Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/240 E. 2020/52 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/240 Esas
KARAR NO : 2020/52

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/04/2015

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN 2018/662 ESAS VE 2018/823 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili (Bozma öncesi vermiş olduğu) dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin dava dışı Almanya menşeli “….” firması ile 3.168 adet rezervuarın adet başı 98 EURO birim fiyat üzerinden toplam 310,464 EURO satışı hususunda anlaşmaya varmış olduklarını, söz konusu 3.168 adet emtianın beher tır başına 792 adet yükleme yapılarak toplamda 4 tır olarak, 05.09.2014 ile 11.09.2014 tarihleri arasında tır başına 3150 € navlun bedeli üzerinden nakliyesi için anlaşma sağlandığını, söz konusu emtianın karayolu ile İstanbul’a nakledildikten sonra davalı yanca konteynıra yükleme yapılarak sırası ile denizyolu+karayolu+demiryolu+karayolu sevkiyatları sonrasında 23.09.2014 ile 26.09.2014 tarihleri arasında alıcı firma olan ‘….’ firmasına nakliye esnasında meydana gelen hasar nedeni ile, … Sayılı Konteynırda 280 adet hasarlı, …. sayılı konteynırda hasarsız, … sayılı konteynırda 310 adet hasarlı, …sayılı konteymrda 340 adet hasarlı olmak üzere toplam 930 adet ürünün CMR Belgesine göre hasarlı biçimde nakliye edildiğini, dava dışı “….” firması tarafından hasarlı olan 930 adet ürünün bedeli düşüldükten sonra sağlam olarak teslim alınan 2.238 adet ürünün bedelinin müvekkili firmaya ödenmiş olduğunu, ancak 930 adet hasarlı ürünün dava dışı firma tarafından teslim alınmamış ve ödeme yapılmamış olduğunu, ancak bu halde dahi davalı yanca müvekkiline gönderilen tır başına 3.150 €’dan toplam 4 adet tır ile nakliye bedeli olan 3.150 EURO x 4 tır – 12.600 EURO’luk bedelin davalı yana ödenmiş olduğunu, hasarlı olup, teslim alınmayan 930 adet ürün karşılığı müvekkilinin zararının 930 adet x 98 EURO birim fiyat = 91.140 EURO olduğunu, bu durum nedeniyle 930 adet hasarlı emtianın iade işlemlerinin güçlüğü dikkate alınarak başka firmaya satılması için teslim alınmayan adresten yeni adrese nakliyesi, depolanması, kurtarılabilecek durumdakileri onarımı, bakiyesinin imhası için Almanya’da bulunan … firması ile anlaşmaya varıldığını ve toplam 16.595 EURO bu işlemler için ödenmiş olduğunu, daha sonra 930 adet emtianın 900 tanesinin kurtarılabildiğini ve … firmasına 72.000 EURO bedel ile satılmış olduğunu, böylelikle müvekkilinin hasarlı olması nedeni ile satamayacağı 930 adet ürünün bedeli olan 91.140 EURO nun üzerine hasarlı ürünlerin nakliyesi ve işlemleri için 16.595 EURO’luk bir harcama daha yapılmak zorunda kalınmış olduğunu, toplam zarar miktarının 107.735 EURO‘yu bulmuş olduğunu, daha sonra hasarlı ürünlerin 72.000 EURO ya dava dışı firmaya satılmış ve bu hesaplama ile toplamda; hasarlı olup, teslim alınmayan 930 adet ürün karşılığı müvekkilinin zararının 930 adet x 98EURO birim fiyat= 91.140 EURO + hasarlı ürünlerin nakliyesi ve işlemleri için 16.595 EUROluk bir harcama yapılmış = 107.735 EURO’luk zarar meydana gelmiş olduğunu, bu ürünlerden 900 adedi toplam 72.000 EURO’ya dava dışı firmaya satılmış ve netice itibari ne müvekkilinin, davalının özensiz ve borca aykın davranışı nedeni ile hasarlı nakliyesinden ötürü 35.735 EURO zarar etmiş olduğunu, müvekkilinin bu zarar için dava dışı sigorta firması olan … A.Ş.‘ye müracaat etmiş ve ekte sunulu ekspertiz raporları doğrultusunda hasarın taşıma sırasında meydana geldiği sabit görülmek ile tam hasar klozu gereği hasarın teminat dışı olduğu belirtilerek ödemeden kaçınılmış olduğunu, bu durum karşısında sigorta ekspertiz raporları ile de sabit olduğu üzere davalı yanın kusurlu olup, nakliye sırasındaki kusurlu davranışları ve borca aykırı tutumu nedeni ile sorumlu olduğunu zararı ödemekten imtina etmesi üzerine işbu davayı açtıklarını neticelen davalı yanın nakliye sırasında kusurlu biçimde 930 adet emtiaya verdiği hasar nedeni ile; 930 adet ürünün bedeli olan 91.140 EURO’nun + hasarlı ürünlerin nakliyesi ve işlemleri için harcanan 16.595 EURO hasarlı ürünlerin 72.000 EURO’ya dava dışı firmaya satılması ile neticeden oluşan 35.735 EURO’luk zararın fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının talep ettiği alacak kalemleri yönünden zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davalı müvekkil şirketi … Uluslar arası Nakliyat Ticaret A.Ş. ile davacı şirket … arasında; Davacı …. şirketinin, Polonya’dan ithalatını gerçekleştirdiği toplam 4 tır “rezervuarın taşınmasının alt taşıyıcı … Turizm Ticaret A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu, bu nedenle; öncelikle alt taşıyıcı …’ye davanın ihbarını talep ettiklerini, taraf şirket yetkililerince sağlanan mutabakat gereğince, davacı şirketin Polonya’dan ( …. firmasından) ithal ettiği mallann …../ …..’da bulunan … Lojistik Antrepo ve Dış Ticaret Lttd. Şti’ye ait antrepoya gelmiş, … Antrepo çalışanlarınca, malların Halkalı’da taşıyıcı …. ‘a ait 4 tıra yüklenmiş, Halkalıdan tır ile Pendik’e getirilen İşbu malların Ro’ro gemiye yüklenmiş, İtalya’da sona eren …..’ro yolculuğunun akabinde, tren yolculuğuna geçilmiş, son olarak demiryolu ile Almanya’ya gelen dorselerin karayolu ile alıcı firmaya ulaştırılmış olduğunu, müvekkili firma tarafından malların teslim alınma noktası olan Halkalıdan dorselere yüklenen malların yukarıda belirtilen tüm bu taşıma aşamalarında olduğu gibi dorselerde kalmış olduğunu, dorseden hiç boşaltılmamış olduğunu, Polonya’daki ….. firmasından getirilen ambalajlı malların ilk kez Halkalı Antrepoda davalı tarafından teslim alınmış olduğunu, yani dava konusu malların ilk defa müvekkili şirketçe taşınmaya başlanmamış, öncesinde uzun bir taşıma süreci geçirmiş, müvekkili şirketin esasen ambalajlı mallar için taşıma işlemine devam etmiş olduğunu, Almanya’daki teslim sırasında ise boşaltmayı alıcı firma çalışanlarının yapmış olduğunu, taşıma işinin, müvekkili davalı şirket yetkilileri tarafından gerekli tüm önlemler alınarak davacının talimatları doğrultusunda gerçekleştirilmiş olduğunu, ekte yer alan fotoğraflar ile sabit olduğu üzere, emtianın en güvenli taşıma şekli olan “METAL KAPALI KASA” dorse ile taşınmış olup, emtia taşıma sırasında kayma veya devrilmeye mahal verilmeyecek şekilde yüklenmiş olduğunu, taşımanın başında (Halkalı’da) dorseye yüklenmiş ve teslimata kadar hiçbir şekilde boşaltılmamış olduğunu, taşımanın brandalı bir araç ile gerçekleştirilmiş otsa idi, yan duvarlarında esneme payı ve paletlerin hareket etme imkanının söz konusu olabileceğini, ancak; araç metal kapalı kasa olduğundan olabilecek en güvenli şekilde taşımanın gerçekleştirilmiş olduğunu, ayrıca fotoğraflardan açıkça görüleceği üzere, araç içerisinde ambalajlı paketlerin oynayabileceği bir alanın bulunmadığını emtianın kapalı kasanın duvarına dayanmış olup hareket etme imkanı olmadığından ambalajlı malların/ paketlerin devrilmesi veya yıkılmasının da mümkün olmadığını, dorsenin içinde devrilmenin söz konusu olabileceği bir boşluk bırakılmadığını, malların yalnızca taşımanın başında yüklenerek bir daha boşaltılmamış olduğundan, aktarmalar sırasında hasar görmesi iddiasının ihtimal dahilinde bile olamayacağını, davacının 4 tırdan birindeki emtiada hasar olmadığını iddia ettiğine göre Davalı-Nakliye firmasının tüm emtiayı, aynı nitelikteki araçlarla, aynı güzergahta ve aynı ulaşım yolları ile taşıdığını, o halde hasarın müvekkilinin taşıma şeklinden kaynaklanmış olsa idi tüm tırlardaki malların zarar görmüş olmasının gerektiğini, bu durumda akla ilk gelenin ilk gönderici olan Polonya/….. firmasının bir kısım mallarda ilk bakışta anlaşılmayacak olan uzun yola dayanaksız ambalajlama hatası yapmış olabileceği olduğunu, ayrıca, taşınan malın seramik niteliğinde, rezervuar olup esasen davacı şirkete de alt olmadığından, ilk gönderici olan Polonya’daki … firmasından gelen ambalajlı malların içi görülemediğinden ne davacının ne de kendilerinin malın tam hasarsız alarak gönderildiğini bilebilecek durumda olmadıklarını, davacı tarafından hasar bildirimi gereği gibi ve süresinde yapılmadığım, süresinde bildirilmeyen hasardan müvekkili şirket sorumlu tutulamayacağını, sigorta şirketinin ekspertiz incelemesini yalnızca fotoğraf üzerinden ve tam ziya olup olmadığı yönünden yaptığını, hasarın nedeninin araştırılmamış olduğunu, eksik ve yetersiz inceleme neticesinde tesis edilen ekspertiz raporuna itibar edilemeyeceğini, normal şartlarda, bu gibi durumlarda sigorta şirketinin acentası ile eksperinin bizzat mahallinde keşif ve tespit yapılması gerekirken ; yalnızca fotoğraflar üzerinden, emtia görülmeksizin/ incelemeksizin, sadece başvuran/ davacının beyanlarına itibar edilmek suretiyle rapor düzenlenmiş olduğunu, dava konusu taşıma ilişkisine uymayan, varsayım ve yalnızca fotoğraflara dayanan ekspertiz raporlarına itibar edilemeyeceğini, nitekim ekspertiz raporunda, hasarın oluşumu ile ilgili olarak “aktarmalar sırasında kaynaklanabileceği” yönünde tahminde bulunulmuş ise de, emtianın Halkalı- Almanya taşıması süresince dorseden hiç boşaltılmadığı için somut duruma uygun olmadığım, Ekspertiz raporundaki “ambalajlı mallar içindeki paletlerin kayması” iddiasının ise, olsa olsa taşıyıcı tarafından ilk bakışta anlaşılmayacak uzun yola dayanıklı olmayan hatalı paketlemeden kaynaklanmakta olduğunu, zararın doğumuna müvekkili şirketin kuşum, ihmali vs. sebep olduğu iddiasını kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile; zarar iddiasını ve miktarını ispatla mükellef olan davacının bu iddiasını belgelendirememiş olduğunu, hasarlı olduğu iddia edilen malların bir kısmının tamir edildiği bir kısmının ise imha edildiği beyan edilmiş olmasına karşın bu hususta yapılmış bir delil tespitinin de olmadığını, davacının, müvekkili şirkete beyan ettiği zarar miktan ile dava dilekçesinde beyan ve talep ettiği bedelin birbirini tutmadığını tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı …. Uluslararası Nakliyat Ticaret A.Ş. Arasında taşıma konusunda sözleşme yapıldığı, taşıma sırasında emtiada kısmi hasar oluşmasına rağmen taşıyıcının müvekkilinin zararını ödememesi üzerine oluşan 35.735,00-EURO zararın tahsili amacı ile Bakırköy … .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dava dosyası ile açılan davada, davalı …. Turizm A.Ş.’ninde fiili taşıyıcı olarak emtiayı taşıdığını öğrenildiğini, TTK.’nın 888. Maddesi gereğince her iki taşıyıcının zarardan müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davanın Bakırköy …. ATM’nin …. esas sayılı dava dosyası ile birleştirilerek 7.311,50-EURO’nun temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosya kül halinde bilirkişiye tevdi edilmiş olup tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle, davaya konu taşımaya CMR hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davacının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı. Konulan çekince nedeniyle ayrıca yazılı ihbarda bulunmasının gerekmediği, zararın taşıma sonrası hatalı yükleme ve istifleme nedeniyle dorse içindeki yüklerin birbirlerine sürtünmesinden kaynaklandığı, davalı taşıyıcının yükleme ve istiflemede göndereni uyarmadığından oluşan hasardan müterafik kusurlu olduğu, taşıyıcının % 25 müterafik kusurlu olduğu, % 25 mütarafik kusur oranına göre 4557,00 Eurodan sorumlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, uluslararası nakli davalı tarafından üstlenilen emtianın hasarlanması nedeniyle tazminat istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce İstinaf kaldırma kararından önce yapılan yargılamada, ” Uyuşmazlığa uygulanması gereken Karayolu ve Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi İle İlgili Anlaşma (CMR)’nin 17/1 nci maddesi uyarınca kural olarak taşıyıcı malları teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar, bunların tamamen veya kısmen kaybından ve vuku bulacak hasardan mesul ise de, aynı Konvansiyonu’nun 17/4-b maddesinde, malın ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmadan kaynaklanan hasardan taşıyıcının sorumlu tutulmayacağı, yine aynı Konvansiyon’un 17/4-c maddesinde de, malların gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden şahıslar tarafından kamyona taşınması, yüklenmesi, istif edilmesi veya boşaltılması nedeniyle oluşan hasarlardan dolayı taşıyıcının sorumlu tutulmayacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Bununla birlikte taşıma ilişkisinde ambalajlama, yükleme, boşaltma ve istifleme yükümlülüğünün taşıyıcıya verilmesine de engel bulunmamaktadır. Zararın taşıma sonrası hatalı yükleme ve istifleme nedeniyle dorse içindeki yüklerin birbirlerine sürtünmesinden kaynaklandığı, davalı taşıyıcının yükleme ve istiflemede göndereni uyarmadığı, nezaret ve denetim yükümlülüğü bulunduğu, oluşan hasardan % 25 müterafik kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkememizce itibar olunan bilirkişi raporu ile % 25 mütarafik kusur oranına göre 4.557,00 Eurodan sorumlu olduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 4.557 EURO’nun dava tarahinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının EURO cinsinden para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 15/05/2017 tarih ve …. Esas … Karar sayılı ilamı İstinaf edilmiş olmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 08/02/2018 tarih ve …. Esas … Karar sayılı ilamı ile “Bilirkişi Kurulu tarafından taşınan emtiadaki meydana gelen hasarın derecesinin bilinmediği bu sebeble %20 oranında kusurlu olarak kabulü gerektiğinden bahisle hesaplama yapılmış ise de ; hasara uğrayan emtianın 930 adet bulunduğu, 900 adedinin …. firmasına 80-euro bedelle satıldığı bildirilerek düzenlenen satış faturası ibraz edildiği, davadan evvel davalı ile davacı tarafın özellikle sigortacıya başvurma aşamasında karşılıklı e-posta yazışmalarından hasar hakkında davalının bilgilendirildiği, meydana gelen zararın niteliğine ve içeriğine davalının vakıf olduğu gibi bir itiraz da bulunmadığı, hasarın tazmini için birlikte çaba gösterdikleri değerlendirildiğinde hasarın niteliğinin taraflar arasında çekişme konusu olmadığının anlaşıldığı, davacı tarafından ürünlerin daha düşük bedelle satılmasından kaynaklanan fark bedeline, … firmasınca düzenlenen ve 930 adet ürüne ait onarım ve nakliye masrafı olduğu beyan edilen 20.10.2014 tarihli fatura bedelinin ilave ederek davalıdan tahsili talebinde bulunduğu anlaşılmakla talep edilen fark bedeli ve onarım nakliye masraf kapsamında davanın çözümü gerektiği, ürünlerin %20 oranında hasarlı bulunduğunu kabul için bir sebeb bulunmadan bu yolda hasar hesabı yapılmasının doğru olmadığı, HMK 223(1) gereği yabancı dilde yazılmış belgeye dayanmış taraf, tercümesini de mahkemeye sunmak zorundadır. İlk Derece Mahkemesi 20.10.2014 tarihli faturanın türkçe tercümesini istememiş, bu faturada yazılı bedellerin neye ilişkin olduğu belirlenmemiş, davalı taşıyıcıdan talep edilebilecek masraflar olup olmadığının da üzerinde durulmadığı, İlk Derece Mahkemesince öncelikle …. firmasınca tanzim edilen 20.10.2014 tarihli faturanın tercümesi istenmek suretiyle CMR hükümlerine göre davacının talep ettiği tazminat kalemlerinin kadri marufunda bulunup bulunmadığı, CMR Konvansiyonunun 23 ve 25. maddeleri gereğince sınırlı sorumluluk tutarları her bir taşıma için ayrı ayrı belirlenmek suretiyle, davalının kusuruna tekabül eden gerçek zarar miktarı hesaplanmak üzere gerektiğinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle bir sonuca varılması, hasarlı 930 adet pisuvarın 30 adedinin tam ziya kapsamında ,kalanı içinde talep edilen satış bedeli farkı ve yapılan masrafların ne olduğu belirlendikten sonra istenip istenemeyeceği ,istenebilecek ise ne miktarının talep edilebileceği hususu yeniden değerlendirilmek suretiyle zarar hesabının yeniden yapılması gerektiği, hasarın meydana geldiği iddia olunan taşımanın tek taşıma olarak kabulü nedeniyle yapılan hesaplamaların hükmün bütünüyle yanlış kurgulanmasına neden olduğu, hükmün esasını incelemeye olanak bulunmadığı gözetilerek açıklanan esaslara göre inceleme yapılmak üzere; verilen hükmün HMK 353/a-6 maddesi gereğince hükme tesir edecek delillerin toplanıp değerlendirilmemesi olarak kabul edilerek belirlenen esaslar dahilinde delillerin toplanıp yeniden değerlendirilmek üzere hükmün esası incelenmeden KALDIRILMASINA; davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye iadesine” karar verilmiştir.
Davacı tarafa Ken Solar firmasına ait 20/10/2014 tarihli faturanın tercümesini ibraz etmek üzere iki hafta süre verilmesine, Fatura tercümesi ibraz edildiğinde dosyanın bir taşıma ve 1 sektör bilirkişisine tevdii ile CMR hükümlerine göre davacının talep ettiği tazminat kalemlerinin kadri marufunda bulunup bulunmadığı, CMR Konvansiyonu’nun 23 ve 25.maddeleri gereğince sınırlı sorumluluk tutarları her bir taşıma için ayrı ayrı belirlenmek suretiyle davalının kusuruna tekabül eden gerçek zarar miktarı hesaplanmasına, 930 adet pisuvarın 30 adedinin tam ziya kapsamında, kalanı için de talep edilen satış bedeli farkı ve yapılan masrafların ne olduğu, istenip istenemeyeceği, istenebilecekse miktarının tespiti ile istinaf mahkemesi ilamı nazara alınarak rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; Taşıma uzmanı bilirkişi … ve Metalürji Y. Mühendisi bilirkişi …. 20/06/2018 tarihli raporlarında özetle; 3 ayrı taşıma süreci sonunda tespit edilen toplam 30 adet emtianın zayii, 900 adet emtianın ise her birinde 18 EURO değer düşmesi şeklinde tespit edilen hasar zararları toplamının DOĞRUDAN EMTİA ZARARI OLARAK 19.140 EURO miktarında olduğunu, üç ayrı taşıma süreci sonunda toplam hasar ve zayi kaynaklı MASRAF-DOLAYLI zararın ise 10.105,00 EURO olduğunu, zararın müterafik kusurla meydana geldiğini ve davalının ancak %25 kusurlu addedilebileceğini, kusur oranı gözetildiğinde davalının sorumlu tutulabileceği tazminatın 7.311,25 EURO miktarında olduğunu, her üç seferde sefer başına sınırlı sorumluluk hesabı yapıldığında, hesaplanan tazminatın her halde sınırlı sorumluluk tavanı dahilinde kaldığını, davacının dava tarihinden itibaren yıllık %5 CMR m.27 hükmü gereği temerrüt faizi talep edebileceğini bildirmişlerdir.
Birleşen dosya davalısı …. Turizm Tic. A.Ş.’nin hasardan sorumlu olup olmadığının varsa ne miktarda sorumlu olduğunun, ayrıca tüm itirazların da değerlendirilmesi bakımından dosyanın ek rapora tevdine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 01/04/2019 tarihli ek raporlarında özetle; birleşen dosya davalısı ….. Turizm Tic. A.Ş.’nin de, asıl davada davalı ile dava karşısında müteselsilen sorumlu olduğunu, hesaplanan zarar ve tazminat hususlarının her iki dava için aynen geçerli olduğunu, iç ilişkide asıl sorumluluğun birleşen dava davalısı …. firması üzerinde kalacağını, davacı vekilince sunulan tüm itirazların da değerlendirilmesi neticesinde, kök rapor sonuç ve kanaatlerinin aynen devam ettiğini, yeni bir değerlendirme ve tespitte bulunulmadığını bildirmişlerdir.
İstinaf kaldırma kararı sonrası Mahkememizce yapılan yargılama sonunda …. firmasınca tanzim edilen 20.10.2014 tarihli faturanın tercümesinin dosya arasına alındığı, CMR hükümlerine göre davacının talep ettiği tazminat kalemlerinin bilirkişi raporunda, 3 ayrı taşıma süreci sonunda tespit edilen toplam 30 adet emtianın zayii, 900 adet emtianın ise her birinde 18 EURO değer düşmesi şeklinde tespit edilen hasar zararları toplamının doğrudan emtia zararı olarak 19.140 EURO miktarında olduğu, üç ayrı taşıma süreci sonunda toplam hasar ve zayi kaynaklı masraf-dolaylı zararın ise 10.105,00 EURO olduğu, zararın müterafik kusurla meydana geldiği ve davalının ancak %25 kusurlu addedilebileceği, kusur oranı gözetildiğinde davalının sorumlu tutulabileceği tazminatın 7.311,25 EURO miktarında olduğu, her üç seferde sefer başına sınırlı sorumluluk hesabı yapıldığında, hesaplanan tazminatın her halde sınırlı sorumluluk tavanı dahilinde kaldığı, kadri marufunda olduğu, CMR Konvansiyonunun 23 ve 25. maddeleri gereğince sınırlı sorumluluk tutarları her bir taşıma için ayrı ayrı bilirkişi raporunda belirlendiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu, zararın taşıma sonrası hatalı yükleme ve istifleme nedeniyle dorse içindeki yüklerin birbirlerine sürtünmesinden kaynaklandığı, davalı taşıyıcının yükleme ve istiflemede göndereni uyarmadığı, nezaret ve denetim yükümlülüğü bulunduğu, oluşan hasardan % 25 müterafik kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, mahkememizce itibar olunan bilirkişi raporu ile % 25 mütarafik kusur oranına göre birleşen dosya davalısı … Turizm Tic. A.Ş.’nin de, asıl davada davalı ile dava karşısında müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-7.311,25 Euro’nun davalı …. Tur.Tic. A.Ş. yönünden 04/07/2018 tarihi, davalı … Uluslarası Nak.Tic.A.Ş. yönünden 21/04/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi gereğince değişen oranlardaki döviz faizi uygulanması suretiyle davalılaran müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.398,41 TL harçtan peşin alınan 1.708,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 310,34 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 1.426,11 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.459,00 TL yargılama giderinin kabul oranı (%20,46) ret oranı (%79,54) dikkate alınarak hesaplanan 707,71 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı ……A.Ş. tarafından yapılan 24,80 TL yargılama giderinin ret oranı (%79,54) dikkate alınarak hesaplanan 19,73 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Asıl dava davalısı ve birleşen dosya davalıları kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 11.146,25-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır