Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/223 E. 2020/49 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/223 Esas
KARAR NO : 2020/49

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı yanın ” …. Mah. … Sok. No:…. – …. – …../….” adresinde bulunan binanın …. Bulvarı ve ….. Sokak’a bakan cephelerinin “Vitrin camekanları ve dış cephe kompozit kaplama” işlerinin yapılması hususunda yazılı olarak anlaşmış olduklarını, müvekkili şirket ile davalı yan arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkilinin yüklendiği edimlerin tümünü eksiksiz ve tam olarak ifa etmiş olduğunu, mükellefiyetlerine uyarak işi tamamlamış olduklarını, ancak karşı yanın yapılan anlaşma gereği ödemesi gereken bedelleri ödememiş olduğunu, müvekkilinin davalı yana işin yapıldığını, teslim alınmasını ve bedelinin ödenmesi gerektiğini bildiren ihtarname gönderdiğini, ihtarname ekinde 2 adet fatura aslını da tebliğ etmiş olduğunu, davalı yanın ihtarname gereğini yerine getirmemiş ve kötü niyetli olarak tebliğ edilen faturaları müvekkiline iade etmiş olduğunu, bunun üzerine müvekkili adına davalı yan aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 20.000,00 TL alacak üzerinden takibe geçilmiş olduğunu, bu kere de davalı yan tarafından takibe taraflar arasında hukuki münasebet bulunmadığından bahisle haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, dava konusu sözleşmeyi müvekkili şirket adına, akdedilen taşeron sözleşmesi gereğince dava dışı …..in imza etmiş olduğunu, …..’in müvekkili şirketin alt taşeronu olarak davalı ile anılan sözleşmeyi akdetmiş olduğunu, müvekkili şirketin işi tamamladığının ispatı için, Küçükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. D.İş sayılı dosyasından delil tespiti yoluna gidilmiş olduğunu, tespit dosyasından alınan bilirkişi raporunun sonuç ve kanaat kısmında ” Üstlenilen 4 kalem iş ile sözleşme harici yaptırıldığı kanaatine varılan 4 kalem iş de dahil olmak üzere toplam 8 kalem işin de dahil olduğu tüm işlerin esas olarak tamamlandığı, binanın kullanıma hazır olduğu, işlerde herhangi bir eksiklik olmadığı kanaatinde olduğu” mütalaa edildiğini, yine bilirkişi raporunun 5. Sayfasının keşif başlıklı bölümünde ” gerek sözleşmede taahhüt altına alınan işler, gerekse diğer işlerde eksik ve binanın kullanımına engel olacak bir hususun bulunmadığını” yine raporun 9.sayfası inceleme ve değerlendirme bölümünde ” imalatlar da dahil olmak üzere eksik, hata ve kullanıma engel bir hal görünmediğini” şeklinde kanaat bildirildiğini, davalının müvekkilinin alacağına ulaşmasını engellemek ve takibi sürüncemede bırakmak için takibi durdurmuş olduğunu, ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesinde ve lüzum görmesi halinde mahallinde yapılacak keşifle alacağının sabit olduğunun ortaya çıkacağını beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 yılılk dava açma süresinde açılmamış olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde her ne kadar 20.03.2015 tarihli sözleşmenin imzalanmış olduğu iddia edilmekte ise de, işbu sözleşmenin müvekkili ile davacı arasında akdedilmiş bir sözleşme olmadığını, adı geçen sözleşmenin müvekkili ile ….. isimli şahıs arasında imzalanmış olduğunu, yaptırılan işlerin bedelinin de bu şahsa ödenmiş olduğunu, davacının taraf sıfatı olmadığnı, sözleşmede davacı şirketin yetkilisinin imzası olmadığı gibi, kaşeside olmadığını, davacının öncelikle müvekkiliyle sözleşme yaptığını ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafça müvekkiline noter aracılığıyla gönderilen ihtarname ekindeki 2 adet faturanın yine noter aracılığıyla cevabi ihtarname ile taraflar arasında herhangi bir akit olmadığından iade edildiğini, davacı taraf her ne kadar sözleşmeyi akdeden …..’in şirket temsilcisi olduğunu iddia etmekte ise de, bu hususun doğru olmadığını, doğru olsa bile, sözleşmenin 6.maddesinde, işin taşerona verilmesinin, müvekkili işverenin onayına bağlı olduğunu, ki müvekkilinin de böyle bir onayı bulunmadığını, davacı tarafça Küçükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden yaptırılan tespit raporuna göre işlerin tamamlandığı, binanın kullanıma hazır olduğu kanaati oluşmuş ise de, işlerin bir kısmının sözleşmenin diğer tarafı ….. tarafından değil; müvekkili tarafından başka kişilere yaptırılmak suretiyle tamamlanmış olduğunu, buna ilişkin vitrin camlarının 06.07.2015 tarih ve …. irsaliye nolu …. Yapı ve Cam. San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait fatura ile küpeşte ve korkuluklara ait 15.07.2015 tarihli sipariş fişinin delil listesinin ekinde olduğunu, tespit dosyasında davacı tarafça sunulmuş olan ve tespit raporunun 4.ve 5. sayfasında irdelenen fatura ve irsaliyelerin hiçbirinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, bu fatura ve irsaliyelerde belirtilen malzemelerin hiçbirinin müvekkiline teslim edilmediği gibi, davacının müvekkiliyle arasında hukuki bağ kurabilmek için sonradan evrak oluşturma çabası içine girmiş olduğunu, işin teslim tarihinin 23.04.2015 olmasına rağmen, irsaliye ve fatura tarihlerinin bu tarihten çok sonra düzenlenmiş olduğunu, tamamının gerçek dışı olduğunu, yazılı sözleşmede açıkça ifade edildiği üzere, herhangi bir işin kısmen veya tamamen başka bir taşerona yaptırılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin toplamda 6.964,12 TLlik işi, sözleşmenin tarafı …..’in yapmaması üzerine kendisinin yapmış olduğunu, sözleşmenin tarafı olan …..’e yapmış olduğu işler karşılığında ödemeler yapılmış olduğunu, bu hususta ödeme belgelerinin delilleri olduğunu, müvekkilinin davacı tarafla hiçbir hukuki ve filii bağı olmadığını, bu sebeple de kendisine hiçbir borcu da bulunmadığını belirterek; davacının taraf sıfatı olmadığından, davanın esastan reddine, dava, hak düşürücü süre içinde açılmadığından, davanın usulden reddine, dava, her yönüyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 5.837,64 TL bakiye fatura alacağı, 14.162,36 TL fatura alacağı olmak üzere toplam 20.000,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Dava konusunun bulunduğu yerde delillerin mahallinde değerlendirilmesi bakımından konusunda uzman mimar bilirkişi ….. eşliğinde 12/03/2019 Saat 14:30’dan itibaren keşif yapılmasına ve Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, fatura borcunun ödenip ödenmediği hususlarının tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 12/03/2019 günü, saat 14:00’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mimar bilirkişi ….. ile Mali Müşavir bilirkişi …. 22/05/2019 tarihli raporlarında özetle; davacının 2015,2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, 2015 ve 2016 yılları yevmiye defteri kapanış tasdiki ibraz edilmemiş olduğundan 2015 ve 2016 yılı yevmiye defterlerinin lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığını, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (02.02.2017) itibariyle davacının davalıdan 75.522,36 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın ticari defterleri ile ilgili olarak; davalı tarafa evrak talebi için telefonla ulaşılmaya çalışıldığını ancak ulaşılamadığını, davalı vekili Av. ….’ün İstanbul Barosuna kayıtlı mail adresine mail atıldığını, ancak mailin hatalı olmasından kaynaklı ulaşmadığını, bu itibarla davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığını, yapılan teknik değerlendirme ve incelemede davalının bu yapmış olduğu ödemeler ile faturalar vb evraklar hep birlikte değerlendirildiğinde davacının takip konusu alacağını oluşturan takip konusu alacağın davacının davalıya düzenlemiş olduğu 15.09.2015 tarihli …. nolu 61.360 TL tutarlı faturadan kalan 5.837,64 TL bakiye ve 17.09.2015 tarihli …. nolu 14.162,36 TL tutarlı olmak üzere toplam 20.000,00 TL talebin teknik değerlendirmeye göre davacı ispatına muhtaç olduğunu, neticeten, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan olan toplamda 20.000,00 TL tutarlı alacağın davacı ispatına muhtaç olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğine, itiraz süresi dolduğunda itiraz olması halinde mevcut itirazlar ve dosyaya gelen belgeler ile beyan dilekçelerinin incelenerek ek rapor alınması için dosyanın bilirkişilere tevdiine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 08/10/2019 tarihli ek raporlarında özetle; somut olaydaki iddia, vakıa ve sunulan belgeler, kök raporda değerlendirildiğinden, kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığını bildirmişlerdir.
Yapılan yargılama sonucunda, davanın, taraflar arasında ve dava dışı kişi ile yapıldığı iddia edilen eser sözleşmesi uyarınca, davacının sözleşmeyle üstlenmiş olduğu iş bedeli ile sözleşme harici yaptığını iddia ettiği iş bedelinden bakiye kalan alacak tutarı olan fatura alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İddia, savunma, bilirkişi kurulunun raporları, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamından davacı le davalı arasında yapılmış bir sözleşme olmadığı, davacı …. ile dava dışı …. arasında 18/03/2015 tarihli alt taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, dava dışı …. ile, davalı arasında ise 20/03/2015 tarihli eser sözleşmesi imzalandığı, alt taşeronluk sözleşmesi uyarınca davacının üstlenmiş olduğu işi tam olarak yapıp yapmadığının ispat yükünün davacı tarafta olduğu, buna göre yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının tüm hizmetleri eksiksiz yaptığına dair bilgi ve belge bulunmadığı, işin tesliminin fatura içeriklerine uygunluğunun bu nedenle bilirkişiler tarafından denetlenemediği, denetlenebilse dahi dava dışı …’a yapılan ödemelerin olduğu, davalının, yapılan işe istinaden dava dışı kişiye ve sözleşme tarafına yapmış olduğu ödemeler nedeniyle, ücret ödeme edimini yerine getirdiği, bu nedenle davalı ile dava dışı ….. arasında yapılan sözleşmenin davacı adına yapılmış olduğu kabul edilse dahi, davacının alacağını ancak ….’dan talep edebileceği, davacının fatura içeriklerine ilişkin işin sözleşmeye uygun yapıldığına dair ispat yükü davacıda olup, davacının yemin deliline dayanmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı, edimlerin yerine getirildiği ispatlanamadığından, ispatlanmayan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 241,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 187,15 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2020
Katip ….
¸

Hakim ….
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır