Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/489 E. 2019/1082 K. 14.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/489 Esas
KARAR NO : 2019/1082

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2018
KARAR TARİHİ : 14/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyalarda icraya konmuş olan 31.08.2017 vadeli 43.000,00 TL bedelli, 31.09.2017 vadeli 60.000,00 TL bedelli, 15.11.2017 vadeli 85.000,00 TL bedelli senetler üzerinde lehtar bulunan ……’un müvekkilinden hiçbir alacağı bulunmadığını, …… ‘un sürekli müvekkilinin babası ……’tan tehdit yolu ile zorla para almış olduğunu, davalının müvekkiline zorla 4 adet senet imzalatmış olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmuş olduğunu, dava konusu senette lehtar olarak …….’un gösterilmiş olduğunu ve bu senetlerin daha sonra …… tarafından ciro edilmiş olduğunu ve senedin davacı … tarafından müvekkili hakkında icraya konulmuş olduğunu, davalı ile müvekkili arasında senet düzenlenmesini gerektirecek bir iş ilişkisi mevcut olmadığını beyanla; davanın kabulüne, davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, senetlerin iptaline, dava konusu senedin teminat karşılığında icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesi amacıyla İhtiyati Tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, takibe konu senetlerin müvekkiline ciro edildiğini, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, davacının senedin kendisinden zorla alındığı iddiasının kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkili hakkında ceza soruşturması bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, takibe konu senetlerin baskı ve tehdit ile alınıp alınmadığı, davalının iyiniyetli hamil olup olmadığı, davacının senetler nedeniyle borçlu olup olmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit davasıdır.
27/05/2019 tarihli celsede; davacı tanığı … beyanında: ” ben davacıyı da davalıyı da tanrım. …… mali müşavirdir. ……’ın defterlerine de …… bakıyordu. Maliyeye fazla beyan gösterip, …. defalarca maddi açıdan sıkıntı yaşatmıştı. ……, ……’tan borç istiyorduç. Ancak kadir borç vermiyordu. Bunun üzerine ….. da ….. para vermesi yönünde tehdit ediyordu. …le alakalı bir bilgim yoktur. …. üzerinden …. sahte senet düzenleyip bunu diğer kişilere veriyordu. Ben de bu konuda bir ….. uayrsın diye bilgi verdim. …. düzenlediği senetler sahte olabilir dedim. Bildiğim kadarıyla da …. bunu … söylemiştir diye düşünüyorum, tehdit edilerek senet alınmıştır. Bizim çalıştığımız yer iki katlı bir yerdir. … tam olarak hatırlayamıyorum, ……, …… yanına çağırarak borcunun olduğunu gelip almasını söyledi. …. de geldi birlikte alt kata indiler. Ayrıca o gün …. da geldi. Beni…. beni de çağırdı diye bana söyledi. Hep birlikte alt kata indik kepenkleri kapattk. ……, … eline bir kağtı verdi. 3-4 tane Senet düzenlettirdi. İmzalattırdı protokol yazdırttı. ……, . baban şu anda camide, senmin çocuğunun okuldan çıkma saatlerini de biliyorum. Hem babana hem de oğluna zarar veririm diye kendisini tehdit etti ve o da imzalamak zorunda kaldı ” şeklinde beyan verdiği görülmüştür.
Davalı tanığı … beyanında: ” ben, davalı … arkadaşım olması nedneile tanırım. Kendisiyle ticari olarak alışveirşim de vardır. …… ve … arasında da alışveriş ilişkisi omluştur. Hatta bir keresinde ….’ın babasının ismini tam olarak hatırlayamıyorum, senedini …’a kendisi ödemişti. Havale ypamıştı. ……, ….’a senet verdi. Senet Tahsilini de ……’ın babası ödedi.” şeklinde beyan verdiği anlaşılmıştır,
Dava, davacının zorla ve baskıyla imzaladığı senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine yöneliktir.
İcra dosyası Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında herhangi bir iş ilişkisi tespit edilemediği gibi, davalının, davacıdan banka kanalı ile kendilerinden para aldığına ilişkin de dosyada delil bulunmadığı, taraflar arasında düzenlenen ve icra takibine dayanak yapılan senedin adi yazılı belge niteliği taşıdığı, davacının senet altındaki imzayı kabul ettiği, ancak senedin zorla ve tehdit altında imzaladığını böyle bir borcunun bulunmadığını iddia ettiği, senet altındaki imzasını inkar etmediği, davacının gösterdiği tüm deliller ile yargılama sırasında senedin zorla ve tehditle imzalandığı hususunu ispatlanamadığı, keza davaya konu senetle ilgili davacının yapmış olduğu senet yağması ve tehdit suçu şikayetiyle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca davalı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ayrıca davacı tanığı …’un ifadesinin de, tanık beyanını destekler başkaca delil bulunmaması nedeniyle, tek başına ispata yeter delil niteliği taşımadığı, davacının zorla ve hile ile senet alındığını ispatlayamadığı gerekçesiyle senette yazılı olan miktardan sorumlu olduğu sonucuna varılmış olup davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 131,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2019

Katip …
¸

Hakim ….
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır