Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1348 E. 2020/247 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1348 Esas
KARAR NO : 2020/247

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunmakta olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında gerçekleşen ticari ilişkiye göre lojistik hizmeti sunan davacı şirket davalının talep etmiş olduğu ürünlerin yurtdışıından Türkiye’ye ulaşımını sağlamakla görevli olduğunu, işbu ticaret anlayışı kapsamında davacı şirket davalının talep etmiş olduğu ‘…. Paneli’ ve bu güneş panelinin kurulumunda yardımcı parçaları (backsheet, ribbon) yurdışınıdan ülkemize lojistik hizmetini sağlayarak edimini yerine getirmiş olduğunu, taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişki çerçevesinde davacının sunmuş olduğu hizmetin karşılığını almamış olduğunu, takip konusu alacağın davacının davalı şirkete sağlamış olduğu lojistik hizmetinin bedelinin ödenmemesinden kaynaklanmakta olduğunu davacı şirketin üstlendiği edimini eksiksiz şekilde yerine getirmesine karşı davalı tarafça ücretin ödenmemiş olduğunu beyanla Bakırköy … İcra müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına yapılmış olan haksız itirazın iptalini, icra takibinin devamını, haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile davalı şirketin yapmış olduğu yazılı bir sözleşme, hizmet talimatı veya mutabakat olmamasına rağmen davacı tarafın davalıyı ticari ilişkinin tarafı olarak göstermeye çalışmakta olduğunu, davacı yanın bu iddia ve beyanlarının asılsız ve afaki iddia ve beyanlar olduğunu, davacı yanın davalı şirketle aralarında cari hesap ilişkisi olduğunu, yazılı cari hesap sözleşmesi sunmak sureti ile ispat etmesi gerekmekte iken salt cari hesap ilişkisinin var olduğunu iddia etmenin bu cari hesap alacağnını doğruluğunu ispata yetmemekte olduğunu beyanla davanın reddine karar verilerek kötü niyet tazminatına hükmedilmesini,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, davalı savunmasına göre fatura konusu alacak sebebiyle taraflar arasında bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davalının dava konusu edilen borcu ödeyip ödemediği hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
HMK 222 madde gereğince ;mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.Kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabulü gerekmektedir.Zira kanuni şartlara uygun tutulduğu anlaşılan tarafın ticari defter ve kayıtları ancak karşı tarafın kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle hükümden düşürülebilir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya bilirkişiye gönderilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, sahibi lehine delil teşkil edebileceğini, davalı şirketi ile davacı şirket arasında düzenlenen bir sözleşmeye dosya münderacatında rastlanmadığını, davacı yanın kendi ticari defterlerinde, davalı yandan takip tarihi olan 14/05/2018 tarihi itibari ile 83.522,46 TL alacaklı olduğunu, davalı yanın ticari defterlerinin duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılması için ibraz edilmemiş olduğunu, davacı yan tarafından dosyaya inceleme sırasında sunulan e-mail yazışmalarına göre davacı yan tarafından 24/01/2018 tarihinde davalı yana 122.144,64 TL borçları olduğu belirtilerek ödeme talep edildiğini, 25.01.2018 tarihinde davalı adına yurt dışı yüklemeleri yapan DLK tarafından davalı adına davacı ….’a gönderilen e-mail’de cari hesap bakiyesinin 118.622,18 TL olduğunu, bu bakiyeye istinaden 18.622,18 TL ödeme yapılmış olduğunu, kalan 100.000,00 TL’nin ise 50.000,00 TL + 50.000,00 TL olarak Şubat ayı içerisinde ödeneceğinin belirtildiğini, davacı yanın cari hesap ekstrelerinde davacı yanın davalı yandan olan alacağının 15/12/2017 tarihi itibariyle davalı adına DLK gümrükleme tarafından gönderilen e maildeki cari hesap bakiyesi olan 118.622,18 TL olduğunu, ayrıca DLK tarafından 25.01.2018 tarihinde e-mailde belirtilen 18.622,18 TL’lik ödemenin de 25.01.2018 tarihinde davalı tarafından davacı yana yapılmış olduğunu, davacı yan hesap ekstresinde de görülmüş olduğunu, ancak bu bakiyelerin dışındaki hareketler ile ilgili net bir bilgiye ulaşılamamış olduğunu, davalı yanın ticari defterleri incelendiğinde tespitlerin daha net yapılacağını, ancak davalı tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmadığını, faturaların davalı yana tesliminin yapıldığına dair bir belgelerin dosyaya ibraz edilemediğini, faturaların davalı tarafından teslim alınıp alınmadığının tespiti için davalı vergi dairesinden BA-BS bildirim raporlarının talep edilmesi gerektiğini, davalı şirket ile davacı şirket arasında düzenlenen bir sözleşmeye rastlanmadığını, davacı yan lehine karar alınması halinde davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 14/05/2018 tarihinden itibaren asıl alacağına yıllık yasal faiz talep edebileceğini beyan etmiştir.
Davalı usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olup bu durumda ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, bilirkişi raporunun sunulmasından sonra Mahkememizce davacının BS formlarının istenmesi için İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığına, davalının BA formlarının istenmesi için Bakırköy Vergi Dairesi Başkanlığına müzekkere yazıldığı, hem inceleme sunulan ticari defter ve belgeler hem BA-BS formları hem de e-mail yazışmaları ile icra takibine konu alacağın ispatlandığı, hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak davanın kabulü ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 83.522,46 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 83.522,46 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 16.704,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 5.705,41 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.008,75 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.696,66 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 1.008,75 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 41,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.886,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 11.657,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 06/03/2020

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır