Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/18 E. 2019/209 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/18
KARAR NO : 2019/209

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 06/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 11/03/2019

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan( bozma öncesi …. Esas….karar) iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Almanya devletinde bulunan davalının Türkiye’ ye geldiğinde davacının kuyumculuk alanında işletmekte olduğu işyerine ortak olmak istediğini belirtmesi üzerine, davacının da bu teklifi kabul ettikten sonra ortaklığa ilişkin sözleşme yapılmasına rağmen davalının sözleşmede belirtilen paranın tamamını vermediğini, yalnızca 65.000 Euro verdiğini, bunun haricinde bir de 41.000-TL gönderdiğini, sonra da Almaya’ dan Türkiye’ ye dönmeyeceğini belirtip yaptığı ödemenin iadesini istediğini, bunun üzerine ise taraflar arasında tartışma çıktığını, bu nedenle davacının davalıya vermek üzere dava dışı …..’ a 20.000-Euro ile bakiyesi için de vade farkı konulmak suretiyle her biri 20.000 Euro bedelinde olan 20/02/2013, 20/07/2013, 20/11/2013, 20/03/2014, 20/07/2014 ve 20/10/ 2014 vadeli 6 adet bonoyu verdiğini, buna karşılık sözleşmeyi getirip, imha etmek için giden ….’ nin bir daha dönmediğini, ancak telefonda nakit parayı davalıya verdiğini, senetlerin ise kendisinde olduğunu söylediğini, buna rağmen davalının söz konusu bonolara dayalı davacı aleyhine Bakırköy …. İcra müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile takip başlatıp haciz işlemlerine giriştiğini, ihtiyati haciz için gelen davalının davacıdan 18.200-TL, 30.000 Euro ve 20.000 euro luk 05/04/2013 vadeli bonoyu aldığını ve bu bononunda ödendiğini, bunun dışında 400.000-TL değerinde 400 kg da altına konu sözleşmeyi davalı vekilinin davacıya imzalattığını, daha sonra takip konusu bonoları inceleyen davacının bonolardaki imza ve yazıların kendisine ait olmadığını fark edip Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikayette bulunduğunu, dolayısıyla Bakırköy …… İcar müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile davacı hakkında başlatılan takip dayanağı bonolar üzerindeki yazı ve imzaların davacıya ait olmadığından bahisle dava konusu takip ve bonolardan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, haciz baskısı altında ödenen 18.200-TL nin ve 50.000 Euronun TL karşlığı ile birlikte toplam 133.400-TL nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve % 20 kötü niyet tazminatına davalının mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait kuyumcu dükkanına davalının % 40 ortak olması için 12/01/2011 tarihli adi sözleşmenin taraflar arasında yapıldığını, ortaklık bedeli olarak davalının davacıya 65.000 Euro verdiğini, ayrıca sermayeye eklenmek üzere 90.000 euro da borç verdiğini, bunun sözleşmede belirtildiğini, bundan başka davacının isteği üzerine davalının 120.000 euro daha borç verdiğini, dava konusu bonoların 120.000 euro ya karşılık davacı tarafından davalıya verildiğini, davalıya kar payı verilmediğini, diğer taraftan haciz sırasında itirazı olmayan davacının davalı avukatı ile borç yapılandırma protokolü imzaladığını, senetlerin davacı tarafından imzalandığını, dolayısıyla davacının borçtan kurtulma gayreti içinde olduğunu ileri sürerek davanın reddine ve davacının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, İİK.m.72 kapsamında açılmış olan menfi tespit ve istirdat taleplerine ilişkindir.
Mahkememiz …. Esas….karar sayılı dosyanın 01/04/2015 tarihinde karara çıktığı; mahkememiz kararı ile taraflar arasında adi ortaklık kurulmasına ilişkin yapılan sözleşme kapsamında davalının davacıya euro cinsinden ortaklık payı ödediği, ayrıca euro ve TL olarak borç verdiği, daha sonra da ortaklıktan ayrılması üzerine davacının davalıya ödemesi gereken tutarı nakit ve dava konusu takip dayanağı bonolarla ödediği, bono bedellerinin ödenmemesi üzerine de davalının davacı hakkında dava konusu takibi başlattığı, davacı borçlu takip dayanağı bonolardaki imza ve yazıların kendisine ait olmadığını, dolayısıyla davalı tarafından sahte düzenlendiğini iddia edip, ayrıca bu hususta şikayette de bulunduğu, bu şikayetle davacının davalıya iftira attığı iddiasıyla davalının davacı hakkında şikayette bulunduğu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’ nda yapılan soruşturma sırasında senetlerle ilgili imza incelemesine ilişkin uzman kişiden alınan raporda dava konusu takip dayanağı bonolardaki borçlu imzasının davacı borçlu … in eli ürünü olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan davalı alacaklı hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacı hakkında ise söz konusu şikayeti nedeniyle iftira suçundan kamu davası açıldığı, dolayısıyla dava konusu takip dayanağı bonoların davacı tarafından düzenlenip kendi borcuna karşılık davalıya verdiği, bu durumda dava konusu takipten dolayı davacının borçlu olduğu o nedenle haciz sırasında ödediğinin iadesini isteyemeyeceği anlaşıldığından ispatlanmayan davanın reddine, icra kasasına yatacak paranın davalı alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğinden dolayı alacaklının alacağına zamanında ulaşamadığı, bu nedenle de İİK.m.72 uyarınca % 20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verildiği, kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay’a gönderildiği Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin…. Esas…..karar sayılı ilamı ile mahkememiz hükmünün ” Mahkemece Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlık aşamasında alınan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, davacının imza incelemesine esas olacak dava konusu bonoların tanzim tarihlerinden önceki tarihli imzalı mukayese belge asıllarının taraflardan sorularak ilgili yerlerden getirtilip, davacının mahkeme huzurunda imza örnekleri de alınarak imza incelemesi yaptırılıp tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verildiği, dosyanın mahkememizden yeni bir esas numarası aldığı ve mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz dava dosyası davaya konu senetlerdeki imzaların davacıya ait olup olmadığının tespit edilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiş düzenlenen 23/01/2019 tarihli rapor ile; İnceleme konusu senetlerde … adına atılı imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğu şeklinde rapor düzenlendiği görülmüş olmakla davanın reddine, icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik olarak karar verilmiş olduğu, tazminat şartlarının oluştuğu anlaşılmakla İİK m.72 gereğince asıl alacağın
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-İİK 72 gereğince %20 oranında (60.089,32 TL) kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Alınması gereken 44,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5130,90TL den mahsubu ile fazla alınan 5086,50TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 23976,80TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı 06/03/2019

Başkan 98141 ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır