Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/323 E. 2019/898 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/323 Esas
KARAR NO : 2019/898

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2019
G.KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bulunduğu sektörde saygınlığı olan güvenilir, ödemelerinde veya ticaretinde her zaman dürüst ve prensiplerle çalışan bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin havalandırma sistemi kurulması ve havaalandırma cihazının satışı için bir firma ile anlaşma ihtiyacı duyulduğunu, davalı şirket ile bu hususta anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine müvekkili şirket bu edimlerin yerine getirilmesi amacıyla davalı şirket ile anlaştığını ve davaya konu çeki , edimlerin yerine geleceği inancı ile kendilerine verdiğini, ancak geçen süre içerisinde ne anlaşılan edimler yerine getirildiğini ne ürünlerin teslim edildiğini, müvekkili şirketin şifayen defalarca davalı şirket ile görüşmeler yaptığını, bugün yarın, muhakkak halledicez gibi oyalamalarla müvekkili şirket oyaladıklarını, müvekkili şirketin tüm iyi niyetiyle son ana kadar beklediğini, ancak artık müvekkili şirketin karşılığını alamadığı bir ürün ve hizmetin karşılığını alamadığı halde çek bedelini ödemek zorunda kalmakla karşı karşıya kaldığını, davalı şirketin müvekkili şirkete edimlerini yerine getirmediği halde fatura göndereceğini bildirdiğini, müvekkili şirketin karşılığını almadığı bir edimin faturasını kabul etmediğini beyan ettiğini, bunun üzerine davalı şirkete yeni bir fatura düzenlediğini beyan ettiğini ama bu süre zarfı içerisinde yine de davalı şirkete edimlerini yerine getirmediğinden müvekkili şirkete yeni düzenlediğini beyan ettikleri faturayı kabul etmediğini şifayen söylediklerini, davalı yan bu kez beyanlarında ticari defterlerinde müvekkili şirketin faturaları kabul etmemesi sebebiyle faturaları kendi ticari defterlerine işlemediklerini belirttiklerini, ancak hal böyle iken davaya konu çekin vade tarihi oldukça yaklaştığını ve herhangi bir edim karşılığı görülemediğini, iş bu nedenle de müvekkili şirketin borcu olmadığının tespitine, davaya konu çekin iptaline, ayrıca bankaya tahsile verilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilerek ödenmemesi hususunda ilgili bankaya yazı yazılması ile icra takibine konu yapılmamasına, çekin ödemek zorunda kalınması halinde davanın istirdat davasına dönüşmesi zarureti hasıl olduğunu, müvekkili şirketin davalı yanın söz verdiği herhangi bir hizmeti göremediği gibi, iki gün sonra ödemek zorunda kalacağı bir çekle karşı karşıya kaldığınn, vadesi gelmeyen bir çek olması sebebiyle iş bu çek hakkında davalıya verilmiş olan 30.03.2018 vade tarihli 10.296-TL bedelli çekin karşılığının kalmadığının tespitine, çekin iptaline, ayrıca bankaya tahsile verilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilerek ödenmemesi hususunda ilgili bankaya yazı yazılması ile icra takibine konu yapılmaması, çekin ödemek zorunda kalınması halinde davanın istirdat davasına dönüşmesini, davalı aleyhine açtığımız menfi tespit davamızın kabulüne; davalı şirketin müvekkile söz verdiği edimlerin yerine getirilmediğinin tespiti ile, davalı şirket lehine keşide ettiği çek karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, davalı yanca ilgili bankaya tahsile verilmesi halinde, bankaya ödeme yapılmaması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dava konusu çekin iptaline, dava konusu çekin tahsili halinde, müvekkil şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine,davalı tarafa ödemek zorunda kalınan bir bedel olması halinde bu bedelin davalı taraftan istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, bedelsiz kaldığı iddia edilen çekten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu çekin avans olarak verilip verilmediği, bedelsiz kalıp kalmadığı hususlarına ilişkindir.
Dava konusu çek ile ilgili muhatap bankaya müzekkere yazılarak çekin ibraz ve ödemesine ilişkin bilgilerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, … Bankası … sayılı ve 09/04/2018 tarihli yazısında ilgili çekin …. tarafından 03/04/2018 tarihinde …..şubesine ibraz edildiğini, ….’ya çekin ödendiğini, çek ve dekont görüntüsünün ekte gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekiline beyanda bulunmak ve dava konusu çeklerin avans olarak verildiğine ilişkin ticari defter ve belgelerinde avans kaydı bulunup bulunmadığı, buna göre defter incelemesi talebinin bulunup bulunmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, beyanda bulunulduğunda bilirkişi incelemesi yapılıp yapılmayacağı hususunun değerlendirilmesine karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilen 16/01/2019 havale tarihli dilekçesi ile ticari defterlerinin iş bu hususta avans kaydı bulunmadığını, bu nedenle ticari defterlerin incelenmesinde hukuki bir yarar olmadığını, davalının, müvekkili şirkete havalandırma hizmeti ile ilgili edimleri yerine getireceğini, müvekkili şirkette karşılığında ödeme yapılabileceğini, bir kısım ödemeyi elden bir kısım ödemeyi ise dava konusu çek ile yaptığını, davalı kalan ödeme bedeli kadar olan kısım edimini yerine getirmediğini, buna rağmen çeki müvekkiline iade etmediği gibi, çek bedelini de vadesi geldiğinde tahsil ettiğini, müvekkili şirketçe çekin karşılıksız bırakılması söz konusu olmadığından davalı çeki başka kişilere ciro ederek tahsilatını yaptığını, dilekçe ekinde sunulan faturadan da anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin, davalının söz verdiği edimlerin bir kısmını yerine getirmemesinden dolayı, ….. Onarım Montaj İhracat İthalat Ticareti şirketinden KDV dahil 14.750-TL ödeme karşılığında hizmet aldığını, dava dışı şirket tarafından fatura müvekkili şirket tarafından tanzim edildiğini, müvekkili şirketin hem davalıya haksız yere çek bedelini ödediğini, hemde davalının yapacağı iş karşılığı bedelden yüksek bir bedelle başka bir şirkete işi yaptırmak zorunda kaldığını, çek fotokopisinden davalı şirket yetkilisi veya çalışanına dava konusu çek teslim edildiğini, işbu çek tarafların anlaştıkları edimlerin yerine gelmesi halinde ödeme mahiyetinde verilen bir çek olduğunu, davalı tarafın duruşmalara katılmadığını, herhangi bir beyanda da bulunmadığını, davalıya ödemek zorunda bırakılan bedelin müvekkili şirkete iadesi için ikame edilen istirdat davasının kabulüne; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun ifası amacıyla verildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu kuralın aksinin yani dava konusu çeklerin avans olarak verildiğinin davacı tarafından yazılı delillerle ispatlanması gerekmektedir. Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmişse de, yukarıda açıklandığı üzere davacı vekilince ticari defterlerinin iş bu hususta avans kaydı bulunmadığını beyan etmesi nedeniyle inceleme yapılmamıştır. Davacının iddia ettiği avans kaydı davacının defterlerinde kayıtlı değildir. Davalının cevap vermemesi nedeniyle iddiaları inkar ettiği kabul edilmelidir. Davacının sunduğu fatura ve belgelerdeki rakamlar ile çek bedeli de tam uyuşmamaktadır. Ayrıca davacı vekilinin sunduğu belgelerden taraflar arasındaki işin tam niteliği ve işin yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ne kadarının yapıldığı anlaşılamamaktadır. Bu aşamaya kadar toplanan deliller dikkate alındığında davacının iddialarını yazılı delille ispatlayamadığı anlaşılmıştır. Duruşmanın 4. celsesinde davacı vekilince karşı tarafa yemin teklif edecekleri beyan edildiğinden, davacı vekiline yemin teklifine ilişkin yemin metnini hazırlayıp sunması için süre verilmiş, davacı vekili tarafından yemin metni ibraz edilmiş, yemin metni davalı şirketin adresine ihtaratlı olarak tebliğ edilmiş olup, yemin için belirlenen 30/05/2019 günlü duruşmasına mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı taraf havalandırma sistemi kurulması ve havalandırma cihazının satışı için davalı ile anlaştıkları, avans olarak dava konusu 30/03/2018 vade tarihli 10.296,00-TL bedelli çeki davalı tarafa verdikleri, davalı tarafın taahhüt ettiği edimleri yerine getirmediği iddiasını ileri sürmüş, davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının dava konusu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. davacı taraf yemin deliline dayanmış olmakla davalı adına yemin davetiyesi tebliğ edilmiş, davalı taraf mazeretsiz olarak duruşmaya katılmamış olmakla davacının davasını ispatladığı kabul edilerek açılan davanın kabulü ile ….. Bankası …..Şubesine ait keşidecisi … olan …. çeknolu 30.03.2018 keşide tarihli 10.296,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, her ne kadar dava dilekçesinde dava konusu çekin iptali talep edilmişse de, dava konusu çekin şeklen geçerli olduğu ve dava dışı şahısça muhatap bankadan tahsil edildiği nazara alındığında bu yöndeki talebinin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının menfi tespit talebinin kabulü ile; ….. Bankası …..Şubesine ait keşidecisi … olan …. çeknolu 30.03.2018 keşide tarihli 10.296,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu çekin iptali talebinin reddine,
2-Alınması gereken 703,32-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 175,83-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 527,49-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 211,73-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 71,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansı ve teminatın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır