Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/179 E. 2019/450 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/179 Esas
KARAR NO : 2019/450

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/02/2018
KARAR TARİHİ : 25/04/2019
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacının alacağına müteakip başlatılan icra takibine, takip konusu alacağın davacı firmanın davalı firmaya sunduğu taşıma hizmetinden kaynaklandığını, davacı şirketin Bulgaristan menşeli bir nakliye firması olduğunu ve taşımacılık hizmeti sunduğunu, davalı şirketin mallarını Türkiye’ den yurtdışma-yurtdışından Türkiye’ ye taşınması noktasında taşıma hizmeti için anlaştığını, taşımacılığın davacı tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu, hizmet bedeli davalı tarafından tam ve eksiksiz olarak davacıya ödenmediğini ve eksik ödendiğini, davalı tarafın icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde taşıma hizmetinin gerçekleştiğine itiraz etmediğinden bu hususun sabit hale geldiğini, taşıma hizmetinin gerçekleştiğine ilişkin bir tartışma kalmadığını, huzurdaki dava konusu olayın şu iki araçla yapılan taşıma hizmetinden dolayı davalıya yapılan eksik ödemelerden kaynaklandığını, davacının taşıma hizmetini layıkıyla ve hatta efor harcayarak tamamlamış olduğunu, fakat davalı tarafın bedel ödeme yükümlülüğünü eksik ifa ettiğini, davacının …. (Bulgaristan) plakalı araçla yaptığı taşıma hizmetinden kaynaklı olarak alacağı olan 9.400 EURO davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak kesildiğini ve davalının eksik ödeme yaptığını, davacının … (Bulgaristan) plakalı araçla yaptığı taşıma hizmetinden kaynaklı olarak alacağı olan 500 EURO davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak kesildiğini ve davalının eksik ödeme yaptığını, toplam tutarın davalıya ödenmesi gerektiğini, toplam ödemelerden kesilerek davacıya ödenmeyen 9.900 EURO olduğunu, işbu rakam için icra takibine konu edildiğini, davacı taşıma işlemini yapan araçların Europa Trans firmasına ait olduğunu,davacının hak etmiş olduğu taşıma hizmet bedelinin davalı tarafından kesilerek eksik ödendiğini ve keyfi olarak kesildiğini, davalı davacının kesmiş olduğu bu faturayı iade ederek kabul etmediğini, davacı firmanın taraflar arasında yapılan anlaşma gereği taşımacılığa konu eşyaları (kuru gıda) taşımasının gerçekleştirildiğini ve alıcı firmalara teslim edildiğini, davacı firma taşıma hizmeti sebebi ile üzerine düşen tüm yükümlülükleri en iyi şekilde ifa ettiğini, ancak buna karşılık davalı tarafın hizmet sonucu doğan taşıma ücretini davacıya ödemediğini ve navlun bedelinden keyfi olarak kesinti yaptığını, davalı taraf ile yapılan tüm iyi niyetli görüşmeler neticesinde bir sonuç alınamadığını bu nedenle davalı firmaya taşıma hizmetinden kaynaklanan alacağı için Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’ nün ….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe konu edildiğini, ancak davalı tarafın borca itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı tarafça icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde davacı firmaya borcun bulunmadığını ileri sürdüğünü, davalı tarafından ileri sürülen iddiaların hiçbir hukuki gerçekliğinin bulunmadığını, ayrıca davalı yanın icra dosyasına sunduğu dilekçe ile davalı firma ile aralarındaki ticari ilişkiye yönelik hiçbir itiraz ileri sürmediğini, bununda taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını ve taşıma hizmetinin gerçekleştiğinin kabul edildiğini gösterdiğini, takip dayanağını oluşturan taşıma hizmetinden kaynaklanan faturalar, konşimento, tarafların ticari kayıt ve defterler, gümrük giriş çıkış evrakları, taraflar arasındaki yazışmalarüzerinde yapılacak incelemeler sonucunda davalı şirketten takip konusu miktarda alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını, davalı firmanın basiretli bir tacir gibi davranmayarak, yükümlü olduğu borcu ödemekten kaçındığını, mahkemede dava ederek haklı çıkmasının yasa gereği olduğu, borçlunun kötü niyetli olarak itiraz etmiş olmasının da yasal koşullardan olmadığını, icra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konmuş bir yaptırım olduğunu, bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerektiğini, daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarının belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte ise, yani borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunlu olduğunu, davalı firma yetkilisinin davalı firmanın alacaklı olduğu tutarı bildiğini, bu nedenle alacağın likit olduğunu, iş bu nedenle de yasa gereği icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, hem davalının müşterisi olan firmalarla yaptığı ticari ilişkideki BA ve BS formlarının, hem de davacı ile olan ticaretinden elde ettiği gelirlerle ilgili BA ve BS formlarının, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine, davalının vergi numarası ile Yenibosna Vergi Dairesinden sorulmasını talep ettiğini, vergi dairesinden gelen beyanlar, davalının ticari defterleri ile de davalının müşterileri ile yaptığı ticari faaliyet ve davacıya sunduğu hizmetlerin görüleceğini beyanla davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına, davalının dava konusu alacağının %20’ sinden az olmamak üzereicra-inkâr tazminatına mahkûm edilmesine verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhinde ikmal edilmiş ve yukarıda esas dosya numarası bildirilen bu davayı kabul etmediklerini ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep ettiklerini, davacı şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’ nün…E.sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve takibe müvekkil şirket adına haklı itiraz edildiğini, bunun üzerine de bu davanın açıldığını, açılan davanın esas ve usul yönünden hukuka aykırı bir dava olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının Bulgaristan menşeli bir şirket olduğunu, HMK uyarınca yabancı uyruklu davacının açtığı iş bu davanın görülebilmesi için teminat yatırması gerektiğini, dava şartı teminatın yatırılmaması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin uluslar arası taşıma işi ve organizasyonu yaptığını, bu doğrultuda yurtdışına taşınan yada yurt dışından yurtiçine taşınacak malların organizasyonu çerçevesinde 3.şahıslardan hizmet alındığını, davacı şirketten de bu doğrultuda hizmet alındığını, davacı ile varılan mutabakat çerçevesinden … plakalı araç ile malların yurt dışına taşınması ve teslimi için anlaşıldığını, ancak iş bu taşımanın davacının iddia ettiği gibi layıkıyla yapılmadığını, hatta efor harcayarak tamamlanmış bir taşıma olmadığını, davacının taşıma için aracı taşımaya uygun olarak hazır etmek, işinin ehli olan şoför ile malı taşımak ve malı kararlaştırılan zaman dilimi içinde alıcısına teslim etmekle yükümlü olduğunu, ancak söz konusu taşımada mallar taşınmak üzere davacı tarafından teslim alınmış ve yola çıkılmış olmasına rağmen, Almanya’ da görevlilerin aracın taşıma için uygun olmadığını ve aracın bu haliyle trafikte devam etmesinin mümkün olmadığını ve aracın parka çekildiğini, bunun üzerine durumun davacı tarafından kendilerine bildirildiğini, davacı şirkete taşımanın usulüne uygun olarak yapılması ve malın biran önce müşterisine teslim edilmesinin talep edildiğini, davacı araçta kendilerinden kaynaklanan kusuru ve firmalarının mağduriyetini kabul ettiğini, ancak Almanya’ da bu duruma müdahale edebilecek kimseyi tanımadıklarını ifade ederek firmalarından yardım istediklerini, bunun üzerine aracın düzeltilmesi ve yükün kaldırılması için davacı firma adına forklift kiralamanın gerekli olduğunu, bunların masraflarının davacıya bildirildiğini, davacı tarafından masraf ve yapılacak işlere teyit verilmesi üzerine vinç ve forklift kiralandığını, bu doğrultuda ekli yazışmalarda yapılacak işlemlere bizzat davacı şirket yetkilisinin onay verdiğini, davacının verdiği onay ile vinç ve forklift kiralaması yapılarak yükün yeniden kaldırıldığını, yapılan bu işlemler için…. ve…. tarafından toplam 9.400 EURO bedelli faturalar taraflarına gönderildiğini ve bu fatura bedellerin vinç ve forklift hizmeti veren şirketlere ödendiğini, vinç ve forklift hizmet bedeli olarak ödenen 9.400 Euro’nun davacı şirket adına ödendiğini ve akabinde de fatura bedellerinin 14.06.2017 tarihli ve …. numaralı fatura ile davacıya fatura edildiğini, davacının malları süresi içinde taşımaması sebebi ile firmalarına kesilen cezaların davacıya yansıtılmadığını, ancak 887 sayılı fatura bedelinin davacının ödemesinin istendiğini ve bu alacaklarının davacının cari hesabına borç olarak kayıt edildiğini, bu nedenle davacı şirketten alacağın haksız olarak kesilmesinin söz konusu olmadığını, davacının, iddialarının ve talebinin haksız olduğunu, davacının …. plakalı araç ile yapılan taşımadan kaynaklanan alacağından haksız olarak 500 EURO kesinti yapıldığı iddiasının da hukuken doğru olmadığını, davacı tarafından …. plakalı araç ile ….. A.Ş.ait malları yurt dışından Türkiye’ ye taşındığını, ancak davacı tarafından taşıma usulüne uygun olarak yapılmadığını, taşımak üzere davacıya tam ve sağlam olarak teslim edilen malların taşıma sırasında hasar gördüğünü ve hasarlı olarak teslim edildiği, malların davacı tarafından hasarlı olarak teslim edildiği ekli bulunan CMR belgesi, fotoğraflar ve tutanak ile sabit olduğunu, davacının taşıma esnasında verdiği 500 EURO karşılığı 1.973,75 TL hasarın,….A.Ş. tarafından fatura edildiğini, bu faturaya karşılık davacıya 16.06.2017 tarih ve … numaralı fatura ile fatura edildiğini, davacının iş bu taşımayı usulüne uygun olarak yapmadığını ve taşınan mala zarar verdiğini, bu nedenle zararı ödemekle yükümlü olduğunu, davacının bu taşıma ile ilgili haksız olarak yapıldığını söylediği 500 EURO kesinti iddiasının haksız ve hukuki mesnetten uzak olduğunu, davacıdan haksız olarak taşıma alacağına karşı kesinti yapmasının söz konusu olmadığını, davacıya söz konusu taşımalardan bir borcu olmadığını beyanla davanın reddine. davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA ;davalının Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’ nün ….E.sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıya ayıp ürünleri yurt dışından Türkiye’ye Türkiye’den yurt dışına taşınması işi karşılğıında davalının davacıya eksik ödeme yapması nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalı savunmasına göre davacının taşımayı usulüne göre yapmaması nedeniyle davalının taşımanın tamamlanması için yaptığı masraflar karşısında ve diğer bir taşımada davacının hasarlı olarak teslim ettiği ürünler karşılığında davalının davacıya kestiği faturalardan davacının sorumlu olup olmadığı, sonuç olarak davacının davalıdan alacağının kalıp kalmadığı ve miktarı hususlarındadır.
Bakırköy …..İcra Müdürlüğü’ nün …. E.sayılı dosyasının tetkikinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 9.900,00 Euro taşıma ücretinden kaynaklı alacak ve 2,64 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.902,64 Euro üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM …. ile taşıma uzmanı …. tarafından düzenlenen raporda, dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla taşıma ücretinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (22.09.2017) itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunmadığı, davalının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (22.09.2017) itibariyle davalının davacı tarafa borcunun bulunmadığı, davalının dava dışı şirketlere yapmış olduğunu ifade ettiği, 9.400 Euro ve 500 Euro tutarındaki bedellerin her iki taraf ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, diğer bir ifade ile davacının ticari kayıtlarında bu tutarların “karşılıklı ödenek” adı ile yer verilerek davalıdan olan alacağından mahsup edilmiş olduğu, tarafların ticari defter kayıtlarının birbirini doğruladığı gözetilerek, davalının takip konusu borca itirazının somut olaya uygun olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlannmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf davalı tarafa uluslararası nakliye hizmeti verdiği, taraflar arsındaki cari hesap ilişkisinde davalının davacıdan kestiği 9400,00 Euro ve 500,00 Euro luk kesintilerin haksız olduğunu iddia etmekte, davalı taraf ise yapılan kesintilerin, davacının yaptığı bir taşımada Almanya’ da aracın taşıma için uygun olmadığı ve aracın bu haliyle trafikte devam etmesinin mümkün olmadığının tespit edilerek parka çekilmesi üzerine, davacının kendilerine haber vermesiyle temin ettikleri araç ve boşaltma yükleme masrafları karşılığında, ayrıca başka bir taşımada davacının mallara verdiği hasar karşılığında düzenlendiğini savunmuştur. Yapılan bilirkişi incelemesinde söz konusu kesintilere ilişkin faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca davalı tarafça ilgili faturalara ilişkin kayıtlar da sunulmuştur. Bu durumda aksini ispat külfeti davacı tarafa düşmekte olup davacı tarafça aksi ispat edilememiştir. Bu nedenle davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin peşin yatırılan 500,35 TL’den mahsubuna, fazla yatırılan 455,95 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 14 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 4.906,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/04/2019

Katip ….
E-imzalı

Hakim ….
E-imzalı