Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/175 E. 2020/666 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/175 Esas
KARAR NO : 2020/666

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09.10.2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Markası adı altında, fabrikasında yapı kimyasalları ve yalıtım malzemeleri ürettiğini, davalının …. Ticaret unvanlı iş yerine müvekkili şirketin iştigal konusu ile ilgili ürünlerden satın almış olduğunu, müvekkili şirketin satmış olduğu ürünler nedeni ile davalıya; 27.07.2016 tarih … sıra nolu ve 39,64 TL miktarlı, 28.07.2016 tarih … sıra nolu ve 1.956,46 TL miktarlı, 28.07.2016 tarih … sıra nolu ve 2.680,93 TL miktarlı, 01.08.2016 tarih … sıra nolu ve 6.158,31 TL miktarlı, 01.08.2016 tarih … sıra nolu ve 6.700,16 TL miktarlı, 19.08.2016 tarih … sıra nolu ve 4.246,10 TL miktarlı, 01.09.2016 tarih … sıra nolu ve 3.595,24 TL miktarlı, 08.10.2016 tarih … sıra nolu ve 4.067,88 TL miktarlı faturaları düzenlemiş olduğunu, davalıya teslim edilen faturalara itiraz edilmemiş olduğunu, müvekkili şirketin davalı borçludan fazlaya dair alacak hakları saklı kalmak kaydı ile, 20.07.2017 tarihi itibari ile 29.442,72 TL alacaklı olduğunu, bu alacağın İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasıyla işleme konulmuş olduğunu, borçlunun yetki itirazı üzerine takibe Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından devam edilmiş olduğunu, borçlunun yapmış olduğu itiraz üzerine Silivri İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının durmuş olduğunu, davalı-borçlunun itirazında soyut olarak borcunun olmadığını iddia etmiş, müvekkili şirketle olan ticari ilişkiye itiraz etmemiş olduğunu, davalı-borçlunun itirazında malı almadığına, aralarında borç münasebetinin olmadığına ve faturalara karış herhangi bir itirazı olmadığını, davalı-borçlunun malı almadığına yönelik bir itirazı olmadığından, malı aldığının sabit olduğunu, fakat aldığı malın bedelini ödediğine dair dosyaya herhangi bir makbuz ya da belge sunmamış olduğunu, müvekkili şirketin takip konusu alacağının likit olduğunu beyanla; itirazın iptali ile, takibin devamına, takip konusu alacağa, takip tarihi olan 20/07/2017 tarihinden itibaren ticari temerrüt (avans) faizi yürütülmesine, davalı-borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinin, direkt olarak bir defaya mahsus mal alım-satımı yapılması şeklinde değil; bayilik oluşturulması şeklinde konuşularak başlatılmış olduğunu, müvekkili davacının da bir faktörü olduğu yapı kimyasalları sektörünün bir başka büyük markası olan … isimli firmanın da ana bayilerinden olduğunu, bahsedilen firmanın fiyatları yüksek segmentte olduğundan, müvekkilinin düşük fiyatlı malzeme isteyen müşterisini de kaçırmamak adına bu markanın yanı sıra daha alt fiyat grubundan olan ikinci bir marka ile de anlaşmak niyetine girmiş olduğunu ve bu esnada müvekkiline ait iş yerini ziyaret eden davacı şirketin pazarlama elemanı tarafından kendilerine bayilik verecekleri yönünde telkinde bulunularak dava konusu ürünlerin sevkiyatının yapılmış olduğunu, aradan geçen zaman zarfında müvekkilinin, davacı şirketin pazarlama elemanına devamlı olarak bayiliklerine ilişkin belgelerin ne zaman geleceğini, sözleşmelerin ne zaman imzalanacağını sormuş olduğunu, ancak müspet bir yanıt alamamış olduğunu, aradan bir süre geçtikten sonra davacı firmanın bayiliğinin müvekkili ile aynı bölgede rakip olan bir diğer firmaya verilmiş olduğunu, bunun üzerine müvekkiline de bayilik verilmediğinden davacı firmanın mallarını satamayacaklarını, zaten gelen ürünlerin henüz palet paketlerinin dahi açılmadığını ürünlerini iade almalarının davacı firmanın yetkililerine defaatle iletmiş olduğunu, ürünlerin bir türlü iade alınmadığını, müvekkili tarafından şirket merkezine gidilerek ürünlerin iade alınması konusunda şirket sahibi ile görüşülmüş olduğunu ve şirket sahibi tarafından bu zamandan sonra ürünlerin iade alınsa da bir işe yaramayabileceğinin kendilerine söylenmiş olduğunu, müvekkilinin ağırlıklı satışının toptan olduğunu, son nokta olan nalbur dükkanlarına satış yapılmakta olduğunu, bu sebeple müvekkilinin bayilik almaksızın herhangi bir firmadan ürün satın almasının ticari hayatına uygun düşmeyeceğini, zira bayilik avantajları olmaksızın alacağı bir malı kâr ederek müşterilerine satamayacağını, bu sebeple, taraflar arasındaki ticaretin davacı yanın gerçeğin hilafında aksettirdiği gibi gerçekleşmesinin hayatın olağan akışına da ticari hayatın kaidelerine de uymadığını, davacı yanın başlattığı icra takibinde, davalı müvekkiline gönderdiği herhangi bir cari hesap kat ihtarnamesi olmaksızın 2.245,72 TL faiz işletmiş olduğunu, kabul manasına gelmemek üzere, bir an için borcun varlığı kabul edilse dahi, davalı müvekkiline cari hesap kat ekstresi gönderilmeksizin faiz işletilemeyeceğini, davacının talep ettiği alacak miktarının likit olmadığını beyanla; davanın reddine, icra takibinin iptaline, davacının icra takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cari hesap alacağından kaynaklı başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Silivri İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 29.442,72 TL asıl alacak, 2.245,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.688,44 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşıldı.
16/06/2020 tarihli celsede; Davalı Tanığı … hazır: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: ben davacı şirkette satış pazarlama müdürü olarak çalışıyorum. Davacı ile davalı arasındaki görüşmelerin yapıldığı sırada ben davacı şirkette çalışıyordum. Bayilik görüşmeleri benden önce çalışan kişi, tarafından başlatılmıştı. O işten ayrıldığı sırada ben devam ettirdim. Taraflar arasındaki sözleşme imzalanmadı ancak çalışmalar başladı. Ticari olarak malzeme gönderimi başladı. Davacı, davalıya malzeme gönderdi. Ne kadar malzeme gönderildiğini tam olarak hatırlayamıyorum. Detaylarınıtam oalrak hatıralmıyorum ancak bayilik verilmeyince davalı taraf, sözlü olarka davacı tarafa ürünleri iade etmek istediğini söylemiş. Bunu bana davacı tarafta çalışırken bölge müdürüm söyledi. Bunu bölge müdürüm üst kuruluna bildirmemiş olabilir. Ancak benim duyduğum kadarıyla davalının iade etmek istediği ürünler olduğunu biliyorum. Dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: mallar tek seferde mi gönderildi, belirli aralıklrala mı gönderilmiştir sorulsun. Bayilik görüşmesi kiminle yapıldı, davalı firmada çalıştı mı sorulsun dedi. Tanık beyanında devamla; mallar tek seferde gönderilmedi diye biliyorum. Birkaç kez ticari çalışma oldu diye biliyorum. Bayilik sözleşmesini bölge müdürüm ben işe başlamadan önce başlatmıştı. Davalı firmada çalışmadım. dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
Davacı iddia ve delilleri, davalı savunma ve delilleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davanın davacı tarafından davalı aleyhine başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, dava konusu takibin cari hesap alacağına dayandığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiği, faturalara davalı tarafça itiraz edilmediği, uyuşmazlığın taraflar arasındaki anlaşmazlığın mahiyetine ilişkin olduğu, davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin bayilik oluşturulması şeklinde başladığının belirtildiği ve dava konusu ürünlerin teslim alınması ve davacının kestiği faturalara itiraz edilmemesinin aralarında devam eden bayilik görüşmelerinden kaynaklandığının belirtildiği, bu hali ile ispat yükünün davalı tarafa geçeceği ve yazılı delil şartının aranması gerektiği, ne var ki davalı tarafın beyanını kanıtlar herhangi bir yazılı delilin dosyaya sunulmadığı, davacı vekili tarafından takip talebinde talep edilen faiz bakımından ise, davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair bir delil bulunmadığı, alacağın faturaya dayalı ve belirlenebilir olması nedeni ile icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu, tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Silivri icra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 29.442,72 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 5.888,54 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.011,23 TL harçtan peşin alınan 502,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.508,42 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açılış harç gideri 538,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 300,00 TL yargılama giderinin kabul oranı (%92,91) ret oranı (%7,09) dikkate alınarak hesaplanan 278,73 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafça yapılan 187,40 TL yargılama giderinin ret oranı (%7,09) dikkate alınarak hesaplanan 13,29 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.416,41 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.245,72 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸