Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/299 E. 2018/452 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/299 Esas
KARAR NO : 2018/452

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … A.Ş arasında bu şirketin 16 parçadan oluşan makinesinin Hollanda’dan Yozgat’a nakliyesi konusunda 20/07/2007 tarihinde taşıma sözleşmesi yapıldığını, emtianın sözleşme gereğince Hollanda’dan 18/08/2009 tarihinde ambarlı limanına getirildiğini, emtianın Ambarlı limanından Yozgat’a nakliyesinin davalılardan … tarafından yapılması konusunda anlaşıldığını, davalı … Lojistik’in taşıma işini diğer davalı … Ltd. Şti şirket aracılığı ile yaptırdığını, eşyanın diğer davalı …’in kullandığı … plakalı araçta taşınması sırasında 20/08/2009 tarihinde hasar gördüğünü, davalı … ile … sigorta arasında taşınan emtia ile ilgili sigorta sözleşmesi bulunduğunu, bu sigorta sözleşmesi tarafından gönderilen exper tarafından yapılan incelemede, geçilen köprünün yüksekliğinin 4.30 olmasına karşı makinenin yüksekliğinin 4.35 olması nedeniyle hasarın meydana geldiğinin tespit edildiğini, makinenin üreticisi tarafından yapılan tespitte 136.400,00-EURO onarım bedelinin bulunduğunun belirlendiğini, Boğazlıyan Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından … D.İş sayılı dosyasında yapılan tespitte ise onarım bedelinin 45.000,00-TL olduğunun tespit edildiğini, dava dışı … A.Ş tarafından poliçe nedeniyle 223.776,00-TL ödeme yapıldığını ve ödenen bu bedelin tahsili için müvekkilinin de aralarında bulunduğu davalılara karşı Bakırköy … ATM’nin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, açılan davada aralarında protokol yaparak 120.000,00-TL ödeme yaparak sigorta şirketinin alacağını temlik aldığını belirterek sigorta şirketine ödemiş oldukları 120.000,00-TL nin davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazının bulunduklarını, zira TTK 787 maddesi gereğince davanın birinci veya sonuncu taşıyıcı aleyhine açılması gerektiğini yine hasarın 20/08/2009 tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında zamanaşımının gerçekleştiğini, esas yönünden yapılan incelemede de hasar miktarının Boğazlıyan sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından 45.000,00-TL olarak tespit edildiğini, davacının talebi ile bu bedel arasında faiş farkın olduğunu, ayrıca taşımada kusur ve hasar bedelinin tespit edilmediğini, haricen yapılan ödemenin rücuen tahsilini de kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili beyanında özetle; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin sigorta sözleşmesi bulunması nedeniyle davanın ihbarını talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti adına tasfiye memuru beyanında özetle; davalı şirketin tasfiye olduğunu, sicilden terkin edildiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taşıma ilişkisinden kaynaklanan tazminatın rücuen tahsiline ilişkindir.
Dava konusu hasar ile ilgili Boğazlıyan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak makinelerde oluşan hasar nedeniyle değer kaybının tespiti istenilmiş, bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu rapor ve ek raporlarında özetle, makinelerin faal olduğunu, halen kullanılmakta olduğunu, taşıma sırasında meydana gelen hasarın giderilme bedelinin 49.500,00-TL olduğunu beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamından; davacı dava dışı … A.ş’ye ait makine emtiasının taşınmasını üstlendiğini, ambarlı limanına inen emtianın Yozgat’a taşınması hususunda … ile sözleşme yapıldığını, bununda taşımayı alt taşıyıcı … Ltd. Şti’ne verdiğini, bu şirket adına da davalı adına …’in kullandığı … plakalı araçla emtianın nakliyesi sırasında hasar gördüğünü, sigorta şirketi dan karşılanan hasarın tahsili için kendilerine karşı açılan davada sulh olduklarını ve 120.000,00-TL sigorta şirketine ödeme yaptığını belirterek davalılardan ödemiş olduğu bedelin tahsilini talep etmektedir.

Her ne kadar davacı … Ltd. Şti’ne karşı iş bu davayı yöneltmiş ise de, davalı … Ltd. Şti’nin ticaret sicil kaydından terkin edildiğinin anlaşıldığı, ihyası için 26/02/2015 tarihinde kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde ihya hususunda dava açılmamış olduğu anlaşılmakla bu davalıya karşı açılan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı davalı …’e karşı iş bu davayı yöneltmiş ise de, davacı vekilinin 31/03/2017 tarihli celsedeki beyanında davadan feragat ettiği anlaşılmakla … yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının davalı … Limited Şirketi’ne karşı açmış olduğu davaya gelince, taşıma sözleşmesi ve hasarın meydana geldiği 20/08/2009 tarihi dikkate alındığında, 6762 Sayılı TTK’nın uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Davacının davası TTK’nın 787/2. Maddesine dayanmaktadır. TTK’nın 787/2 maddesi, “bir taşıyıcı mesul olmadığı fiillerinden dolayı tazminat verir veya bu yüzden aleyhine dava açılırsa, doğrudan doğruya kendisinden önce gelen taşıyıcıya yahut esasen mesul olmaları lazım gelen aradaki taşıyıcılara rücu hakkı vardır” hükmünü içermektedir. Davacının açmış olduğu dava da taşıma sözleşmesi gereğince üstlendiği taşıma edimi nedeniyle açılan davada ödediği bedelin diğer taşıyıcılara rücu ederek tahsiline ilişkin bir dava olup, bu davanın diğer taşıyıcıların birisi veya hepsine karşı açılması mümkündür. Rücu davası olduğunda 787/1 maddesi gereğince, taşıyıcılardan birisine açılması zorunlu değildir. Davalı … Limited Şirketi tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmuş öncelikle bu itirazın değerlendirilmesi gerekmektedir.
6762 TTK’nın 767 maddesi gereğince “Haksız olarak alınan taşıma ücretinin alınması ve taşıma ücreti dahil olmak üzere taşıma mukavelesinden doğan bütün alacaklar 1 yılda zamanaşımına uğrar” hükmünü içermektedir. Bu süre eşya taşınmasında eşyanın gönderilene vardığı, teslim edildiği tarihten başlar. Taşıyıcının hilesi ve ağır kusuru ile ilgili durumlar farklı olup, dava konusu olayda böyle bir olay söz konusu değildir. Her ne kadar 6102 sayılı TTK’da taşımaya ilişkin rücu davalarında, ödemede bulunan taşıyıcının diğer taşıyıcılara rücu etmesinde ödemeden itibaren ayrı bir zamanaşımı öngörülmüş ise de, 6762 Sayılı TTK’da taşımaya ilişkin rücu davalarında ayrı bir zamanaşımı süresi öngörülmemiş olup, 767. Maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçerliliği söz konusudur.
Dava konusu olayda emtianın 20/08/2009 tarihinde Boğazlıyan adresinde alıcıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Teslim tarihinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur. Dosyamızda ise davanın 20/11/2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Teslim tarihinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde davanın açılmadığı, davalı tarafın süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, itirazın yerinde olduğu anlaşıldığından davalı … Limited Şirketi yönünden açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin 31/03/2017 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkmesi … Hukuk Dairesi’nin 15/02/2018 tarih ve … esas … karar sayılı ilamıyla mahkememiz kararını kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararın kaldırılması gerekçesine bakınca, davalı … Ltd Şti hakkında açılan davanın zaman aşımı yönünden reddine karar verildiği, zamanaşımı süresinin ödeme tarihinde başlaması gerektğ ve yine CMR sözleşmesinin 39/4 maddesi ve 32. Maddeleri gereğince ödeme tarihinde zamanaşımı başlayacağı ve ödeme tarihi dikkate alındığında da zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu gerekçesiyle kararımızın kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Kararın kaldırılması gerekçesi dikakte alındığında, iki husus esas alınmıştır. Öncelikle dava konusu taşımanın CMR konvansiyonu kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Dava konusu taşıma Hollanda’dan Yozgat’a taşıma şeklinde kararlaştırılmış olup, dava konusu emtia Hollanda’dan Belçika’nın Antwerp Liman’ına nakledilmiş, buradan da Ambarlı/Kumport Limanı’na nakledilmiş, Emtia Ambarlı limanından alınarak Yozgat’a nakli sırasında zarar meydana gelmiştir. CMR konvansiyonunun, yükleme veya boşaltım yapılacak ülkelerden birisinin Türkiye dışında olması halinde uygulanacağı açık olup yine CMR konvansiyonunun 2. Maddesi gereğince de deniz, demiryolu, nehir, kanal veya havayoluyla yük boşaltılmadan taşınması halinde de konvansiyonun uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak CMR konvansiyonunun 2. Maddesinin bu taşımada uygulanması için mal yüklü araçtan yükün indirilmemesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle karma taşıma olması durumunda yükün araçtan hiç indirilmeden nakledilmesi gerekmektedir. Dava konusu uyuşmazlığa baktığımızda emtianın Ambarlı Liman’ına deniz yoluyla geldiği, gemiden malın indirildiği ve karayolu aracına yüklenerek Yozgat’a gönderildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla burada karma taşıma olmakla birlikte CMR’nin 2. Maddesinde belirtildiği şekilde malın araçtan idnirilmeden taşınması bulunmadığından CMR’nın 2. Maddesi kapsamında bir taşıma söz konusu değildir. Yükün araçtan indirilerek taşınması nedeniyle CMR’nin uygulanması mümkün değildir(Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 24/09/2014 tarih ve … esas ve … karar sayılı ilamı, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 12/03/2015 tarih ve … esas … karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere). Dava konusu taşıma CMR konvansiyonu kapsamında olmadığından TTK hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Uygulanacak hukuku değerlendirdiğimizde de taşıma sözleşmesinin ve hasarın meyudana geldiği 20/08/2009 tarihi dikkate alındığında 6767 sayılı yasanın uygulanacağı anlaşılmaktadır. Dava konusu uyuşmazlık asıl taşıyıcı ile alt taşıyıcı arasında TTK’nın 782. Maddesinden kaynaklanan rücu davasıdır. Yine aynı yasanın 767. Maddesinde bir yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Bu sürenin eşya taşınmasında eşyanın gönderilen varlığı, tespit edildiğ itarihte başlayacağı anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda da emtia 20/08/2009 tarihinde Boğazlıyan adresinde alıcıya teslim edilmiştir. Teslim tarihinden itibaren zamanaşımı başladığında bir yıllık sürenin 20/08/2010 tarihinde dolduğu ve davanın 20/11/2012 tarihinde açıldığı dikkate alındığında zamanaşımı itirazının yerinde olduğu açıktır. 6767 sayılı yasada taşıyıcının diğer taşıyıcıya rücu etmesinde ayrı bir zamanaşımı öngörülmemiştir. 6102 sayılı yasada bu hususta açık bir düzenleme bulunmakta ise de 6762 sayılı yasada asıl taşıyıcının alt taşıyıcıya rücu etmesinde ayrı bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemes … Hukuk Dairesinin 15/02/2018 tarihli kararında rücu eden davacı açısından zamanaşımının ödeme tarihinden başlayacağı kabul edilmiş ise de herhangi bir yasal dayanak gösterilmemiştir. Rücu davalarında asıl taşyııcı yönünden zamanaşımının ödemeden başlayacağına dair TTK’da ve diğer yasalarda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu haliyle rücuya ilişkin TTK hükümlerinin uygulanacağı zamanaşımı ile ilgili de 767. Maddenin uygulanacağı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Rücu d avalarında uygulanacak zamanaşımı ile ilgili Yargıtay İçhihati Birleştirme Genel Kurulu’nun 17/01/1992 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı bulunmaktadır. Bu içtihati birleştirme kararında belirtildiği üzere sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtıkğı rücu davasının, kanundan doğan halefiyete dayanması ve halef olanın halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisat etmiş ise o hakka sahip olacağı dikkate alınarak sigorta ettirenin zarar sorumlusu aleyhine açabileceği davanın zamanaşımına tabi olacağı ve aynı tarihte başlayacağını kabul etmek gerekir.Yukarıda belirtilen içtihati birleştirme genel kurul kararında, sigorta şirketinin rücu davası irdelenmiş ise de dava konusu uyuşmazlıkta da bir rücu ilişkisi söz konusudur. Genel kurul kararında sadece sigorta şirketleri ile ilgili bir tartışma yapılmamış, genel rücu ilişkisine değinilmiştir. Aynı mantıkla dava konusu uyuşlmazlıktaki durum değerlendirildiğinde de ödemeyi yapan asıl taşıyıcının aynı zamanaşımı süresi içerisinde alt taşıyıcıya başvurması gerekir. TTK’nın 767. Maddesinde zamanaşımınn başlangıcı olarak malın teslim tarihi esas alınmıştır. Bu tarih hem taşıyıcıya karşı başvurulmasında hem de taşıyıcıların kendi aralarındaki davalarda zamanaşımının başlangıcı olarak esas alınması gerekir.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında, TTK’nın 767. Maddesi dışında zaamanaşımına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, asıl taşıyıcı ile alt yaşıyıcı arasındaki davada ayrı bir zamanaşımı öngörülmediği, 767. Maddedeki zamanaşımını asıl taşıyıcı ve alt taşıyıcı arasındaki davada da geçerli olduğu, zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu, yukarıda belirtildiği üzere dava konusu karma bir taşıma söz konusu olup CMR konvansiyonunun 2. Maddesi gereğince yük indirilmeden taşıma olmadığından konvansiyon kapsamında olmadığı ve TTK hükümelri uygulanması gerektiği, TTK hükümlerine göre de zamanaşımı süresi dolmuş olduğu anlaşıldığından davalı … hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davalı … Limited Şirketi hakkında açılan davanın usulden REDDİNE,
2-Davalı … hakkında açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Davalı … Limited Şirketi yönünden açılan davanın zamanaşımı itirazının KABULÜ ile, zamanaşımı nedeniyle reddine,
4-Alınması gereken 31,40-TL harçtan peşin alınan 1.782,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.750,60-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalı yararına takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
7-Davalı … Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalı yararına takdir edilen 12.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Limited Şirketi’ne verilmesine,
8-Davalılardan … tarafından sarf edilen 18,00-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
9-Davalılardan … Limited Şirketi tarafından sarf edilen 50,00-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalı … Limited Şirketi’ne verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ile davalı Hancıoğlu vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 02/05/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸