Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/302 E. 2018/281 K. 23.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/302
KARAR NO : 2018/281

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 26/03/2018
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;davalıya ait olan Bahçelievler – Kocasinan -…pafta -… ada -… parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat yapılması hususunda Bakırköy …Noterliği’nin 29.06.2007 tarihli ve ( … ) yevmiye nolu “Düzenleme şeklinde kat karşılığı ve satış vaadi sözleşmesi” tanzim ve imza etmişler ve bu sözleşme gereğince de davacı yüklenici müvekkilim tüm edimlerini yerine getirerek dava konusu inşaatı eksiksiz tamamlayarak sayın davalı arsa sahibine teslim ettiğini, arsa sahibinin , sözleşmesel edimi gereği davacı müvekkilim yükleniciye anılan inşaattaki ( 6 nolu ) dairenin tapusunu devretmemesi üzerine de Bakırköy … Asliye Hk Mh.nin … esas sy dava dosyası ile tapu iptali ve tescili davası açılmış ve yapılan yargılama neticesinde de dava konusu ( 6 nolu dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkilim davacı yüklenici adına tesciline ) karar verildiğini,Anılan kararın kesinleşmesi ile birlikte davacı müvekkilim derhal tapuda işlemlere başlamış ve tapu kaydını kendi adına devir işlemini tamamladığını,tapunun devri için Yeditepe Veraset İntikal Vergi dairesi Md.ne 24.12.2013 tarihinde ( 9.200.TL.sı ) ödemiş olup , bunun tahsili içinde Bakırköy … İcra Md.nün … esas sy dosyasıyla icrai işleme müracaat etmiş ise de haksız yapılan itiraz nedeniyle icra takibin durduğunu, davalıya Bahçelievler – Kocasinan … kain … nolu dairenin satışı yapılmış ve bu satışa ilişkin olarak ta cari hesapta bakiye (161.600.TL.sı) borç kaldığını, Bakırköy … İcra Md.nün … esas sy dosyası ile icra takibi başlatılmış ise de maalesef buna da itiraz edilerek takip durduğunu.mevcut ( 9.200 t 161.6oo : 170.800.TL.sı ) alacağımızın yapılan ödeme ve icra takip tarihlerinden itibaren yasal faizleri ile birlikte tahsili istendiğinden mevcut alacağımızın olası ihtimallere karşı karşılıksız kalmaması babında mümkün ise teminatsız veya uygun görülecek küçük bir teminat karşılığında bahçelievler – kocasinan – köyiçi mevkiinde kain – … parsel sy taşınmazındaki ( 3 / 8 hissesi ) üzerine ihtiyati haciz konulmasını Bakırköy ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sy ilamının tescili babında tapuda davalı adına ödenmek zorunda kalınan ( 9.200.TL.sı ) harç alacağımızın ödeme tarihi olan 24.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ,yine davalının Bahçelievler – Kocasinan – … Sokak – No…te kain … nolu dairenin satışı nedeniyle cari hesapta bakiye kalan ( 63.317.19.TL..sı ) alacağımızın da icra takip tarihimiz olan 02.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticariri faizi ile birlikte davalıdan tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Dava, taraflar arasında imzalanan satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak davacı yüklenici tarafından arsa sahibine karşı sözleşme gereği edimin yerine getirilmediğinden bahisle açılan alacak davasıdır.Davanın TTK’nun 4.maddesinde sayılan sözleşmelere ilişkin olmadığından mutlak ticari davalardan olmadığı ve davalının tacir sıfatı bulunmadığı, davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası(nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Benzer Yüksek Yargıtay 17 nci Hukuk Dairesi’nin 23/11/2012 gün ve 2012/12879 esas,2012/12971 karar ve yine Yüksek Yargıtay 23 üncü Hukuk Dairesi’nin 19/03/2013 gün ve 2013/239 esas,2013/1677 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi)
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme Asliye hukuk mahkemesi olup Asliye Hukuk mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir.Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır.Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dosyanın kararı kesinleştiğinde ve talep halinde görevli Bakırköy Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
4-Davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucundan tensiben karar verildi. 23/03/2018

Katip …

Hakim …