Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1351 E. 2020/326 K. 19.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1351 Esas
KARAR NO : 2020/326

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Taraflar arasında süre gelen ticari ilişki neticesinde davalının müvekkili şirketten muhtelif tarihlerde malzeme aldığını, ancak bakiye 19.443,87 TL borcunu ödemediğini, davalı aleyhine açılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu, dilekçe ekinde sundukları sözleşme , cari hesap ekstresi fatura ve irsaliyeler incelendiğinde davalının müvekkili şirkete 19.443,87 TL borcu olduğunun görüleceğini beyanla itirazın iptalini, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında müvekkilinin ….’a yapacağı ihracata dayalı olarak muhtelif aydınlatma ürünlerinin alımı-satımı konusunda ticari ilişkileri olduğu yolunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, taraflar arasında dava konusu miktarda cari hesap alacağı bulunmadığını, davacının teslim etmediği ürünlere yönelik mutabık olunmadığı halde fatura tanzim etmek suretiyle suni bir alacak yaratma gayreti içinde olduğunu, teslim edilmeyen ürünler olmasına rağmen cari hesaba dahil ettikleri anlaşılan fatura alacağının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, faturaya konu edilen malların teslim edildiğine dair ispat külfetinin davacı tarafça olduğunu, davacı tarafın sözü edilen ürünleri teslim edilmediğini bilmesine rağmen alacak talebinde ısrar ettiğini, Ba Bs formlarında da böyle bir alacağa yer verilmediğini, davacı tarafın dava konu dışında da sair tüm edimlerini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermediğini geç teslimle birlikte eksik ve ayıplı ürünler göndererek müvekkilinin zararına sebep olduğunu, söz konusu zararlar ve geç teslime ilişkin olarak davacı tarafa dava açılacağını beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, fatura konusu malların davacı tarafından davalıya teslim edilip edilmediği hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 19.443,87 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davalıya ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacı yandan mail ile temin edilen 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK m. 64 ve VUK m.182 gereğince usulüne uygun tutulmuş olduğunu, sahibi lehine delil teşkil edebileceğini, davalı tarafından sunulan 2017 ve 2018 yıllarına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin 6102 sayılı TTK m. 64 ve VUK m.182 gereğince usulüne uygun tutulmuş olduğunu, sahibi lehine delil teşkil edebileceğini, davalı şirket ile davacı şirket arasında düzenlenen bir sözleşmeye dosya münderecatında rastlanmadığını, davacının kendi ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi olan 21.06.2018 tarihi itibari ile 19.443,87 TL alacaklı olduğunu, davalının kendi ticari defterlerinde davacıya takip tarihi itibari ile 2.009,70 TL borçlu olduğunu, davacı lehine karar alınması halinde davacının 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 21.06.2018 tarihinden itibaren asıl alacağına avans faiz talep edebileceğini bildirmiştir.

Davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için talimat yazılmış olup alınan bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin e defter olduğunu, açılış ve kapanış berat onaylarının, envanter defterinin 6102 sayılı TTK mad. 64 ve VUK 182 gereğince açılış tasdikinin süresi içinde yapılmış olduğunu, davacının ticari defter kayıtlarına göre 21.06.2018 takip tarihi ile davalıdan 19.443,87 TL tutarında alacaklı olduğunu, raporun III/D bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere dosya münceratında bulanan davalı ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin 03.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitlerle birlikte davacı yanın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davacı defter kayıtlarında davacının davalıdan alacağı 19.443,87 TL iken, davalının defter kayıtlarında davalının davacıya borcunun 2.009,70 TL olarak gözüktüğünü, davacı ve davalının defter kayıtlarındaki toplam 17.434,17 TL tutarında fark bulunduğunu, 1410 TL farkın davalının 27.07.2017 tarihinde yaptığı dövizli (USD) ödemenin davacının banka hesabına 31.07.2017 tarihinde geçtiğini, davalı tarafından yapılan ödemenin aynı gün davacının banka hesabına geçmediğinden yapılan ödemenin aynı gün valörlü olmadığını, davacının muhasebe ilkeleri gereği bir önceki iş günü olan 28.07.2017 tarihli TCMB tarafından saat 15:30’da açıklanan USD alış kurunu (3.5292 TL) baz alarak muhasebe kayıtlarına yansıttığını, 13.579,80 TL farkın davacı tarafından davalı adına düzenlenen 20.09.2017 tarih .. nolu ihraç kayıtlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı tarafından bu faturanın BS bildiriminin yapılmış olduğunu, iş bu faturaya ait …. nolu irsaliyedeki ürünlerin davacının fabrikasında nakliyeci ….’ya imza karşılığında teslim edildiğini, …. Kargo vasıtasıyla gönderilen faturanın 25.09.2017 tarihinde davalı …’a teslim edildiğini, 2.447,37 TL farkın davacı tarafından davalı adına düzenlenen 20.09.2017 tarih …. nolu 13.579,80 TL tutarındaki ihraç kayıtlı fatura ile ilgili malın ihraç edildiğine dair evrakların zamanında davacı yana teslim edilemediğinden davacı tarafın iş bu fatura KDV iadesini alamadığı nedeniyle bu faturanın KDV’sinin davalı tarafa borç kaydedildiğini, davalı şirket adına kesilen faturaların 831.301,35 TL olduğunu, davalı tarafından davacıya 811.857,55 TL ödeme yapıldığını, bu durumda davacı alacağının 19.443,87 TL olduğunu bildirmiştir.
HMK 222 madde gereğince ;mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.Kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabulü gerekmektedir.Zira kanuni şartlara uygun tutulduğu anlaşılan tarafın ticari defter ve kayıtları ancak karşı tarafın kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle hükümden düşürülebilir.
Davacının ticari defter kayıtlarına davalıdan 19.443,87 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davacıya 2.009,70 TL borçlu olduğu, taraflara ait ticari defter ve belgelerin lehlerine kati delil teşkil ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı ve davalıya ait ticari defterler arasında 17.434,17 TL’lik fark bulunduğu, davalı tarafından davacıya yapılan 50.000 USD ödeme 27/07/2017 tarihinde gerçekleşse de 29/07/2017 tarihinde uygulanan USD alış kuru olan 3.5292 TL baz alınarak 176.460 TL olarak kayıtlara yansıdığı, oysa ödemenin gerçekleştiği tarihteki kurun 3,5574 TL olduğu, buna göre ticari defterlere 177.870 L olarak kayıt edilmesi gerektiği, buna göre 17.434,17 TL’lik farkın 1.410,00 TL’sinin davacının alacağından düşülmesinin gerektiği, 13.579,80 TL’lik faturanın davalıya ait ticari defterlerde görünmediği, davacıya ait BS formunda bildirimi yapılmış olsa da davalıya ait BA formlarında bildiriminin yapılmadığı, faturaya ait …. numaralı irsaliyeye ait ürünlerin, davalı adresinde ….ya teslim edildiği tespit edilmiş ise de davalının böyle bir çalışanı olmadığını belirttiği, celbedilen davalıya ait sigortalı çalışan listesine göre davalının Murat Yazıcı isminde bir çalışanının olmadığının anlaşıldığı, davalı tarafın malların kendisine teslim edilmediğini iddia ettiği, davacı tarafın ticari defter ve belgeleri, BA-BS formları, irsaliyeli fatura ile teslim olgusunu ispatlayamadığı, davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması sebebiyle davalıya yemin teklifinde bulunmuş olup davalı şirket yetkilisi İlham Demirhan tarafından yemin metnine konu olan hususlarda yemin edildiği, davacı tarafın bu şekilde de malların davalıya teslim edildiğini ispatlayamadığı, 2.447,37 TL farkın davacı tarafından davalı adına düzenlenen 20.09.2017 tarih …. nolu 13.579,80 TL tutarındaki ihraç kayıtlı fatura ile ilgili malın ihraç edildiğine dair evrakların zamanında davacı yana teslim edilemediğinden davacı tarafın iş bu fatura KDV iadesini alamaması nedeniyle bu faturanın KDV’sinin davalı tarafa borç kaydedildiği, ancak malların teslim edildiği olgusu davacı tarafça ispatlanamadığından bu mallara ait fatura KDV’sinin davacı tarafça borç kaydedilmesinin de mümkün olmadığı, davalının ticari defterlerine göre davacıya 2.009,70 TL borçlu olduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 2.009,70 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 2.009,70 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 401,94 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 137,28 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 234,84 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 97,56 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yapılan yargılama gideri olarak 234,84 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 155,90 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.826,64 TL’den kabul-red oranına göre (%10.33 kabul, % 89,67 red) hesaplanan 188,69 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.009,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/06/2020

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır