Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/26 E. 2018/306 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/26 Esas
KARAR NO : 2018/306

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 28/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı …nin 80.000 adet pay sahibi ortağı olduğunu, davacı şirketi 23/11/2017 tarihinde TTK’nun 416. Maddesine istinaden 2015-2016 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısının yapıldığı, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi seçildiğini, toplantının müvekkilinin bilgisi dışında ve yokluğunda yapıldığını ancak vekalet vermiş gibi işlem yapıldığını, müvekkilinin genel kurula katılmadığı gibi kimseye de vekalet vermediğini, bu halde yapılan genel kurulun TTK’nun 416. Maddesine aykırı olduğunu, kanuna aykırı olarak yapılan genel kurul kararlarında ticaret sicilde tescil edildiğini, bu tescilinde usulsüz olduğunu, ancak taleplerine rağmen işlem yapılmadığını, halen yönetim kurulu üyesi olarak müvekkilinin görüldüğünü ve şirketin borçları nedeniyle haciz işlemleri uygulandığını belirterek 23/11/2017 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; davalı … müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yasa yükümlülüğü gereği tescil işlemini yaptığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ olunmuş, davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, anonim şirket genel kurulununda alınan kararların iptaline ilişkindir.
Ticaret sicil kaydı ve iptali talep edilen genel kurul kararları ekleri dosya arasına celp edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı ortağı olduğu davalı …’nin genel kurula katılmadığı halde vekaleten katılmış gibi gösterilerek kararların alındığını belirterek alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dosya arasına celp olunan davalı şirketin 23/11/2017 tarihli genel kurul hazirun cetvelinin incelenmesinde davacının vekaleten katıldığı görülmektedir. Ancak gelen kayıtlar içerisinde davacının vekaleten katıldığı yer almasına karşın vekaletname bulunmamaktadır. Davalı tarafından da böyle bir iddia ileri sürülmemiştir. Hazirun cetvelinde davacıyla ile birlikte … adına atılan imzalar aynı kişinin elinden çıktığı görülmektedir. Netice itibariyle davacının vekaleten katıldığı gösterilmesine karşın genel kurula katılmadığı gibi vekaleten de temsil edilmediği kanaatine varılmıştır. TTK’nun 416. maddesi gereğince çağrısız genel kurul yapılabilmesi için tüm pay sahiplerinin veya temsilcilerinin hazır olması, itirazda bulunmaması gerekmektedir. Dava konusu olaya baktığımızda ise toplantıda bütün pay sahiplerinin hazır olmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle yapılmış olan genel kurul usulsüz olup alınan kararlar yok hükmündedir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak davacının iptal yönünde açmış olduğu davanın kabulü ile 23/11/2017 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların iptallerine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı iptalle birlikte yönetim kurulu üyeliğinin bulunmadığının tespiti ve durdurulmasını talep etmiş ise de genel kurulda bu hususta alınan kararlarında tümden iptal edilmiş olduğu, ticari şirketlerde yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesi halinde de yenisi seçilinceye kadar mevcut üyeliğinin göreve devam edeceği dikkate alındığında bu yöndende karar verilmesinin mümkün olmadığı, tedbir talebinin de yerinde görülmediği, genel kurulun iptali içerisinde yönetim kurulu üyeliğinin de bulunduğu ancak yeni seçilinceye kadar devam edeceğinden bu yönde bir karar verilmesinin şirketin işleyişini engelleyeceği ve icrasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar genel kurul iptali davası ticaret sicil müdürlüğüne yöneltilmiş ise de bu davanın usulen şirkete karşı açılacağı, genel kurulda alınan kararların tescil ve ilanı yönünden ticaret sicil müdürlüğünün yasal yükümlülüğünü yerine getirdiği, bu yönüyle bu davanın ticaret sicil müdürlüğüne karşı açılmasını ve dinlenmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından ticaret sicil yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
I-Davacının Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne karşı açmış olduğu davanın REDDİNE,
II-1-Davacının davalı şirkete karşı açmış olduğu davanın KABULÜ ile; davalı şirketin 23/11/2017 tarihinde yapılan 2015-2016 yıllarına ait genel kurulda alınan kararların İPTALİNE,
2-Alınması gereken harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 71,80-TL nin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 186,00-TL nin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalı yararına takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Müdürlüğü’ne verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı 28/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …