Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/533 E. 2020/495 K. 07.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/533
KARAR NO : 2020/495

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli), Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 25/05/2018

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/507 ESAS
2020/495 KARAR NUMARALI DOSYASI

DAVA : Limited Şirket Ortaklıktan Çıkarma
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 07/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/09/2020

ASIL DAVADA;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin Mayıs 2016 tarihinde yönetim kurulu başkanı olarak davalı şirketin diğer ortaklarının bilgisi dahilinde yeni yatırım fırsatları için ABD’ye gittiğini, müvekkilinin 17/08/2016 tarihinde yönetim kurulu başkanlığından istifa ettiğini, 23/08/2016 tarihinde davalı şirkette tasfiye kararının alındığını, 19/04/2017 tarihinde …… Matbaacılık adlı şirketin diğer ortaklar tarafından kurulduğunu, 25/07/2017 tarihinde tasfiye kararının müvekkilinin yokluğunda kaldırıldığını, şirketin tasfiyede olduğu süre boyunca ortakların kendilerine sermaye aktarımı yaptıklarını, daha sonra şirket içinin boşaltılmaya çalışıldığı ve bu ara arada müvekkiline hisse bedeli ödeneceği söyleyerek oyalandığını, müvekkilinin tasfiyenin kaldırıldığı süre boyunca kendisinin de tasfiye payını alacağını düşündüğünü, diğer ortakların tasfiyeden döndüğünü öğrendiğinde ise hisselerini satarak çıkmak istediğini, diğer ortakların önce bunu kabul etmiş ama sonrasında ödeme yapmamış olduğunu, çoğunluğun azınlık pay sahipliği haklarını ihlal etmiş ve kalıcı değişikler yapmış olduğunu, örtülü kazanç aktırım yapıldığını, müvekkilinin kar payı hakkının zedelenmekte olduğunu, şirkete ait işletme ve tüm ekipmanların ortakların kurduğu diğer şirkete tahsis edilmiş ve şirketin işletme konusunun ortadan kaldırılmış olduğunu, taraflarınca tazminat davası açıldığını ancak bunun mevcut durumu düzeltemeyeceğini, şirketin feshinden başka çare kalmadığını, ihlallerin süreklilik arz etmekte olduğunu, şirketin devamının esas olduğunu, şirketin hakim ortaklarca bu hale sokulmasının tek sebebinin müvekkiline payını vermek istememeleri olduğunu, en doğru çözümün fesih yerine müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına karar vermek olduğunu, davalı şirkete yönetici kayyum atanmasına, TTK’nun 531. Maddesi gereğince fesih yerine öncelikle müvekkili davacıya ait payların rayiç değeri üzerinden bedelleri ödenmek sureti ile şirketin diğer ortaklar veya mahkemenin belirleyeceği usul ve ile müvekkilinden satın alınarak ortaklık ilişkisinden müvekkilinin çıkarılmasına karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde şirketin feshine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin bugünkü durumunun teks sebebinin hakkında terör örgütü üyesi olmaktan dolayı ceza davası bulunan davacı olduğunu, müşterilerin haklı olarak terör örgütü ile ilişkilendirdikleri bir kişinin ortak olduğu bir şirketle iş yapmak istemediklerini, müşteri sayısının 30’dan 5’e düşmüş, çalışan sayısının 130’lardan 55’lere kadar inmiş olduğunu, müvekkili şirket ortaklarının işleyen bir tesisi satmanın daha karlı olacağı düşüncesiyle satışın tesisin işler vaziyette yapılması konusunda ısrar etmişler ancak davacının “şalteri indirin, makinaları satın paramı gönderin” talepleri ile baskı yapmış olduğunu, davacının dediğinin yapılmış olması durumunda şirketin yok pahasına elden çıkmış olacağını, davacının ısrarlar makinaların kaça olursa olsun satılmasını ve kendi payına düşen paranın kendisine gönderilmesini istediğini, yine davacının paranın resmi yoldan banka üzerinden doeğil elden kendisine gönderilmesini istediğini, davacının şirket hisse değerini ayri resmi yollardan almak istediğini, bu şirketten başka geçim kaynağım olmayan müvekkili şirket ortağı …… ‘nin şirket makinelerinin yok papasına elden çıkmaması için kendisinin şirket kurup müvekkili şirkete ait makine ve teçhizatı da kiralamış olduğunu, müvekkili şirketin hiçbir iş yapmasa dahi aylık 180.000-TL gider yapmak zorunda olduğunu, aksi halde makineleri yok pahasına satmak ya da çürümeye bırakmak gerekeceğini, sonuç olarak …… ‘nin kurulmasının ve makineleri kiralamasının müvekkili ….. A.Ş. İçin zarar değil bilakis zarardan kurtulma olarak nitelenmesi gerektiğini, stokların şirketin aktifine girmiş yani şirketi güçlendirmiş, yani şirket dışına bir kaynak çıkartılmamış bilakis kaynak aktarımı yapılmış olduğunu, terör örgütüne mensup olduğu yönünden kuvvetli deliller bulunma davacı ile ortak olmak istemeyen müvekkili şirket ortaklarının davacının ortaklıktan çıkarılması yönünden genel kurul kararı aldıklarını ve müvekkilince bu yönünde Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile ortaklıktan çıkarılma davasını açılmış olduğunu, davacınını siminin müvekkili şirkette halen ortak olarak geçmesinin müvekkiline ve ortaklarına ciddi zarar verildiğini, davacının müvekkili şirketin zarar etmesi için adeta çabalamakta olduğunu, davacının ortaklıktan çıkma talebini kabul ettiklerini, davacının şirketin tasfiyesi yönündeki talebinin reddine ve davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/507 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 2016 yılında Amerika’ya matbaa makinesi satın alma gerekçesi ile gittiğini, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ise dönmediğini, müvekkili şirketin müşterilerinin davalının terör örgütü sempatizanlığını bildiği için iş ilişkilerini sonlandırdığını, darbe girişimi öncesi ve sonrası ciroda % 70-80 oranında azalma olduğunu, davalı hakkında terör örgütü üyeliğinde dava açıldığını, 02/04/2018 tarihli genel kurulda davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin olarak karar alındığını belirterek davanın kabulü ile davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, ortaklıktan çıkarılma akçesinin hesaplanmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anonim şirketler için ortaklıktan çıkarılma davası açılamayacağını, davacı şirket aleyhinde şirketin feshi için dava açıldığını, ….. esasına kayıtlı olduğunu, müvekkili hakkında Bursa … Ağır Ceza Mahkemesinin ……. esasına kayıtlı olarak dava açıldığını, henüz hüküm giymediğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin …… Esas, ……. Karar sayılı ve 11/09/2018 karar tarihli birleştirme ilamı ile mahkememiz ……. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Davalı birleşen davacı vekili 04/08/2020 tarihli dilekçesi ile birleşen davadan feragat ettiğini, asıl dava yönünden de davacının feragat etmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı birleşen davalı vekili tarafından 04/09/2020tarihli dilekçesi ile asıl davadan feragat ettiğini, birleşen dava yönünden de davacının feragat etmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK.307/1) Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (HMK.309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK.309/2)
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekilleri tarafından feragat dilekçeleri ibraz edildiği, vekillerin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla; asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine,
1-Asıl dava yönünden alınması gereken 54,40-TL harcın peşin yatırılan 35,90-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 18,50-TL’in asıl dava davacısı …’tan alınarak hazineye irad kaydına,
2-Birleşen dava yönünden alınması gereken 54,40-TL harcın peşin yatırılan 35,90-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 18,50-TL’in birleşen dava davacısı ….. Matbaacılık ve Yayıncılık San. Tic.A.Ş.’den alınarak hazineye irad kaydına,
3-Yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca asıl ve birleşen dava dosyalarına yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
5-Tarafların vekalet ücreti talebi bulunmadığından asıl ve birleşen davalar yönünden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.08/09/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır