Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/522 E. 2018/821 K. 17.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/522
KARAR NO : 2018/821

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 20/09/2018

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine Antalya …. Asliye ticaret Mahkemesinde açılan ve verilen yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzii edilen iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalı … dağıtım şirketinden elektrik satın aldığını davalının düzenlediği faturalarda elektrik bedeli dışında haksız yere kayıp kaçak bedeli , perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim sistemlerini kullanma bedeli, dağıtım bedeli, trt payı ve bunlar üzerinden de KDV tahsil ettiğini belirterek bu miktarların iadesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ikamet adresinin Yeni Bosna İstanbul olduğunu yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret mahkemesi olacağı müvekkil ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Antalya …. Asliye ticaret Mahkemesinin …. Esas … Karar sayılı 22/03/2018 tarihli kararı ile davalı alacaklının ikametinin Yeni Bosna olması ve yine HMK 6 maddesi gereğince genel yetkili mahkemenini davalı tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi olması karşısında davacının HMK 10 maddesi gereğince sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açabilir idi ise de aradaki sözleşme ilişkisini de ispatlayamadığından bahisle yetkisizlik kararı verildiği dosyanın mahkememize gelerek mahkememiz esasının …. Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır,” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalarda) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. geçici 19. ile 20. maddeleri, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı dağıtıcı şirket, mevcut yasal düzenleme ile dava konusu bedellerin tahsilini talep edebilecektir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin benzer davalarda, eldeki davalara yönelik, yürürlüğe giren bu yasa nedeniyle davanın konusunun kalmadığına dair karar verilmesi gerektiği yolundaki emsal 2017/13140 E – 2017/16544 K sayılı ve 2017/13142 E – 2017/16545 K sayılı kararlarındaki gibi davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. sayılı ilamında belirttiği üzere, “Dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine masraf ve vekalet ücretine” hükmedilmesi gerekir. Somut davada; dava açıldığı tarihte davacının, dava açmakta haklı olduğu, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davalı taraf lehine masraf ve vekalet ücreti taktir edilmemiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1-Alınması gereken 35,90-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 6,70 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
2-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden 1000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen toplam 221,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 17/09/2018
Katip …

Hakim …