Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1363 E. 2020/595 K. 25.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1363 Esas
KARAR NO : 2020/595

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı karşı davalı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin … Aliminyum Tic. Ve Pazarlama Ltd. Şti olarak faaliyet devam etmekte iken nevi ve unvan değişikliği ile … Aliminyum San. AŞ’ye dönüştüğünü, davacı şirket bakımından İ.T.O kayıtlarının celbi ile durumun anlaşılacağını, müvekkili şirketin borçlu şirketin sözleşmesel ilişki kapsamında tanzim edilen ve de uzunca bir süredir faturaya konu borç miktarlarını ödememesi nedeniyle kendilerine borç bedellerinin ödenmesiniN bildirdiğini, ancak davalı karşı davacının bu bildirimlere rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun karşısında borçlu şirket hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçtiğini, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiğini ve borçlu şirket vekili tarafından da ödeme emrine itiraz edildiğini, müvekkilinin davalı şirketle kurulan ticari ilişki gereği hesap ekstresinde de gözüken faturalardaki borca konu olan mal ve emtiaları veya hizmetleri teslim ettiğini ve gördüğünü beyanla davalı karşı davacı borçlunun Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı karşı davacı vekili tarafından sunulan cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı karşı davalı şirket arasında 02.09.2016 tarihli bir inşaat yapım sözleşmesi mevcut olduğunu, taraflar arasında imzalanmış bu sözleşmeye göre yüklenici sıfatındaki karşı davalı şirketin müvekkili şirkete ait gayrimenkul üzerinde gayrimenkulün yenilenmesi ve tadilatı için inşaat yapılması işlemini üstlendiğini, müvekkili şirketin de bu yüklenici firmaya aradaki sözleşmenin 15. maddesinde kararlaştırılmış işleri yapması karşılığında ve sözleşmedeki yükümlülüklerini tamamlaması koşulu ile yine sözleşmenin 15. maddesinde belirlenmiş 285.000 USD+KDV ile birlikte 336.300 USD’yi ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki yapılan sözleşmenin 8. maddesi uyarınca işlerin teslimi için belirlenmiş sürenin 100 iş günü olduğunu, yine sözleşmenin 10. maddesi hükümleri uyarınca yüklenici karşı davalı şirketin işlerin %95’nin bitiminde müvekkili şirkete geçici kabul için rapor sunumu yapmak ve müvekkili şirketin eksik göreceği hususları raporlayarak 10 gün içerisinde işi kesin kabule hazırlamak sorumluluğunda olduğunu, halihazırda hala taraflar arasında bir geçici kabul ya da kesin kabul işlemi yapılmış bulunmadığını beyan ederek açılan davanın reddine, müvekkili şirketin karşı davalı şirketten yapmış olduğu fazla ödeme sebebiyle 28.386 USD karşılığı Türk Lirası alacağının tespiti ile bu bedelin ihtarname tarihi olan 09.11.2018 tarihinden itibaren temerrüdü oluşan karşı davalı şirket aleyhine ticari faiz işletilerek tahsiline, karşı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, karşı dava ise fazladan ödendiği iddia olunan bedelin tahsili istemine ilişkin olup uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacı karşı davalının, davalı karşı davacıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, yine davalı karşı davacı tarafından davacı karşı davalıya yapılan fazladan ödeme olup olmadığı, var ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacı karşı davalı ve davalı karşı davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 103.596,15 TL asıl alacak ve 19.232,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 122.828,85 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya bilirkişi heyetine gönderilmiş olup bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı ve davalı tarafın ticari defter ve belgelerine göre davacının, davalı ile olan hesap ekstresi, fatura, çek ödemeleri, sözleşme hükümleri, resmi defter ve belgeleri karşılıklı olarak incelendiğinde davacı şirketin davalı şirkete düzenlenmiş olduğu bir adet mal ve hizmet faturası karşılığında cari hesaba dayalı olarak 103.596,15 TL ana para alacağı olduğunun tespit edildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin USD olarak yapıldığını, yapılacak işlem karşılığında verilecek avans çeklerinin de USD olarak verileceğinin kararlaştırıldığını ve imza altına aldığını, yapılan avans ödemelerinin TL çeki ile yapıldığını, faturanında TL olarak düzenlendiğini, ilgili tarihte çevrilen kura göre 1.260,000,00 TL davalı tarafından davacıya ödeme yapıldığını, davacının 1.353,596,15 TL davalıya fatura düzenlediği, davacının 10.000,00 TL davalıya havale gönderdiği bu nedenle 22.278,63 USD, TL karşılığı olarak 87.699,82 TL davacının, davalıdan alacaklı olabileceğini, yapılan teknik incelemeye göre davacının yapmış olduğu işin KDV ile birlikte 325.056,54 USD olduğunu, davalı karşı davacı şirketin 352.591,10 USD ödeme yapmış olduğunu, davacı karşı davalı, davalı karşı davacı şirkete 325.056,54 USD’lik iş yapmış olduğundan davalı karşı davacının, davacı karşı davalı firmadan 27.534,56 USD alacaklı olduğunu, 3.638, (21.04.2017 fatura tarihindeki) kur üzerinden 100.170,73 TL ana para alacaklı olabileceğini bildirmişlerdir.
Dosya bilirkişi ek raporu düzenlenmesi için tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi ek raporunda özetle; dosya kapsamında yapılan değerlendirmeler neticesinde taraf vekilleri itirazları doğrultusunda, kök raporda değişikliği gerektirir herhangi bir eksiklik tespit edilmediğini bildirmişlerdir.
HMK 222 madde gereğince mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabulü gerekmektedir. Zira kanuni şartlara uygun tutulduğu anlaşılan tarafın ticari defter ve kayıtları ancak karşı tarafın kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle hükümden düşürülebilir.
Davacı-karşı davalı taraf dava dilekçesinde tanzim edilerek davalı-karşı davacıya tarafa gönderilen faturaların bir kısmının ödendiğini, kalan bakiye tutarın ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiğini iddia etmiş olup davalı-karşı davacının ise cevap ve karşı dava dilekçesinde davacı-karşı davalının, mülkiyeti kendilerine ait gayrimenkulün yenilenmesi ve tadilatı işini üstlendiğini, sözleşme gereğince davacı-karşı davalı tarafa 336.300,00 USD ödenmesi gerekirken toplamda 364.686,00 USD ödeme yapılması sebebiyle davacı-karşı davalı tarafa fazladan ödediğini iddia ettiği 28.386,00 USD’nin tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya kesilen 1.353.596,15 TL’lik faturanın ve davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya 1.260.000,00 TL tutarında çek ile yapılan ödemelerin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı-karşı davalının incelenen her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davalı-karşı davacıdan 103.596,15 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin döviz üzerinden yapıldığı ve ödemelerin de USD çeki ile yapılacağının kararlaştırıldığı, ancak her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında fatura ve çek ödemelerinin TL olarak işleme alınarak muhasebeleştirildiği, davalı-karşı davacı tarafından TL olarak yapılan ödemelerin 352.591,10 USD’ye ve davacı-karşı davalının ise alacağının 374.869,73 TL’ye tekabül ettiği, buna göre ise davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıdan 22.278,63 USD karşılığı 81.049,66 TL alacaklı olduğunun bilirkişi heyeti raporu ile tespit edildiği, bilirkişi heyeti tarafından yapılan teknik incelemede ise davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya yapılan işin 325.056,54 USD, davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya yapılan ödemelerin ise 352.591,10 USD olduğu, buna göre davalı-karşı-davacının, davacı-karşı davalıdan eksik işler nedeniyle 27.53,56 USD karşılığı 100.170,73 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya kesilen 1.353.596,15 TL’lik faturanın 2017 Nisan dönemine ait olduğu, davalı-karşı davacı tarafından işlerin eksik olarak yapıldığına yönelik davacı-karşı davalıya yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı, davacı-karşı davalı tarafından yürütülen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında da davalı-karşı davacının ödeme emrine borcu olmadığından bahisle itiraz ederken davacı-karşı davalı tarafından işlerin eksik olarak yapıldığına yönelik bir beyanının da olmadığı, davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya keşide edilen Büyükçekmece 10. Noterliğinin 09/11/2018 tarihli ve 22369 yevmiye numaralı ihtarnamesinde davacı-karşı davalının kendilerine verdiği hizmeti eksik ve tam olarak ifa etmemiş ve sözleşmeye göre yapılması gerekli olan geçici veya kesin kabul aşamaları gereği gibi yapılmadığından eksik ifa söz konusu olmuş ise de 364.686 USD ödeme yaptığını ve sözleşmeye göre fazladan ödenen 28.386 USD’nin iadesi talep edilirken davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı tarafından yapılan işlerin tam olarak yapılmadığını, eksik yapıldığını ileri sürdüğü, 1.353.596,15 TL’lik faturanın ait olduğu 2017 Nisan döneminden sonra davalı-karşı davacı tarafından keşide edilen 09/11/2018 tarihli ihtarnameye kadar davalı-karşı davacı tarafından işlerin eksik olarak ifa edildiğinden bahisle davacı-karşı davalıya süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı, bir an için davalı-karşı davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu kabul edilse dahi ihtarnamede davacı-karşı davalının kendilerine verdiği hizmeti eksik ve tam olarak ifa etmemesine rağmen sözleşmeye göre yapılması gereken ödemenin yapıldığının belirtilmesi sebebiyle davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı tarafından yapılan işi eksik olarak ifa edildiğini iddia etse de o haliyle kabul etmiş sayılması gerektiği, artık işin eksik ifa edildiğinden bahisle ayıp ihbarında bulunarak bu kapsamda herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığı, kaldı ki her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıdan talep edebileceği bir alacağının da olmadığı, davalı-karşı davacı sözleşmeye ek başkaca masraflar çıkabileceğinden bahisle normalde kararlaştırılan işin bedelinden fazlaca fatura tanzim edilip gönderildiğini iddia etmiş olsa da davacı-karşı davalı tarafından kesilen 1.353.596,15 TL’lik faturanın davalı-karşı davacının ticari defterlerinde kayıtlı olması sebebiyle artık böyle bir iddiada da bulunamayacağı ve davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya kesilmiş bir iade faturasının da mevcut olmadığı anlaşılmakla hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak davalı-karşı davacı tarafından açılan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı – Karşı Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harcın davalı-karşı davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.757,00 TL harçtan mahsubu ile kalan 1.702,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
2-Davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 13.723,97 TL vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
3-Davalı karşı davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı karşı davacı dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair Davalı – Karşı Davacı vekilinin yüzüne karşı, Davacı Karşı Davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 25/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır