Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/327 E. 2019/1217 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/327 Esas
KARAR NO : 2019/1217

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında sigorta acentesi-müşteri şeklinde ticari ilişki bulunduğunu, davalının sözkonusu ardiyeyi sigorta ettirdiğini, sigorta poliçeleri düzenlettirdiğini, sigorta poliçeleri imzalandıktan sonra zaman zaman poliçe primlerinin davacı şirket tarafından davalı adına ilgili sigorta şirketine ödendiğini, davalının bir kısım zararlarının tazmini amacıyla … Sigorta’dan yaptırdığı poliçesi kapsamında sigorta şirketine hasar ihbarında bulunduğunu, zararının tazmin edilmesini talep ettiğini, yapılan inceleme sonucunda talebinin kabul edilmediğini, davalının müvekkiline olan toplam 20.655,15 TL tutarında borcunu ….. Sigorta’nın talebini reddetmesi nedeniyle ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı … acentesiyle müvekkili arasında işyeri sigortaları vs. içerir şekilde karşılıklı cari hesap ilişkisinin olduğunun doğru olduğunu, ancak davacı acentenin müvekkilinden habersiz olarak 2016 Aralık ayında “Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk” adı altında 19.020,96 TL bedelle müvekkiline sigorta poliçesi düzenlemiş olduğunu, bu poliçeyi de cari hesabına yansıtmış olduğunu, gerek elektronik mail ortamındaki yazışmalar incelendiğinde, gerekse de poliçelerdeki imzalar etüt edildiğinde, ayrıca ticari defter kayıtları incelendiğinde müvekkilinin bu son yapılan “05.12.2016 tarihli 19.020,96 TL bedelli” Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk” sigorta poliçesinden hiçbir şekilde bilgisinin ve onayının olmadığının ortaya çıkacağını, özetle; müvekkilinin takibe esas teşkil eden miktarda davacı şirkete borçlu olmadığını, hesap ekstrelerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek; davanın reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 20.655,15 TL asıl alacak, 106,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.762,10 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, 05/12/2016 tarihli Yurtiçi taşıyıcılık sorumluluk sigorta poliçesinin tarafların bilgi ve onayının bulunup bulunmadığı, ticari defter ve kayıtlarında bulunup bulunmadığı poliçenin iptal edilip edilmediği, dava konusu talep edilen prim iade alacağı ile dosyada mevcut olan hesap ekstresi çerçevesinde alacağının ne kadar olduğunun ve tüm uyuşmazlık konusu hususlarının tespiti için ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, dava konusu hususların tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 06/05/2019 günü, saat 15:30’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Müşavir bilirkişi …..03/07/2019 tarihli raporunda özetle; davacının 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi 22.01.2018 itibariyle davacının davalıdan 8.134,19 TL alacaklı olduğunu, davalının 2016 yılı Yevmiye Defteri ile 2018 yılı ticari defterlerin ibraz edilmediğinden lehine delil niteliğinin konusunda değerlendirme yapılmadığını, 2016 yılı Envanter ve Defteri Kebir defterlerinin ve 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, dosyaya mübrez Sigorta Uzmanı Tahsin Kavlak tarafından düzenlenen 14.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının düzenlemiş olduğu sigorta poliçelerinden kaynaklı prim talebinde haklı olduğu kanaatine varılmış olduğunu, neticeten; teknik bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme ve davacının takip konusu cari hesap alacağına dayanak teşkil eden ve davacının davalı adına düzenlemiş olduğu 12.05.2016 tarihli poliçeden kaynaklı prim talebinin yerinde olduğunu, bu itibarla takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.134,19 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı ve davalı arasında sigorta sözleşmesi olduğu ancak “05.12.2016 tarihli 19.020,96 TL bedelli” Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk” sigorta poliçesinin ayrıca bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi 22.01.2018 itibariyle davacının davalıdan 8.134,19 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, dava konusu bu miktara davalının itirazının olmadığı, bilirkişi raporunun doğru olduğunun belirtildiği, davalının dava konusu edilen 19.020,96 TL bedelli Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk poliçesinden kaynaklı bedele itirazının olduğu, davacının ise 18/06/2018 tarihli celse arası beyanlarında, 19.020,96 TL bedelli Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk poliçesinden kaynaklı talebini düzelttiği, bu poliçenin iptal edildiği ve bu miktar kadar sigorta alacağının tahsilinden vazgeçildiği şeklinde beyan verdiği, bilirkişi raporunun bu nedenle tarafların da kabulünde olduğu, denetime elverişli bilirkişi raporu dikkate alınarak takibin 8.134,19 TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, alacak yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı dosyasındaki takibin 8.134,19 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 555,65 TL harçtan peşin alınan 354,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 201,08 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 390,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.333,70 TL yargılama giderinin kabul oranı (%39,18) ret oranı (%60,82) dikkate alınarak hesaplanan 522,54 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2019
Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır