Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/524 E. 2019/1212 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/524 Esas
KARAR NO : 2019/1212

DAVA : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 02/01/2014
KARAR TARİHİ : 11/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yönetim kurulu başkanı olduğu …. Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına kayıtlı …. plakalı otomobilde 2 Eylül 2008 tarihinde davalının sahibi ve işletmecisi olduğu ….. Alışveriş Merkezi açık otoparkında meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararın, yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesi talebiyle olay günü otomobilden çalınan (…….. M/70-162 : 2.173,99 TL, 2700 adet A4 Tanıtım İlanı: 1.593,00 TL, 800 adet El Broşürü: 755,20 TL, 4000 adet Katalog: 10.856,00 TL, TOPLAM: 15.378,19 TL.) eşyaların toplam bedellerinin yasal faizleri ile birlikte, maddi tazminat olarak davalıdan tahsil edilerek müvekkil şirkete ödenmesine, manevi tazminat olarak müvekkilin sosyal durumuna uygun olarak 7.500 TL.nin davalıdan alınarak davacı müvekkile yasal faiziyle birlikte ödetilmesine, tüm yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Ayrıca 16/02/2009 havale tarihli davalının cevap dilekçesine karşı beyan dilekçesinde davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule yönelik itirazlarında; geçersiz vekaletname ile davanın ikame edildiğini, dava dilekçesinde davacının adresinin bulunmadığını, olayın gerçekleştiği tarihten itibaren 30 gün içinde ihtar çekilmediğini, …’un “Davacı” sıfatına haiz olmadığını ve çalınan malların kendisine ait olmadığını, esasa ilişkin itirazlarında; müvekkilinin alışveriş merkezi otoparkında alınabilecek her türlü güvenlik önlemini aldığını olayın buna rağmen meydana geldiğini, davacının kendisinin alması gereken önlemleri almadığından olayın meydana geldiğini, kişisel eşyasına zarar gelmeyen kişinin manevi tazminat talep edemeyeceğini, davacının iddasında ve taleplerinde kötü niyetli olduğunu, haksız açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Araç ruhsatı sureti, Ümraniye İlçe Kaymakamlığı Emniyet Müdürlüğü Polis Teşkilatı’nca tutulan olay yeri tespit tutanağı ile müşteki ifade tutanağı suretleri, Beyoğlu ….Noterliğinin …. yevmiye numaralı ve 23/09/2008 tarihli, tebliğ şerhini havi ihtarnamesi, çalınan diz üstü bilgisayara ait fatura sureti, çalınan A4 ilanlara ait fatura sureti, çalınan el broşürlerine ait fatura sureti, çalınan kataloglara ait fatura suretinin dosyaya ekli olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça Bakırköy Tüketici Mahkemesinden 03/12/2008 tarihinde …Esas sayısı ile dava açılmış, 24/02/2009 tarih, ….Karar sayısı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize intikal etmiştir.
Tüm taraf delilleri toplanılmış ve sorumluluk ve çalınan eşyaların değeri ile ilgili olarak bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamından önce, tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde; davacının kullanımında bulunan aracın davalı alışveriş merkezi otoparkında bulunduğu sırada hırsızlık sonucunda araçta bulunan notebook bilgisayar ve matbaa malzemelerinin 3.kişiler tarafından çalındığı tüm dosya kapsamı ile sabit görülmüş, meydana gelen bu hırsızlık olayı sonucunda bilirkişi raporu kapsamında davacının belirlenen toplam 14.304,20 TL zarara uğradığı, davalı alışveriş merkezinin gözetiminde bulunan alanda gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle sorumlu olduğu, ancak davacının da BK 44 maddesi kapsamında %30 oranında zararın oluşunda kusurunun bulunduğu kabul olunarak maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ve yine tarafların kusur durumu , meydana gelen zarar nedeniyle davacının manevi tazminat isteme hakkının bulunduğu, olayın oluşumu zararın niteliği dikkate alınarak davacının 7500 TL olan manevi tazminat isteminin 1000 TL lik bölümünün kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce, 25/01/2012 tarih … Esas …karar sayılı dava dosyasında verilen kararın temyizi üzerine Yüksek Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 03/10/2013 tarih … Esas ve …. karar sayılı bozma ilamı üzerine mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; dosya içerisinde araç içerisinde bulunduğu iddia olunan ürünlerin gerçek değerinin tespiti açısından bilirkişi incelemesi yapılarak değer tespit edildiği ve tek taraflı olarak davacı beyanlarının esas alınması ve gerçek bir ispat durumunun olayın oluşu itibariyle mümkün bulunmaması karşısında mahkememizce verilen önceki kararda bir isabetsizlik olmadığı kanaatiyle direnme kararı verilmiştir.
Mahkememizden verilen 27/01/2014 tarih ve …Esas ….. Karar sayılı bozma üzerine direnme kararı temyiz edilmiş olmakla; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18.04.2018 tarih ve ……. Esas ….. Karar sayılı ilamı ile “Davacı, davalı şirketin işlettiği alışveriş merkezinin otoparkında, aracı park hâlinde iken aracın içerisinden bir adet diz üstü bilgisayar, 2700 adet A4 tanıtım ilanı, 800 adet el broşürü, 4000 adet kataloğun çalındığını iddia etmiştir. Çalındığı iddia edilen bilgisayarın fatura tarihi 06.06.2006, A4 tanımı ilanlarının fatura tarihi 03.04.2007, el broşürünün fatura tarihi 27.03.2007 ve katalogların fatura tarihi ise 27.03.2007 tarihidir. İddia edilen hırsızlık eylemi ise 02.09.2008 tarihinde gerçekleşmiştir. Mahkemece alınan 06.12.2011 tarihli bilirkişi raporunda çalındığı iddia edilen 4000 adet kataloğun ortalama ağırlığının 800 kg. olabileceği ve 10 koli üst üste konulduğunda yüksekliğinin 2,5 metre olacağı belirtilmiştir. Bu durumda davalı davacının gerçek zararından sorumlu olup, hırsızlık eyleminin gerçekleştiği tarihte araç içerisinde bulunduğunu iddia ettiği eşyaların miktarını ispat yükü davacıdadır. Hâl böyle olunca, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Açıklanan nedenlerle direnme kararının bozulması gerektiğini, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3.maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA” karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamında, usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyularak, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle dosyanın 1 bilgisayar mühendisi ve 1 matbaa-kırtasiye sektörü bilirkişiye tevdii ile çalındığı belirtilen 1 adet bilgisayar, A4 tanıtım ilanı, 800 adet el broşürü ve 4000 adet kataloğun eylemin gerçekleştiği 02/09/2008 tarihi itibariyle değerlerinin tespiti ile rapor tanziminin istenmesine ve bilirkişi ücretinin davacı tarafça mahkememiz veznesine depo edilmesi hususunda davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş ancak davacı vekili tarafından kesin sürede bilirkişi ücreti yatırılmamıştır. Ümraniye Polis Karakoluna müzekkere yazılarak olaya ilişkin bilgi ve belge istenmiş, kolluk herhangi bir evrak bulunmadığı yönünde cevap vermiştir. Davacı tarafa son olarak celsede tanık için süre verilmiş ancak verilen sürede tanık isim ve adresleri de bildirilmemiştir. Davalı, davacının gerçek zararından sorumlu olup, hırsızlık eyleminin gerçekleştiği tarihte araç içerisinde bulunduğunu iddia ettiği eşyaların miktarını ispat yükü davacıda olup davacı delil bildirmediğinden ve ispata yarar dosya içerisinde başkaca bilgi ve belge olmadığından davacının gerçek zararı ispat edemediği anlaşılmakla davanın maddi tazminat yönünden reddine karar vermek gerekmiş, manevi tazminat yönünden davanın kesinleştiği ve bozma konusu yapılmadığı dikkate alınarak hükümde aynen yer verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
2-Maddi tazminat yönünden kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
3-Manevi tazminatın bozma konusu olmadığı ve kesinleştiği dikkate alınarak 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Alınması gereken 68,31 TL harçtan peşin alınan 308,90 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 240,59TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 1.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.625,38 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça sarf edilen 324,50 TL ilk dava açılış harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan bilirkişi tebligat ve posta masrafı 1.300,00 TL yargılama giderinin kabul oranı (%4,37) ret oranı (%95,63) dikkate alınarak hesaplanan 56,81 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Davalı tarafından yapılan 168,50 TL yargılama giderinin ret oranı (%95,63) dikkate alınarak hesaplanan 161,14 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 11/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır