Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1315 E. 2020/782 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1315
KARAR NO : 2020/782

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı adına aralarındaki satış sözleşmesi ilişkisine istinaden muhtelif aylara ilişkin birçok fatura düzenlendiğini, fatura tutarları, vade tarihleri, alacak ve borç miktarları ve buna ilişkin bakiye borç hesaplarını içerir cari hesabın tarafların karşılıklı mutabakatı ile düzenlendiğini, ancak davalı borçlu şirketin gerek taraflar arasındaki satış sözleşmesine, gerekse cari hesap ilişkisine aykırı davranarak 09/06/2017 düzenleme tarihli ve 81.206,72 TL tutarlı …. seri nolu, 16/06/2017 düzenleme tarihli ve 97.993,59 TL tutarlı …. seri nolu, 29/06/2017 düzenleme tarihli ve 78.908,67 TL tutarlı …. seri nolu, 20/07/2017 düzenleme tarihli ve 71.007,89 TL tutarlı …. seri nolu faturaları ve söz konusu fatura tutarları da dahil 03/10/2017 tarihine kadar ödenmeyen cari hesaba dayalı borç tutarı olan 470.658,84 TL’yi ödemediğini, bunun üzerine borçlu şirkete 03/10/2017 tarihinde Mersin …. Noterliği’nin … keşide numarası ile borcun ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı ihtarını içerir ihtarname gönderildiğini, borçlu şirketin ihtarnamenin tebliğinin ardından 13/10/2017 tarihinde 150.000 TL tutarında kısmi ödeme yaptığını, ancak 320.658,84 TL’lik bakiye borcun kaldığını, keşide edilen ve söz konusu tutarları içeren faturalara dayalı cari hesap borcunun vadesi gelmiş olmasına rağmen ödenmemiş olması sebebiyle Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 06/11/2017 tarihinde 323.571,13 TL’lik ilamsız takip başlatıldığını, ancak borçlu-davalı vekili tarafından icra takibine hiçbir somut dayanak belge ibraz etmeksizin takibin 20.466,29 TL’lik kısmına faiz ve tüm ferileri ile birlikte haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, itiraza gerekçe olarak ise davacı alacaklı şirket ile davalı borçlun şirket arasındaki ticari ilişkinin dayanağı olan ve müvekkil şirket tarafından feshedildiği bildirilen sözleşme hükümleri gereğince alacaklı şirketin davalı şirketin stoklarında bulunan tüm ürünleri iade alması gerektiği ve daha sonra bir alacağının kalması halinde hesap mutabakatı yapılması gerektiğini ileri sürdüğünü, akabinde müvekkili şirketin fesih prosedürüne uymaksızın sözleşmenin feshi sebebiyle gerçekleştirilmesi gereken iade bedelleri ve aktivite bedellerini dışlamadan haksız olarak fazlaca alacak talebinde bulunduğunu iddia ettiğini, ancak davalının itirazlarının ve itirazına dayanak gösterdiği gerekçelerin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, zira takibe konu faturalar ve faturaların dayanağı olan cari hesap dökumanı, davacı ve davalı şirket nezdinde yapılacak ticari defterler ve muhasebe kayıtlarının ayrıntılı incelenmesi neticesinde takibe konu borcun mevcut olduğu ve davalı şirket vekilinin kısmi itirazının hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğu açıkça anlaşılacağını belirterek davalı şirketin itirazının iptaline, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile açılan takibin tamamı yönünden kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, davacı şirket ile aralarında tedarikçi sözleşmesi olduğunu ve sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi yada fiilen mal alımının durması halinde satıcının stoklarda bulunan tüm ürünleri iade almakla yükümlü olduğunu, sözleşmenin davacı tarafından feshedildiğini, sözleşmede yer alan fesih ve iade prosedürlerine riayet edilmeksizin davacı şirketin icra takibine giriştiğini, bu sebeple takibe kısmi itiraz ettiklerini beyanla, davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/11/2018 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememize geldiği anlaşılmıştır.
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında olduğu anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıdan cari hesap ilişkisi sebebiyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğunun tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup mali müşavir bilirkişi … tarafından sunulan raporda özetle; davacı şirketin, yasal defterlerini usulüne uygun tutup tutmadığının ve sahibi lehine delil niteliği taşıyıp taşıyamadığının tarafına sadece davalı şirketin yasal defterlerini inceleme görevi verildiğinden tespit edilemediğini, davalı şirketin yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davalı şirketin dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde davacı şirketin dava dilekçesinde bahsettiği faturaların davalı şirketin yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiğini, davalı şirketin, davacı şirkete 22.09.2017 tarihi ile itibariyle 470.658,84 TL borcu olduğunu, 13.10.2017 tarihinde 150.000,00 TL havale yaptığınu ve borcunun 320.658,84 TL’ye düştüğünü, 22.11.2017 tarihinde cari hesaba “… E dosya borcu …” açıklamalı 336.259,83 TL (B), 33.154,99 TL (A) Tutarlı 2 adet işlem yapıldığını, aradaki farkın 303.104,84 TL olduğunu, davalının 20.11.2017 tarihli icra takip dosyasında 303.104,84 TL davacı tarafa borcu olduğunu kabul etiğini, cari hesap kalanında 17.554,00 TL borcu olduğunu, 22.11.2017 tarihi itibariyle davalı şirketin cari hesap ekstresinde davacı şirkete olan borcunun (303.104,84 TL + 17.554,00 TL =) 320.658,84 TL olduğunu, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin Mahkememizin takdirlerine ait olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizin 29/07/2020 tarihli ara kararı ile davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarının tespiti için davacının ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için davacının adresi dikkate alınarak Mersin Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş olup bilirkişi …. tarafından Mersin …. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan 28/09/2020 tarihli raporda özetle; davacı şirketin yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacının ticari defter kayıt bilgilerine göre davalı ile aralarında 2017 ve öncesi dönemlere ait yaygın ticari ilişki olduğunu, taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesinin olmadığını, bu sebeple taraflar arasındaki ilişkinin herhangi bir sözleşmeye dayanmayan açık (cari) hesap ilişkisi olduğunu, davacının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi (13/11/2017) itibariyle açık (cari) hesap ilişkisi bakiyesinden kaynaklı 320.658,84 TL davalıdan alacaklı olduğunu, dava dosyasında yer alan davalı taraf beyanları ile takip dosyasına 22/11/2017 tarihinde yapılan ödemeler dikkate alındığında davacının, davalıdan açık (cari) hesap ilişkisi bakiyesinden kaynaklı 20.000,00 TL asıl alacağının kaldığını (320.658,84 TL asıl alacaktan dolayı yapılan 300.658,84 TL asıl alacağa ilişkin ödeme sebebiyle) bildirmiştir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile davacı tarafından davalıya karşı 320.658,84 TL asıl alacak ve 2.912,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 323.571,13 TL üzerinden icra takibine girişildiği, davalının icra takibine karşı yapmış olduğu itiraz ile davacı tarafa 300.658,84 TL asıl alacak ve bu miktara takip tarihine kadar işlemiş olan 2.446,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 303.104,84 TL borcunun bulunduğunu kabul ederek bu miktar dışında kalan kısma ve bu kısma ilişkin faiz dahil her türlü ferilerine itiraz ettiği, davacının, davalı tarafından itiraz edilen kısım olan 20.466,29 TL’lik miktara ilişkin işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının dava dilekçesinde belirttiği 2017 tarihli toplamda 329.116,87 TL’lik dört adet faturanın 2017 yılı içerisinde davalı tarafın ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı şirketin, davacı şirkete bu faturalar ile birlikte 22/09/2017 tarihi itibariyle toplamda 470.658,84 TL borcu olduğu, 13/10/2017 tarihinde yapılan 150.000,00 TL’lik havale ile borcun 320.658,84 TL’ye düştüğü, davalı şirketin ticari defterler ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, talimat yoluyla incelenen davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 320.658,84 TL alacaklı olduğu, davalının icra dosyasına itirazı dikkate alındığında 20.000,00 TL alacağının kaldığı, davacı şirketin de ticari defterler ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı anlaşılmış olup buna göre her ne kadar bilirkişi … tarafından sunulan 16/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının, davalıdan 17.554,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de yapılan hesaplamada davalının, davacıya 320.658,84 TL borcu olduğu belirlenmesine rağmen davalı tarafından icra takibinde itiraz edilmediğinden kesinleşen 300.658,84 TL asıl alacak ve bu miktara takip tarihine kadar işlemiş olan 2.446,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 303.104,84 TL’lik miktarın mahsubu neticesinde 17.554,00 TL’lik miktara ulaşıldığı, oysa davalının, davacıya olan 320.658,84 TL borcundan asıl alacak miktarı olan 300.658,84 TL’nin mahsup edilmesi ve 2.446,00 TL’nin takip öncesi işlemiş faiz olduğu dikkate alındığında yapılacak olan mahsup işleminde gözetilmemesi gerektiği, bu açıdan bilirkişi Süha Yılmaz tarafından Mersin …. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan 28/09/2020 tarihli raporda yapılan değerlendirmede davacının, davalıdan 20.000,00 TL asıl alacağının kaldığına ilişkin görüşünün yerinde olduğu ve Mahkememizin de kanaat ve değerlendirmesine uygun düşmesi sebebiyle benimsendiği ve davacının, davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürdüğü, bu sebeple işlemiş faiz talebinin de yerinde olduğu, diğer taraftan davalı şirketin, davacı şirket ile aralarında tedarikçi sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi yada fiilen mal alımının durması halinde satıcının stoklarda bulunan tüm ürünleri iade almakla yükümlü olduğu belirtilerek sözleşmenin davacı tarafından feshedilmesi ve sözleşmede yer alan fesih ve iade prosedürlerine riayet edilmeksizin davacı şirketin icra takibine girişmesi sebebiyle takibe 20.466,29 TL yönünden kısmi olarak itiraz etmiş ise de ne davacı tarafından sunulan dava ve beyan dilekçelerinde ne davacı tarafından davalıya gönderilen borcun ödenmesine ilişkin Mersin …. Noterliğinin 03/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde ne de dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgelerden sözleşmenin davacı tarafından feshedilmesinin söz konusu olmadığı, bu hususun davalı tarafın soyut iddiasına dayandığı, ayrıca bir an için bu iddia kabul edilse dahi her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davacının, davalıdan 20.000,00 TL asıl alacağı kaldığı dikkate alındığında davacı satıcının stoklarda bulunan iade almakla yükümlü olduğu belirtilen ürünlerin nev’i, miktarı ve bedeli bakımından davalı tarafından dosya kapsamına sunulmuş bir delilin bulunmadığı, zaten bu ürünlerin de davalının halihazırda kendi uhdesinde bulunduğu, bu nedenle itirazının yasal temelinin bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yürütülen takipte 20.000,00 TL asıl alacak ve 466,29 TL işlemiş faiz yönünden davalının itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçeleri yukarıda açıklandığ üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yürütülen takipte 20.000,00 TL asıl alacak ve 466,29 TL işlemiş faiz yönünden davalının İTİRAZININ İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacak olan 20.000,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 4.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.398,05 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 349,52 TL’ nin mahsubu ile eksik kalan 1.048,53 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 35,90 TL başvurma harcı, 349,52 TL peşin harç, 614,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00 TL bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 2.599,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/11/2020

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır