Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/375 E. 2019/583 K. 27.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/375 Esas
KARAR NO : 2019/583

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 27/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin 3 binin üzerinde üyesi bulunan bir toplu işyeri ve konut yapı kooperatifi olduğunu, davalı borçlunun müvekkili kooperatifin …. nolu ortağı olduğunu, kooperatif aidat bedellerini ödememiş olduğunu, ödenmeyen iş bu aidat bedellerinin tahsili amacıyla müvekkili tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosayı ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının takip konusu meblağı ödemediğini ve takibe haksız olarak itiraz etmiş olduğunu ve takibin durmuş olduğunu beyanla; icra takibine yapılan itirazın iptaline, haksız itirazdan dolayı davalının icra inkar tazminatı ödemesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, kooperatif aidat borcunun tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 2015 yılı Nisan ayından 2017 yılı Mart ayına kadar işletme aidatı borcu olan toplam 4.986,53 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Dosyanın kooperatif uzmanı bilirkişiye tevdi ile rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup; Kooperatif Uzmanı Bilirkişi… 31/10/2018 tarihli raporunda özetle; davalıya üyeliği gereği A1 tipi işyerinin tahsis edildiğini, genel kurul kararlarından açıkça anlaşıldığı ve davacı kooperatif tarafından yerleşik ve benimsenen uygulamanın aidat ödemelerinin genel kurulca belirtilen tarihlerde ortaklardan tahsil edilmesine yönelik olduğunu, diğer bir değişle genel kurullarca ortaklardan tahsil edilmesine yönelik olduğunu, diğer bir değişle genel kurullarca ortaklardan alınacak taksit tutarlarının başlangıç ve bitiş süresi belirtilmek suretiyle ve belirli tarih aralığında ödenmesi genel kurulca kararlaştırıldığından, her bir genel kurulun son ödeme tarihinden sonraki dönemler için yeni bir genel kurul kararının alınması gerekeceğini, genel kurulca kararlaştırılan son ödeme tarihinden sonra yeni bir genel kurul kararı olmaksızın harcama yapılmasının mümkün olmaması ve genel kurulca kararlaştırılmaksızın üyelerden her ne nam altında olursa olsun ödeme alınamayacağından, davacı kooperatifin ancak genel kurul kararları ile kararlaştırılan site işletme aidatlarının tahsilini davalıdan isteyebileceğini, davalının, iptal edilmeyerek kesinleşen genel kurul kararları gereği kararlaştırılan site işletme aidatlarını davacı kooperatife ödediğini ibraz ettiği banka dekont fotokopileri ile belgelediğini, ancak bu belgeler konusundaki takdir ve değerlemenin Mahkemeye ait olacağını, davacı kooperatifin 25.02.2013, 06.06.2015, 03.04.2016 ve 21.06.2017 tarihinde yapılan genel kurullarda ortaklardan aidat veya site işletme aidatının tahsil edilmesine yönelik genel kurul kararı alınmadığından, borç alacak hesaplamalarında bu yıllara ilişkin aidat alacaklarının dikkate alınamayacağını, davacı kooperatifin 07.04.2017 icra takip tarihi itibariyle 29.09.2012 ve 22.02.2014 tarihli genel kurul kararlarına istinaden davalıdan 2015 yılı Nisan 165.00 TL (davacı talebi gereği) ve 2015 yılı Mayıs 175.00 TL olmak üzere toplamda 340.00 TL tutarındaki asıl alacağın tahsilini talep edebileceğini, davacı kooperatifin asıl alacak yönünden fazla tahsilini istediği tutarın (4.190,00 – 340,00 TL) = 3.850,00 TL olduğunu, davalının 3.850,00 TL lik asıl alacak yönünden icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı ve yerinde olduğunun kabul edilmesi gerekeceğini, davalının, iptal edilmeyen genel kurul kararları gereği davalıdan tahsilini talep edebileceği 340,00 TL tutarındaki asıl alacağına 07.04.2017 icra takip tarihine kadar işletebileceği aylık %1,5 gecikme faizinin 120,80 TL olacağını ve bu gecikme faizinin tahsilini davalıdan talep etmede haklı bulunacağını, davalının ise (796,53 TL – 120,80 TL)=675,73 TL işlemiş gecikme faizi yönünden yaptığı itirazının haklı ve yerinde olduğunun kabul edilmesi gerekeceğini, davalının, 02.06.2017 tarihinde aidat borçları ve gecikme faizi açıklaması ile ibraz edilen banka dekont fotokopilerine yönelik ödemelerin, davacı kooperatif banka hesabına girip girmediğinin dosyaya celp edilecek banka hesap ekstresinden teyit edileceği gibi söz konusu bu ödemelerin hangi yıl ve hangi döneme ait olduğu yönünde dekont üzerinde bir açıklama bulunmadığından icra takibi ile davalıdan tahsili talep edilen tutarın içinde banka dekontu ile ödendiği ileri sürülen bu ayların bulunup bulunmadığı yönündeki değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olacağı yönünde kanaate ulaşıldığından bu ödemeler dikkate alınarak bilirkişi görev alanından uzaklaşılarak hesap yapılamayacağını bildirmiştir.
İtiraz ve beyanlar doğrultusunda ek rapor yönünden dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi …. 13/05/2019 tarihli ek raporunda özetle; davacı kooperatifin takip konusu alacaklarından bir kısmına ilişkin olarak, 25.05.2013, 06.06.2015 ve 03.04.2016 tarihinde yapılan genel kurul dönemi içinde ya Bakanlık temsilcisi uyarısı ile karar nisabı olmaması nedeniyle genel kurulca karar alınamadığı veya genel kurulda tahmini bütçenin görüşülmesine rağmen üyelerden aidat toplanmamasına (03.04.2016 tarihli genel kurul) dair genel kurulca karar verildiği gibi, tahsili istenen alacakların da site işletmesine yönelik güvenlik ve temizlik hizmet ödemelerinin istisna niteliğindeki kooperatif ortaklarından istenebilecek kalemlerden bulunmadığını veya istisna niteliğindeki borç kalemlerinden bulunduğunun da davacı kooperatif tarafından ispatlanmaması karşısında 26.10.2018 tarihli kök rapordaki bilirkişi görüş ve kanaatinde bir değişikliğin olmayacağını bildirmiştir.
Dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı kooperatifin karar defterindeki kayda göre davalının kooperatif ortağı olduğu, bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı kooperatifin ancak genel kurul kararları ile kararlaştırılan site işletme aidatlarının tahsilini davalıdan isteyebileceği, tahsili istenen alacakların, site işletmesine yönelik güvenlik ve temizlik hizmet ödemeleri gibi istisna niteliğindeki kooperatif ortaklarından istenebilecek kalemlerden bulunmadığı, bu nedenle site işletmesine yönelik aidatlar için genel kurul kararı alınması gerektiği, davalının, iptal edilmeyerek kesinleşen genel kurul kararları gereği kararlaştırılan site işletme aidatlarını 2015 Nisan ve Mayıs haricinde, davacı kooperatife ödediğini ibraz ettiği banka dekont fotokopileri ile belgeledirdiği, davacı kooperatifin 07.04.2017 icra takip tarihi itibariyle 29.09.2012 ve 22.02.2014 tarihli genel kurul kararlarına istinaden davalıdan 2015 yılı Nisan 165.00 TL (davacı talebi gereği) ve 2015 yılı Mayıs 175.00 TL olmak üzere toplamda 340.00 TL tutarındaki asıl alacağın tahsilini talep edebileceği, davacı kooperatifin 25.02.2013, 06.06.2015, 03.04.2016 ve 21.06.2017 tarihinde yapılan genel kurullarda ortaklardan aidat veya site işletme aidatının tahsil edilmesine yönelik genel kurul kararı alınmadığı karar olmadığı bu nedenle bu yıla ilişkin ödemelerin talep edilemeyeceği, davacı kooperatifin kesinleşen genel kurul kararlarıyla ödenmesine karar verilen toplamda 340,00 TL tutarındaki asıl alacağın tahsilini talep edebileceği, 340,00 TL asıl alacağa gecikme faizinin 120,80 TL olacağını ve bu gecikme faizinin tahsilini davalıdan talep edilebileceği anlaşılmakla davanın bu miktar itibariyle kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın kısmen KABULÜ İLE, 340,00 TL asıl alacak ve 120,80 TL işleniş faizden ibaret toplam 460,80 TL üzerinden takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacak, yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar ve kötü niyet tazminatlarının ayrı ayrı REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 85,16 TL harcın MAHSUBU İLE fazla alınan 40,76 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri olan 80,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olan 803,50 TL’nin kabul oranı (%9,24) ret oranı (%90,76) dikkate alınarak hesaplanan 74,24 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince 460,80 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/05/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır