Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/22 E. 2018/807 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/22 Esas
KARAR NO : 2018/807

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/09/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/09/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine itiraz ile takibin durduğunu, borcun sabit olduğundan bahisle davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına, alacak miktarı kadar davalı yan üzerine araç var ise ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı …. A.Ş vekilinin cevap dilekçesi ile meydana gelen kazada müvekkil şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, aracın şoförü ve diğer davalı …’a baskı kurulduğunu ve tutanağa %100 kendisi kusurluymuş gibi imza attırıldığını, daha önceden herhangi bir kazaya karışmamış olan diğer davalının tecrübesizliğinden yararlanıldığını, aracın onarımda kaldığına ilişkin herhangi bir belge tebliğ edilmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …’ın cevap dilekçesi ile söz konusu aracın kullanmış olduğu araca sağ ön lastik ve çamurluktan tarafına çarptığını, şoförün cep telefon numarasını aldığını ve iki aracın da yoluna devam ettiğini, daha sonra aracının direksiyonu titrediğini ve aracını müsait bir yere çekerek aracını çağırmış olduğu çekiciye teslim ettiğini, söz konusu şöförle telefonla irtibata geçerek tutanak tutmasını söylediğini ve bulunan otobüs durağında beklemeye başladığını ve tutanak hazırladığını ancak kabul etmediklerini, sebep olarak da kazalarda her zaman iki tarafa da bir oranlama yapıldığını ve şirket sigorta masrafları artıyor diyerek kendi başımızın çaresine bakmalarını söylediklerini, ancak tutanağı kendisinin hatalı olduğunu yazarsa imzalayacaklarını söylediklerini, yeni bir tutanak hazırlayarak bütün kusurun kendinde olduğunu ve karşı tarafın kendisini mahkemeye vereceğini düşünmediğini, şirketinin tutanak istemesiyle baskı altında kaldığımdan ötürü böyle bir karar aldığını beyan etmiştir.
Davacı vekili uyap üzerinden gönderdiği 03/08/2018 tarihli dilekçesi ile davalı tarafından dosya borcunun ödendiğini , taraflar arasında sulh olunduğunu ve sulh protokolü imzalandığını beyanla dava konusuz kaldığından vekalet ücreti ve yargılama gideri taraflar üzerinde bırakılmak kaydıyla esaası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş, davalı vekilince de vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığına ilişkin beyan dilekçesi gönderilmiştir. Tarafların beyanları nazara alıanrak sulh nedeniyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar vermeye yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Taraflar arasındaki sulh nedeniyle dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden taraflar adına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, taraflarca yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.11/09/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸