Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/361 E. 2018/653 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/361 Esas
KARAR NO : 2018/653

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/06/2014
KARAR TARİHİ : 28/06/2018

Mahkememizde açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile davalıdan … Kodlu uçak bileti aldığını, 14 Nisan 2014 tarihinde Ankara – İstanbul uçağı ile İstanbul’a uçtuğunu, İstanbul’da Atatürk Havalimanına iniş yaptığını, ancak uzun süre beklemesine rağmen valizini bulamadığını, durumunu Kayıp Eşya Bürosundaki görevlilere izah ettiğini, valizin kaybolduğuna dair tutanak düzenlendiğini ve valizin kısa bir süre içinde bulunup İstanbul’da kalacağı adrese teslim edileceğinin söylendiğini, ancak yapılan aramalar sonucunda valizin bulunamadığını, doldurmuş olduğu Kayıp/Eşya Bagaj tablosuyla kayıp valiz içinde bulunan muhtelif eşyalarının ayrıntılarını tek tek tahmini bedelleri ile birlikte davalı şirkete mail ile bildirdiğini, davalı …… ‘nin sözleşmeye aykırı fiili sebebiyle maddi olarak zarara uğradığını, söz konusu haksız fiil nedeniyle kayıp olan valizinde yapmayı planladığı ve fakat iptal etmek zorunda kaldığı ticari ve sosyal amaçlı faaliyetleri nedeniyle giymeyi düşündüğü pahalı giysilerini, ayakkabılarını, ve tabloda ayrıntısını vermiş olduğu eşyalarının hepsini yitirmiş bulunduğunu, Mersin’de kurulu akaryakıt istasyonu işletmeciliği yaptığını, yaşam standartları yüksek olan biri olarak ticari ve sosyal faaliyetleri gereği yapmış olduğu seyahatin özelliği de dikkate alındığında birkaç günlük İstanbul seyahati için yanına aldığı ve içinde özel eşyaların ve markalı giysilerin bulunduğu valizin daha seyahatin başında kaybolması ve davalıca bulunmaması nedeniyle programlanan iş görüşmelerine ve akabinde hiçbir sosyal kültürel faaliyetlerine katılamadığını, bu nedenle ticari kayıplar yaşadığını ve ayrıca haftalar öncesinde planladığı , düşlediği seyahatin böylece manevi huzursuzluklarla kabusa döndüğünü beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 2.000 TL maddi tazminat, 3.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 5.000 TL tazminat talebinin davalının haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir,
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının, davalıdan 12.872,00 TL tazminat talep ettiğini, keza kayıp valizdeki eşyaların listesinde tazminat miktarını belirtmişken davasını da bu miktar üzerinden açması gerektiğini bu nedenle dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açması karşısında öncelikle dava değerinin belirlenen bu miktara kadar artırılarak eksik harcı ikmal etmesi gerektiğini, Varşova Konvansiyon hükümleri gereğince bagaj için önceden bir beyan yapılmadığından ve sigorta yaptırılmadığından bilet ve bagaj fişine göre müvekkili taşıyıcı için öngörülen sınırlı sorumluluk limitleri dahilinde davacının ancak ve sadece gerçek zararını talep edebileceğini, bu nedenle davacının fazla taleplerinin reddi gerektiğini, bunun yanı sıra bagaj içindeki eşyaların kaybı nedeniyle kişilik haklarına yönelmiş bir saldırı söz konusu olamayacağından manevi tazminat isteminin de reddi gerektiğini beyanla reddini talep etmiştir.
Dava hava taşıması sırasında kaybolan valiz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan taraflar arasındaki mail fotokopileri, kaybolduğu iddia olunan eşyaların listesine ilişkin mail fotokopisi, e-bilet ve dekont fotokopileri, dava konusu olaya ilişkin davalı tarafın yazı cevapları v.s deliller celb ve tetkik olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı öncesinde mahkememizin … Esasında yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporları doğrultusunda 29.12.2015 tarihli ve …. Karar sayılı kararı ile maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de mahkememizce verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay … HD’nin 15/01/2018 tarih … E-…. Karar sayılı ilamı ile, davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğundan, mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar ; mahkememizin 28.06.2018 tarihli duruşmasındaki kısa kararda, hem kararın niteliği itibariyle kesin olarak karar verildiği, hem de, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildiği şeklinde çelişkili iki fıkra yazılmış ise de; kısa karardaki “Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı ” kısmının sehven daha önce mevcut şablondan kaldığı, Yargıtay’ın görev hususunda verdiği kararlar kesin karar olduğundan mahkememizce verilen karar da kesin olduğundan sehven yazılan fıkra gerekçeli kararda yazılmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3- 6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın niteliği itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
28/06/2018

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI