Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/188 E. 2020/668 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/188 Esas
KARAR NO : 2020/668

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06.11.2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 16/06/2017 tarihinde yaya olarak ilerlerken ……. plakalı aracı ile davalı …’un müvekkiline çarptığını, müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve maluliyete uğradığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü tam kusurlu olup müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, ……. Hastanesi’nin 13/09/2017 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda %13 oranında engelli olduğuna yönelik rapor düzenlendiğini, ……. plakalı aracın …… poliçe numarası ile zorunlu trafik sigortacısı olan davalı … ile davalı araç sürücüsü ve maliki müvekkilinin kazadan kaynaklı zararlarının karşılanması konusunda müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, meydana gelen kaza neticesinde davalı sürücünün Büyükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası üzerinden ceza yargılamasının devam ettiğini, evin geçimini tek başına yürüten ve kızı üniversitede okuyan müvekkilinin kazadan sonra büyük maddi kayba uğradığını, emekli maaşı ile evine maddi destekte bulunmaya çalışıp bir yandan da kızının okul masraflarını karşılamaya çalıştığını, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili için 1.000,00 TL maddi ( …… Sigorta Şirketi’nin sorumluluğu teminat limitleri dahilinde ve yalnızca maddi tazminattan diğer davalı ile müşterek ve müteselsil sorumlu olmak kaydı ile, 30.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 31.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 16/06/2017 tarihinden itibaren ……… Bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan reeskont (avans) faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 16.06.2017 tarihinde trafik kazasında müvekkilinin tam kusurlu olduğunu ileri sürmüş olduğunu, müvekkilinin normal bir seyir halinde iken davacı tarafın, trafik ve güvenlik kurallarına aykırı olarak aniden yola inmiş ve kazaya sebebiyet vermiş olduğunu, her ne kadar kaza tespit tutanağından müvekkilin KYY nın 52/1-b (b Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak,) maddesine aykırı davrandığı belirtilmişse de bu tespitin müvekkilince kabul edilmediğini, müvekkilinin yol ve trafik durumuna göre olması gereken hızın altında kalarak aracını kullanmış olduğunu, kazaya sebebiyet verenin davacı olduğunu, nitekim aynı tutanakta davacının KTY nın 68/1- b maddesine aykırı davrandığının belirtilmiş olduğunu” kaza krokisine bakıldığında kaza yerine çok yakın mesafede -19 metre- yaya geçidi bulunduğunu, davacının buradan geçmediği gibi yolu kontrol etmeden orta refüjden karşıya geçmeye çalışmış olduğunu, müvekkilinin çarpmamak için manevra yapmışsa da davacının aniden yola çıkması nedeniyle çarpma meydana gelmiş olduğunu, bu kapsamda tam ve asli kusurlu olan davacının kusursuz olan müvekkilinden maddi/manevi tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın, ……. Eğitim ve Araştırma Hastanesi ‘ nden alınan Engelli Sağlık Kurulu Raporu raporunu sunmuş olduğunu, raporun 14.09.2017 tarihli olup %13 maluliyet belirtilmiş olduğunu, ancak bu raporun kabul edilebilir nitelikte olmadığını, kaza tarihi olan 16.06.2017 tarihinden çok kısa bir süre geçmiş ve tedavi süreci bitmemişken bu şekilde engelli raporu alınmasının bilimsel olarak kabul edilemez olduğunu, davacının bir başka iddiasının da bu kaza sonucunda çalışamaz hale geldiği olduğunu, bunun da doğru olmadığını, %13 gibi bir oranın -kabul anlamına gelmemek üzere- iş yapmaya engel teşkil etmeyeceğini, nitekim davacı tarafın sunduğu raporda dahi çalıştırılmayacağının iş kısmında herhangi bir belirtme yapılmamış olduğunu, davacının çalışamayacağı gibi durum söz konusu olmadığını, kazada tarafların kusur durumunun, kişinin sağlık durumu ile kaza arasındaki illiyet bağının, kaza öncesine ait bir sağlık sorunu olup olmadığının, kalıcı bir hasar/engel hali olup olmadığının vb tüm hususların Adli Tıp Kurumu ve başka konusunda ehil kurum ve kuruluşlar tarafından incelenerek kesin rapor alınması gerektiğini, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutuğunu belirterek şimdilik 1.000 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş olduğunu, ancak zararıyla ilgili somut ve kabul edilebilir bir delil sunmamış olduğunu, kazada müvekkilinin kusuru bulunmadığından kendisinden tazminat talep edilemeyeceğini, davacının nerede, ne zaman özel güvenlik işi yaptığı, ne kadar gelir elde ettiğinin belirsiz olduğunu, bununla ilgili bir delil sunulmamış olduğunu, kazada müvekkilinin asli ya da tali kusuru olmadığını, buna paralel olarak kendisinden manevi tazminat talep edilemeyeceğini, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, evli ve 3 çocuk sahibi olduğunu, maddi yönden çok zor durumda olduğunu beyanla; davanın reddine, kusuru kabul anlamına gelmemek üzere mahkemece kusur yönünden aksi kanaatte olunacaksa karşı yanın kusuru dikkate alınarak hak ve nesafet kurallarına uygun bir maddi ve manevi tazminatın takdir edilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; somut olayda başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının 16.02.2018 tarihinde müvekkili şirkete ulaşan müracaatında ve halihazırda; 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun gönderilmediğinin tespit edilmiş olduğunu, müvekkili tarafından davacının sürekli sakatlık oranının tespit edilebilmesi için medikal eksperler görevlendirilmiş ve davacının muayene edilmesi neticesinde, davacının maluliyet oranın tam ve net bir şekilde tespit edilebilmesi için; “En erken Haziran 2018 sonrası yapılacak muayenesiyle düzenlenecek sağ el bilek eklem hareket açıklığını (nötral pozisyona göre) gösterir ayrıntılı ortopedi raporunun ibraz edilmesi gerektiğinin bildirilmiş olduğunu, davacı tarafa gönderilen 06.11.2017 tarihli yazı ile “eksik belgelerin iletilmesi akabinde taleplerinin yasal mevzuat kapsamında değerlendirmeye alınabileceğinin” bildirilmiş olduğunu, davacının eksik belgeleri tamamlamak yerine huzurdaki davayı ikame etmiş olduğunu, yasal mevzuata göre başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için; gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve ödeme süresi dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olmasının gerektiğini, kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı incelendiğinde davacı yayanın, yaya geçidi olmamasına rağmen tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde yolun karşısına geçmeye çalıştığının, KTK md. 68/1-b-12 maddelerini ihlal ettiğinin tespit edilmiş olduğunu, dava konusu kazada sigortalı aracın sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, tedavinin tamamlanması sonrasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine ilişkin mevzuat doğrultusunda Özürlü Sağlık Kurulu raporu hazırlanmak üzere, davacının yetkili bir hastaneye veya ATK …… İhtisas Kuruluna sevkini, ZMS Sigortası Genel Şartları ekinde belirtilen formül ve esaslara göre ölüm tablosu TRH 2010 dikkate alınarak iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 üzerinden tazminat hesaplanması yapılmak üzere konusunda uzman Aktüer sıfatına sahip bir Bilirkişinin görevlendirilmesini talep ettiklerini, sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğünün, ancak sigorta şirketine ihbar ile başlayacağını, müvekkili şirkete usulüne uygun olarak ihbar yapıldığının ve tazminatın hesabına esas olabilecek tüm belge ve bilgilerin ibraz edildiğinin ispat görevinin davacı yana ait olduğunu, ancak bu yükümlülüklerin yerine getirilmesiyle müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilebileceğini, davacının müvekkili sigorta şirketine başvuru yaparken gerekli olan tüm evraklarla başvuru yapmadığı gözetildiğinde müvekkilinin temerrüdünden de bahsedilemeyeceğini, bu nedenle her durumda başvuru tarihinden itibaren faiz taleplerinin yerinde olmadığını, ayrıca, davacı yanın, avans faiz talebinde bulunmuş olduğunu, davacının bu talebi de yerinde olmadığını, söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğunu, müvekkili şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceğini beyanla; davanın usulden reddine, sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasına, tazminat hesabının ZMS Sigortası Genel Şartları A.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasına, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi gözetilerek tazminat miktarının hesaplanmasına, her durumda geçerli bir başvuru ve muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkili şirketin temerrüde düşmediği ve davanın açılmasına sebebiyet vermediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalı … ile davalı araç sürücüsünden tahsili istemine ilişkindir.
Dosyanın mahkememize Büyükçekmece……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05/01/2018 tarih ve ……. Esas …… Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Davacının ATK’ya sevki ile kaza nedeniyle tıbbı iyileşme süresi, geçici ve kalıcı işgörmezlik süresine ilişkin rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; ATK ….. İhtisas Kurulu …. A.T.Nolu ve …… Karar nolu raporda özetle; kişi hakkında düzenlenen belgelerde; ……. Hastanesinin 16.06.2017 tarih, ……. nolu adli raporu, 16.06.2017 tarihli müşahede evrakında; Araç dışı trafik kazası, kafasını yere çarptığı, bilinç açık, koopere, oryante, solunum sesleri doğal, frontal sağda 2×3 cm kanamalı şişlik, sol kol ve ön kolda sıyrıklar, ekimoz, sağ el bilekte şişlik, sağ ayak 1. parmakta sıyrık, sol diz ön yüzde 2×3 cm ekimoz, grafilerde sağ radius distal uç, sağ ayak 1. parmak distal falanksta kırık lduğu, kapalı repozisyon, atel uygulandığı BBT normal bulunduğu, ……. Hastanesinin 27.07.2017 tarihli müşahede evrakında; Sağ el bilek hareketleri ağrılı, kısıtlı, sağ el ve parmaklar ödemli, el bilek ve parmakların aktif hareketleri bütün yönlerde kısıtlı, el bilek dorsal ve volar flek, sup, pron, rad ve ulnar dev kısıtlı, ağrılı, el parmak flek, opp tam yapamadığı, yakalama ve kavrama hareketleri tam olmadığı, fizik tedavi uygulanması uygun görüldüğü, ……. Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 14.09.2017 tarih, …… nolu sağlık kurulu raporunda; Beyin cerrahisi: 2017 6. ayda ADTK, o zamanki BBT: intrakranial patoloji saptanmadığı, GKS: 15, nöroşirürjikal açıdan sağlam, göz: Presbiopi, kas iskelet sistemi: sağ el bilekte kırık sekeli, ağrı ve hareket kısıtlılığı, kişinin engel oranı %13 (yüzdeonüç) olduğu, …… Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 25.09.2018 tarih, …… nolu sağlık kurulu raporunda; Ortopedi: Sağ radius distal uç fraktürü, kısalık olmadığı, sağ el bilek flex 30, eks 30, rad dev 15, ulnar dev 10 derece, eklem hareketleri ağrılı, sağ dirsek RI tam RE 10-15 derece kısıtlı, sol el bilek hareketleri açık, nöroloji: bilinci açık, konuşma normal, akıcı, anlama tam, kranial alan intakt, kas gücü tam, DTR normoaktif, TCR bilateral fleksör, ekstrapiramidal, serebeller ve duyu muayeneleri normal, ayakta duruş ve yürüyüş normal, EEG (14.09.2018) zaman zaman düzensizliklere rastlanmışsa da bunların asimetri, fokal yavaşlama veya epileptiform bir aktiviteyi düşündürmediği, hiperventlasyon ve fotik stimülasyon değişiklik yapmadığı, normal sınırlar içinde uyanıklık EEG’si olduğu, kranail MR (14.09.2018) etmoid selüllerde mukozal kalınlaşmalar izlendiği kayıtlı bulunduğuna, davacının dosyasına ekli grafilerin incelenmesinde; 13.09.2017 tarihli grafilerde sağ radius distali, ulna stiloid proçesinde kırık sekelleri, 14.09.2018 tarihli kranial MR incelemesinde parenkimal sekel mahiyetinde lezyon izlenmediğine göre; sonuç olarak; Kişinin sağ ve sol taraf mukayeseli nötral sıfır metoduna göre her iki ayak ve ayak parmakları eklem hareket açıklıklarını dereceleri ile belirtir ayrıntılı ortopedi muayenesi ile yeni çekilecek ayak grafilerinin gönderilmesi halinde dosyanın yeniden değerlendirileceği, Mevcut tıbbi belgelere göre; davacı …’ın 16.06.2017 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr1 VIII (2Aa……..20)A %24×1/2=%12, E cetveline göre %14.2 (yüzdeondörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Kusur oranlarının oransal tespiti için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiş olup; ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 21/10/2019 tarih ve ……. sayılı raporunda özetle; dosyada mevcut 01.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücü …’ un tali kusurlu olduğu, davacı yaya …’ ın asli kusurlu olduğunun belirtilmiş olduğu, dosyada mevcut dairelerince düzenlenen 19.02.2019 tarihli raporda; davalı sürücü …’ un asli kusurlu olduğu, davacı yaya …’ ın alt düzeyde tali kusurlu olduğunun belirtilmiş olduğu, tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi, bilirkişi raporu, beyanlar, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kaza yeri kroki incelendiğinde Mevcut bulgulara göre ; davalı sürücü …’un, idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yola gereken dikkati verip görüş alanını kontrol altında bulundurarak müteyakkız bir şekilde seyrini sürdürmesi, olay mahalli kavşağa yaklaştığında mevcut hızını yeterince azaltması, seyre göre sağ taraftan kaplama giriş yapıp karşıdan karşıya geçiş yapmakta olan yayayı fark ederek yayaya karşı zamanında etkili tedbir alması, ilk geçiş hakkını kavşak başından geçiş yapmakta olan yayaya vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmemiş olduğu anlaşılmakla olayda; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın, kavşak başında her ne kadar ilk geçiş hakkına sahip ise de, karşıdan karşıya geçiş yaparken taşıt yolunu yeterince kontrol etmemiş, yaklaşan araca karşı korunma tedbirine başvurmamış olduğu anlaşılmakla olayda; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile alt düzeyde tali kusurlu olduğu, sonuç olarak; davalı sürücü …’ un %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirilmiştir.
Dosyanın 1 aktüerya uzmanı ve 1 doktor bilirkişi bilirkişiye tevdii ile tarafların kusur durumlarının tespiti, ATK raporu, dosya kapsamı, tedavi belgeleri incelenmek ve sunulan belgelerdeki giderlerin davadan önce SGK ve davalı trafik sigortacısı tarafından ödenen bedeller olup olmadığı da irdelenmek suretiyle, belgelerdeki tedavi giderlerinin kazayla ilgili olup olmadığının denetlenmesi, 6111 sayılı Kanun’un 59. ve geçici 1. maddesi gereği SGK’nın sorumluluğunda olanların bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davacı tarafından talep edilebilecek tedavi gideri olup olmadığının ayrıca davacının geçici işgöremezlik oranı nedeniyle talep edebileceği tazminat ve bakıcı giderinin tespiti ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; Aktüerya Uzmanı bilirkişi ……… ve İç Hastalıkları Uzmanı bilirkişi …… 20/03/2020 tarihli raporlarında özetle; dava konusu kaza soncu davacıda oluşan yaralanma, sarı alan kapsamında değerlendirilmekte olup, özel hastaneler tarafından fark ücreti alınmaması gereken sınıfta olduğunu, tedavinin gerçekleştirdiği ……. Hastanesi SGK ile tüm branşlarda anlaşmalı bir özel hastane olup, dava konusu kazada yaralanan davacının tedavisiyle ilgili fark ücreti alması ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yasaklanmış olduğunu, dava dilekçesinde ve dosyada mezkur hastaneye herhangi bir fark ücreti ödendiğine dair bilgi-belgeye rastlanmamış olduğunu, bu durumda dava konusu kazayla ilgili tüm tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığının anlaşılmış olduğunu, 16.06.2017 tarihinde meydana gelen yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasında …’ın yaralandığını, yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacının; gelir kaybından dolayı Geçici tam iş göremezlik maddi tazminatının 5.108,36 TL olduğunu, sürekli kısmi iş göremezlik tazminatının %14.2 oranında Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranına ve davalı ……’ye sigortalı aracın sürücünün %85 oranında kusuruna göre davacının sürekli kısmi iş göremezlik zararının 51.373,29 TL olduğunu, toplamda (5.108,36 + 51.373,29) =56.481,65 TL olarak hesaplandığını, ……. plaka sayılı aracın 16.06.2017 kaza tarihinde ……. Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlenen 20.06.2016-2017 tarihleri arasını kapsayan …… poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik/ZMS) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limiti kişi başına 330.000,00 TL olduğunu, davalı sigortacı ZMSS poliçesi düzenlenmiş olmakla, diğer davalı araç işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğunu, bu nedenle hesaplanan tazminat tutarı sigorta limitini aşmadığından, ….. Sigorta A.Ş.’den talep edilebileceği sonucuna ulaşılmış olduğunu, davacı … tarafından açılan davada dava tarihi 28.12.2017 tarihi olduğunu, bu tarih itibariyle KTK 97. md. yürürlükte olduğunu, davacı tarafından sigorta şirketine 12.10.2017 müracaat edildiğini, 13.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği bildirilmekle birlikte davalı … tarafından 06.11.2017 tarihli cevabi yazılarında olay tarihinden itibaren temin edilebilen sağlık raporunun sunulması halinde değerlendirme yapılabileceği belirtildiğinden, sigorta şirketine tam ve eksiksiz evrak ile müracaat edildiğine dair dosyada başka bir bilgi veya belge bulunmadığından, sigorta şirketinin 28.12.2017 dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü sonucuna ulaşılmakla birlikte, temerrüt konusunda hukuki yorum gerektiğinden takdirin mahkememize ait olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 11/08/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; maddi tazminat talebine ilişkin olarak geçici iş göremezlik için 500 TL ve kalıcı iş göremezlik için 500 TL olmak üzere toplamda 1.000 TL talep edilmiş olduğunu, 20/03/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini geçici iş göremezlik bakımından 4.608,36 TL, kalıcı iş göremezlik bakımından 50.873,29 TL olarak toplamda 55,481.65 TL arttırarak ıslah ettiklerini, buna göre kaza tarihi olan 16/06/2017 tarihinden itibaren ……. Bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan reeskont (avans) faizi ile birlikte 56.481,65 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline 30.000 TL manevi tazminatın yine kaza tarihinden itibaren …… Bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan reeskont (avans) faizi ile birlikte davalı … tarafından ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Maddi tazminat talebi yönünden; 16/06/2017 tarihinde davacı tarafın yaya olarak ilerlerken ……. plakalı araç işleteni davalı …’un davacı tarafa çarpması sonucu, davacı tarafın yaralandığı ve maluliyetinin oluştuğu, kaza tarihi itibari ile KTK m. 97’nin yürürlükte olduğu, davacı vekili tarafından dava tarihi öncesinde davalı … şirketine eksik belge ile başvuru yapıldığı, başvuru yapılmış olmasının iş bu davanın açılması için yeterli olacağı, ATK Trafik İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda kazanın oluşumunda davalı sürücü …’ un %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği ve ATK ……. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda davacı tarafın %14.2 (yüzdeondörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, dosyada bulunan veriler itibari ile davacı tarafın sürekli ve geçici iş göremezlik zararının tespiti için düzenlenen raporda ise; davacı tarafın geçici tam iş göremezlik maddi tazminatının 5.108,36 TL olduğunu, sürekli kısmi iş göremezlik zararının 51.373,29 TL olduğunu, toplamda (5.108,36 + 51.373,29) =56.481,65 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın 11.08.2020 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiği, tüm bu hususlar göz önünde bulundurularak davanın kabulü ile, davacı taraf için 5.108,36 TL geçici iş göremezlik zararı, 51.373,29 TL sürekli iş göremezlikl zararı, ıslaha bağlı olarak toplam 55.841,65 TL maddi tazminatın davalı ……. yönünden dava tarihi olan 28/12/2017 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 16/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar vermek gerektiği,
Manevi tazminat talebi yönünden ise; olayın oluş şekli, tarafların kusur oranları, yaralanmanın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı taraf için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A) MADDİ TAZMİNATA İLİŞKİN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davacı taraf için 5.108,36 TL geçici iş göremezlik zararı, 51.373,29 TL sürekli iş göremezlikl zararı, ıslaha bağlı olarak toplam 55.841,65 TL maddi tazminatın davalı …….. yönünden dava tarihi olan 28/12/2017 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 16/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 3.789,95 TL harcın 529,41 TL peşin harç ve 947,48 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 2.313,06 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 560,81 TL ile ıslah harcı 947,48 TL olmak üzere toplam 1.508,29 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 8.012,61 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan ATK ve bilirkişi masrafı, tebligat ve posta masrafı 3.157,00 TL’nin kabul oranı (%82,45) ret oranı (%17,55) dikkate alınarak hesaplanan 2.602,95 TL’nin 1/2’sine tekabül eden 1.301,48 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
B)MANEVİ TAZMİNATA İLİŞKİN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davacı taraf için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.024,65 TL’nin davalı …’tan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalı …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan ATK ve bilirkişi masrafı, tebligat ve posta masrafı 3.157,00 TL’nin kabul oranı (%82,45) ret oranı (%17,55) dikkate alınarak hesaplanan 2.602,95 TL’nin 1/2’sine tekabül eden 1.301,48 TL’sinin davalı …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekili ile Davalı ………. vekilinin yüzlerine karşı, davalı … vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2020

Katip …..
¸

Hakim …
¸