Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/37 E. 2019/1202 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/37 Esas
KARAR NO : 2019/1202

DAVA : Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2016
KARAR TARİHİ : 11/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile dava dışı ….. Malz. Tic. İnş ve Taahhüt A.Ş’nin müvekkili şirket tarafından sigortalı olduğunu, sigortalı dava dışı şirket tarafından işletilen deponun çatısının 18/02/2015 tarihinde kar ağırlığına dayanamayıp çöktüğünü, çökme neticesinde 49.952,56 TL’lik hasar oluştuğunu, ilgili hasarın müvekkili şirket tarafından ilgililerine ödendiğini, dava dışı sigortalı şirketin müvekkili şirketten temlik aldığını ve müvekkili şirketin hasar sorumlusuna karşı yasal takip yürütmeye hak kazandığını, hasara sebebiyet veren olaya ilişkin müvekkili şirket tarafından ekspertiz raporunun alındığını, dava dışı sigortalı şirketin depoyu davalılardan …. Tüketim Malları San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden kiraladığını, kiraya veren sıfatına istinaden Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ilgili davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde kendilerinin depoyu leasing yoluyla kiralandığını bu nedenle diğer davalı …’ye de davanın yöneltildiğini beyanla müvekkili şirketin dava konusu hasar nedeniyle ödediği 49.952,56 TL hasar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesi ile davacının sigortalısı olan şirket ile müvekkili şirket arasında herhangi bir kira sözleşmesinin bulunmadığını, dava dışı ….. Malz. Tic. İnş. Ve Taah. A.Ş ile müvekkili şirketin finansal kiracısı diğer davalı …. … Şirketi arasında adi kira ilişkisinin bulunduğunu, dava konusu hasarın oluştuğu gayrimenkulün zilyeti ve fiili kullanıcısının …. … Şirketi olduğunu, huzurdaki davanın bu davalıya yöneltilmesi gerektiğini müvekkili şirket açısından davanın reddi , yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …,… Malları San ve Tic Ltd A.Ş vekili cevap dilekçesi ile öncelikle yetki ve zamanaşımı itirazlarında bulunduklarını, dava konusu hasarın meydana geldiği hadisenin yoğun kar ile tipinin birleşmesi sonucu oluşan anafor olayı olduğunu, bu sebeple zarara konu hadisenin mucbir sebep olduğunu bu nedenle müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, Gaziosmanpaşa …. Sulh Hukuk Mahkemesi ….. D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını, düzenelenen raporda müvekkili şirketin kusurlu olduğu yönünde hiçbir tespit yapılmadığını beyanla davanın reddini, dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava,Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce somut olayda, sigortalı işyeri tarafından işletilen depoda çökme meydana gelmesi nedeniyle oluşan hasarın hak sahiplerine ödendiği, sigortalı şirketin depoyu davalılardan …,… Malları Ltd Şti’den kiralaması nedeniyle bu davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının taşınmazı leasing yoluyla diğer davalıdan kiraladığını belirtmesi nedeniyle ödenen hasar bedelinin davalılardan tazmini istemiyle işbu dava açıldığı ve dava dışı sigortalı şirket ile davalılar arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesine dayandığı ve sigortalı ile davalı arasında uyuşmazlık kira ilişkisinden doğduğundan davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesinde olduğu gerekçesi ile mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 12/05/2017 tarih ve ……. Esas ….. Karar sayılı ilamı İstinaf edilmiş olmakla; … Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 14/12/2017 tarih ve 2017/2599 Esas 2017/2388 Karar sayılı ilamı ile “uyuşmazlık Türk Ticaret Kanununun 1301.maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuan tahsiline yönelit itirazın iptali istemien ilişkin olup, davacının tacir olduğu, dava dışı sigortalı ile davalıların da tacir olduğu, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmelerine ilişkin loduğu anlaşıldığından davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiğinden, HMK’nin 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE” karar verilmiştir.
Dosya Mahkememize gelmekle…. Esas sayısı almış ve 28/05/2018 tarihli celsede tanıklar dinlenilmiştir.
Davacı Tanığı … beyanında ” ben ….. malzemeleri şirketinin muhasebecisiyim, olay anını, olayın nasıl gerçekleştiğini görmedim, olaydan sonrada olay yerinde bizzat görmedim, sadece eksperle irtibat kurarak çekilmiş fotoğrafları kendisine ulaştırdım, sundurma olan bölümü biz kullandığmız için sadece biz hasar gördük, diğer dükkanlarda bir hasar meydana gelip gelmediği hususunda bir bilgim yoktur.” demiştir
Davacı Tanığı … beyanında ” ben ….. malzemelerinin sahibiyim, dava konusu olayın meydana geldiği dükkanın kiracısıyım, 5 senedir kiracıyım, şimdiye kadar kiraladığım yerde bakım yaptırmadım, sundurma galvaniz saçtan imal edilmişti, yağan karın ağırlığa dayanamayarak çöktü. Şimdiye kadar böyle bir olayla karşılaşmadık, bu gavlaniz saç deponun içerisine taşıyamadığımız eşyaları muhafaza için yapılmıştı. Yapının projesinde sundurmanın olup olmadığı konusunda bilgim yoktur, deponun bizden önceki kiracılarının gümrükleme şirketi olduğunu duymuştum, olay anında orada yoktum, sonradan haberdar edildim. olay günü bildiğim kadarıyla bizim gibi kar nedeniyle sundurması çöken başka bir depo ya da firma yoktur. sundurma sağlamdı, ben bu kaanate şimdiye kadar sundurmaya bir şey olmaması nedeniyle vardım, şimdiye kadar bu şekilde kar yağışı olmasına rağmen sundurmaya herhangi birşey olmamıştı. Sundurmanın altında olay anında eşya vardı, bu eşyalar deponun dolu olması nedeniyle sundurma altına konan eşyalardı, deponun bu amaçla çalışabilmesi için gerekli ruhsatları mevcuttur. Daha doğrusu bizim ruhsatımız bulunmaktadır. Ancak mal sahibinin ruhsatının bulunup bulunmadığı bilmiyorum” demiştir.
28/05/2018 tarihli celse ara kararında, dosyanın 1 inşaat, 1 sigorta uzmanı, 1 meteorolji uzmanı bilirkişiye tevdii ile mahallinde de inceleme yapılmak suretiyle ödemeye konu hasarın meydana geliş sebebi, tarafların kusurunun bulunup bulunmadığı, olayın mücbir sebep kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, bina malikinin kusursuz sorumluluğunu kesecek bir sebebin bulunup bulunmadığı, dava dışı kiracının kusurunun bulunup bulunmadığı, binanın imalat, bakım ve onarımının gerektiği gibi yapılıp yapılmadığı, yapılan ödemenin kadri marufunda bulunup bulunmadığı hususlarında bilirkişi raporu tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; Sigorta-Hasar ve Aktüerya Hesap Uzmanı bilirkişi ….. ve İnşaat Mühendisi ….. 05/02/2019 tarihli raporlarında özetle; hadisenin olduğu yer şiddetli rüzgara açık olduğundan, şiddetli fırtına nedeniyle, çevredeki karların çatıda biriktiğini ve bu kar yükünü taşıyamayan Taşıyıcı sisteminin çökmüş olabileceğini, şiddetli fırtına nedeniyle çatıdaki saçların bağlantı bulonlarından koparak dağılması ve çatının dağılması neticesi, açılan alanın karla dolması nedeniyle, malların üstlerinin karla dolması ve zarar görmesi ihtimali olabileceğini, yapının derme çatma teknik bir hesaba dayanmadan yapılmış olabileceğini ve bu nedenle fazla bir kar yükü altında çökme ihtimalı olabileceği hususları üzerinde detaylı inceleme ve değerlendirmeler yapılmış olduğunu, şiddetli fırtına nedeniyle çatıdaki saçların bağlantı yerlerinden koparak dağılması ve çatının dağılması nedeniyle açılan ve aşağıda kalan malların üzerinin karla dolması, 1-2 saat içerisinde bile rüzgar nedeniyle alanın çok fazla karla dolmuş olma ihtimali ve bu nedenle malların zarar görmüş olabileceği görüş ve kanatine varıldığını, dolayısıyla hadisenin bir tabiat olayından kaynaklı olduğu, başka bir deyişle olay anında yıkılan sundurmanın teknik ve malzeme açısından bir kusur ve/veya ayıbının bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığını, bu bağlamda; davacı … şirketinin dava dışı sigortalısına 24.04.2015 tarihinde ödemiş olduğu 49.952,00 TL maddi tazminatı davalılardan rücuen talep etmesinin mümkün olamayacağını sonuç olarak; olay tarihinde yaşanan doğal afet (fırtına ve kar yağışı yoğunluğu nedeniyle oluşan kar ağırlığı) nedeniyle sigortalı mahalde hasarın meydana geldiğini, hadisenin bir tabiat olayından kaynaklı olduğunu, başka bir deyişle olay anında yıkılan sundurmanın teknik ve malzeme açısından bir kusur ve/veya ayıbının bulunmadığını, davacı … şirketinin tanzim etmiş olduğu poliçe dahilinde verilen ek teminatlar ile tazminat ödemesi yaptığını, bu itibarla; davacı … şirketinin dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu tazminatı davalılardan rücuen talep edemeyeceğini, bu bağlamda; davalı tarafça Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı takibe yapılan itirazının yerinde olduğunu bildirmişlerdir.
Dosyanın itirazlar doğrultusunda ek rapora gönderilmesine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 28/05/2019 tarihli ek raporlarında özetle; davacı vekilinin sundurmanın yapım/bakım ve onarımından kaynaklanan eksikler ile ilgili itirazlarının değerlendirmeye alınmadığını, çünkü dava dosyasında sundurmanın onaylı bir projesi, taşıyıcı sistem ile ilgili bir hesabı veya söz konusu sundurma ile ilgili parçalara rastlanmadığını, yerinde mahallinde yapılan incelemede dava konusu eski sundurma yerine yeni bir sundurma yapıldığının görüldüğünü, keşif yapılmasındaki maksatın Arazinin Topografik yapısını incelemek, karın birikmesine yerin müsait olup olmadığını belirlemek olduğunu, dolayısı ile davacı vekilinin sundurmanın sağlamlığı ile ilgili itirazının değerlendirmeye alınmamış olduğunu, olay tarihinde taşınmazın bulunduğu belediye sınırlarında kar ağırlığı nedeniyle çatı/sundurma çökmesi gibi bir başka hasar kaydı olup olmadığının araştırılmadığını, çünkü aynı özellikleri taşıyan, aynı topografik konumda olan ana yapıdan düşük karın fırtına nedeniyle birikecek başka benzeri yer bulmanın mümkün olmadığını, dava konusu olayda karın yağış miktarıın fazlalığı olsa olsa umulmayan hal olarak görülebileceğini, bu hallerde davalılar kusurları oranında hasarın tazmininden sorumludurlar, görüşü ile davacı vekili olayın tabi afetten yani aşırı kar yağışından olabileceğini kabul etmiş ancak kusuru paylaşımı talebinde bulunmamış olduğunu, kusur paylaşımı olması için her iki tarafın da kusurlu olması gerektiğini, zarara neden olan sundurmanın yapılış tarihinin ve yapısının belirlenerek tesisatın sistem olarak eskimesi ve çürümesinden mi yoksa basit bir tamirle ve takiple giderilebilecek köklü olmayan geçici ve arizi bir sorundan mı kaynaklandığı sorusu ve ayrıca sundurma eğiminin karın birikmesine engel olacak şekilde daha dik yapılması öngörülememiştir, konusu ancak çatı projesi ve çatı inşaatının görülmesi ile mümkün olabileceğini, ortada onaylı pojesi ve parçaları dahi olmayan bir sundurmanın ne kadar kar yükü taşıyıp taşıyamayacağı ve teknik özelliklerinin tespiti mümkün olmadığından davacı vekilinin itirazlarının değerlendirmeye alınmamış olduğunu beyanla; kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamında yapılan incelemede, davanın TTK.nun 1301.maddesine dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu, Davalının BK.nun 58.maddesi uyarınca zarardan sorumlu olduğu ileri sürülmüştür. BK.nun 58.maddesi hükmüne göre “Bir Bina ve imal olunun herhangi bir şeyin maliki o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan dolayı mesul olur. Bu cihetten dolayı kendisine karşı mesul olan şahıslar aleyhindeki rücu hakkı mahfuzdur.” Davalının maliki olduğu binanın sundurmasının kar sonucu çökmesi sonucu, sundurma altındaki emtia zarar görmüştür. İnşaat mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda binanın özellikleri açıklandıktan sonra şiddetli fırtına nedeniyle çatıdaki saçların bağlantı yerlerinden koparak dağılması ve çatının dağılması nedeniyle açılan ve aşağıda kalan malların üzerinin karla dolması, 1-2 saat içerisinde bile rüzgar nedeniyle alanın çok fazla karla dolmuş olma ihtimali ve bu nedenle malların zarar görmüş olabileceği görüş ve kanatine varıldığını, dolayısıyla hadisenin bir tabiat olayından kaynaklı olduğu, başka bir deyişle olay anında yıkılan sundurmanın teknik ve malzeme açısından bir kusur ve/veya ayıbının bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığını belirtmişlerdir. 3194 Sayılı İmar Kanunu’na bağlı çıkarılan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğine göre, sundurmanın projede bulunup bulunmadığı hakkında belediyeden bilgi alınmış olup, sundurmanın projesinin bulunmadığı, uydu görüntülerinde görüldüğü belirtilmiştir. Bilirkişi raporu kusur değerlendirilmesi yönünden yeterli, tarafsız ve bilimsel görülmüş, tüm dosya kapsamı itibariyle davalılar tarafından projelendirilen ve inşaası tamamlanan sundurmanın standartlara uygun olarak inşaa edildiği, meydana gelen hasarın beklenmeyen aşırı kar yağışı kaynaklı olarak meydana geldiği, davalıların herhangi bir kusurunun olmadığı, ayrıca davacı sigortalısının sundurmanın altındaki bölmenin depo olarak kullanılmayacağını, özellikle kış ayı olması nedeniyle depoda bulunması gereken eşyaların, depoda yer olmaması nedeniyle, sundurma altına yerleştirilmesinin ve depolama alanı olarak kullanılmasının basiretli tacirin göstermesi gereken özen yükümlülüğüne uymadığı, olayın mücbir sebep sayılabilecek olağanın üzerinde kar yağışı sebebiyle meydana geldiği nazara alınarak, kazanın ve kusurun davalılara yükletilmesi mümkün bir kusurdan doğmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 853,04 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 808,64 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı …. tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı …,… Malları San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 55,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.844,78 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekilinin ve davalı And vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2019

Katip ….

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır