mahkememize gönderildiği anlaşıldı.
Dava konusu araçların dava ve kaza tarihi itibariyle maliklerini gösterir trafik kayıtlarının celbi için İstanbul ve Ankara İl Emniyet Müdürlüklerine müzekkere yazılmasına karar verilmiş olup, İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nün 29/06/2018 tarihli ve … sayılı yazı cevabında; pol-net araç tescil projesi kayıtlarından yapılan araştırma neticesinde ….. plakalı otomobilin 10/03/2017 tarihinden bugüne kadarki trafik kaydının hazırlanarak yazı ekinde mahkememize gönderildiği, Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nün 11/07/2018 tarihli ve …. sayılı yazı cevabında ise; …..plakalı, … şase, ….motor numaralı, … model …. marka aracın ….. A.Ş.’nin 26/10/2016 tarih ve …. sayılı faturasına istinaden(…) vergi numaralı … adına tescil kaydının yapıldığı ve kayıtlarının halen aynı şirket adına devam ettiğini, araç özet bilgileri formunun ekte gönderildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinden günsüz bilirkişi incelemesi yapılalarak dosya kapsamı, toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle dava konusu trafik kazasında tarafların kusur durumları, davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle aracın değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğradıysa miktarının ne olduğu, davacıya ait aracın kaza nedeniyle kullanılmaması sonucu davacının kazanç kaybı zararının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, bu zarardan işleten ve sürücünün sorumlu olup olmadıkları hususunun tespiti için rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi …. 31/01/2019 havale tarihli kök raporunda özetle; kusur tespiti yönünden; yapılan inceleme sonrasındaki görüş ile sürücülere ait kusur oranlarının 2918 Sayılı KTK’nun md.84/d-f-g…arkadan çarpma ve doğrultu ve şerit değiştirme kural ihlallerini yapma kusurunu yapan …..plaka sayılı … marka çekicinin sürücüsü …’ın sağ talanda, aynı istikamete seyretmekte olan ….. plaka sayılı ….. marka hususi otonun şeridine yanlış ve dikkatsiz doğrultu değiştirmek suretiyle bu aracın sol arka ve yan taraflarına çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, davacıya ait ….. plakalı araç sürücüsü …..’nin 2918 Sayılı KTK’na göre bir trafik kusur ihlaline neden olan kusurunun olmadığını, hasar tespiti yönünden; davacıya ait aracın sol ayna, sol ön kapı, sol arka kapı, sol arka çamurluk, arka tamponun hasar gördüğünü, hasar gören parçaların değişimi, onarımı ve düzeltmesinin bedeli, işçilik bedeli ve KDV’nin genel tutarının 5.015,00-TL olacağını, değer kaybı yönünden; aracın kaza öncesi durumu itibariyle tespit edilen rayiç değerinin 55.000,00-TL olduğunu, kaza anı/öncesi kilometresinin 140.496-kmde olduğunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre değerlendirme sonucunda ….. plakalı araçtaki hesaplanan değer kaybının 989,00-TL olduğunu, tazminat yönünden sürücü kusur oranı dikkate alınarak, davalı … şirketinin sigortalı araç sürücü kusurunun %100 oranında olduğu görüşü ile, hesaplanan değer kaybının tamamını, T.T.K md.472 göre, sigortalısının halefi olarak, kusur oranları ile poliçe limitleri dahilinde davacının aracındaki bu maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin olarak tramer kayıtlarında da gözükmesinden kaynaklı olarakta, araçta hesaplanan değer kaybı zararı olarak davacı araç malikine 898,00-TL bedeli tazmin etmesinin gerektiğini, sonuç olarak davalı … şirketinin sigortalısı aracın sürücüsünün % 100 kusuru ile poliçe limitleri dahilinde olmak üzere, davacının aracına ilişkin değer kaybı olarak hesaplanan 989,00-TL zarar bedelini diğer davalılar araç sürücüsü ve araç işleteni maliki birlikte müştereken ve müteselsilen davacı araç malikine, 898,00-TL bedeli dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazmin etmesinin gerektiği beyan etmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı ibraz etmiş olduğu itiraz dilekçesinde özetle; değer kaybı hesabının hatalı yapıldığını, aracın asıl değeri ve oluşan gerçek hasar raporda miktar olarak daha gösterilmiş olup yeniden hesaplama yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunun sonuç kısmı bile hatalı olarak kurulduğunu, değer kaybı miktarı olarak 989,00-TL mi yoksa 898,00-TL olarak mı miktar belirtildiği anlaşılamadığını, ayrıca ödeme yapılan kısım mahsup edilip edilmediği ile ilgili herhangi bir bilgi paylaşılmadığını, bilirkişi raporu açıklayıcı mahiyette olmadığını, denetimden yoksun çelişkili bilirkişi raporu hükme esas alınamayacağını, dava dilekçesinde değer kaybı ve aracın kullanımından mahrum kalma taleplerinin bulunduğunu, bilirkişi raporuna bakıldığında yapılan hesaplamada aracın kullanımından mahrum kalınan bedel hesaplaması yapılmadığı gibi hiçbir yerde bahsedilmediğini, iş bu sebeple mahrum kalınan bedelin yeni alınacak raporda hesaplanması gerektiğini, .eksik ve hatalı olarak hesaplama yapılmış olan bilirkişi raporu açıkça hükme esas alınamayacağı görüldüğü için yeni bir rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı araç maliki vekili bilirkişi raporuna karşı ibraz etmiş olduğu itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişinin davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı hususunu göz ardı ederek hatalı bir sonuca vardığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; Bilirkişinin …..plakalı…..marka çekicinin sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, diğer aracın sürücüsü ….’nin ise kusursuz olduğu yönündeki tespitinin fahiş ve hatalı olduğunu, davacı taraf aracında değer kaybı meydana geldiğini ispat edememiş ve bu hususta yeterli delili dosyaya kazandıramamış olmasına rağmen, bilirkişi tarafından davacı tarafın talepleri yönünde tespitlere yer verilmesi açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davayı ve davacı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, bilirkişi raporunda herhangi somut bir delile dayanılmaksızın belirlenen tazminat miktarının fahiş olup bilirkişi raporuna karşı bu bakımdan da itiraz etme zarureti hasıl olduğunu, davayı ve davacı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacı tarafın onarım-yenileme sebebiyle aracında meydana gelen değer arttırımı dikkate alınmamış bu bakımdan da hatalı bir sonuca ulaşıldığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının kabulü ile itirazları doğrultusunda başka bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve araç ikame bedeli talebiyle ilgili değerlendirme yapılması için önceki bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi …. 25/03/2019 havale tarihli ek raporunda özetle; kök raporda belirtilen kusur oranlarının ek raporda değişmesini gerektiren bir hususun olmadığını, davalı araç sürücüsünün %100 asli kusurlu olduğunu, kök raporda da belirlenen değer kaybının 989-TL olduğunu, sehven 898-TL yazıldığını, tazminat hesabı yönünden davalı … şirketinin TTK. Md. 472’ye göre ….. plaka sayılı araca ait ZMSS poliçe kapsamında sigortalısının halefi olarak sürücü kusur oranları ve poliçe limiti dahilinde davacının zararından sorumlu olduğunu, ikame araç bedeli yönünden; hasarın giderilmesi için 15 günlük zamana ihtiyaç olduğunu, bu hasar tamiri süresince aracından yoksun kalacak davacı taraf araç sahibinin eş değerli bir aracı ikame edebilmesi için, ihtiyaç duyacağı TL bedelin, emsal araç günlük ikame bedeli olan 200-TL + %18 KDV olacağını 15 gün süresindeki tutarının 200 x 15 gün = 3000-TL + (3000 x%18) = 3.540,00-TL olarak eş değerli araç ikame bedeli olacağını, sonuç olarak kök raporda belirlenen ve takdir edilen sürücü kusur oranları bu düzenlenen ek raporda değişmesini gerektiren bir hususun olmadığını, araçta meydana gelen değer kaybının 989,00-TL olduğu kök raporda hesaplanmış olarak, uzmanlık görüşü ile kök ve ek raporda bu kanaate varıldığını, davacının aracından yukarıda belirtilen 15 günlük tamir süresince yoksun kalacağı görüşüne varılmış olarak, davacı araç sahibi emsal araç kiralamak suretiyle, aracından yoksun kalacağı süreyi telafi etmek için, yukarıda belirlenmiş emsal araç bedelinin %18 KDV dahil olarak 3.540,00-TL toplam tutarındaki bedele ihtiyaç duyacağını, davalı … şirketinin ZMSS ile …. plakalı aracı sigortalayarak poliçe kapsamında ve poliçe limiti dahilinde teminat altına almış olup, halefi olarak sorumlu bulunduğu bu maddi hasarlı trafik kazasından davalı araç sahibi ve davalı araç sürücüsü ile beraber sürücü kusuru oranında poliçe kapsamı ve poliçe limiti ile müştereken ve müteselsilen davacının zararından sorumlu olduğunu, davalı araç işleteni sıfatı ile sürücüsünün kusurundan doğan maddi tazminatı sürücü kusur oranı nispetinde müştereken ve müteselsilen bu olaydan zarar görenin zararını karşılamak zorunda olduğu yönündeki raporunu ibraz etmiştir.
Davacı vekili 01/04/2019 tarihli UYAP sistemi üzerinden gönderdiği dilekçesi ile 10-TL değer kaybı alacağını 979-TL arttırarak 989-TL’ye, 10-TL aracın kullanımından mahrum kalınan bedel alacağını 3530-TL arttırarak 3540-TL’ye çıkarttıklarını, değer kaybı alacağının kaza tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, aracın kullanımından mahrum kalma bedelinin kaza tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte sigorta şirketi haricindeki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı değer kaybı alacağını ıslah dilekçesiyle birlikte temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz talebinde bulunmuştur. Davacı davalıya ihtarname çekmiş ve davalıya 25/05/2018 tebliğ edilmiştir. Bu tebliğ tarihinden 14 gün sonrası, yani 08/06/2018 tarihinde davalı … temerrüde düştüğünden bu tarih itibariyle faiz istenebilir. İstenebilecek faiz ise araçlar ticari olmadığından yasal faizdir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf dava konusu kazada hasar gören aracının, değer kaybı bedeli ve kazanç kaybı bedelini talep etmektedir. Yapılan bilirkişi incelemesinde; dava konusu kazada davacın kusursuz olduğunu, davalı …’ın sürücüsü olduğu, davalı … şirketince ZMM sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın ise asli ve tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf ıslah dilekçesi ile 989,00-TL değer kaybı bedeli ve 3.540,00-TL kazanç kaybı bedeli talebinde bulunmuştur. aracın fiili onarım süresi, günlük kiralama bedeli ve KDV ile gelir vergisi dahil edilerek günlük 200-TL üzerinden yapılan hesaplamada davacının 3.540,00-TL kazanç kaybı talep edebileceği değerlendirilmiştir. Davacı vekili de davasını bu yönde ıslah ederek mahkememizce bu miktar üzerinden talebin kabulü gerekmiştir. Değer kaybı yönünden ise bilirkişi raporu ile 989,00-TL olarak belirlenmiş, davacı taraf değer kaybı alacağını 989,00-TL ıslah etmişse de işbu dava açılmadan önce sigorta şirketinin 06/06/2018 tarihinde 446,00-TL değer kaybı tazminat ödemesi gerçekleştirdiğinden bu miktar değer kaybı alacağından düşülmesi ile davacının değer kaybının 543,00-TL talep edebileceğinden bu yöndeki talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, 543,00-TL araç değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi olan 08/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3.540,00-TL kazanç kaybının davalı araç sürücüsü ve davalı…. Şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine,
543,00TL araç değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi olan 08/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, 3.540,00TL ikame araç bedelinin kaza tarihi olan 31/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve…. … Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 278,91-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan ve ıslah harcı olan 77,90-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 201,01-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,(Davalı …’nin 37,10-TL, diğer davalıların tamamından sorumlu olmakla)
3-Dava ilk açılış harç gideri ve ıslah harcı toplamı olan 113,80-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf yapılan yargılama gideri olarak toplam 895,00-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 806,86-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,(Davalı …’nin 107,32-TL, diğer davalıların tamamından sorumlu olmakla)
5-Davalı…. şirketi yapılan yargılama gideri olarak toplam 69,50-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 6,85-TL’nin davacıdan alınarak davalı…. Şirketi’ne verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,(Davalı …’nin 543,00-TL, diğer davalıların tamamından sorumlu olmakla)
7-Davalı … ve davalı…. Şirketi kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 446,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ….. Şirketi ve…. Şirketi’ne verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı…. grup vekilinin yüzlerine karşı, diğerlerinin yokluğunda , İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır