Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/426 E. 2019/1251 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/426 Esas
KARAR NO : 2019/1251

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ : 14/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, müvekkili şirketin davalı şirkete gümrük hizmeti verdiğini, davalı vekilinin de icra takibine itiraz dilekçesinde tarafların arasındaki ticari ilişkinin varlığına itiraz etmediğini, müvekkili şirketin gümrük hizmeti verirken davalı şirket adına yapılan ödemeleri dekont olarak düzenlediğini, davalı vekilinin icra takibine sunduğu itiraz dilekçesinde hiçbir gerekçeye yer vermediğini, müvekkili şirketin davalı şirketten 1.646,48-TL alacaklı olmasına karşın davalı şirketin bu tutarı ödemediğini, bunun üzerine Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğümün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, ancak takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takipteki şartlarla faize hükmedilmesine, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere inkar-kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;öncelikle yetki itirazının mevcut olduğu görülmüş olup, esas yönünden ise; davacının icra takibinin dayanağını oluşturan belge kısmına 24/01/2018 tarihli dekont dediğini ve icra dosyasındaki itirazlarında da belirtildiği üzere söz konusu dekontun kendilerine tebliğ edilmediğini, dava dilekçesinde de bu tarihli bir dekonta dayalı delilin de bildirilmediğini, davada ise davacı şirkete ait muavin defterdeki alacağın tahsilini talep ettiğini, dolayısıyla icra dosyasına konu alacağın sebebi ile dava konusu alacak sebebinin aynı olmadığını, farklı alacakların itirazın iptali davasına konu yapılmasının mümkün olmadığını, icra dosyasına konu alacak talebinden farklı bir talebin bulunması halinde bu talebi ancak ayrı bir alacak davasına konu olabileceğini, müvekkilinin borçlu olmadığı gibi alacaklı olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsili için davacı aleyhine Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve davacının takibe itiraz ettiğini, davacının gümrük/müşavirlik görevini hatalı yaptığını ve bu hatası nedeniyle davalı şirketin 2.070,00 TL vergi/ceza ödemek zorunda kaldığını, bu sebeple davacı ile mailleştiğini ve burada davacının kendilerinden kaynaklanan zarar için iade faturasının kesilmesini istediğini, davacının talebi doğrultusunda iade faturasının kesildiğini, ancak davacının iade faturasını iade ettiğini ve akabinde iş bu davaya konu icra takibinin başlatıldığını, davacının görevinin ifasında ağır ihmali sebebiyle müvekkili şirketin ceza ödediğini ve borçlu olmadığı gibi alacaklı olduğunu, bu nedenle takas definde bulunduklarını, davanın esastan ve takas definden dolayı reddine, davacı aleyhine % 20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının davalıya verdiği gümrük hizmeti karşılığında davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre davacının gümrükleme hizmetini verirken görevini hatalı yapması nedeniyle davalının gümrük cezası ödemek zorunda kalıp kalmadığı, buna göre takas definin yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının celbedilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 1.646,48-TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM ve Gümrük bilirkişilerinden oluşan heyetten rapor bilirkişi kök raporunda özetle; dosya kapsamında taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığı, incelenen davacı defterlerine göre davacının davalıdan; 31/12/2017 tarihi itibariyle 1.646,58-TL alacaklı olduğu, incelenen davalı defterlerine göre davalının davacıya; 31/12/2017 tarihi itibariyle 104,83-TL borçlu olduğu, taraf defterleri karşılaştırıldığında, taraflar arasında (1,646,58-TL – 104,83-TL =) 1.541,75-TL tutarında bir farkın mevcut olduğu, davacının 01/01/2017 açılış bakiye 6.478,40-TL, davalının ise 01/01/2017 açılış bakiyesi 4.936,65-TL olup, taraflar arasındaki farkın 2017 yılı öncesine ait olduğu, ancak davalı tarafından sadece 2017 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden ve 1.541,75-TL tutarlı farkın 2017 yılı öncesinde dayanmasından, taraflar arasındaki farkın neden kaynaklandığını tespit etmenin bu aşamada mümkün olmadığı, bunun tespit için davalının 2017 öncesi ticari defterlerinin incelenmesi gerektiği, bu hususun takdirinin mahkemeye ait olduğu, beyan aşamasında ardiye bedelinin miktar bakımından somut ve net veriye dayalı olmayışı karşısında, yapılan beyanın hata olarak nitelendirilemeyeceği, somut olay bakımından değerlendirme yapıldığında konuya taraf işaret etme açısından somut bir tespite ulaşılamadığından, davalı … müşavirlik firması açısından Kanunun 181/2, davacı ithalatçı firma açısından 181/3 madde bentleri hükmü ile, gümrük idaresinin uygulamış olduğu cezai müeyyideye bağlı, 1.650,00-TL ve 429,92-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.079,92-TL miktardan tarafların eşit oranda sorumlu olması gerektiği kanaati bildirilmiştir.
Davalı tarafın 2017 yılı öncesine ilişkin ticari defter ve belgeleri üzerinde, bilirkişi kök raporundaki tespitlere göre tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle; taraf defterleri ile dosyadaki mevcut hesap ekstreleri karşılaştırıldığında; rapor içerisinde yer alan kayıtların davacı defterlerinde kayıtlı olmaması ve bir takım dekontlardaki kur farkları nedeniyle taraflar arasında 1.541,75-TL tutarında fark mevcut olduğu, farkı oluşturan kayıtlara ilişkin dosyada herhangi bir veriye rastlanılmadığından bu aşamada ispata muhtaç olduğu, bu nedenle kesin hesapta davacı defterlerine itibar edilmesinin gerektiği, yani davacının ticari defterlere göre davalıdan 31/12/2017 tarihi itibariyle 1.646,58-TL alacaklı olduğu, beyan aşamasında ardiye bedelinin miktar bakımından somut ve net veriye dayalı olmayışı karşısında, yapılan beyanın hata olarak nitelendirilemeyeceği, somut olay bakımından değerlendirme yapıldığında konuya taraf işaret etme açısından somut bir tespite ulaşılamadığından, davalı … müşavirlik firması açısından Kanunun 181/2, davacı ithalatçı firma açısından 181/3 madde bentleri hükmü ile, gümrük idaresinin uygulamış olduğu cezai müeyyideye bağlı, 1.650,00-TL ve 429,92-TL gecikme zammı olmak üzere toplanı 2.079,92-TL miktardan tarafların eşit oranda sorumlu olması gerekeceği kanaati bildirilmiştir.
Davalı tarafın 2017 yılı öncesine ilişkin ticari defter ve belgeleri üzerinde, Bilirkişi raporundaki tespitler ve 2017 yılı öncesi defterlerinin incelenmediği nazara alınarak davalının 2017 yılı öncesi defterleri üzerinde ve dosya kapsamı üzerinde alınan 2.ek raporda özetle; taraf itirazları sonrasında davalı şirket vekili tarafından UYAP üzerinde davalı şirkete ait 2017 yılı ticari defterlerin ibraz edilmiş olduğu, bunun dışında başkaca yeni bir belge ibrazında bulunulmadığından gerek mali gerekse gümrük mevzuatına ilişkin konularda kök ve 1. Ek rapordaki kanaatlerde herhangi bir değişikliğe gidilmediği, bununla birlikte davalı yan takip dayanağının 24/01/2018 tarihli dekont olduğunu bu nedenle bu yönde inceleme yapılması gerektiği ve cari hesap şeklinde inceleme yapılmamasının gerektiği ifade edildiği, gerek takip dosyası incelendiğinde dayanak olarak cari hesap ekstresinin ibraz edilmiş olduğu ve gerekse kalemle takip dayanağı üzerinde düzeltme yapılmış olduğu görülmüş olup, bu nedenle kök ve ek rapordaki incelemelerde cari hesap alacağı üzerinde inceleme yapıldığı, bu yönden hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf davalı şirkete gümrük hizmeti verdiğini, bu hizmeti verirken davalı adına yaptığı ödemeleri dekont olarak düzenleyip defterlerine kaydettiğini, davalıdan 1.646,48-TL alacaklı olduğunu yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürmüş davalı taraf ise davacının gümrükleme hizmetini verirken görevini hatalı yapması nedeniyle davalının gümrük cezası ödemek zorunda kaldığını, bu zararını takas ettiğini, davalının alacağının bulunmadığını, aksine davacıdan alacaklı olduğunu savunmuştur. Yapılan bilirkişi incelemesinde; davacının defterlerine göre 31/12/2017 tarihi itibariyle 1.646,58-TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre davalının davacıya; 31/12/2017 tarihi itibariyle 104,83-TL borçlu olduğu, taraf defterleri karşılaştırıldığında, taraflar arasında (1,646,58-TL – 104,83-TL =) 1.541,75-TL tutarında bir farkın mevcut olduğu, taraflar arasındaki farkın 2017 yılı öncesine ait olduğu, ancak davalı tarafından sadece 2017 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden ve 1.541,75-TL tutarlı farkın 2017 yılı öncesinde dayanmasından, taraflar arasındaki farkın neden kaynaklandığını tespit etmenin bu aşamada mümkün olmadığı belirtilmiş, davalı tarafın 2017 yılı defterlerinde inceleme yapılmasına karar verilmişse de, davalı taraf 2017 yılı defterlerini sunmamış, bu husus ek bilirkişi raporlarında tespit edilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtlarındaki durum bu şekilde olmakla birlikte tarafların iddia ve savunmalarının yoğunlaştığı uyuşmazlık, gümrük idaresinin davalıya uygulamış olduğu cezai müeyyideye bağlı, 1.650,00-TL ve 429,92-TL gecikme zammı olmak üzere toplanı 2.079,92-TL miktardan hangi tarafın sorumlu olduğu noktalarındadır. Bilirkişi raporunda bu yönüyle yapılan değerlendirmede, davalı … müşavirlik firması açısından Kanunun 181/2, davacı ithalatçı firma açısından 181/3 madde bentleri hükmü ile, gümrük idaresinin uygulamış olduğu cezai müeyyideye bağlı, 1.650,00-TL ve 429,92-TL gecikme zammı olmak üzere toplanı 2.079,92-TL miktardan tarafların eşit oranda sorumlu olması gerekeceği kanaati bildirilmiş, yapılan bu teknik değerlendirmeye mahkememizce de itibar edilmiş ve davalı taraf kendisinin Gümrük idaresine yaptığı 1.650,00-TL ceza ödemesi ve 429,92-TL gecikme zammından davacının sorumlu olduğunu ileri sürdüğünden, uyuşmazlık bu yönüyle değerlendirilerek, bilirkişi raporu nazara alınmak süretiyle davalı tarafça yapılan 2.079,92-TL’nin yarısı olan 1.039,96-TL’den davacının sorumlu olduğu, buna göre kalan 1.039,96-TL yönünden davacının talepte bulunabileceği anlaşılmakla bu miktar üzerinden davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının 1.039,96-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İcra inkar tazminatı talebinin, şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 71,04-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 35,14-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Dava ilk açılış harç gideri olan 71,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 1.543,25-TL’den kabul-red oranına göre(%63,16) hesaplanan 974,72-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 200,00-TL’den kabul-red oranına göre(%36,84) hesaplanan 73,68-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 1.039,96-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 606,52-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak İstinaf yolu kapalı olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır