Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/366 E. 2020/412 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/366 Esas
KARAR NO : 2020/412

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı tarafın aleyhine Küçükçekmece …. icra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlu tarafından itiraz dilekçesinin icra dosyasına sunulması ile vaki icra takibinin durduğunu, davalı tarafından icra takibine yapılan haksız ve mesnetsiz itiraz nedeniyle itirazın iptali ile icra takibinin devamı için huzurda görülmekte olan davayı açmak zarureti hasıl olduğunu, müvekkili ile davalı taraf arasında 16/10/2015 tarihinde …. Gayrimenkul Danışmanlığı (Bağımsız Müteahhit) sözleşmesinin imza edildiğini, davalının gayrimenkul danışmanı olarak gayrimenkul sektöründe … Dikey olarak bilinen müvekkilinin sahibi olduğu kurumda hizmet vermeyi kabul ettiğini, iş bu sözleşmenin 7-e haksız rekabet ve Cezai şart maddesinin -İşbu sözleşmenin geçerli olduğu süre ile sözleşmenin taraflarca sona erdirilmesinden itibaren iki (2) yıl içerisinde Gayrimenkul Danışmanı işbu sözleşme çerçevesinde yürüttüğü işe benzer bir işi ya da rekabet halinde olan bir işi … ‘m işi ile bir başka şekilde bağlı işi, bu sözleşmenin geçerli olduğu ilçe sınırları veya sözleşme sona ermeden önce hizmet verdiği ofisin çevresinde yarı çapı on (10) km olan alan dahilinde yapamayacaktır.- içerdiğini, madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere haksız rekabeti oluşturacak iş ve eylemlerin yapılmayacağı davalı tarafça taahhüt edildiğini, imza altına alındığım ve yapılması halinde ise ödenmesi gereken cezai şartın belirlendiğini, buna rağmen davalının Ticaret Sicil Gazetesinin 17/07/2017 tarih ve 9368 sayılı gazetesinde de tespit edildiği … Dikey Gayrimenkul ekibinden ayrıldıktan hemen sonra işbu maddeyi ihlal ederek müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği binada üstelik hemen üst katında home plus gayrimenkul isimli ofisi açtığını ve iş yeri sahibi ve gayrimenkul danışmanı olarak işbu home plus gayrimenkul ofisinde faaliyet göstermeye başladığını, davalı tarafa Bakırköy …. Noterliğinin 10/08/2017 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, haksız rekabete aykırı eylem ve işlemlerine son vermesi, sözleşmedeki taahhüdün ihlali sebebiyle de cezai şartın ödenmesinin talep edildiğini, davalıya ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir cevabın verilmediğini, davalı tarafın müvekkili ile arasında imzalanan sözleşmeye açıkça aykırı hareket ettiğini, sonuç ve istemle; itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, borcun aslına ve tüm ferilerine açıkça ve kötü niyetle itiraz edildiğinden % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata hükmedilerek tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve ücret vekaletin davalı tarafa tahmiline, icra takibinde ihtarname gideri için yapılmış itirazın mahkemece kabul görür ise yargılama gideri olarak 141,15-TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin davacı ile yapmış olduğu iş sözleşmesi gereğince çalıştığı işin gayrimenkul danışmanlığı olduğunu, niteliği itibarıyla rekabet yasağı kapsamında yer almayacağından sözleşmede yer alan bu düzenlemenin geçersiz olduğunu, rekabet yasağının getirilmesindeki amacın işçinin işyerinde öğrendiği üretim sırlarını veya işverenin işleri hakkmdaki bilgisini iş ilişkisi sona erdikten sonra işverenle rekabet edecek tarzda kullanmasının önüne geçtiğini, üretim sırları kavramının işletmeyle ilgili sınırlı bir çevre tarafından bilinen, başkaları tarafından kolaylıkla öğrenilmeyecek, saklı kalmasında işverenin haklı bir menfaatinin bulunduğu olgular olarak tanımlanmasının mümkün olduğunu, üretim sırları ve işverenin yaptığı işle ilgili bilgilerinin ticari, teknik veya personele ilişkin olabileceğini, müvekkilinin davacı işyerinde yapmış olduğu işin özel teknik bilgi gerektiren başkaları tarafından bilinmesi mümkün olmayan olgulara içermemekle birlikte gayrimenkul sektöründe çalışmanın aleni yapıldığını, yani çeşitli platformlardan ilan edilmediğini, gizli/sır kalacak bir özelliğinin bulunmadığını, ayrıca davacının … gibi bir dünya markasını temsil ediyor olmasının hemen her platformda gayrimenkul portföyünü ilan etmesi ve herkesçe ulaşabiliyor olması karşısında işçilerine bu yönde bir sözleşme hükmü getirmesinin rekabet yasağının gerekçesine aykırılık teşkil edeceğini, borçlar kanuna göre işverene önemli bir zarar verilmesi ihtimalinin olmadığı durumlarda bu tür düzenlemelerin geçerli olmayacağının hükme bağlandığını, sonuç ve istemle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, haksız rekabet iddiasıyla cezai şart bedelinin tahsiline ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki gayrimenkul danışmanlığı ve bağımsız müteahhit sözleşmesi kapsamında davacının sahip olduğu işte hizmet veren davalının davacıdan ayrıldıktan sonra kendisine ait ofis açarak çalışması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmede düzenlenen haksız rekabet hükümlerinin ihlal edilip edilmediğinin, bu kapsamda sözleşmede belirlenen cezai şart bedelinden davalının sorumlu olup olmayacağı, davalının savunmasına göre sözleşmedeki haksız rekabet yasağı şartının tarafların yaptığı işin niteliği gereği ve kanuni sınırlamalar nedeniyle geçerli olpu olmadığı hususlarındadır.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. icra sayılı dosya aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı, 20.000,00-USD asıl alacak, 141,15-TL ihtarname gideri ve 172.60-USD işlemiş faizi olmak üzere 141,15-TL ve 20.172,60-USD’nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı …’nın mahkememizce alınan beyanında özetle; davacının patronu olduğunu, kendisinin davacıya ait ….. …. Dikey Gayrimenkul isimli işyerinde danışman olarak 2012 yılından beri çalıştığını, davacının firmasının diğer emlak ofislerinden farklı olduğunu, kendisinin firmaya girdiğinden beri yurtdışı – yurtiçi seminer ve eğitimleri aldığını, bu masrafların davacının firmasıyla karşılandığını, davacı firmanın belli bir müşteri potferi olduğunu, bu potferi ancak firma çalışanlarının ulaşabildiğini, davalının da kendisi ile aynı ofisten arkadaşı olduğunu, davalının da bu imkanlardan faydalanarak çalıştığını, davalının iş yerinden ayrıldıktan sonra ofisin üst katına kendisine ait ofis açtığını, ofis çalışanlarından …. ve …..’ı da kendisiyle beraber götürdüğünü, davalının ofisten ayrılmadan önce pazarladığı mülkleri daha sonra kendi firmasında da pazarladığını, bunu internetteki ilanlarından gördüklerini, ayrıca daha önce mülklerini pazarlaması için mülk anahtarlarını veren müşterilerin, davalının ofisten ayrıldıktan sonra davalının ofisten ayrılmasını gerekçe göstererek anahtarları aldıklarını, bu şekilde davacı firmanın zarar gördüğünü, davalının davacının firmasından ayrılmadan önce kendi şahsi müşterilerinin olmadığını, çalıştıkları iş niteliğiyle kendi müşterilerinin olmasının söz konusu olmadığını, müşterilerin kurumsal bir firma olması, iş yerinin konumu nedeniyle davacı firmaya geldiklerini, davalının danışmanlık işine ilk olarak davacının firmasında başladığını beyan etmiş, davalı vekilinin talebi üzerine sorulan soruya tanık; kendisine sorulan ofisten anahtarları alınan müşterilerin isimlerini hatırlamadığını, fakat firma kayıtlarına bakılırsa tespit edilebileceğini, müşterilerle yapılan danışmanlık işi için sözleşme yaptıklarını, bu sözleşmelerin süreli olduğunu, bu süre içerisinde müşterilen anahtar almalarının söz konusu olmadığını, fakat sözleşme süresi bitince müşterilen boşa çıktığını, şahsi ilişkiler devam ettiği için yinede pazarlama işine devam edildiğini, bazen uzatma sözleşmeleri yapıldığını, bazende karşılıklı güvenle devam edildiğini beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisi …, Gayrimenkul Değerleme uzmanı … ve TBK Öğretim Üyesi Dr. …’ten oluşan heyetten bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, 24/06/2019 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; taraflar arasındaki rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünün, TBK. m. 445/1 hükmünde yer alan “yer, zaman ve işlerin türü bakımından” uygun sınırlamalar içeren geçerli bir sözleşme olduğu, taahhütnamenin, TBK. m. 444/2 hükmünde öngörülen “müşteri çevresi veya üretim sırları ile ilgili elde idilen bilgilerin kullanılmasının işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikte olması” şartını da taşıdığı, dolayısıyla dava konusu cezai şart tazminatının ödenmesi gerektiği, cezai şart tazminatının fahiş olup olmadığının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, ancak işçi-işveren arası bu gibi sözleşmelerde, bu miktarda cezai şartın yüksek olmadığı taahhüdünden ziyade, mahkememizce hakkaniyet indirimi yapılmasının söz konusu olduğu, davacı açısından, icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu kanaati bildirilmiştir.
Tarafların bilirkişi kök raporuna karşı beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyetinden alınan 03/02/2020 havale tarihli ek raporunda özetle; kök rapordaki görüş ve kanaatinin değişmediği bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda davacının işlemiş faiz talebiyle herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle celse arası mali müşavir bilirkişiden ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, SMM bilirkişisinden 19/02/2020 havale tarihli alınan ek raporda özetle; davacı tarafından davalıya Bakırköy … Noterliği’nden tasdikli 10/08/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edilerek sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart bedelinin ihtarnamenin tebliğinden 10 gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiği, ihtarnamenin tebliğ şerhlerine göre 1. Tebligatın muhatabın adresinde bulunmaması nedeniyle 11/08/2017 tarihinde iade edildiği, 2. Tebligatın ise 22/08/2017 tarihinde muhatabın kapısına yapıştırılarak komşusu Selahattin Peker’e bilgisinin verildiği görülmüş olup, bu nedenle temerrüt tarihi olarak (22/08/2017 + 10 gün) 01/09/2017 tarihi olarak dikkate alındığı, buna göre yapılan faiz hesaplamasının;
Temerrüt tarihi : 01/09/2017
Takip tarihi : 06/10/2017
Asıl alacak : 20.000,00-USD
Faiz oranı : %2,68
Asıl Alacak Tem. Tarihi Takip Tarihi Gün Oran Tutar
20.000,00-USD 01/09/2017 06/10/2017 35 2,68 51,40-USD
Yapılan hesaplama sonucunda davacının davalıdan talep edebileceği faiz tutarının 51,40-USD olarak hesaplandığı, ayrıca bilirkişi ek beyanı ile faiz hesabında TCMB’nın resmi internet sitesinde yayımlanan Kamu Bankalarınca Mevduatlara fiilen uygulanan Yıllık Azami faiz oranlar(en yüksek) dikkate alınarak hesaplama yapıldığı kanaatini bildirmiştir.
TBK’nın 444. maddesi uyarınca “Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.”
Aynı Kanunun rekabet yasağının sınırlandırılmasına ilişkin 445. maddesi gereğince de “Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Taraflar arasında akdedilen 16/10/2015 tarihli gayrimenkul danışmanlığı bağımsız müteahhit sözleşmesini haksız rekabet ve cezai şart başlıklı e maddesinde sözleşmenin geçerli olduğu sürede ve sözleşmenin taraflarca sona erdirilmesinden itibaren 2 yıl için davalının sözleşme sona ermeden önce hizmet verdiği ofisin yarı çapı 10 km olan alanda ve ilçe sınırlarında benzer bir iş ya da rekabet halinde olan bir iş yapamayacağından bahisle rekabet yasağı kaydı ve ihyalı halinde 20.000,00-USD cezai şart kaydı bulunmaktadır. Davalının 16/03/2017 tarihi itibariyle görevinden ayrıldığı ve 17/07/2017 tarihli ticaret sicil gazetesinden anlaşıldığı üzere davacı ile aynı binada ve hemen üst katında Homplas Gayrimenkul isimli aynı faaliyeti gösteren ofis açtığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere taraflar arasındaki sözleşmedeki haksız rekabet kaydı süre, yer ve işlerin türü yönündeki sınırlamalar nedeniyle TBK md. 445/1 hükmünde öngörülen sınırlamalara uygun olup, haksız rekabet kaydının geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. TBK’nun 441. maddesine göre haksız rekabet kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi ve üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikte ise geçerlidir. Davalı, davacının iş yerinde yaklaşık 2 yıl süreyle çalışmış olup, bu süreçte bir kısım eğitimler aldığını, gayrimenkul danışmanı olarak çalışmış olup, çalışması sonucu işin yapılması tekniğini iyi tanıyan ve dolayısıyla da davacı firmanın iş sırlarını öğrenen bir kişi olduğu, bilirkişi raporunda tespit edilen yapılan mali incelemede tespit edildiği üzere tarafların satış gelirleri karşılaştırıldığında davacının satışlarında 2016 yılı baz alındığında 2017 ve 2018 yıllarında sürekli aşağıya eğiliminde azalmanın mevcut olduğu, dava dışı Dikey Gayrimenkul firmasına her iki tarafın satış yapmış oldukları ve davalının bu firmadan 2017 ve 2018 yıllarında KDV dahil 2.000,00-TL tutarında gelir elde ettiği, buna göre davacının haksız rekabet nedeniyle cezai şart talep etmesi için aranan şartların mevcut olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf, taraflar arasındaki sözleşmede 20.000,00-USD cezai şart bedeli kaydı bulunmakta ve davacının talebi bu miktar üzerinden ise de davacı ve davalının ticari defter kayıtlarına göre dosya kapsamına yansayan net satış tutarı ve dönem kârı nazara alındığında cezai şartın fahiş olduğu değerlendirilmekle mahkememizce takdiren cezai şart bedeli %50 oranında indirime tabi tutularak davanın 10.000,00-USD üzerinden kabulüne, davalının davadan önce temerrüte düşürüldüğü anlaşılmakla, bilirkişi ek raporunda hesaplanan işlemiş faiz talebinin 25,70-USD üzerinden kabulüne, ayrıca 114,15-TL ihtarname giderine ilişkin talebinin de kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak sözleşmede açıkça düzenlenmiş olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkememizce ispatlanan alacağa takdiri indirim uygulandığından yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ve davalı üzerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine;
1-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının 10.000 USD asıl alacak 114,15 TL ihtarname gideri ve 25,70 USD işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacağın %20 oranında hesaplanan 7.229,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.456,29- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 873,36-TL ile icra veznesine yatan 361,31-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.221,62-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Dava ilk açılış harç gideri ile icra veznesine yatan peşin harç toplamı olan 1.270,57-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 2.297,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.393,70-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davalı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 09/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır