Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/453 E. 2019/1210 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/453 Esas
KARAR NO : 2019/1210

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin arada vaki ticari ilişki nedeniyle davalı şirketten, faturalardan kaynaklı toplamda 141.524,16 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketin tüm taleplerine rağmen borcunu ödememesi üzerine davacı müvekkili şirket tarafından haklı alacağının davalıdan tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, ancak davalı borçlu şirket tarafından takibi durdurmak amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi üzerine takibin durmuş olduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gider ve avukatlık ücretinin davalı borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 141.524,16 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği görülmüştür.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, fatura borcunun ödenip ödenmediği hususlarının tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 28/01/2019 günü, saat 14:30’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Müşavir bilirkişi … 25/02/2019 tarihli raporunda özetle; davacının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi 08/05/2017 itibariyle davacının davalıdan 141.524,16 TL alacaklı olduğunu, davalının incelemeye katılmadığını ve yerinde inceleme talebi olmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığını, davacının davalıya 2016 ve 2017 yıllarında toplam 148 adet 166.556,38 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğunu, davacının 2016 yılı öncesinde de 45.967,78 TL devir alacağının bulunduğunu, davalı şirketin, …. nolu çek ile 16.000,00 TL …. nolu çek ile 15.000,00 TL, … nolu çek ile 20.000,00 TL, … nolu çek ile 20.000,00 TL … nolu çek ile 10.000,00 TL, … nolu çek ile 10.000,00 TL olmak üzere toplam 91.000,00 TL ödeme yaptığını, davacının düzenlemiş olduğu faturaları ve içeriğindeki ürünleri teslim alan kişilerin “……., ……, ……, …… ve ….”‘ın davalı adına ürünleri teslim aldığını, davalının yapmış loduğu ödemelerden önceki irsaliyeli faturalarda da ….., …, ……. ve ……ın ürün teslimini almaya yetkili olduğu hususunda teamül bulunduğunu, teslim alınan ürünlere ait fatura dönemlerine ilişkin olarak BA-BS mutabakat formlarında davalı kaşe/imzasının bulunduğunu, tüm bu hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıya ürün teslimini gerçekleştirmiş olduğunun ispatlanmış olduğunu, neticeten, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 141.524,16 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişince yapılan hesaplamada alacağın 166.556,38 TL ve devirle birlikte 45.967,78 TL toplamından ibaret olduğu, 91.000,00 TL’sinin ödendiği yönünde bilginin olduğu ve sonuç itibarşiyle 141.554,16 TL alacağa ulaşıldığıi hesaplamada alacağın tutmadığı anlaşılmakla, alacak miktarının ve alacak yönünden açıklama getirilmesi için tekrar hesaplanması için dosyanın ek rapor yönünden bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi 18/07/2019 tarihli ek raporunda özetle; davacının 2016 yılı öncesinde de 45.967,78 TL devir alacağının bulunduğunu, 2016-2017 yıllarında davalıya 148 adet toplamda 166.556,38 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğunu, dolayısıyla davacının toplamda 212.524,16 TL tutarındaki cari alacağının oluştuğunu, buna istinaden davalının 2016 ve 2017 yılları içerisinde davacıya 6 adet toplamda 91.000,00 TL tutarında çek ile ödeme yaptığı ödemeler mahsup edildiğinde 121.524,16 TL alacağının bulunduğunu, davacının ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde; davacının davalıdan 25.05.2016 tarihinde almış olduğu 02.02.2017 vadeli 2698 nolu 20.000,0 TL bedelli çeki 08.02.2017 tarihinde davalıya geri iade ettiği dolayısıyla çekin karşılıksız çıktığından davacı alacağına eklenmesinin gerekeceğini, neticeten, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 141.524,16 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise, burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa da, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılması mümkün değildir (Örnek: Yargıtay HGK. 14.12.2011 T. 2011/19-617 E. 2011/749 K.). Faturalarda gösterilen işler belli iken fatura kapsamı dışındaki işler esas alınarak hesaplama yapılamaz.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın fatura alacağından kaynaklı başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacının ticari defter kayıtlarını inceleme gününde sunduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, bu nedenle davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı yasal defter kayıtlarına göre, davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı ticari defterlerine göre faturaların ticari defterde kaydının olduğu ve davacının, davalıdan 141.524,16 TL alacaklı olduğu, 2016 yılında ve 2017 yılında düzenlenen 148 adet faturada isim ve imza olduğu, davalı şirketin çek ile 91.000,00 TL ödeme yaptığı, fatura karşılığı mal tesliminin ispatı bakımından BA formlarına göre değerlendirme yapıldığında, BA-BS bildirim formları,bilanço esasına göre defter tutan mükellefler tarafından belirli bir limiti aşan mal ve hizmet alım ve satışlarını vergi dairesine bildirilmesini sağlayan bir yükümlülük olup, mahkememizce BA-BS mutabakat bildirimlerine göre, davalı yanca 2016-2017 yılllarında davacı yana ait fatura karşılıklarının ve mal ve hizmet alındığının kabul edildiği görülmüştür. Davalı tarafça 2698 nolu çek ile yapılan ödemenin ise karşılıksız çıktığı ve iade edildiği , Teslim olgusunun tüm düzenlenen faturalar yönünden bu şekilde oluştuğu, teslim olgusu ve tespit edildiği miktarda davacının alacaklı olduğunun ispatlandığına kanaat getirilmiş, alacak likit olduğundan asıl alacak üzerinden % 20’si olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasındaki takibin 141.524,16 TL üzerinden DEVAMINA,
3-Asıl alacak 141.524,16 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 9.667,52 TL harçtan peşin alınan 1.709,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.958,26 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 1.745,16 TL ile, bilirkişi, tebligat ve posta ücreti 924,55 TL olmak üzere toplam 2.669,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 14.071,93 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır