Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1329 E. 2020/868 K. 11.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1329 Esas
KARAR NO : 2020/868

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkili şirketlerin, … Yapı …. Yapı ve Tütüncü Yapı İş Ortaklığı adı altında … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… adresinde … Sitesi inşaatını yaptığını, 440 Konut 90 işyerinden oluşan inşaat projesinin şantiye alanının güvenliğini sağlamak üzere davalı şirket ile 27.04.2016 tarihli yazılı sözleşme imzalandığını, tarafların imzasını içeren sözleşmenin 2. 3. maddesinde sözleşmenin kapsamı ve konusunun tanımlandığını, buna göre davalı şirketin inşaat şantiyesinde, 365 gün 24 saat esasına uygun olacak şekilde kesintisiz bir biçimde güvenlik hizmeti sunmayı taahhüt ettiğini, şantiye sahasının güvenliğinin temini bakımından inşaat alanının etrafının yüksek bariyerlerle tamamen kapatıldığını, giriş çıkış yapılacak yerlere kapılar ve bu kapıların olduğu alana güvenlik sağlayacak personelin duracağı kulübeler inşa edildiğini, davalı şirket tarafından güvenlik hizmeti verilen şantiye sahasında 03.06.2018 tarihinde güvenlik personelinin talimatlara aykırı davranması nedeniyle hırsızlık olayının meydana geldiğini, hırsızlık olayı yaşandığında şantiye güvenlik kameraları incelendiğini personelden bilgi alındığını ve hırsızlığın nasıl gerçekleştiğinin ortaya çıkarıldığını, olay günü saat 20:35’de şantiye görevlilerine bilgi verilmeden şantiyeye araç girişine izin verildiğini, şantiye sahasına giren araçta bulunan hırsızların malzeme odasının kapısını kırdıktan sonra 30.000,00 TL değerinde elektrik malzemesini araca yüklediğini ve araçla şantiyeden ayrıldığını, davalı şirketin çalışanı olan güvenlik personelinin araç giriş ve çıkışı sırasında güvenlik talimatlarına uymadığını beyanla açılan davanın kabulü ile şantiye sahasında görevli güvenlik personelinin açık ihmali ve talimatlara aykırı davranışı nedeniyle şantiye sahasında hırsızlık suretiyle çalınan malzemelerin bedelinden kaynaklanan 30.000,00 TL alacağının zararın doğduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … Danışmanlık Hizmetleri İnşaat Gıda Temizlik Ltd. Şti vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;Davacının … isimli projenin yapı müteahhidi olduğunu, inşaatın elektrik işlerini kendilerinin yapmadığını, müvekkili tarafından işbu davanın ikamesi sonrasında yapılan araştırmada çalındığı iddia edilen malların bulunduğu deponun şantiyede işgören … Elektrik Mühendislik Taahhüt İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait olduğunun öğrenildiğini, bu bağlamda çalındığı iddia edilen ve açıkça davacılara ait olmayan mallar bakımından davacıların tazminata konu mallar üzerinde mülkiyet hakkı olmadığından herhangi bir tazminat talebi hakkının da bulunmadığını, kaldı ki taraflar arasında yapılan sözleşmede şantiyede bulunan ve taşeronlara ait malların korunacağı yönünde bir taahhüt de bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin danışma ve yönlendirme hizmetine ilişkin olduğunu, sözleşmenin 2.3 maddesinde “güvenlik” ibaresinin yazılmasının maddi bir yazım hatasından kaynaklandığını, müvekkili şirketin danışmanlık şirketi olması sebebiyle böyle bir taahhüt de bulunmasının da hukuken mümkün olmadığını, davacının çalındığı iddia edilen mallara ilişkin olarak olaydan üç ay sonra düzenlenen 01.09.2018 tarihli iade faturanın müvekkiline tebliği tarihine kadar müvekkilinden herhangi zarar tazmin talebi olmadığını, meydana gelen zarar ile müvekkili şirketin eylemleri arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, davacı tarafın hırsızlık ve zarar iddialarının samimi olmadığını, müvekkili şirketin bazı çalışanlarının ismi ve imzası bulunan … Şantiyesi Güvenlik Talimatı başlıklı Talimatnamenin müvekkili şirket ve çalışanlarını bağlamadığını beyanla açılan davanın öncelikle usulden, usule ilişkin itirazların kabul görmemesi halinde ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalının meydana gelen olaydan dolayı bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, meydana gelen olayda taraflara atfedilecek kusur oranı, olay neticesinde meydana gelen zarar miktarı ve bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği, talep edilebilecekse miktarı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Dosya yapılan keşif üzerine bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu 02/11/2020 tarihli raporda özetle: davacı tarafın … Yapı, … Yapı ve Tütüncü Yapı İş Ortaklığı adı altında … İlçesi … Mahallesi … Sokak No: … sayılı adreste … Sitesi inşaatını yapmakta olduğu şantiye alanında bulunan depodan 03/06/2018 tarihinde hırsızlık olayı gerçekleştiğini, gerçekleştirilen hırsızlık sonucu elektrik tesisat kablolarının çalındığının saptandığını, taraflar arasında akdedilen 27.04.2018 tarihli sözleşmenin 5188 sayılı yasa ve uygulamasına ilişkin Yönetmelik kapsamında münhasıran “Özel Güvenlim Hizmet Alım Sözleşmesi” kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, zira sözleşmenin içeriğine, bütünlüğüne bakıldığında “Danışma Gözetim ve Yönlendirme” hizmeti sözleşmesi olarak kabulünün gerektiğini, her ne kadar dosya kapsamına sunulu belgeler arasında “… Şantiyesi Güvenlik Talimatı” adı altındaki belge incelenip irdelendiğinde bahse konu talimatın kim tarafından verildiğine dair antetli (başhklı-logolu) yada talimatı verenin adı soyadı ile unvanı hatta hangi tarihte verildiğine dair yazılı bilgi olmadığından davalı yanın bahse konu belgeyi (talimatı) düzenlendiğine dair kesin bir delile ulaşılamamakla birlikte; davalı şirketin şantiye sahasında görevli personelini periyodik olarak denetlemesi, eğitmesi durumunda şantiye girişindeki danışma noktasında asılı belgeyi (güvenlik talimatı) derhal fark ederek çalışanlarına yazılı talimatın kim tarafından verildiğini tespit ederek bu hususlara müdahale etmesi gerektiğini, davacı firma yetkililerinin profesyonelce davranarak gerek taraflar arasında akdedilen sözleşmenin içeriğinden, gerekse de davalı şirket personelinin özel güvenlik üniforması giymediğinden bahse konu davalı şirket çalışanlarının özel güvenlik personelinin yetkilerini kullanmasının da mümkün olmadığını bilmelerinin beklendiğini, davalı firmanın da hizmet verilen şantiye alanındaki personeli denetlemek, görev ve sorumluluklarını yazılı olarak bildirmek, aynı zamanda hizmet verilen kuruluş yetkililerini bilgilendirmekle sorumlu olduğunu, davacının çalındığını belirttiği 2.200 metre uzunluğundaki 5x6mm2 N2XH kablo için KDV dahil 30,000 TL. olduğunu belirttiği zararının, liste fiyatı üzerinden alınış olduğu iskonto nedeni ile liste fiyatına göre hesaplanan değerden daha düşük olarak talepte bulunduğunu ve zarar miktarı talebinin piyasa rayicinde olduğunu, tarafların olayın oluşumunda sorumluluklarını tam ve eksiksiz olarak yerine getirmedikleri dikkate alınarak hırsızlık sonucu meydana gelen zararın taraflar arasında müteselsilen ve müştereken eşit olarak paylaştırılması gerektiğini bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerin hep birlikte değerlendirilmesi neticesinde aşağıdaki sonuç ve kanaate varılmıştır.

Davacı tarafın … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… adresinde … Sitesi inşaatını yaptığı, davalı taraf ile akdedilen “Danışma ve Yönlendirme Hizmetleri Sözleşmesi” uyarınca sözleşmenin konusuna ilişkin hükümlerin yer aldığı 2.3 maddesinde inşaat şantiyesinde davalı tarafından 365 gün 24 saat esasına uygun olacak şekilde kesintisiz bir biçimde güvenlik hizmetinin sunulması ile danışma ve yönlendirme görevinin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafından taraflar arasında imzalanan sözleşmenin danışma ve yönlendirme hizmetine ilişkin olduğu, sözleşmenin 2.3 maddesinde “güvenlik” ibaresinin yazılmasının maddi bir yazım hatasından kaynaklandığı iddiasında bulunulmuş ve bilirkişi raporunda da taraflar arasında akdedilen 27.04.2018 tarihli sözleşmenin 5188 sayılı yasa ve uygulamasına ilişkin Yönetmelik kapsamında münhasıran “Özel Güvenlim Hizmet Alım Sözleşmesi” kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, “Danışma Gözetim ve Yönlendirme” hizmeti sözleşmesi olarak kabulünün gerektiği belirtilmiş ise de sözleşmenin konusuna ilişkin hükümlerin yer aldığı 2.3 maddesinde inşaat şantiyesinde davalı tarafından 365 gün 24 saat esasına uygun olacak şekilde kesintisiz bir biçimde güvenlik hizmetinin sunulmasının kararlaştırıldığı dikkate alındığında sözleşmenin ilgili mevzuat hükümleri uyarınca teknik anlamda güvenlik hizmetine ilişkin olup olmadığı değerlendirmesinin bir önem arzetmeyeceği, sözleşmede böyle bir belirleme yapılmış iken sözleşmenin aslında danışma ve yönlendirmeye ilişkin olduğu ileri sürülerek güvenlik hizmeti verilmesine de engel bir durum bulunmadığı, diğer taraftan bu iddiaların davalı tarafından, davacıya ileri sürülmesinin de mümkün olmadığı, kaldı ki sözleşmenin sadece danışma ve yönlendirmeye ilişkin olduğu bir an için kabul edilse dahi somut olayda olduğu gibi davalı tarafın meydana gelen hırsızlık olayına engel olmak zorunda olmadığına ilişkin bir değerlendirmenin de genel hayat kuralları ve dürüstlük kuralı ile dosya kapsamı ve delil durumuna da uygun düşmediği, personelin isim-soyisim ve imzalarının bulunduğu güvenlik talimatına aykırı davranılmasının da hırsızlık olayının meydana gelmesinde etkili olduğu, söz konusu güvenlik talimatı davalı tarafça kabul edilmese de dava açılana kadar buna dair herhangi bir itirazlarının olduğuna dair bir delilin de dosya kapsamında bulunmadığı, bu noktadan sonra böyle bir iddiada bulunmanın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracağı, hırsızlığa konu malların şantiye alanı içerisinde bulunan depodan yani davacı tarafın hakimiyet alanı içinde çalındığı ve davacının bu mallar üzerinde zilyetlik hakkı bulunduğu dikkate alındığında hırsızlığa konu malların şantiyede işgören taşeron … Elektrik Mühendislik Taahhüt İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait olup olmamasının davacının aktif husumet ehliyetine olumsuz anlamda bir etkisinin bulunmadığı, bu durumun taşeron şirketin davacı taraf ile arasındaki iç ilişki bağlamında kaldığı ve bu şekilde değerlendirilmesi gerektiği, bu bakımdan davalının, davacı tarafın aktif husumet yokluğu itirazının Mahkememizce yerinde görülmediği, davacının hırsızlığa konu malların değerini 30.000,00 TL olarak belirterek buna ilişkin faturaları sunduğu, buna göre bilirkişi raporuna göre zarar miktarı talebinin piyasa rayicinde olduğu tespit edilmiş ise de hırsızlığa konu malların miktarı ve değerinin kesin olarak net bir şekilde bilinmemesi sebebiyle talep edilen 30.000,00 TL üzerinden %30 indirim yapılması yoluna gidilmesinin daha hakkaniyetli olacağı sonucuna varılmış olup taraflardan her birinin meydana gelen olayda %50 kusurunun bulunduğuna ilişkin bilirkişi heyeti raporundaki tespit ve değerlendirmelerin Mahkememizce de benimsendiği, bu durumda kusur oranları da gözetilerek hesaplanan 10.500,00 TL’nin haksız fiil tarihi olan 03/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE
Talep edilen 30.000,00 TL üzerinden %30 indirim yapılması suretiyle bulunan tutar dikkate alınarak kusur oranları da gözetildiğinde, buna göre hesaplanan 10.500,00 TL’nin haksız fiil tarihi olan 03/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 717,25 TL harçtan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 512,33 TL’ nin mahsubu ile eksik kalan 204,92 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan yargılama gideri olarak 512,33 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 300,00 TL bilirkişi araç ücreti, 65,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 384,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 3.298,13 TL’den kabul-red oranına göre (%34,99 kabul, %65,01 red) hesaplanan 1.154,01 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 11/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır