Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/594 E. 2019/1184 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/594
KARAR NO : 2019/1184

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 06/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 06/11/2019
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; kooperatif üyesi olan müvekkili şirketin, 2017 yılına ait seçimli olağan genel kurul toplantısının 12.05.2018 tarihinde yapılacağına dair genel kurul toplantı çağrısını aldığını, yapılan toplantı ilanında genel kurulda katılma şartlarına ilişkin olarak “tüzel kişi ortaklar adına oy kullanma yetkisine sahip olduklarını gösterir karar defterinin fotokopisi ve imza sirkülerinin fotokopisini ibraz etmeleri gerektiği” yönünde bilgilendirildiği ve buna uygun olarak da hazırlanan belgeler ile genel kurul toplantısına katıldıklarını, ancak toplantı gününde ilan edilen belgelerin yeterli olmadığı gerekçesiyle toplantıya katılımının engellendiğiıs ve yaptığı itirazların kabul görmediğini, oy kullanmasına müsaade edilmeyen müvekkili şirket hakkında genel kurulda alınan kararın kanuna aykırı olması nedeniyle iptalinin gerektiğini, davalı kooperatifin 2016 yılında yapılan genel kurullardan sonra gerçekleşen olağanüstü genel kurulda, göreve başlayan yönetim kurulu, önceki hesaplamaların hatalı yapıldığı iddiasıyla aidat bedellerinde değişiklik yapmak istediğini ve bu doğrultuda bildirimde bulunduğunu, ancak yapılan bu işlemlerin kanuna ve usule aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından gerek sözlü gerekse yazılı olarak ihtarlarla kooperatife bildirildiğini, buna rağmen yapılan hesaplamanın doğru olduğu konusunda ısrar edildiğini, genel kurulda ayrı parsellerde bulunan üyelerin aidatlarının fiili durumları gözetilmeden, herhangi bir kriter belirlemeden ve ortaklar arasında eşitlik ilkesine aykırı olarak artırılmasına karar verildiğini, bu hususun düzeltilmesi istenirken davaya konu 12.05.2018 tarihinde yapılan genel kurulda da ayrı parsellerde bulunan üyelerin aidatlarının kanuna ve usule aykırı olacak şekilde bir kez daha artırılmasına karar verildiğini, birden fazla parsel üzerinde bulunan yapılarda kat mülkiyeti kanununun uygulanmasının mümkün olmadığını, ayrıca davaya konu sitede ( Kat mülkiyeti kanunun da değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı kanunun 22. Mad si ile KMK na eklenen 66 ve devam maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara ilişkin özel hükümler uyarınca) henüz toplu yapı yönetimine de geçilmediği bu nedenle davalı kooperatifin bu hükümlere dayanak yaptığı tüm işlemler ve alınan kararların hukuka aykırı olduğunu, yerinde yapılacak incelemede görüleceği üzere müvekkili şirket ana yerleşkesinin bulunduğunu ve belediyeye terk edilen yol ile ayrıştırılmış ayrı bir parsel üzerinde faaliyet gösterdiğinu, bu nedenle müvekkili şirketin eşitlik ilkesi gereği faydalanması gereken hizmetlerin hiçbirisinden faydalandırmadığı gibi genel kurul kararlarından da anlaşıldığı üzere müvekkili şirketin içinde bulunduğu parsele sunulacak hizmetlere ilişkin hiç bir karar alınmadığını, zira sunulan teknik, tadilat ve bahçıvanlık hizmetleri yanında ana yerleşkede verilen çöp toplama temizlik hizmetlerinin müvekkili şirketin içinde bulunduğu parselde sağlanmadığını, bu nedenle müvekkilinin bu hizmetlere ilişkin ayrı ayrı kendisi personel istihdam ederek bu hizmet bedellerini ayrıca ödediğini beyanla davanın kabulü ile davalı kooperatifin 12.05.2018 tarihli genel kurulda iş merkezlerinden alınacak aidat başlığı altında müvekkili şirket hakkında alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın “12.05.2018 tarihinde davalı kooperatifçe yapılan genel kurulda toplantıya katılmalarının engellendiğinden bahisle, aleyhine alınan kararın iptali istemiyle huzurdaki davayı ikame ettiğini, hazirun cetvelinden görüleceği üzere, davacı yanın bulunduğu bölümün karşısında davacı yan veya vekili tarafından imza atılmış olduğunu, davacı tarafın genel kurul salonuna alındığını, ekteki hazirun cetveli incelendiğinde, davacı yanın unvanının bulunduğu nüshada davacı yan veya vekilince imza atılmış olduğunu, davacı tarafın vekilinin genel kurul salonuna alındığını, davacı tarafın genel kuruldaki itirazlarının dikkate alınmadığı ileri sürülmüş ise de genel kurulda verilecek öneriler ve yapılacak tüm itirazların genel kurulu sevk ve idare eden divan heyetine sunulması ve yazılı tüm öneri ve itirazların da genel kurul tutanağına yazılması gerekeceğini, ancak genel kurul tutanakları incelendiğinde davacı yan tarafından tutanağa geçirilmiş herhangi bir öneri veyahut itirazın bulunmadığını, davacının yazılı olarak sunmuş olduğu herhangi bir öneri ve itirazına rastlanmadığını, bu nedenle de davacı tarafın, genel kurula alınmadığı iddiasının asılsız olduğunu, davalı kooperatifin bir yapı kooperatifi değil site işletme kooperatifi olduğunu, İnşa işlemleri sona erdikten sonra yapı kooperatifi tasfiye edilerek site işletme kooperatifine geçildiğini, Kooperatiflerde site yönetiminin ne zaman ve nasıl kurulacağına ilişkin esaslar, Kooperatifler Kanunu ile Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında açıklanmış olup, aynı zamanda Kat Mülkiyeti Kanunu madde 17 gereğince kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat yönetiminde kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağını, davacı kooperatif üyelerinin tamamının bağımsız bölüm tapularını aldıklarını, ancak halen kooperatifin ortaklarına ait birtakım ortak arsa, otel, işyeri vb. gayrimenkullerin bulunduğu, hem bu gayrimenkullerin yönetimi ve gelir giderlerinin kontrolleri hem de siteye hizmet verebilmek için site işletme kooperatifine geçilmiş olduğunu, davacı yanın kullanım alanının, …… Sitesinin en önemli konumunda ……. ada … parsel de yer alan, yaklaşık 8.193,19 M2 üzerine kurulu 8-10 katlı plaza olduğunu, diğer ortakların işyerleri ise 3 katlı her katı 50 m2 olan bitişik nizamda dizili küçük dükkanlar olduğunu, müvekkilinin mezkur bina daönemli bir otomobil markasının yetkili satıcısı ve yetkili servisi bulunduğunu ve bu nedenle çalışan ve müşterileri ile birlikte her gün binlerce insan ve yüzlerce aracın buraya geldiğini, hal böyle olunca bu denli hizmet talebine 50m2 lik dükkan kadar arz verilemeyeceğini, müvekkili kooperatifin bu alanda temizlik, peyzaj, güvenlik, teknik gibi bir sürü alanda hizmet vermekte olduğunu ve gerek kullanım alanı gerekse insan sayısı fazlalığı olan davalı yanın hizmet alını bakımından diğer üyeler ile aynı oranda iş yükü olduğunun düşünülemeyeceğini, müvekkili kooperatifte davacı gibi daha büyük alana sahip başkaca üyelerin tamamının Kat mülkiyeti kanununa göre yeniden yapılmış, usul ve yasaya uygun hesaplamaya göre aidatlarını ödemeye devam etmekte olduğunu, bu hususta itiraz eden tek üyenin davacı taraf olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı kooperatifin 12.05.2018 tarihinde yapılan 2017 hesap yılı kurul kararlarının yasaya, ana sözleşmeye, iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeniyle iptaline ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık iptal talebine konu 12/05/2018 tarihli genel kurulda iş merkezlerinden alınan aidatlara ilişkin alınan kararın kanuna, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edip etmediği, eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla kooperatif defter ve belgeleri ile gerektiğinde davacı şirket ana yerleşkesi üzerinde yerinde inceleme rapor tanzimine karar verilmiştir.
Mali müşavir ……., kooperatif uzmanları …… ve ….. tarafından düzenlenen kök raporda, İptale konu 7 nolu kararında site yönetim planı içinde yer almayan … Ada …. parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak 1163 sayılı kanunun 23. Maddesinde tanımlanan eşitlik ilkesine aykırı olarak hangi nispet ve oran uygulanmak suretiyle aylık 8.064.00.TL aidatın ödenmesine karar verildiğinin tespit edilememesi, site yönetim planı dahilinde bulunan ve toplu yapı içinde yer alan diğer parseller için ortak giderlere katılma iştirak payları tek tek parsel özelliğine ve evsafına göre belirlendiği halde site yönetim planı içinde davacı şirkete ait 1080 ada 3 parsel için ortak giderlere katılma iştirak payının neye göre isabet ettirildiğinin belirlenmemesi, alınan genel kurulda açık ve net olarak davacı şirket parseline isabet ettirilen söz konusu aylık aidatın neye göre davacıdan tahsilinin talep edildiğinin genel kurul tutanağından da denetlenememesi ayrıca işletme kooperatif ana sözleşmesinin yönetim kurulu görev ve yetkilerinin düzenlendiği 44. Madde/10. Fıkra hükmü gereği ise Kat Mülkiyeti Kanununa göre teşekkül eden bağımsız bölüm malikleri kurul ve alt kurulları yetki ve görev aktardıkları takdirde; bu kurulların toplantılarını düzenlemek, Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan her türlü yönetim ve yöneticilik, sıfat, yetki, hak ve sorumluluklarını üstlenmek olduğunun açıkça belirtilmiş olması karşısında davalı kooperatif nezdinde 634 sayılı kat mülkiyeti kanununa dayalı kat malikler kurul toplantısı yapılarak davalı kooperatif genel kuruluna ve kooperatif yönetimine bu hususta görev ve yetki tevdii ettiği dosya kapsamı ile tespit edilememiş olması karşısında 12.05.2018 tarihinde yapılan 2017 hesap yılı genel kurulunun 7 nolu kararının kanun ve ana sözleşme hükümlerine aykırı olup objektif iyi niyet ilkelerine aykırı olduğunun kabulü ile iptal edilmesi gereği belirtilmiştir.
Esenler Tapu Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ile … İlçesi, … Mahallesi, … Ada …. parsel sayılı taşınmazın toplu yapı içinde yer alıp almadığının, kat malikleri kurul kararlarının belgeleri ile bildirilmesi, ayrıca aynı taşınmaza ilişkin site yönetim planının ve ilgili belgeler celp ve tetkik edilmiştir.
Davalı tarafa, toplu yapıya ilişkin kat malikleri kurulu toplantısının yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise hangi tarihte yapıldığı, kat malikleri kurulu tarafından kooperatif yönetim kuruluna ana sözleşmenin 10.maddesi gereğince tevdi edilip edilmediğinin tespiti için için ilgili genel kurul veya kat malikleri kurulu kararlarının, site yönetim planı ve 1080 Ada 3 parsel sayılı taşınmazın toplu yapı içinde kalıp kalmadığına ilişkin belgelerin mahkememize ibraz edilmesi için süre verilmiştir.
Esenler Tapu Müdürlüğün yazı cevabı ve davalı tarafça ikmal edilen belgelere göre ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aynı heyetten alınan ek raporda, prensip düzeyinde bakılacak olursa; 12.05.2018 tarihinde yapılan Genel Kurul neticesinde alınan karar, şekil ve usul açısından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun emredici hükümlerine aykırılık teşkil etmediği değerlendirmesi kapsamında Genel Kurul Kararının “iptal edilebilir” olduğunun ifade edilebileceği, davalı Kooperatifin 12.05.2018 tarihli Genel Kurul kararına karşı iptal İsteminin harç makbuzuna göre 12,06.2018 tarihinde İleri sürüldüğü, olağan genel kurul kararının iptali davasının yasanın öngördüğü şekilde toplantıyı kovalayan 1 aylık hak düşürücü süre İçinde açılmış bulunduğunun kabul edilebileceği, davacı şirketin, iptale konu genel kurul toplantısına haksız ve hukuka aykırı olarak katılmasının engellendiği ve genel kurulda oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmediği iddiasında bulunduğu, Davalı vekilinin davacının temsil yetkisinin bulunmadığına yönelik itirazı da nazara alındığında; Genel Kurulda davacı şirket adına oy kullanmasına müsaade edilmeyen davacı şirket yönetim kurulunun 08.05.2018 tarihli kararıyla temsil konusunda yetkilendirdiği …’nun kooperatif ortağı olmadığı dosyada mübrez uyuşmazlığa ilişkin Genel Kurul hazinin cetvelinden tespit edilmiş olup kanunun açık hükmü uyarınca genel kurulda temsilin ancak başka bir ortak tarafından yapılabileceği ortak olmayan avukatın dahi temsilci sıfatıyla Genel Kurul toplantılanna katılmasının mümkün olmadığı bu nedenle bu seçeneğin uygulanması mahkemece yerinde görülürse davacı şirketi temsil ettiği iddia edilen kişinin oy kullanmasına müsaade edilmemesinde kanuna aykırı bir yön bulunmadığının kabul edilebileceği, mahkemece …..’nun davacı şirketi kooperatif Genel Kurulunda temsil yetkisini haiz olmadığının kabul görmesi halinde; bu seçenekle. kanunun saydığı ov kullanmasına haksız şekilde müsaade edilmeyen kişilerden sayılamayacağı ve davacı şirketin Genel Kurul kararının iptalini ileri sürebilecek pay sahiplerinden olmadığı sonucunu doğurabileceği, mahkemece ……..’nun davacı şirketi kooperatif genel kumlunda temsil yetkisini haiz oldufeunun, esasen o genel kurala davacı namıoaa katılmak isteyenin “avukat” sıfatıyla değil davacının usulünce yetkilendirilmiş ve davacının iradesini açıklamaya salih temsilcisi olduğunun kabul görmesi seçeneğinin mahkemece benimsenmesi durumunda davacının Genel Kurul Kararının iptalini ileri sürebilecek pay sahiplerinden olduğu sonucuna varabileceği, bu meydanda / bu seçenekte ise daha önce heyetece sunulan raporda yer alan kanaatin özünün korunmuş olacağı, bu varsayımda (2* seçenekte) iptali istenen Genel Kurul Karan’nm kanuna, ana sözleşmeye veya hüsnüniyet kural larına ay kın olup olmadığının denetiminin yapılması için Kök Raporda dosyaya ibrazı gerektiği belirtilen ve 26.06.2019 tarihli 5 no’lu celsenin 1 ve 2 no’lu ara kararlarında dosyaya celbi ve ibrazı talep edilen ancak eksik olarak celp edilen bilgi ve belgelerin eksiksiz olarak celbi ve takdiren dosyanın heyette müstakil bîr tapu kadastro uzmanı bilirkişiye sevki gerektiği belirtilmiştir.
Dava, davacının ortağı olduğu kooperatifin 12/05/2018 tarihli genel kurulunda alınan kararın iptali istemiyle açılmıştır.
Bilindiği üzere yok hükmünde olan kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da zorunlu değildir.
İptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında, yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali gereken kararlar, baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir.
Öte yandan,1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, geçersiz olması (yokluk) hali, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 49.maddesine göre anasözleşmede açıklama bulunduğu takdirde, bir ortağın yazı ile izin vermek suretiyle genel kurul toplantısında oyunu ancak başka bir ortağa kullandırabileceği düzenleme altına alınmıştır.
Yasal düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; genel kurulda davacı şirket adına oy kullanmasına müsaade edilmeyen ………..’nun davacı şirket yönetim kurulunun 08/05/2018 tarihli kararıyla yetkilendirilmesine rağmen, yetkilendirilen şahsın kooperatif ortağı olmadığı, dolayısıyla 1163 Sayılı Yasa’nın 49.maddesi gereğince kooperatif adına oy kullanamayacağı sabittir. İptali istenen karar emredici hükümlere aykırı olmadığından yok hükmünde kabul edilemeyecek, yasaya, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olması halinde iptal edilebilecek olup, toplantıya katılan ve oy kullanmasına müsaade edilmeyen yetkilinin şirket ortağı olmadığı, bu sebeple davacının toplantıya katılarak red oyu vermiş ve muhalefetini tutanağı geçirmiş pay sahibi sayılamayacağından işbu davayı açamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1- Karar ve ilam harcının 44.40 TL’ye ikmali ile bakiye 8.50 -TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 35.90 TL peşin harcın mahsubuna,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 7/2 maddesi gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı . 06/11/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı