Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1365 E. 2022/520 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1365 Esas
KARAR NO : 2022/520

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …. Alışveriş Hiz. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı …. Dayanıklı Tüketim Malları İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 71.815,58-TL tutarındaki cari hesap alacağının tahsili için 15.09.2017 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından 26.09.2017 tarihinde dosyaya ibraz edilen itiraz dilekçesiyle borca faize ve ferilerine itiraz edilmişse de işbu itirazın haksız ve mesnetsiz olması sebebiyle huzurdaki itirazın iptali davasını açma zorunluluğu doğduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu … Dayanıklı Tüketim Malları İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında süregelmekte olan ticari ilişki çerçevesinde akdedilen Ticari Şartlar Anlaşması uyarınca davalı tarafından müvekkil şirkete bir takım ürünler satılmış ve bu kapsamda fatura da kesildiğini, anılan sözleşme hükümleri gereği davalı borçlu şirkete işbu hizmete ilişkin faturalarkesilmişse de cari hesapta detaylarında yer aldığı şekliyle kesilen faturalara ilişkin ödemede eksiklik bulunduğundan müvekkilinin alacaklı olduğunu, Davalı tarafın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine itiraz etmesinin, müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek için ve kötü niyetli yapılmış olduğunu, Ödeme yapmayan davalı/borçlunun başlattıkları icra takibine ilişkin gönderilen ödeme emrine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ederek müvekkilinin alacağına kavuşmaması için kötü niyetli olarak hareket ettiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı sebebiyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karşı tarafça müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini ve sözde alacak ile ilgili herhangi bir ihtarname gönderilmediğini, Uyuşmazlığa ve cari hesap farkına konu hususu bilmediklerini, Bu hususta taraflarına herhangi bir ihtarname gönderildiğini, nihayetinde haksız olarak huzurdaki davanın ikame edildiğini, Türk Ticaret Kanunu 18. maddesince tacir kişileri temerrüde düşürmek için izlenilecek yolları belirlemiş olduğunu, noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapıldığının belirtildiğini, Ticari ilişkileri kapsamında edimlerini yerine getirmediğini ve borcunu ifa etmeyen tarafın temerrüte düştüğü kabul edilmesininin hukuka aykırı olduğunu, Davacının, Müvekkil şirkete göndermiş olduğu usulüne uygun veyahut usulüne aykırı hiçbir ihtarı bulunmadığını, Davacı tarafın davalı Müvekkil şirketi dava dilekçesinde temerrüde düşürüldüğü düşüncesiyle yaptığı iddiaların hiçbir hukuki gerekçesi olmadığını, Bakırköy… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının celpedilip incelendiğinde huzurdaki davadan çok önce ikame edildiğini, grup şirketinin alacaklı olduğu dolaysıyla bir başka grup şirketinde borçlu olamayacağı açıkça ortada olduğunu, Davalı Müvekkil şirketin, davacıya herhangi bir borcu bulunmamaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişkisi bulunup bulunmadığı, davacının, davalıdan cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarına ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 71.815,58 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının iddiası davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamındaki davacının davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler ve hizmetler karşılığında cari hesap ilişkisi sebebiyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğunun tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, SMMM bilirkişisi …. 30/03/2020 tarihli raporunda özetle; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağı olduğu, Davalı şirket inceleme günü defter ve belge sunmadığını, Davalı şirket Ticari defter ve belgelerini sunmadığındna inceleme yapılamadığı, Davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının TTK. m. 64,65 VUK. m. 229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığı tespit edildiğini, 19.09.2017 Takip tarihi itibari ile Davacı …. Alışveriş Hiz. Tic. Ltd. Şti.’nin Davalı, … Dayan. Tük. Malları İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den Davacı tarafın Ticari Resmi defter ve belgelerine göre 71.815,58 TL Alacaklı Olduğu, Davacı tarafından kesilen ve davalı tarafa gönderilen faturalara kanuni itiraz süresinde itiraz olunmadığı, Taleple bağlı kalınarak, 19.09.2017 Takip Tarihi itibariyle, davacı alacaklı faiz talebinde bulunmadığından dolayı temerrüt ve işlemiş faiz yönlerinden değerlendirme yapılamadığı, Davacının 19.09.2017 Takip Tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık “49,75 Reeskont Avans Faizi talep ettiği, 3095 sayılı Kan.Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulnması gerektiğine , dair görüş ve tespitlerini bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna itirazlar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, SMMM …. tarafından hazırlanan 03/11/2020 tarihli ek raporda özetle; Davalı tarafından davacıya kesilen faturaların FORM BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine davalı larafından kanuni süre içinde beyan edildiği, fakat davalı ve davacı tarafından beyan edilen belge sayısı ile mal ve hizmetlerin toplam bedeli (KDV hariç) arasında farklar olduğu, Davalı Hamlenin BS Beyannamelerinde, Davacı Metronun BA Beyannamelerinden daha az belge sayısı ve tutar bildirildiğinin tespit edildiği, Davalı tarafından davacıya kesilen faturaların FORM BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine davalı tarafından kanuni süre içinde beyan edildiği, fakat davalı ve davacı tarafından beyan edilen belge sayısı ile mal ve hizmetlerin toplam bedeli (KDV hariç) arasında farklar olduğu, heyan edilen fatura sayısı ve fatura tutarlarının davalı ve davacının beyanları ile uyumlu olmadığı görülmüştür. Davalı Hamlenin BS Beyanlarında Davacı Metronun BA Beyanlarından daha az belge sayısı ve tutar bildirildiğinin tespit edildiği, Davalı tarafından davacıya kesilen faturaların FORM BA (Mal ve Hizmet Alışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyam ile ilgili vergi dairesine davalı tarafından kanuni süre içinde beyan edildiği, fakat davalı ve davacı tarafından beyan edilen belge sayısı ile mal ve hizmetlerin toplam bedeli (KDV hariç) arasında farklar olduğu, beyan edilen fatura sayısı ve fatura tutarlarının davalı ve davacının beyanları ile uyumlu olmadığı görülmüştür. Davacı …nun BA Beyanlarında Davalı Hamle’nin BS Beyanlarından daha fazla belge sayısı ve tutar bildirildiği tespit edilmiştir. Davacı taralın Ticari Resmi defter ve belgelerine göre, 19.09.2017 Takip tarihi itibariyle Davacı ….Alışveriş Hiz, Tic, Ltd. Şti.’nin Davalı … Dayan. Tük. Malları İnş. San. Ve Tic, Ltd. Şti.’den 71.815,58 TL Alacaklı Olduğu, Davacının 19.09.2017 Takip Tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık “49,75 Reeskont Avans Faizi talep ettiği, 3095 sayılı Kan. Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiği Mahkememizce görevlendirildiği çerçevede, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında kök raporda değişikliği gerektirir herhangi bir eksiklik tespit edilmediğine dair görüş ve kanaatini bildirdiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporuna itirazlar doğrultusunda bilirkişi ikinci ek raporu alınmasına karar verilmiş olup, SMMM …. tarafından hazırlanan 21/10/2021 tarihli ek raporda özetle; Mahkememizce görevlendirildiği çerçevede, yukarıda yapılan açıklamalar
ışığında kök rapor ve birinci ek raporda değişikliği gerektirir herhangi bir eksiklik tespit edilmediği, Davacı …. Alışveriş Hiz. Tic. Ltd. Şti.’nin e-defter kullanıcı
olduğu, V.U.K. 174. Maddeye göre, Maliye Bakanlığı 12 şer aylık özel hesap dönemleri belli
edebilir, davacının Özel Hesap dönemine tabii olduğu. Kâğıt ortamında tasdik ettirilmesi
gereken Envanter Defterinin de “Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit
edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda” kanuni süresi içinde
açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, e-defter beratlarının kanuni süresi içinde
gönderildiği, davacının ticari defterlerinin delil niteliği bulunduğu; kanaatine varılarak
Takdir Yüce Mahkemeye aittir. Davalı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. m.
64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu; kanaatine
varılarak takdirin mahkememize ait olduğunu, d. FORM BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) ve FORM BA (Mal ve Hizmet
Alışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyannameleri tek tek incelenmiş olup, ilgili vergi
dairesine davalı ve davacı tarafından kanuni süre içinde beyan edildiği fakat, her iki taraf
arasında beyan edilen belge sayısı ile mal ve hizmetlerin toplam bedeli (KDV hariç) arasında
farklar olduğu, farkların taraflar arasında düzenlenen faturaların ilgili ayda muhasebe
kayıtlarına alınmadığından kaynaklanmış olabileceği, Tarafların karşılıklı hesap harektleri incelendiğinde: Takdiri ve değerlendirilmesi Mahkememize ait olmak üzere; 19.9.2017 takip tarihinden sonra davalı yanca davcıya düzenlenen 21.09.2017 tarihli 43.618,70 TL’lik iade faturasının infaz tarihinden sonra dikkate alınması gerektiği, 28.088,02 TL bakiyenin davalı şirketin defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve davalı şirket tarafından ilgili
dayanak evrakları ibraz edilmediğinden davalının ispatına muhtaç olduğu, davalının ispatına
muhtaç olan bakiyenin mahsup edilmesi gerektiği. Davalı Hamle’nin 340 Alınan Sipariş
Avansları Hesabında kayıtlı olan 108,45 TL borç bakiyesi ilave edildikten sonra ( 43.618,40
+ 28.088,02 + 108,45=) 71.815,17 TL Davacı davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varıldığı,
f. 19.09.2017 Takip tarihi itibari ile Davacı …. Alışveriş Hiz. Tic. Ltd.
Şti.’nin Davalı, … Dayan. Tük. Malları İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den
71.815,58 TL Alacaklı Olduğu, Taleple bağlı kalınarak, 19.09.2017 Takip Tarihi itibariyle, davacı alacaklı faiz talebinde
bulunmadığından dolayı temerrüt ve işlemiş faiz yönlerinden değerlendirme
yapılamadığı, Davacının 19.09.2017 Takip Tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,75 Reeskont Avans
Faizi talep ettiği, 3095 sayılı Kan.Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu,
değişen oranlarda uygulanması gerektiğine dair görüş ve kanaatini bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 19/11/2021 tarihli kararı ile bilirkişi tarafından düzenlenmiş raporlar ile birlikte tüm mevcut bilgi
ve belgelerin değerlendirilmesi amacıyla yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, SMMM Bilirkişisi …. 24/02/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı ve davalı yanların incelemeye sunulan Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.
İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
2) Davacı yanın ticari defterlerine göre, icra takip tarihi olan 19/09/2017 tarihi
itibariyle davalı yandan 71.815,47 TL alacaklı olduğu,
3) Davalı yanın ticari defter dökümlerine göre, icra takip tarihi olan 19/09/2017 tarihi
itibariyle davacı yana 43.727,15 TL borçlu oldukları, icra takip tarihinden 1 gün
sonra 21/09/2017 tarihinde davalı tarafından davacı yana ….
No.lu E-Fatura ile 43.618,70 TL İade Faturası düzenlenmiş olduğu, işbu iade fatura
kaydından sonra davalı yanın davacı yana 108,45 TL borcunun kalmış olduğu,
4) Taraflar arasında (71.815,47 TL-108,45 TL) 71.707,02 TL cari hesap farkı olduğu,
5) Cari hesap farklarından,15.027,06 TL’sının, davacı tarafından davalı yana
31.12.2015 tarihinde düzenlenmiş 15.027,06 TL’lik faturanın davalı tarafından
kayıtlara alındıktan sonra, kanuni iade süresi olan 8 günden sonra, 20 gün sonra,
davalı tarafından 20.01.2016 tarihinde davacı yana …. numaralı
15.027,06 TL’lik Temel E-Fatura’nın “ …. No.lu Faturaya
İstinaden İade” açıklaması ile İADE Faturası düzenlenmesi ve davacı tarafından
işbu faturanın ticari defterlerine kayıtlı olmamasından kaynaklanmış olduğu, işbu
faturanın Temel E-Fatura olup, E-Fatura sistemi uygulaması gereği, davacı E-
Fatura sisteminden otomatik olarak kabul edilmiş olduğu, ancak bu faturanın Temel
E-Fatura olması sebebiyle, ancak tekrar karşı tarafa İade Fatura düzenlenerek iade
edilebileceği yada Noter kanalı ile yada KEP ile iade edilebileceği, davacı
tarafından bu faturaya itiraz niteliğinde bir belgeye dosya içeriğinde ve ticari
defterlerinde rastlanmamış olduğu, hukuki Değerlendirmenin Sayın Mahkemenizde
olduğu,
6) Cari hesap farklarından, 76,57 TL’sinin, davacı tarafından davalı yana
27.06.2016 tarihinde düzenlenmiş … Numaralı 76,57 TL’lik
faturanın davalı tarafından kayıtlara alındıktan sonra, kanuni iade süresi olan 8
günden sonra, 24 gün sonra, 22.07.2016 tarihinde davacı yana
… numaralı 76,57 TL’lik Temel E-Fatura’nın “
…. No.lu Faturaya İstinaden İade” açıklaması ile İADE Faturası
düzenlenmesi ve davacı tarafından işbu faturanın ticari defterlerine kayıtlı
olmamasından kaynaklanmış olduğu, işbu faturanın Temel E-Fatura olup, E-Fatura
sistemi uygulaması gereği, davacı E-Fatura sisteminden otomatik olarak kabul
edilmiş olduğu, ancak bu faturanın ancak tekrar karşı tarafa İade Fatura
düzenlenerek iade edilebileceği yada Noter kanalı ile yada KEP ile iade
edilebileceği, davacı tarafından bu faturaya itiraz niteliğinde bir belgeye dosya
içeriğinde rastlanmamış olduğu, hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenizde
olduğu, Cari hesap farklarından, 1.184,15 TL’sinin taraflar arasında sürekli olarak
birbirlerine iade faturası düzenlenmiş olunan ve en son olarak aşağıdaki gibi davalı
tarafından davacı yana düzenlenmiş ve yukarıda tespitler bölümünde tablo olarak
fatura no.ları sunulan 7 adet Temel E-Fatura iade faturasının davacı davacı ticari
defterlerine kayıtlı olmamasından kaynaklanmış olduğu, işbu faturaların Temel E-
Fatura olup, E-Fatura sistemi uygulaması gereği, davacı E-Fatura sisteminden
otomatik olarak kabul edilmiş olduğu, ancak bu faturanın ancak tekrar karşı tarafa
İade Fatura düzenlenerek iade edilebileceği ya da Noter kanalı ile yada KEP ile iade
edilebileceği, davacı tarafından bu faturaya itiraz niteliğinde bir belgeye dosya
içeriğinde rastlanmamış olduğu, hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenizde
olduğu,
8) Cari hesap farklarından, 43.618,70 TL’sinin davacı tarafından davalı yana
18.09.2017 tarihinde düzenlenmiş … No.lu 43.618,70 TL’lik
faturanın davalı tarafından kayıtlara alındıktan sonra, , 21.09.2017 tarihinde davacı
yana …. numaralı 43.618,70 TL’lik Temel E-Fatura’nın “
…. No.lu Faturaya İstinaden İade” açıklaması ile İADE Faturası
düzenlenmesi ve davacı tarafından işbu faturanın ticari defterlerine kayıtlı
olmamasından kaynaklanmış olduğu, işbu faturanın düzenlenmesi ile ilgili dosyada
mevcut mailler yukarıda tespitler bölümünde sunulmuş olup, taraflar arasında bu
tutarın karşılıklı onaylanarak düzenlenmiş olduğuna dair bir belge görülmediği,
hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenizde olduğu,
9) Cari hesap farklarından, 6.801,70 TL ve 6.996,06 TL’si olmak üzere toplam
13.797,76 TL’sinin …. açıklamalı Virmanlardan kaynaklanmış olduğu,
Davacı tarafından davalı yana …. virmanı olarak 10.08.2016 tarihinde
82.942,66 TL ve 02.09.2016 tarihinde 6.996,06 TL olarak toplam olarak (82.942,66
TL+6.996,06 TL) 89.938,72 TL borç kaydedilmiş olmasına karşılık, davalı
tarafından 01.08.2016 tarihinde 76.140,96 TL olarak davacı hesabına alacak
kaydedilmiş olduğu, bu nedenle taraflar arasında .. virmanlarından kaynaklı
(89.938,72 TL-76.140,96 TL) 13.797,76 TL cari hesap farkı mevcut olduğu, ancak
her iki taraftan da kendi kayıtlarına almış olduğu virman tutarını destekleyici banka
dekontu vs. belge talep edildiğinde sunulmamış olduğu, Dolayısıyla farklılığın
nedeninin anlaşılamamış olduğu,
10) Cari hesap farklarından, 2.067,27 TL’sinin, davalı tarafından davacı yana
01.08.2016 tarihinde düzenlenmiş davacı lehine alacak dekontu açıklaması ile kayıt
etmiş olduğu 2.067,27 TL dekont tutarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı
olmamasından kaynaklanmış olduğu, ancak işbu dekontun dayanağı belge talep
edildiğinde davalı tarafından sunulmamış olduğu,
11) Cari hesap farkının 70,05 TL’sinin taraflar arasında yıllar itibariyle düzeltme
kayıtları olduğundan tespitinin yapılamadığı,
12) Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan 3095 sayılı yasaya
istinaden icra takip tarihi olan 19/09/2017 tarihinden itibaren alacağına, Davacının
takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, %9,75 ve değişen oranlarda reeskont avans
faizi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraflara ait incelemeye sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve buna göre sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 71.815,47 TL alacaklı olduğu, davalının ise incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya 43.727,15 TL borçlu olduğu, davalı tarafından kesilen 06/10/2016 tarihinde … numaralı 84.982,63 TL bedelli “ciro prim iadesi” açıklamalı iade faturasının davacı tarafından takip tarihinden bir gün önce 18/09/2017 tarihinde ticari defterlerine işlenmesinden sonra aynı gün bu faturaya istinaden davacı tarafça …. numaralı 43.618,70 TL bedelli iade faturasının düzenlendiği, davalının da yine aynı gün bu faturayı ticari defterlerine işlediği, takip tarihinden sonra 21/09/2017 tarihinde ise davalının … numaralı 43.618,70 TL bedelli “… numaralı faturanın iadesi” açıklamalı iade faturası düzenleyerek kendi ticari defterlerine işlediği, buraya kadar yapılan açıklamalar çerçevesinde Mahkememizce yapılan değerlendirmede itirazın iptali davasında tarafların alacak-borç durumunun icra takip tarihi itibariyle tespiti gerektiğinden hareketle davalının icra takip tarihinden sonra davacıya kesmiş olduğu 43.618,70 TL bedelli iade faturası dikkate alınmamış olup icra takip tarihi itibariyle davalının kendi ticari defterlerine göre davacıya 43.727,15 TL borçlu olduğunu kabul etmek gerekmiştir.
Mahkememizin yukarıda açıklanan icra takip tarihi itibariyle davalının kendi ticari defterlerine göre davacıya 43.727,15 TL borçlu olduğuna yönelik kabulü dışında davacının da incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 71.815,47 TL alacaklı olduğu dikkate alındığında taraflar arasında oluşan cari hesap farkı bakımından aşağıdaki şekilde değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 24/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 15.027,06 TL ve 76,57 TL cari hesap farkının davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların davalının kayıtlarına alındıktan sonra aynı tutarda iade faturası (temel e-fatura) kesmesinden ve bu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, her iki iade faturasının kanuni iade süresi olan 8 günden sonra düzenlendiği, buna göre iadeye ilişkin davalı tarafından kesilen temel e-faturaya karşı davacı tarafından ret yanıtı verilmesinin mümkün olmadığı, davacının ancak TTK 18 maddesinde belirtilen yöntemlerle itiraz edebileceği, davacı tarafından bu anlamda sunulmuş bir belge bulunmasa da davalının TTK 21/2 maddesi uyarınca 8 gün içerisinde işbu iade faturalarını düzenlemediğinden ve davacı tarafça düzenlenen faturaları ticari defterlerine kaydettiğinden bu madde uyarınca fatura içeriğinin kabul edilmiş sonucunun doğduğu, bu karinenin aksinin ispatı mümkün olsa da davalı tarafından kesilen iade faturalarına dayanak herhangi bir belge sunulmadığından 15.027,06 TL ve 76,57 TL cari hesap farkı oluşmasına sebebiyet veren faturalar sebebiyle davacının, davalıdan alacaklı olduğunu kabul etmek gerekmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 24/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 2.067,27 TL cari hesap farkının davalı tarafından 01/08/2016 tarihinde davacıya düzenlenerek kayıt altına alınan davacı lehine alacak açıklamasını içeren dekontun davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasında kaynaklandığı, buna göre davacının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olmasa da davalının ticari defterlerinde davacı lehine alacak yaratan kayda itibar edilerek 2.067,27 TL cari hesap farkı oluşmasına sebebiyet veren davalı ticari defterlerindeki kayıt sebebiyle davacının, davalıdan alacaklı olduğunu kabul etmek gerekmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 24/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 1.184,15 TL cari hesap farkının davacı tarafından davalıya düzenlenen 7 adet fatura ile (bilirkişi raporunun 8. sayfasında gösterilen) aynı tutarda kanuni iade süresi olan 8 gün içerisinde iade faturası (temel e-fatura) kesmesinden ve bu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, buna göre iadeye ilişkin davalı tarafından kesilen temel e-faturaya karşı davacı tarafından ret yanıtı verilmesinin mümkün olmadığı, davacının ancak TTK 18 maddesinde belirtilen yöntemlerle itiraz edebileceği, davacı tarafından bu anlamda sunulmuş bir belge bulunmadığından davacı tarafından davalıya kesilen 7 adet faturanın toplamından ibaret 1.184,15 TL cari hesap farkı oluşmasına sebebiyet veren davalı tarafından davacıya kesilen iade faturaları sebebiyle davacının, davalıdan alacaklı olduğundan bahisle talepte bulunamayacağını kabul etmek gerekmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 24/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 6.801,70 TL ve 6.996,06 TL olmak üzere toplamda 13.797,76 TL cari hesap farkının davacı tarafından yapılan “….” işleminden kaynaklandığı anlaşılmış ise de söz konusu işleme ait dayanak bir belge sunulmaması sebebiyle 6.801,70 TL ve 6.996,06 TL olmak üzere toplamda 13.797,76 TL cari hesap farkı oluşmasına sebebiyet veren davacı tarafından yapılan “…” işlemine ilişkin işbu tutar bakımından davacının, davalıdan alacaklı olduğundan bahisle talepte bulunamayacağını kabul etmek gerekmiştir.
Netice olarak yukarıda yapılan açıklamalar ile birlikte Mahkememizce yapılan değerlendirme uyarınca hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan 24/02/2022 tarihli rapor da dikkate alınarak açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 60.898,05 TL’ye yönelik yapılan itirazın iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından 60.898,05 TL’ye yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, bu miktar üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 12.179,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.159,94 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.226,44 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.933,50 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.226,44 TL peşin harç ile 35,90 TL başvurma harcının toplamından oluşan 1.262,34 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarfedilen bilirkişi ücreti, müzekkere, tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 1.645,20 TL’den kabul-red oranına göre (%84,79 kabul, %15,21 ret) hesaplanan 1.394,96 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen 1.000,00 TL bilirkişi ücretinden kabul-red oranına göre (%84,79 kabul, %15,21 ret) hesaplanan 152,10 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 13/1 maddesi gereğince takdir olunan 8.716,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 13/3 maddesi gereğince takdir olunan 1.637,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/06/2022

Katip … Hakim ….
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır