Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/454 E. 2019/451 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/454 Esas
KARAR NO : 2019/451

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 25/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH :26/04/2019
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili müflis şirketin iflasından sonra üçüncü kişilerden olan alacaklarının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, alınan bilirkişi raporunun iflas dosyasına ibraz edildiğini, iflas dairesince Î.Î.K. md. 229 gereği masanın vadesi gelmiş ve bilirkişi raporu ile tespit edilmiş alacaklarının tahsili için müflis şirketin borçlularına karşı icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, bu karar gereği bilirkişi raporunda borçlu olarak tespit edilen davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ancak davalının itirazı sonucunda takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; öncelikle usul yönünden itirazlarının mevcut olduğu görülmüş olup, esas yönünden ise müvekkili ile müflis şirket arasında tarihlerinde yaklaşık 3-4 yıl kiracısı olarak kaldığını, söz konusu kira sözleşmesinde kararlaştırılmış olan kiraya verenin tüm borçlarının müvekkili tarafından yerine getirildiğini, , taraflar arasında taşınmaza ait kira sözleşmesi dışında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığım, ticari bir sözleşmenin varlığının söz konusu olmadığını, ortada müvekkili şirket tarafından yapılmış bir cari hesap sözleşmesi yok iken davacı cari hesap ilişkisine dayanarak kendinde bir alacak yaratmasının hukuken mümkün olmadığını, yasaların emredici hükmü gereği davacının dava dilekçesinde iddialarını ispat ile mükellef olduğunu, delillerini sunması gerektiği halde dava dilekçesi içinde davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge ve evraklarının sunulmadığını, iddia edilen hususların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını, davanını kabulü halinde davacı tarafın sebepsiz yere zenginleşeceğini, hakkaniyete tamamen aykırı bir hükmün tesis edileceğini beyanla davanın reddine, davacının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA ;davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün….esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının icra takibine itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün….E sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 62.500,00 TL asıl alacak ve 53,94 TL faiz olmak üzere toplam 62.553,94 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, SMMM …. tarafından düzenlenen raporda,
Dosya kapsamında taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığı, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin TTK ve VUK hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, 31.12.2013 tarihi itibariyle davalıdan 62.500 TL olduğu, davalının inceleme gününde defterlerini ibraz etmediğini, davacının sunulan usulüne uygun ticari defterlerine göre davalıdan 62.500,00 TL alacak durumda olduğu ve bu bakiyenin verilen sipariş avansları hesabında izlendiği tespit edilmiş olup, ancak davacı tarafından dosya kapsamında gerçekten avans ödemesinin yapıldığına ilişkin herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı, bu nedenle davanın gelinen bu aşamada davacının bu talebinin ispata muhtaç olduğu, şartları oluşmadığından davacının faiz talebinin bu aşamada ispata muhtaç olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 13.03.2018 tarihli dilekçesi ile taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisinden kaynaklandığını beyan etmiştir.
Dava konusu ihtilaf, taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklandığından HMK’nun 4/1-(a) bendi gereğince Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla HMK’nun 114/1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nin 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3- 6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 25/04/2019
Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı