Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/36 E. 2019/1174 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/36 Esas
KARAR NO : 2019/1174

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 19.04.2016 günü İstanbul İli, ….. İlçesi, ….. Bulvarı, …. istasyonu girişinde yaşanan trafik kazası neticesinde müvekkilinin ağır bir şekilde yaralanmasına neden olduğunu, davalı sürücü hakkında Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, davanın 26.10.2017 tarihinde karara çıktığını ve sürücü davalının suçlu bulunduğundan cezalandırılmış olduğunu, ceza dosyasında olay günü kolluğun trafik kaza tutanağı almaması üzerine yapmış olduğu keşif ile bilirkişi marifetiyle alınan 20/10/2017 tarihli raporla davalı sürücü …’nin Asli Kusurlu bulunduğunu, aracın olay tarihinde ceza dosyası kapsamında mevcut olmayan trafik poliçesi nedeniyle taraflarınca Güvence Hesabına başvurulmuşsa da taraflarına gönderilen cevapta aracın trafik sigortasının olay tarihinde … olduğu belirlenmesi üzerine 28.11.2017 tarihinde ceza dosyası üzerinden temin ettikleri evraklarla sigorta şirketine başvurulmuşsa da maddi tazminat talebi için aracın davalı trafik sigorta şirketinin herhangi bir ödeme yapmamış olduğunu, müvekkilinin kazada kullanmış olduğu motorunun hasar gördüğünü, bu hasarı müvekkilinin kendince tamir edip faturasını almış olduğunu, müvekkilinin olay tarihinde kebap restaurantında çalışan biri olduğunu, kazadan dolayı bir süreliğine çalışamamış olduğunu, çalışmadığı dönemlerde de işverence maaşının kesilmiş olduğunu, müvekkilinin kazada kolundan ağır bir şekilde yaralanmış olduğunu, hastane evraklarından açıkça anlaşılacağı üzere ve yapılacak Adli Tıp incelemesinde de halen kolunu eskisi gibi kullanmamakta olduğunu, bu kazadan zararları söz konusu olduğu gibi çalışmadığı aylardan da zararları söz konusu olduğunu, mahrum kaldığı karı söz konusu olduğunu, kaza olayından dolayı müvekkilinin acı, üzüntü ve endişeye kapılmış olduğunu, eskisi gibi kolunu kullanmama sıkıntısı çekmiş olduğunu ve halen de çekmekte olduğunu beyanla; haksız fiil nedeniyle beden gücü kaybı nedeniyle tazminat tutarları tam olarak belirleninceye kadar şimdilik 500,00 TL, aracın trafik sigorta şirketi (poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere) ve aracın sahibi-işleteni -sürücü olan diğer davalıyla müşterek ve müteselsilen sorumlu olmak üzere olay tarihinden işletilecek en yüksek banka mevduat faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödetilmesine, davacı müvekkili için toplamda 10.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte aracın sahibi-işleteni-sürücüsü olan davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödetilmesine, araç sahibi-işleteni-sürücüsü olan davalının malvarlıkları üzerine özellikle kazaya karışan …. plakalı araca ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya ilişkin olarak yapılan Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı davasında 04/10/2016 tarihli keşfin davacının katılımı ve beyanı doğrultusunda düzenlenen bilirkişi raporu ile müvekkiline atfedilen kusurun kabulünün mümkün olmadığını, raporun kendi içerisinde çelişkiler içermekte olduğunu, davacının sağ şeritte ilerlerken yayalara yol vermek için yavaşladığı ve müvekkilinin buna kızarak kendisine küfür ettiğini, sonrasında davacıya çarparak sola devrildiğini beyan etmekte olduğunu fakat bilirkişi raporunda düzenlenen kroki ve kusur atıflarının davacının orta şeritte seyir halinde olan müvekkili ile sağ şeritte seyir halinde olan dava dışı aracın arasında sıkışan bir davacı göstermekte olduğunu, bu hali ile orta şeritte ikame eden müvekkilinin aracı ile sağ şeritte seyir halinde olan aracın arasına davacının sonradan girdiği ve bu durumda sıkıştığının sabit olduğunu, buna rağmen davacı beyanları ile dahi çelişen ve hayatın olağan akışına aykırı raporun kabulünün mümkün olmadığını, kaza tespit tutanağında yer alan hasarlı noktalar incelendiğinde müvekkilinin aracının arkası ile davacıya çarpabilmesinin mümkün olmadığını, işbu husus dahi davacının iki araç arasında seyir etmek isterken dengesini sağlayamadığını ispatlamakta olduğunu, bir an için müvekkilinin aracının doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yaptığı düşünülse dahi, davacı sağ şeritte yoluna devam etse idi kaza meydana gelmeyeceğini, bu sebeple, davacının iddia ettiğinin aksine, müvekkili sürücünün işbu kazada kusursuz olduğunu, kazanın davacının tam kusuru ile meydana gelmiş olduğunu, iş bu sebeple yalnızca davacının beyanlarına göre düzenlenmiş bir bilirkişi raporu söz konusu olduğunu, işbu sebeple …. plakalı araç sürücüsü olan müvekkiline atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, davacıın dilekçesinde kazancından yoksun kaldığı iddiası ile miktar belirtmeksizin maddi tazminat talep ettiğini, davacının kebap restorantında çalıştığını ve kaza dolayısı ile işe geç kaldığını ve maaşından kesinti yapıldığını belirttiğini, davacının kebapçıda ne olarak çalıştığını ve aylık ürceti hakkında bilgi vermediğini, davacının raporlu olduğu süreyi aşan çalışmama süresi, işe yeniden başladığı tarih, ücretinin miktarını, işe geç kalması sebebi ile maaşından yapılan kesintiye ilişkin hiçbir bilgi bildirmemiş olduğundan bu hususlarda beyanda bulunması gerektiğini, davacı iyileşme giderlerine ilişkin bir talepte bulunmakta ise bu süreçte yaptığı harcamalar, hastalığı süresince kendisine ailesinin mi baktığı, bu süreç hakkında bilgi vermek zorunda olduğnuu, davacının yalnızca işine geç kalmış olduğunu, iddia edildiği üzere ağır yaralanmalı bir trafik kazası söz konusu olmadığını, bu hali ile davacınnı talep etmekte olduğu manevi tazminat talebinin davacının acı ve kederini karşılamak amacını değil davacının sebepsiz zenginleşmesnie yol açacak bir talep olmakla kabulünün mümkün olmadığını belirterek; kusur tespiti için dosyanın Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, davacının kaza dolayısıyla maluliyet oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine, davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …….’ye usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın Adli Tıp Kurumu …..İhtisas Kuruluna gönderilerek davacıda kaza nedeniyle tıbbi iyileşme süresi, geçici ve kalıcı işgörmezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maluliyet oranının tespiti ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; ATK ….. İhtisas Kurulu 29/08/2018 tarih ve ….. Karar Nolu raporda özetle;….. Araştırma Hastanesinin 19.04.2016 tarih ……. nolu adli raporu 19.04.2016 tarihli müşahede evrakında; Motosiklet kazası, sağ el, sol diz, sol el bileğinde abrazyonlar, sol omuz ve sol el bileğinde hassasiyet +, sol omuz kırıklı çıkığı, kapalı redüksiyon ve velpau bandajı yapıldığı, ….. Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 29.06.2018-05.07.2018 tarihli müşahede evrakında; sol omuzda ağrı, 2 yıl önce sol humerus proksimal kırığı, sol omuz hareketleri ağrılı hassas, abd 10 derece kısıtlı, grafide sol humerusta belirgin patoloji saptanmadığı kayıtlı bulunduğuna, kişinin dosyasına ekli, grafilerin incelenmesine; 25.04.2016 tarihli grafilerde humerus başında kırık, 29.06.2018 tarihli grafilerde sol humerus başında kaynamış kırık sekeli, omuz eklmi açık izlendiğine göre; sonuç olarak: mevcut tıbbi belgelere göre; Davacı …’un 19.04.2016 tarihinde geçirdiği motosiklet kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Dava dosyasının kusur bilirkişisi ….. ve hesap bilirkişisi ….’tan oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdiine, tarafların kusur durumları ve talep edilebilecek tazminat miktarının tespiti ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; Kusur Hasar Değer Tespit Uzmanı bilirkişi ….. ve Aktüeryal Hesap Uzmanı bilirkişi …. 01/02/2019 tarihli raporunda özetle; söz konusu kaza ile ilgili trafik tespit tutanağı veya kaza yeri krokisi bulunmadığını, söz konusu kaza ile ilgili Küçükçekmece ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı ceza dosyası, 26/10/2017 tarihli gerekçeli karar ve İstinaf edilmeyen 12/12/2017 tarihli kesinleşme şerhinin dosyada bulunduğunu, ceza dosyası kapsamında bulunan ve 04/10/2017 tarihinde mahallinde mahkeme heyeti ile birlikte yapılan keşif sonucunda hazırlanan 20/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; otomobilin sağ yan kısmı ile diğer motosikletin sol yan kısımlarının çarpıştığı, çarpışma sonucu motosiklet sürücüsünün yere düştüğü, motosikletin devrildiği, yolun iki şeritli olduğu, zemin işaretlemelerinin bulunmadığı, yol genişliğinin 9,5 m olduğu, otomobil sürücüsü …’nin asli kusurlu olduğu, diğer motosiklet sürücüsü …’un tali kusurlu olduğunun belirtilmiş olduğunu, ceza dosyasında gerekçeli kararda sanık …’nin …. plakalı aracı ile seyir halinde iken gerekli dikkat ve özeni göstermeden doğrultu değiştirdiği ve motosiklete çarptığı, sanığın asli kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsünün tali kusurlu olduğu, sanığın suçunun sabit görüldüğünün belirtildiğini, mevcut verilere göre kusur yönünden değerlendirme; davalı sürücü … yönetimindeki ….. plaka sayılı otomobil ile orta ayırıcı ile bölünmüş yolda Halkalı istikametinden Başakşehir istikametine seyir halinde iken mevcut trafiği seyir durumunu dikkate alarak tehlike yaratmayacak şekilde seyrine özen göstermediği, motosiklet sürücüsünün yol üzerindeki konumunu ve seyir durumunu dikkate almadığı, otomobilin sağ yan kısmı ile motosikletin sol yan kısmına çarptığı ve olayın meydana gelmesine ağırlıklı katkı sağladığı anlaşılmış olup, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %60 oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü … yönetimindeki …… plaka sayılı motosiklet ile orta ayırıcı ile bölünmüş yolda Halkalı istikametinden Başakşehir istikametine seyir halinde iken mevcut trafiği seyir durumun ve solundaki otomobilin konumunu da dikkate alarak otomobilden uzakta tehlike yaratmayacak şekilde seyrine özen göstermediği, otomobile yakın konumda bulunduğu anlaşılmış olup, motosikletin sol yan kısmı ile otomobilin sağ yan kısmının çarpıştığı hususu da dikkate alındığında, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %40 oranında kusurlu olduğunu, davacının geçici iş göremezlik durumu; ATK raporunda iyileşme süresinin 19.04.2016 tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş ise de; davacının SGK hizmet dökümünden davacının 19.04.2016-17.05.2016 arasında çalışmadığı, diğer dönemdeki ücretlerinin aynen tahakkuk ettirildiği anlaşılmış olduğunu, bu durumda; ortada fiili gerçek varken ATK tarafından farazi olarak tespit edilen süreye göre hesaplama yapılamayacağından davacının fiili olarak iş göremez olduğu ve kazanç kaybına uğradığı 19.04.2016-17.05.2016 arasında geçen 1 aylık geçici iş göremezlik süresi için geçici iş göremezlik maddi zarar hesabı yapılacağını, kazanç durumu; SGK Hizmet Dökümünden davacının kaza tarihi itibari ile aylık brüt ücretinin asgari ücret seviyesinde olduğunun anlaşılmış olduğunu, davacının brüt ücretinden %15 SGK primi, %15 gelir vergisi ve %0759 damga vergisi tenzil edilip, bekar durumuna göre AGİ ilave edilerek bekarlar için uygulanan yasal asgari ücretler dikkate alınacağını, davacının 19.04.2016-17.05.2016 arasında 1 aylık işlemiş aktif devrede net kazançları toplamının 1.325,69 TL olduğunu, davacının 1 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki %100 nispetindeki maluliyetiyle orantılı olarak maddi zararının 1.325,69 TL x %100 Maluliyet = 1.325,69 TL olduğunu, İndirim Gerektiren Hususların Değerlendirilmesi; davalılar tarafından davacıya geçici iş göremezliği nedeniyle ödeme yapıldığına dair belge olmadığından ödeme indirimine yer bulunmadığını sonuç olarak; 19/04/2016 tarihinde meydana gelen olayda; davalı sürücü …’nin %60 oranında kusurlu olduğunu, Davacı sürücü …’un %40 oranında kusurlu olduğunu, davacının nihai ve gerçek geçici işgöremezlik maddi zararının 487,41 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının davalı … şirketi yönünden 12.12.2017, davalı … yönünden 19.04.2016 kaza tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğunu bildirmişlerdir.
İtirazlar doğrultusunda dosyanın ek rapora gönderilmesine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 05/07/2019 tarihli ek raporunda özetle; davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının; davacının indirimsiz işgöremezlik maddi zararı = 1.325,69 TL, kusur indirimi (1.325,69 TL x %40 kusur) = 530,28 TL, kusur indirimi sonrası kalan tutar = 795,41 TL, SGK ödemesi tenzili (1.026,67 TL x %60 kusur) = 616,00 TL, davacının iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararı = 179,41 olduğunu sonuç olarak; dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 19/04/2016 tarihinde meydana gelen olayda; davalı sürücü …’nin %60 oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü …’un %40 oranında kusurlu olduğunu, davacının mihai ve gerçek geçici işgöremezlik maddi zararının 179,41 TL olduğunu, temerrüt başlangıcının davaıl sigorta şirketi yönünden 12.12.2017, davalı … yönünden 19.04.2016 kaza tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğunu, kök raporda davacıya SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin %60 kusura isabet eden tutarının tamamının tenzil edilmesi gerekmekte iken; sehven %60 kusura isabet eden tutarın (1/2) sinin tenzil edilerek maddi hata yapıldığını, anılan maddi hatanın iş bu ek raporda düzeltildiğini bildirmişlerdir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, Ceza davasında alınan kusur raporunda tespit edildiği üzere;
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede, ATK kusur raporunda tespit edildiği üzere; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı Davalı … A.Ş. tarafından sigortalı aracı ile Başakşehir Metro’nun önünde davacıya çarpması sonucunda davacının yaralanması ile neticelenen dava konusu kaza meydana geldiği, kazada yaralanan davacının geçici ve sürekli maluliyet durumlarının ATK …. İhtisas Kurulu raporları ile yukarıda belirtildiği gibi tespit edildiği, kusur raporlarına göre davalı sürücünün %60 oranında kusurlu olduğu, davacının %40 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça talep edilebilecek maddi tazminat miktarının tespitine ilişkin aktüerya raporuna mahkememizce de itibar edilmiştir. Aktüerya raporunda ve tedavi giderlerine ilişkin alınan raporda tespit edilen miktarlara göre davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek 179,41 TL geçici iş göremezlik maddi tazminatın, davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 08/01/2018 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 19/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise, B.K’nun 56.. maddesine göre hâkim; bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil, kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade ettiği, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. (TBK 58) maddesine göre, “şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir” hükmünün yer aldığı, şahsiyet haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için 818 sayılı BK 49. (TBK 58) maddede belirtilen şartların gerçekleşmesi gerektiği, bu şartların ise şahsiyet haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunması olduğu, hakimin manevi zarar adı ile karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, bu tazminatın sınırının bu amacına göre belirlenmesi gerektiği, 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterildiği, manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de, hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerektiği, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması gerektiği (HGK 23.6.2004, 13/291-370) dolayısıyla manevi tazminatın zenginleştirici olmayan özelliği ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur oranları, olayın oluş şekli, yaralanmanın derecesi nazara alınarak, 3000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiz ile Davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
2-Maddi tazminat yönünden davacı için 179,41 TL geçici iş göremezlik zararı maddi tazminatının davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 08/01/2018 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 19/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Manevi tazminat yönünden açılan davada 3.000,00 TL manevi tazminatın 19/04/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı …’den tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
4-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 71,80 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 179,41 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 320,59 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
8-Alınması gereken 204,93 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir KAYDINA,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
12-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, ATK masrafı, tebligat ve posta ücreti olmak üzere toplam 2.589,00 TL yargılama giderinin kabul oranı (%30,28) ret oranı (%69,72) dikkate alınarak hesaplanan 783,95TL’sinin davalılardan (783,95 TL nin 44,24 TL’lik kısmından her iki davalının, bakiye kalan 739,95 TL nin sedece davalılardan …’nin sorumlu tutulmasına) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı sigortanın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır