Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/180 E. 2019/1418 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/180 Esas
KARAR NO : 2019/1418

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin firma ve şirketlere, personel istihdamı sağlamak için hizmet veren; bu hizmeti de, sahip oldukları aday dataları ve yurtdışı çözüm ortaklarını kullanarak; aranan pozisyon için aday görüşmeleri yapmak, adayı talep edene tanıtmak ve adayla mülakat gerçekleştirmek yoluyla gerçekleştiren, yaklaşık 17 yıldır bu sektörde hizmet veren bir özel istihdam şirketi olduğunu, davalı şirketin …. ayağında satış müdürü pozisyonu için uygun personel temini hususunda davacı müvekkili ile irtibata geçmiş olduğunu, bunun neticesinde aralarında anlaşmış olduklarını, verilecek bu hizmet karşılığında davacı müvekkilinin 2700 Euro ücreti, ön hizmet bedeli olarak günün kuruna göre davalıya fatura etmiş olduğunu ve davalı şirketin de 20.08.2015 tarihinde bu ücreti davacı müvekkiline … Bankası …. Şubesi aracılığıyla yatırmış olduğunu, davacı müvekkilinin ön hizmet bedelinin ödendiği tarihten itibaren davalı için çalışmalarına başlamış olduğunu, davalı şirket için 1 yıl boyunca aday arama, adayla görüşme ve aday mülakatları yaparak çalışan davacı müvekkilinin en sonunda davalı şirket tarafından talep edilen pozisyon için uygun adayı bulmuş olduğunu, davacı müvekkilinin hizmet sözleşmesi gereği, hizmet verdiği şirket ile uygun bulunan adayın anlaşma yapmasını takip eden hafta içinde hak ettiği ücretten ön hizmet bedelinin mahsup ederek bakiye ücreti fatura edip karşı tarafa yollamış olduğunu, davalı şirketin kendilerine fatura edilen hizmet bedelini kısmen kabul etmiş olduğunu ev ödemesini yapmış olduğunu, ancak 13.221,20 TL’lik kısmını ise iade faturası keserek davacı müvekkiline geri göndermiş olduğunu, bakiye alacağın ödenmemesi üzerine davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyanla; takibin devamına, itirazın iptaline, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılan anlaşma gereği davacı yanın müvekkili şirketin ihtiyaç duyduğu nitelikte personelin seçim, teklif ve yerleştirilmesi hususunda müvekkili şirkete hizmet sunmayı üstlenmiş olduğunu, taraflar arasında yapılan anlaşılma gereği davacı şirketin müvekkiline yurtdışından danışmanlık hizmeti verecek bir uzman ile sözleşme yapabilmesi için araştırma yapmaya başlamış ve davacı yana 2.700 Euro ön hizmet bedeli ödemiş olduğunu, yapılan araştırma neticesinde üzerinde mutabık kalınan aday olan …. ile müvekkili şirket arasında danışmanlık sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, anlaşmanın yapılması üzerine davacı yanca müvekkiline 22.145,51 TL (6.700 Euro karşılığı) fatura düzenlenerek gönderilmiş olduğunu, davacı yanın bakiye alacağının 2.700 Euro olması sebebiyle fazla talep edilen 4.000 Euro’ya karşılık gelen 13.221,20 TL’lik fatura kesilerek davacı yana iade edilmiş olduğunu, netice olarak davacı yana sözleşme gereği kararlaştırılan ücretin eksiksiz bir şekilde ve zamanında ödenmiş olduğunu, buna rağmen davacı yanın ısrarla müvekkilinden haksız bir şekilde fazladan bedel talep ettiğini belirterek; davanın esastan reddine, takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 13.221,20 TL asıl alacak, 1.793,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.014,39 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Tarafların iddia ve savunmaları, borç ve alacak durumunu tespiti açısından tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde resen seçilecek mali müşavir bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına, incelemenin 14/01/2019 günü saat 14:30’da yapılmasına karar verilmiş olup; Mali Müşavir bilirkişi ….08.02.2019 tarihli raporunda özetle; taraflar arasında akdedilen yazılı bir sözleşmeye dosya kapsamında rastlanmadığını, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, incelenen defterlere göre davacının 27.11.2017 takip tarihi itibariyle davalıdan 13.221,20 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafından sunulan ticari defter suretlerinin de T.T.K.ve V.U.K.hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, incelenen defterlere göre davalının 31.12.2016 tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, taraf defterlerinin karşılaştırılması sonucunda; taraflar arasında 13.221,20 TL tutarında bir farkın mevcut olduğunu ve söz konusu farkın davalı tarafından davacıya düzenlenen 28.09.2016 tarihli … numaralı ve 13.221,20 TL tutarlı iade faturasından kaynaklandığını, farkı oluşturan iade faturasının davacıya 29.09.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, akabinde davalı tarafından söz konusu fatura ekinde davalıya iade edildiği ve bunun üzerine davalı tarafından ihtarname ekinde davacıya gönderildiğini, davalının göndermiş olduğu ihtarnamenin davacı çalışan …’e teslim edildiğini, ancak dosya kapsamında …’in davacı çalışanı olup olmadığı hususuna ilişkin herhangi bir veriye rastlanılmadığını, bununla birlikte söz konusu iade faturasının davacı tarafın ibraz edilen ticari defterlerinde kaydına rastlanmadığını, davacının talebinin kabulü halında rapor içerisinde yapılan hesaplama sonucunda; davacının talep edebileceği tutarın talep gibi 13.221,20 TL olabileceğini, aksi takdirde davacı talebinin mümkün olmadığın bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan incelemede, davacı ve davalı arasında istihdam sözleşmesi imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, istihdam sözleşmesine göre brüt ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinin davacı ve davalı kabulünde bulunduğu, davalının sadece istihdam edilen dava dışı kişi ile iş sözleşmesi değil, danışman sözleşmesi imzalandığı iddiasında bulunduğu ve bu nedenle brüt ücret üzerinden hesaplama yapılmaması gerektiğine dair itirazlarının olduğu, ancak davacı ve davalı arasında yapılan sözleşme içeriği incelendiğinde istihdam edilecek kişilerin sıfatının ve istihdam edilecek kişilerle hangi alanda, hangi nitelikte sözleşme imzalanacağına yönelik bir kayıt bulunmadığı, davalı davacının bulduğu kişiyle ister danışman sözleşmesi, isterse iş sözleşmesi imzalayabileceği, bu niteliğin davalı tarafa bırakıldığı , davacının buna müdahale etmesinin beklenemeyeği davacının istihdam edilecek kişiyi bularak edimini yerine getirdiği, davalının, davacının bulduğu kişiyle danışman sözleşmesi imzaladığı, iş sözleşmesi imzalamadığı yönündeki talebinin taraflara arasında imzalanan sözleşmede ayrıca belirtilmediği, tüm sözleşme türleri için sözleşmedeki hükümlerin tarafları bağlayacağı, davacının davalıya istihdam edilecek kişiyi bularak edimini yerine getirdiği, davacı ve davalı arasındaki sözleşme içeriğinin de bu olduğu, davacının bulduğu kişinin ne şekilde, hangi pozisyonda ya da hangi sözleşme imzalanarak çalıştırıldığı konusunda takdir hakkının bulunmadığı, davalının dava dışı …. ile imzaladığı sözleşmeye istinaden, davacının tarafça istihdam edilen kişiyi çalıştırarak zımnen bu pozisyona da onay verdiği, …’in şirket sözleşmesi imzalamaya yetkili olmadığı bu nedenle mail yazışmalarına değer verilemeyeceği ancak sözleşmede ….’nin imzasının olmadığı ve sözleşmenin davalı yetkilisince imzalandığına dair itiraz bulunmadığı, sözleşme içeriği incelendiğinde de brüt ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, basiretli tacirin sözleşme imzalanırken danışman sözleşmesi imzalanacak kişilere yönelik ayrı bir madde oluşturması gerekeceği, davalının bu noktada basiretli tacirin göstermesi gereken özen yükümlülüğüne uygun davranmadığı, sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu, davacının davasında haklı olduğu asıl alacak yönünden davanın kabulü, faiz istemi yönünden davanın reddinin gerektiği anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyadaki takibin 13.221,20 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, faize ilişkin istemin REDDİNE,
3-13.221,20 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 903,14 TL harçtan peşin alınan 256,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 646,73 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 292,31 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 778,20 TL yargılama giderinin kabul oranı (%88,06) ret oranı (%11,94) dikkate alınarak hesaplanan 685,28TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 1.793,19 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır