Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1320 E. 2021/348 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1320 Esas
KARAR NO : 2021/348

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/09/2018 tarihinde senatör masa, senatör dolap, senatör sehpa ve 2 adet X masaya ilişkin 15.600 TL değerinde satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmede ürünlerin teslim tarihinin 24/09/2018 olarak kararlaştırıldığını, müvekkilinin ürünlerin bedelini iki taksit halinde ödediğini, ürünlerin zamanında teslim edilmediğini, 08/10/2018 tarihinde ürünlerin hazır olduğu ve kalan ödemenin yapılabileceği söylendiğinde sözleşme bedelinin tamamının müvekkili şirketçe ödendiğini, 09/10/2018 tarihinde ürünler teslim edilmek üzere getirildiğinde müvekkilinin almış olduğu 5 üründen yalnızca 3 tanesinin getirildiğini, 2 adet X masanın getirilmediğini, teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunu, ayıplar sebebiyle ürünlerin geri götürülmesinin istendiğini, ancak sehpanın tamamı, masanın ön paneli ve dolabın kapağının sökülüp götürüldüğünü, bunlara rağmen davalı şirket çalışanınca 5 parça ürünün teslim edildiğine ilişkin sevk irsaliyesinin imzalatılmaya çalışıldığını, faturanın ise teslim edilmediğini, 28/10/2018 tarihinde davalı şirket çalışanlarının teslimatı gerçekleştirmek üzere müvekkili şirkete geldiğinde müvekkilinin dolap kapağının getirilmediğini, müvekkilinde bırakılan ürünlerin onarımı için hiçbir malzemenin yanlarında bulunmadığını, dolayısıyla ikinci bir eksik teslimatın gerçekleşerek ayıplı ürünlerin halihazırda kendilerinde kalacağını öğrendiğini, bu nedenle müvekkilinin ürünler şirket ofisine taşınmaksızın artık ayıplı ürünleri istemediğini ve sözleşmeden döndüğünü beyan ettiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, müvekkilinin TBK 227 maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanarak sözleşmeden dönerek bedel iadesi isteme hakkını seçtiğini, bu nedenle Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazda bulunarak icra takibini durdurduğunu beyanla Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; 01/09/2018 tarihinde akdedilen satış sözleşmesi gereğince ürünlerin özel olarak imal edilerek birkaç gün gecikmeyle davacıya teslim edildiğini, teslimattaki gecikmenin müvekkilinin fabrikasını su basması sebebiyle olduğunu, davacının da kendisiyle görüşüldüğünde geç teslimata rıza gösterdiğini, ürünlerin teslimi sırasında bazı ürünlerde taşıma kaynaklı çizikler olduğunun tespit edildiğini, hasarlı parçaların onarılmak üzere geri alındığını, bu parçaların masa ön perdesi ve sehpa olduğunu, hasarlar giderildikten sonra ürünler davacı şirkete sevk edildiğinde teslim alınmayan bir ürünün gelmediğinden bahisle ürünlerin iade edilmek istendiğini, müvekkili şirket tarafından hasarlı olduğu kabul edilerek alınan ürünlerin 2 adet olduğunu, davacının iddia ettiği kapağın teknik servis formunda yer almadığını, sözleşmedeki tüm ürünlerin davacı şirketin isteğine göre özel olarak üretildiğini, ürünlerdeki hasarlar giderildikten sonra ürünlerin teslimi sırasında teslim alınmayan bir kapaktan bahsedilerek davacının müvekkili hakkında ürün bedeli konusunda icra takibi yapması ve akabinde işbu davayı açarak sözleşmeden dönüldüğünü bildirmesinin iyiniyet krallarına aykırı olduğunu ve hukuki de olmadığını, söz konusu kapağın ücretsiz olarak yeniden imal edileceğinin söylenmesine rağmen bu talebin haksız olarak reddedildiğini, davacının ücretsiz onarım hakkını kullandıktan sonra onarımı yapılan ürünleri kontrol edip ayıpların giderilip giderilmediğini belirlemeden sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının hukuken mümkün olmadığını, ortada eksik teslim edilen bir ürün bulunmadığını, davacının iddia ettiği kapak teknik personel tarafından alınmış olsa idi bunun teknik servis formunda yazması gerektiğini, ayıplı olduğu tespit edilen ürünlerde taşıma sırasında oluşan hasarların davacınında rızası dahilinde müvekkili şirket tarafından onarıldığını, ayıplı ürünlerin onarıldıktan sonra teslim alınmamasının davacının kusuru olduğunu, kendi kusurlu eyleminden dolayı ürünlerin teslim edilmediğini veya eksik teslim edildiğini ileri süren alacaklının temerrüde düştüğünü, davacının kendi temerrüdüyle ürünlerin teslim edilmediğini ileri süremeyeceği gibi ücretsiz onarım hakkını kullandığı ayıplı ürünler onarıldıktan sonra bu ürünler dolayısıyla sözleşmeden dönmesinin de mümkün olmadığını, davacının davasının haksız olduğunu beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıp sebebiyle sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından davacıya satılan ürünlerde iddia edildiği şekilde ayıp olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu(gizli-açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüğünün davacı tarafça yerine getirilip getirilmediği, davacının söz konusu malları bu şartlar altında kabule zorlanıp zorlanamayacağı, davacının söz konusu malları kabule zorlanacağı ihtimalinde bedelden indirim yapılmasının gerekip gerekmediği, indirim yapılacaksa miktarının ne olduğu, hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 15.600,00 TL ürün bedelinin iadesi ve 25,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 15.625,00 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusu tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin olduğu görüldü.
Ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış olup bilirkişi … tarafından sunulan 06/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu mobilyaların incelendiğini, masanın boyalarında akmalar olduğunu, masanın altındaki kapak renklerinin birbirini tutmadığını, masanın üst tablasının bir tarafının tam oturduğunun diğer kısmının ise oturmadığının görüldüğünü, ayrıca masanın ön ızgarası, sehpa ve kapaklı dolabın bir kapağının inceleme esnasında yerinde görülemediğini resimlerde tespit edildiğini, kapakların tutma kulplarının sallandığının tespit edildiğini, davaya konu ürünlerin açık ayıplı olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından sunulan 25/05/2020 havale tarihli ek bilirkişi raporunda kök rapordaki görüşlerini değiştirmediği görülmüştür.
Sunulan kök ve ek raporların hüküm vermeye elverişli olmadığı değerlendirilerek ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış olup Endüstri Mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan 03/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; keşif sırasında şikayet konusu ürünlerin incelendiğini, tespiti yapılan ürün kusurlarının davacının dilekçe içeriğinde tanımlanan kusurlar ile aynı kapsamda olduğunun görüldüğünü, davaya konu satın alınan ürünlerden senatör sehpa, senatör dolap kapağı, senatör masa ön paneli ve dolap kapağının yerinde olmadığından incelenemediğini, ürünlerin muhafaza edildiği yerde kullanılmadığını, üzerlerinde ve içlerinde eşya bulundurulmadığını, bu nedenle sadece üst yüzeylerinde ortam tozu oluştuğunun görüldüğünü, davaya konu senatör masa, dolap ve sehpanın özel üretim olmadığını, tespit edilen ayıpların satıcı kaynaklı ve açık ayıp olarak değerlendirildiğini, yani ilk günden teslimat anında var olan kusurlar olduğunu, sözleşmede üzerinde anlaşılan tarihte teslimatın yapılmadığını, davacının ayıp sebebiyle ayıplı ürünlerin alınması ve bedel iadesi yapılması yönünde seçimlik hakkını zamanında kullandığını, sipariş tarihinde 15.600,00 TL olarak ödemesi yapılan ürünün değerinin, kalite-maliyet karşılaştırılmasına kolaylık olması açısından günümüz fiyatları ile değerlendirilmek maksadı ile dolara çevrildiğini, sevkiyat tarihi olan 09.10.2018 tarihli T.C Merkez Bankası döviz satış kuru 6,12 TL olup 15.600,00 TL’ik bedelin 2.550 $’a denk geldiğini, sitede yer alan sehpa, dolap ve masanın toplam satış fiyatının 19.000,00 TL olduğunu, davacının sipaşirindeki masaların cins veya adı bilinmediğinden sitede görülemediğini, iki adet masanın ücretinin 19.000,00 TL’ye eklenmesi gerektiğini, davacının raporda açıklanan teslimat anındaki ayıpları zamanında ihbar ederek seçimlik hakkını zamanında kullanmış olmasından dolayı davacı taraf alacağından indirim yapılması ve davacının söz konusu malları bu şartlar altında kabule zorlanmasının uygun olmadığına kanaat edildiğini, davaya özel bu durumdan dolayı ödenen bedel iadesi şartlarının oluşmuş olduğunun görüldüğünü, bu açıklamalara ek olarak davacıdan yeni alınan ve 2018 itibari ile piyasa şartlarında hatrı sayılır bir ücret olan 15.600,00 TL bedel ödenen bir ürünün eksikliklerin tamamlanması ve defoların tamiratı ile kullanılmasının beklenmesinin de yerinde olmayacağının düşünüldüğünü, zira var olan ayıpların fonksiyonel anlamda düzgün bir kullanım arz etmesi açısından düzeltilmesi için yapılacak ekleme ve tamiratların incelenen kusurların doğası gereği ürünleri ikinci kalite görünümüne getireceğini, oysa mobilya sektöründe tüketici tercihleri sıralamasında görselliğin fonksiyondan çok daha öncelikli olarak yer aldığını, ayıbın bu anlamda süreklilik arz edeceğini beyan etmiştir.
Davacının Büyükçekmece …. Noterliğinin 30/10/2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hem ayıplı hem de teslim edilmemiş ürünler sebebiyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı, davalının Üsküdar …. Noterliğinin 02/11/2018 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile davacının teslim edilmek istenen ürünleri haklı bir sebep olmaksızın kabulden kaçınması ve dolap kapağının yeniden yapılması için gerekli ölçümlerin yapılmasına rıza göstermediğinden temerrüde düşmüş olduğunu belirttiği, dosya kapsamında bulunan teknik servis formunun ürünlerin eksik ve hatalı teslim alındığı yazılarak imzalandığı, bu noktada ürünlerin ayıplı olması iddiasına dayalı olarak davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasına engel bir durumun bulunup bulunmadığının tespit edilmesinin gerektiği, Endüstri Mühendisi bilirkişi … tarafından sunulan ve Mahkememizce de benimsenen 03/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen ayıpların satıcı kaynaklı ve açık ayıp olarak değerlendirildiği, muayene ve ihbar yükümlülüğünün davacı tarafça süresinde yerine getirildiği, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere yeni alınan ve piyasa şartlarında hatrı sayılır bir bedel ödenerek alınan ürünlerin eksikliklerinin tamamlanması ve defoların tamiratı ile kullanılmasının davacıdan beklenemeyeceği, çünkü ayıpların fonksiyonel anlamda düzgün bir kullanım arz etmesi açısından düzeltilmesi için yapılacak ekleme ve tamiratların incelenen kusurların doğası gereği ürünleri ikinci kalite görünümüne getireceği, mobilya sektöründe kullanıcı tercihleri sıralamasında görselliğin fonksiyondan çok daha öncelikli olarak yer aldığı, ayıbın bu anlamda süreklilik arz edeceği yönünde yapılan tespitler dikkate alındığında TBK 227/4 maddesi uyarınca davacının söz konusu ürünleri bu şartlar altında kabule zorlanamayacağının ve bu nedenle davacı tarafından ödenen bedelin iadesi şartlarının oluştuğunun Mahkememizce değerlendirildiği, her ne kadar davalı, davacının ücretsiz onarım hakkını kullandıktan sonra onarımı yapılan ürünleri kontrol edip ayıpların giderilip giderilmediğini belirlemeden sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının hukuken mümkün olmadığını ileri sürmüş olsa da ayıpların ürünlerin teslimi aşamasında mevcut olduğu, bu hususun teknik servis formunda da belirtildiği, Mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda da ayıpların satıcı kaynaklı ve açık ayıp olarak değerlendirildiği yani ilk günden teslimat anında var olan kusurlar olduğunun tespit edildiği, buna göre teslimat aşamasında ayıplı olduğu belli olan ve davacı tarafından kullanılmayan ürünler sebebiyle onarım istenildiği hususunun ispata muhtaç olduğu gibi hayatın olağan akışına da aykırı olduğu, davalı tarafından ayıplı ürünlerin ayıpsız benzerleriyle değiştirilmek üzere teslim alındığı hususunun davacı tarafın da kabulünde olduğu, TBK 227/3 maddesi uyarınca davalı ayıplı ürünlerin ayıpsız benzerlerini davacıya hemen vermiş olması halinde davacının seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilecekken ayıplı ürünlerin ayıpsız benzerlerinin TBK 227/3 maddesinde ifade edildiği üzere hemen verilmediğinin ve ayrıca bunun yanında bu yükümlülüğün gereği gibi yerine getirilmediğinin de anlaşıldığı, davacının TBK 227/4 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullanması bakımından yasal olarak engel bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından asıl alacak bakımından yapılan itirazın iptaline, takibin 15.600,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacı uhdesinde bulunan ürünlerin davalıya iadesine, alacak likit olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 3.120,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından asıl alacak bakımından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 15.600,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Davacı uhdesinde bulunan ürünlerin davalıya iadesine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 3.120,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.065,63 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 188,72 TL ile icra dosyasında yatırılan ve dava açılırken mahsup edilen 78,13 TL’nin toplamından oluşan 266,85 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 798,78 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 188,72 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, icra dosyasında yatırılan ve dava açılırken mahsup edilen 78,13 TL peşin harç, 769,80 TL keşif harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 600.00 TL keşif aracı ücreti, 110,40 TL tebligat, müzekkere ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.282,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır