Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/392 E. 2018/616 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/392 Esas
KARAR NO : 2018/616

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 20/06/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 12/11/2016 tarihinde 3 yıl için seçilen yönetim ve denetim kurullarının seçiminin yok hükmünde olduğunun Bakırköy … ATM’nin … esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, buna rağmen davalı kooperatif yönetim kurulunun 17/03/2018 tarihli genel kurulu yaptığını, genel kurulu yapmakla kalmayıp genel kuruldan çok değerli mal varlığının satışı ve kiralanması hususunda yetki verildiğini, 17/03/2018 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim ve denetim kurullarının ibrasına ilişkin 7. maddeye ret oyu kullandığını, gündemin 8.maddesiyle kooperatifin çok değerli taşınmazının satışı konusunda yetki verildiğini, yok hükmünde olan yönetim kururluna bu şekilde yetki verilmesinin de hukuken mümkün olmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi davasının halen derdest olduğunu, gündemin 9.maddesinde çalışma programı ve tahmini bütçenin onaylandığını, yok hükmünde olan yönetim kurulu ve denetim kurulunun bütçe yapamayacağını, yok hükmünde olan yönetim kuruluunun ancak olağan işlere yapma yetkisi bulunduğunu, genel kurulda alınan kararların ise esaslı ve kooperatife ciddi şekilde taahhüt altına sokacak nitelikte olduğunu belirterek kooperatifin 17/03/2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurulunda alınan 6,7,8 ve 9.maddelerin yok hükmünde olduğunun tespitine ve bu maddelerin iptaline, alınan kararların uygulanmasının tedbiren durdurulmasını, mevcut yönetim ve denetim kurulları hukuken yok hükmünde olduğundan genel kurulda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 1163 sayılı yasanın 53.maddesi gereğince toplantıda hazır bulunup alınan kararlara muhalefet eden ve muhafeletini tutanağa geçiren üyelerin dava hakkının olduğunu ancak davacının bu şartı yerine getirmediğinden usulden davanın reddi gerektiğini, davacının kooperatifin yapmış olduğu genel kurulda alınan kararların her dönemde iptali için dava açtığını, dava hakkının kötü niyetli kullanıldığını ve kooperatifin karar aldığını, iddia edilen Bakırköy … ATM’nin … esas sayılı dosyada itirazların kabul edildiğini ve ek rapor alınmasına karar verildiğini, davacının ileri sürdüğü tim iddiaların bu dosyada alınan rapora dayandığını, bu dosyada da ek rapor alınmasına karar verildiğini, başka bir dosyada alınan raporun bu şekilde dikkate alınmasının mümkün olmadığını zira yargılamanın devam ettiğini, ayrıca yapılan genel kurulların birbirinden ayrı ve bağımsız olduğunu, iptali talep edilen gündemin 6 ve 7.maddelerinin de muhalefet şerhinin bulunmadığını, herhangi bir somut sebep de ileri sürülmediğini, 8 ve 9.maddelerin oy çokluğuyla kabul edildiğini, alınan kararda usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığını, 9.maddenin oylamasında da bir itirazı bulunduğunu ancak somut bir gerekçe sunulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kooperatif genel kurulunda alınan kararların yok hükmünde sayılması ve iptali talebine ilişkindir.
Genel kurul toplantı ve tutanakları dosya arasına ibraz edilmiştir.
İcranın geri bırakılması talebi ile ilgili kooperatif yönetim kurulu üyelerine davetiye gönderilmiş, yönetim kurulu üyeleri yazılı beyanda bulunarak icranın geri bırakılmasının kooperatifin işleyişini zorlaştıracağı ve zararlı olacağını beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamından; davacı taraf, davalı kooperatifin 17/03/2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurulunda alınan gündem 6,7,8 ve 9.maddelerinin yok hükmünde sayılmasını aksi takdirde ise iptaline karar verilmesini, yönetim kurulu ve denetim kurulunun seçilmesine ilişkin genel kurulun iptaline dair dava nedeniyle tüm genel kurulun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Kooperatifler kanunun 53.maddesinde genel kurul kararlarının yasa, esas sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olması halinde iptalini istenebileceği hüküm altına alınmıştır. Dava açma süresi 1 ay olup süresi içerisinde davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf öncelikle alınan kararların yok hükmünde sayılmasını, aksi takdirde iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Öncelikle yok hükmünde sayılması talebi yönünden değerlendirme yapmak gerekmektedir.
Kooperatifler kanununun 53.maddesinde iptal durumu düzenlenmiş olup yoklukla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda genel hükümlere ve kooperatifler kanununun 98.maddesi gereğince TTK’ya başvurulması gerekmektedir. TTK’nın 447.maddesinde butlan halleri tek tek sayılmıştır. TTK’nın 447.maddesinde sayılan hususlar nezdinde davacının ileri sürdüğü butlan sebeplerini tek tek değerlendirmek gerekmektedir. Davacı taraf yönetim ve denetim kurullarının seçimine ilişkin 12/11/2016 tarihli genel kurulun iptali için Bakırköy … ATM’nin …. esas sayılı davasının açıldığını ve alınan raporda yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçiminin usulsüz olduğunun bildirildiğini belirterek bu rapora dayanmak suretiyle bizim dosyamızda iptali talep edilen genel kurulu yapma yetkisi yönetim kurulunda bulunmadığından alınan kararların iptalini talep etmiştir. Ancak ileri sürdüğü husus, daha önce alınan genel kurulun iptaline ilişkin davada alınan rapordur. Dosyanın karara çıkmadığı uyuşmazlık konusu değildir. Rapora itiraz edilmiş ve ek rapor alınması aşamasındadır. Bu sebeple bu raporun mahkememize dayanak yapılması mümkün değildir. Diğer yönden ise o dosyada karar verilmiş olsa ve yönetim ve denetim kurulunun seçimine ilişkin genel kurul hükümleri iptal edilmiş olsa dahi yönetim kurulunun şirketin işleyişi ile ilgili ivedi işler yapmak konusunda görevleri yeni yönetim seçimine kadar devam edecektir. Kooperatifin hiçbir şekilde organsız kalması söz konusu olmayacaktır. Genel kurulun yapılması zorunlu olup bu hususta yönetim kurulunun geçici olarak görevde bulunsa da genel kurulu toplanma konusundaki yükümlülüğü devam etmektedir. TTK’nın 447.maddesine baktığımızda da butlan haller arasında bu durumun bulunmadığı açıktır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacı tarafın yok hükmünde sayılması talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın iptal taleplerine gelince; davacı taraf, genel kurulda alınan gündem 6,7,8 ve 9.maddelerin iptalini talep etmiş ve genel olarak da yönetim kurulunun görevine ilişkin mahkemede alınan raporu ileri sürerek tümden iptali talebinde bulunmuştur. TTK’nın 53.maddesi gereğince genel kurul toplantısında bulunup alınan kararlara muhalif kalıp muhalefet şerhinin de usulüne uygun olarak tutanağa geçiren üyelerin iptal davası açma hakkı bulunmaktadır. Alınan kararlardan iptal edilen kararlara baktığımızda 6 ve 7 nolu gündem maddelerinin 3 ret oyuna karşılık 1035 oyla kabul edildiği, davacının hiçbir şekilde muhalefet şerhi sunmadığı anlaşılmaktadır. 8.maddede de 4 ret oyuna karşılık 1070 kabul oyu ile madde kabul edilmiştir. Davacının bu maddenin iptalinde söz hakkı alarak …. yapısının satılmasına karşı olduğu yönünde bir beyanının olduğu görülmektedir. 9.maddenin oylanmasında ise 1 ret oyuna karşılık 965 kabul oyu ile madde kabul edilmiştir. 8.maddenin görüşülmesi sırasında muhalif kalınması ve beyanda ublunamsı söz konusudur ancak sonrasında nusulüne uygun muhalefet şerhi tutanağa geçirilmemiştir. Beyanını muhalefet şerhi olarak aldığımöızda ise alınan kararın usul ve yasaya aykırı olması söz konusu değildir. Kooperatif mal varlığının alınıp satılması ve kiralanması hususunda genel kurulun mutlak yetkisi söz konusudur. 9.maddenin iptali talepe dilmesine karşın yönetim ve denetim kuruluyla ilgili genel ipar sebebi dışında bir muhalefet şerhi bulunmamakta ve dava dilekjçesinde de iptal sebebi ileri sürülmemiştir. Yönetim ve denetişm kurulunun 2016 yılı genel kurulunda sçeimiyle ilgili açılan davada alınan raporun yukarıda belirtildiği gibi bu davada dikkate alınamsı mümkün değildir. Bir başka yönden ise genel kurulun toplantıya çağürılmasında yukarıda belirtildiği gibi usul ve yasaya aykırı bir dujrum bulunmamaktadır. Tersi düşünülse dahi o dosyada karar verilmemiştir. Karar verilse dahi iptal kararları kararın kesinleştihi tarihten itibaren ileri yürüyecektir. Dava konusu genel kurulun yapıldığı tarih dikkate alındığında geçerliliği etkileyecek bir durum söz konusu olmayacaktır.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında genel kurulunda alınan kararların yok hükmünde sayılmasını gerektirecek bir durumun bulunmadığı, iptali sebep olarak ileri sürülen hususların yerinde olmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.20/06/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …