Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/336 E. 2020/390 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/336 Esas
KARAR NO : 2020/390

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2018
KARAR TARİHİ : 03/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin …… Şubesi döviz ve TL hesabında bulunan bakiyelerin 08.03.2018 ve 09.03.2018 tarihlerinde müvekkilinin hiçbir bilgisi, talimatı ve onayı olmadan diğer anlatımla müvekkilinden habersiz olarak boşaltıldığını, güncel kur üzerinden harca esas değerin belirlenerek gerekli harcın yatırılacağını, döviz olarak bankada bulunan bedelin ise aynen talep edileceğini beyanla davanın kabulü ile müvekkilinin hesaplarından boşaltılan toplam 42.670,71 USD ile 340.95,00 TL’nin 38.000 USD’si yönünden 08.03.2018 tarihinden başlamak üzere 4.670,71 USD’si yönünden ise 09.03.2018 tarihinden başlamak üzere devlet bankalarının USD ile bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte aynen dava konusu 340,95 TL yönünden ise 08.08.2018 tarihinden başlamak üzere avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, USD yönünden aynen ödeme mümkün değil ise 42.670,71 USD’nin fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden 38.000 USD’sine 08.03.2018, 4.670,71 USD’sine ise 08903.2018 tarihinden başlamak olmak üzere devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın davaya konu olayla ilgili tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olup yapılan işlemlerde herhangi bir dikkatsizliği, özensizliği veya kusuru bulunmadığını, davaya konu olayda 06.03.2018 tarihinden 09.03.2018 tarihine kadar call center aracılığı ile telefon bankacılığı şifreleri belirlenmeye başlanmış ve call center aracılığıyla telefon görüşmeleri yapılarak telefon bankacılığı kanalı ile finansal işlemler gerçekleştirildiğini beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin rızası ve bilgisi olmaksızın davalı banka nezdinde hesabından başka hesaplara para aktarıldığı iddiasıyla aktarılan miktarın davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın paranın aktarılması işleminde davacının ya da davalının kasti, kusurlu ya da ihmali davranışının etkili olup olmadığı, davalının aktarılan miktar bakımından sorumluluğunun olup olmadığı, var ise miktarı hususlarına ilişkindir.
Dosya bilirkişi heyetine gönderilmiş olup bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı şirketin yetkilisi …… ‘ın davalı bankada bulunan hesabından 07.03.2017 – 08.03.2018 tarihleri arasında call center ile 23.700 USD, hesapta bulunan 15.800,00 USD TL’ye çevrilerek 66.295 TL havale yapıldığının tespit edildiğini, davacı …… Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti.’nin davalı bankada bulunan hesabından 08.03.2017- 09.03.2018 tarihleri arasında 08.03.2018 tarihinde call center ile 23.000,00 USD, hesapta bulunan 15.812,00 USD TL’ye çevrilerek 57.300,00 TL havale yapıldığının, 09.03.2018 tarihinde ise 4.670,71 USD havale yapıldığının, telefon bankacılığı uygulamasına giriş için gerekli bilgilerinin dolandırıcılar tarafından ele geçirilmesi ve dava konusu EFT para transferi işlemlerinde davalı müşterinin kastı ve ihmalinin tespit edilemediğini, telefon bankacılığı kanalına yönelik olarak zararlı yazılımlar kullanılarak gerçekleştirilen yönlendirme ile dolandırıcılık atağı neticesinde müşterinin hesabındaki paranın başka bir bankaya EFT olarak gönderilmesinin bankayı aldığı mevduatı aynen iade etme yükümlülüğünden kurtarmayacağını, telefon bankacılığı sistemlerinin kurulması, güvenli şekilde işletilmesi ve mudilerin mevduatlarının özenle korunmasının bir güven kurumu olan bankaların önemli bir sorumluğu olduğunu, bankanın müşterilerin hesaplarında bulanan parayı kötü niyetli kişilerin eylem ve işlemlerine karşı koruyacak mekanizmaları ve güvenlik önlemlerini geliştirmesi gerektiğini bildirmiştir.
Dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; bankaların internet, mobil ve telefon bankacılık uygulamalarında müşteri ve işlem güvenliği için kullanabileceği veya müşterilerine alternatif olarak sunabileceği farklı güvenlik bileşenlerinin mevcut olduğunu, davalı bankadan somut olay özelinde örnekleri belirtilen gelişmiş güvenlik çözümlerinin veya farklı güvenlik bileşenlerinin kullanılıp kullanılmadığı konusunda bilgi temin edilmesi gerektiği bu bilgiler çerçevesinde yapılacak değerlendirmenin mahkeme takdirinde olduğunu, bunun dışında kök raporda belirtilen değerlendirmelerde mutabık olduklarını bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde dosya kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgelerin hep birlikte değerlendirilmesi neticesinde aşağıdaki sonuç ve kanaate varılmıştır.
Bankalar, özel yasa ile kurulan ve ekonomik alanda çeşitli imtiyazlar tanınan kuruluşlardır. Güven kuruluşları olan bankalar, topladıkları mevduatı sahtecilere karşı özenle korumak zorundadırlar. Bu hususta objektif özen borcu altında olan bankalar, hafif kusurlarından dahi sorumludurlar. BK’nun 99. maddesi uyarınca yapmış oldukları sorumsuzluk anlaşmaları da geçerli değildir.
Mahkememizce hükme esas alınan denetime elverişli konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan raporda da açıkça belirtildiği üzere; somut olayda aksine bir bilgi bulunmadığından davacı müşterinin bilgilerini güvenli bir şekilde koruyamadığı ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak yeterli önlemleri alamadığı yönünde değerlendirmede bulunmanın mümkün olmadığı, dava konusu paranın davacının bilgisi ve rızası dışında başka hesaplara aktarılmasında davacının müterafik kusurlu sayılabilmesi için davacıya ait şifre gibi statik bilgilerin davacının kusuru ile ele geçirilmiş olması gerektiği, oysa tüm dosya kapsamında davacının şifre ve diğer kişisel bilgilerini başkalarına verdiği yönünde herhangi bir delilin mevcut olmadığı, bir güven kurumu olan bankanın uhdesinde bulunan müşteriye ait parayı muhafaza konusunda gereken her türlü tedbiri alması gerektiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda ayrıca telefon bankacılığı sistemlerinin kurulması, güvenli şekilde işletilmesi ve mudilerin mevduatlarının özenle korunmasının bir güven kurumu olan bankaların önemli bir sorumluğu olduğu, bankanın müşterilerin hesaplarında bulanan parayı kötü niyetli kişilerin eylem ve işlemlerine karşı koruyacak mekanizmaları ve güvenlik önlemlerini geliştirmesi gerektiği belirtilmekle davalı bankanın tam kusurlu ve sorumlu bulunduğu ve davacının hesabından çekilen ve iade edilmeyen paradan sorumlu olduğu kanaatine varılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 42.670,71 USD’nin 38.000 USD’sinin 08/03/2018, 4.670,71 USD’sinin 09/03/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereğince devlet bankalarının USD bazında açılmış 1 yıl vadeli mevudat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-42.670,71 USD’nin 38.000 USD’sinin 08/03/2018, 4.670,71 USD’sinin 09/03/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereğince devlet bankalarının USD bazında açılmış 1 yıl vadeli mevudat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 11.573,94 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.888,60 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 8.685,34 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama gideri olarak 2.888,60 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 172,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.597,00 TL’den kabul-red oranına göre(%99,79 kabul, % 0,21 red) hesaplanan 4.587,34 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 20.046,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 340,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerine bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 03/07/2020

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır