Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/574 E. 2020/672 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/574 Esas
KARAR NO : 2020/672

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09.11.2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili tarafından davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı ile müvekkili firma arasındaki ticari anlaşma gereği müvekkilinin davalı firmaya ait ham kumaşları boyama, baskı, işleme işlemlerini yaparak tekrardan davalı/borçluya iade ettiğini, müvekkili ile davalı borçlu arasındaki iş bu sözleşmenin 2016 yalının ocak ayının sonundan itibaren başlayıp 2017 yılının eylül ayına kadar sorunsuz bir şekilde devam etmiş olduğunu, ilgili dönemlere ilişkin olarak müvekkili şirkete herhangi bir şikayette bulunulmamış ve reklamasyon faturası kesilmemiş olduğunu, bu dönemden sonra davalı borçlunun kendi içerisinde, yapılanmada değişikliğe gitmesi sonucunda şirket yetkililerinin talimatları zamanında vermemesinden veya eksik/hatalı vermelerinden dolayı işlerde aksaklıklar yaşanmış olduğunu, müvekkilinin aldığı siparişleri talimatlara uygun olarak ve süresinde teslim etmeye devam etmiş olduğunu, ancak davalı borçlunun kötü niyetli olarak müvekkiline olan borcunu ödememek için, siparişlerin talimatlara uygun olmadığından bahisle noter kanalıyla e-fatura düzenlendiğini bildirmiş olduğunu, müvekkili şirketçe işlemleri yapılan ürünlerin davalı tarafça herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin teslim alınmış olduğunu, bu nedenle davalı tarafın teslim aldığı işlemleri yapılan ürünlere ilişkin ödemelerden imtina etmesinin mümkün olmadığını beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişki gereğince davacı şirketin kendisine gönderilen ham kumaşlar üzerinde baskı ve boyama işini yapmayı üstlenmiş olduğunu, davacı şirketin kendisine gönderilen bazı orderlara ilişkin yapmış olduğu işçiliklerde istenilen kalite ve terminlere uymayarak müvekkili şirketi yurtdışı müşterilerine karşı zor durumda bırakmış olduğunu, davacının, bazı orderlarında özellikle abraj, aynı top içerisinde renk farkı, kanat, may kaçıkları ve sair gibi türlü hatalar yaptığından dolayı müvekkili şirketin yurtdışı müşterilerinden almış olduğu siparişleri yetiştirebilmek amacıyla fireli kesimler yapmak zorunda kalmış olduğunu, üzerinde hatalı şekilde baskı ve boyama işlemi yapılan kumaşların defalarca tamirinin gerçekleştirilmiş olduğunu, ancak buna rağmen istenilen kalitede teslimlerin yine de gerçekleştirilememiş olduğunu, baskı ve boyama işinde sürekli hata yapan davacının gerek ikide bir tamire gitmek zorunda olunması gerekse baskı ve boyama işini geç teslim edilmiş olması sebebiyle aynı zamanda yurtdışı müşterisine karşı terminde gecikmelere yol açılmış olup bundan dolayı da ayrıca yurtdışı müşterilerinden gecikme ve kalitesiz ürün sebebiyle reklamasyonlar gelmiş olduğunu, siparişlerin her aşamasında müvekkili şirket yetkililerinin davacı şirketin üretim planlama ve satış sorumlularına defalarca ayıp ihbarlarında bulunmuş olduklarını, aynı zamanda işlem yapmak üzere gönderilen ham kumaşlardan bir kısmının kötü koşullarda depoda tutulmuş olması sebebiyle ürünlerin kullanılamaz hale gelmiş olduğunu, davacı şirketin orderlardan dolayı istenilen kalite ve terminde baskı ve boyama işlemlerini gerçekleştirememesinden mütevellit müvekkili şirketin uğradığı zararların bir kısmına ilişkin olan fireli kesimden termin gecikmesinden navlun bedellerinden, kendilerine teslim edilen kumaşların bozulmasından ve kullanılamaz hale gelmesinden kaynaklanan reklamasyon bedellerinin bir kısmının davacı şirkete e-fatura yoluyla gönderilmiş olduğunu, ayrıca davacı şirkette müvekkiline ait yaklaşık 1 ton ham kumaşın hiçbir işlem yapılmaksızın aynen durmakta olduğunu, yine noter kanalıyla bu kumaşların iade edilmesinin istenilmiş olduğunu, ancak davacı tarafından iade de yapılmamış olduğunu beyanla; davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 131.794,19 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıya sattığı tekstil ürünleri karşılığında düzenlenen faturalar karşılığı davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre, teslim edilen malzemelerin (gizli yada açık) ayıplı olmasının söz konusu olup olmadığı, öyleyse bu nedenle davalının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa miktarının ne kadar olduğu, davalının muayene ve ihbar yükümlülüğünü süresinde ve usule uygun yerine getirip getirmediği, sonuç itibariyle davalının davacıya borcu kalıp kalmadığının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılmak üzere şirketin bağlı bulunduğu Çorlu Talimat Mahkemesi’ne müzekkere yazılmasına karar verilmiş olup; Çorlu …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/65 Talimat sayılı dosyasına SMMM bilirkişi …. tarafından sunulan 08/05/2019 tarihli raporda; davalı şirkete ulaşmak için tüm yolların denenmiş olduğu ancak hiçbir surette ulaşılamamış olduğunu, davalı şirketin avukatı ile görüşülmüş kendisinin de davalıya hiçbir şekilde ulaşamadığı cevabının alınmış olduğunu, bu nedenle davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamamış olduğunu bildirilmiş yine 01/11/2019 tarihli raporda özetle; davalıya ait extrede yer alan faturalar ve ödemeler incelenmiş olduğunu, davacının davalı şirkete düzenlemiş olduğu faturalar muhteviyatı tekstil kumaş satış ve fason işlemlerinden kaynaklandığını, düzenlenen satış faturaları karşılığı 131.794,19 TL davacının ticari defterlerine göre davalıdan alacaklı olduğunu, davacı şirketin 11.10.2017 tarihinden 31.10.2017 tarihine kadar düzenlemiş olduğu satış faturalarından kaynaklı 131.794,19 TL toplam tutarda fatura üzerinden alacaklı olduğunun görülmüş olduğunu, davacı şirketin yerinde yapılan ticari defter incelemelerine göre incelenen defterlerin VUK uygun ve davacının kendi lehine delil teşkil eder nitelikte olduğu ticari defterlerden olan yevmiye defterinde de tespit edildiği üzere davacının 2017 ekim döneminde davalıya düzenlediği 12 adet satış faturasından kaynaklı 131.794,19 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Davacı kayıtları incelenmiş olmakla, Davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre , davacının davalıya sattığı tekstil ürünleri karşılığında düzenlenen faturalar karşılığı davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre, teslim edilen malzemelerin (gizli yada açık) ayıplı olmasının söz konusu olup olmadığı, öyleyse bu nedenle davalının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa miktarının ne kadar olduğu, davalının muayene ve ihbar yükümlülüğünü süresinde ve usule uygun yerine getirip getirmediği, sonuç itibariyle davalının davacıya borcu kalıp kalmadığının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde ve davalı tarafça sunulacak ürünler üzerinde 03/02/2020 günü, saat 14.00 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ise de; inceleme gün ve saatini bildirir davetiyenin davalı vekiline tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde hazır bulunmadıkları, defter ve belgelerini sunmadıkları ve yerinde inceleme talebinde bulunmadıklarına dair 03/02/2020 tarihli tutanak tutulmuştur.
Davalı tarafça cevap dilekçesinde yemin deliline dayanıldığı, davalı tarafından cevap dilekçesinde bildirilen ayıp içerikleri ve ayıbın karşı tarafa süresinde bildirildiğine dair davacı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağını, yemin teklif edecek ise yemin metnini ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen sürede beyan vermez ise yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve mevcut delillere göre karar verileceğinin ihtarını içerir tebligatın davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafça yemin metninin sunulmadığı görülmüştür.
Davacı iddia ve delilleri, davalı savunma ve delilleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın talebinin davalı taraf ile arasında yer alan ticari ilişkiden kaynaklı alacağının tahsili için başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın ayıp iddiasında bulunduğu, taraf defterleri üzerinde yapılan incelemede, davalı tarafın defterlerinin, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı şirkete ulaşmak için tüm yolların denenmiş olduğu ancak hiçbir surette ulaşılamamış olduğu, bu nedenle davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamamış olduğunun bildirildiği, yine mahkememizce tutulan 03/02/2020 tarihli tutanak ile de inceleme gün ve saatini bildirir davetiyenin davalı vekiline tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde hazır bulunmadıkları, defter ve belgelerini sunmadıkları ve yerinde inceleme talebinde bulunmadıklarının tespit edildiği, davacı taraf defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede ise, davacı tarafın 2017 ekim döneminde davalıya düzenlediği 12 adet satış faturasından kaynaklı 131.794,19 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği, davalı tarafın ayıp iddiası nedeni ile ispat yükünün yer değiştirdiği, sözleşme konusu edimlerin ayıplı olarak yerine getirilip getirilmediğini davalı tarafın her türlü delil ile kanıtlaması gerektiği, ne var ki davalı tarafından buna ilişkin bir delil sunulmadığı gibi cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılmış olması nedeni ile davacı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı, yemin teklif edecek ise yemin metnini ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen sürede beyan vermez ise yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve mevcut delillere göre karar verileceğinin ihtarını içerir tebligatın davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafça yemin metninin sunulmadığı, bu nedenle yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, takibin 131.794,19 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 26.358,83 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 9.002,86 TL harcın peşin alınan 1.592,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.410,21 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 1.628,55 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 904,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 16.470,45 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸