Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/131 E. 2019/196 K. 04.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/131 Esas
KARAR NO : 2019/196

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkile sigortalı dava dışı …… AŞ tarafından nakliyesi organize edilen …… AŞ’ye ait 55 spiral boru emtianın Türkiye’den Polonya’ya nakli planı dahilinde 10/02/2017 tarihine kadar taşınmanın tamamlanması hususunda tarafların anlaştıklarını, sigortalı ……’in alt taşıyıcı …. Nakliyat ile anlaştığını, …. Nakliyat’ın da alt taşıyıcıları ile nakliye işini gerçekleştirdiklerini, 55 spiral borunun farklı tarihlerde 19 tır ile taşımasının gerçekleştirildiğini, son 5 tırın gecikmesi nedeniyle 10/02/2017 tarihine kadar nakliyat işinin tamamlanamadığını, gecikmenin sebebinin …. Nakliyat tedarikçilerinin yol izin belgesi ve T1 eski tarihli olması nedeniyle Polonya gümrüğünde kabul görmemesi olduğunu, sigortalı …’in gecikme sebebiyle yapılan ihbar neticesinde tazminat ödediğini belirterek müvekkili şirketin poliçe kapsamında ödemek zorunda kaldığı 79.588,00 TL’ye ödeme tarihi olan 17/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan …. Nakliyat’dan tamamı hakkında, diğer tedarikçi konumundaki davalılar hakkında da taşıdıkları emtia tutarı üzerinden sorumlulukları doğrultusunda ve müteselsilen tahsiline, araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı…… vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalının 10.02.2017 tarihinde taşımanın tamamlanacağına ilişkin hiçbir taahhüdü bulunmadığını, dava dışı sigortalı …… ile gönderen ……. arasında sözleşmenin 12.01.2017 tarihli olduğunu ve bu sözleşmede 10.02.2017 en geç teslim tarihi belirtilmesine karşın, bu hususta davalıların taahhüdü bulunmadığını, taşımada davalının makul sürede taşımayı tamamladığını, taşımada kullanılan 1 aracın 28 gün, 1 aracın 20 gün, 5 aracın 18 gün, 5 aracın 17 gün, 1 aracın 15 gün, 1 aracın 14 gün, 1 aracın da 10 günde taşımayı tamamladığının ve davalının 18 günde taşımayı tamamladığının anlaşıldığını, CMR m.19 gereği somut olayda taşımaların makul sürelerde tamamlandığını, CMR m.30/3 gereği gecikme için tazminat bildirimi de olmadığı için tazminat talep edilemeyeceğini, 21 günlük sürenin hak düşürü olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. Nakliyat vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının sigortalısı……. firmasına halef olduğunu, bu nedenle TTK m.855 ile düzenlenen taşıyıcılar arasında rücu bakımından zamanaşımının dolduğunu, zira 3 aylık ihbar bildirimi yapılmadığını, davalının 10.02.2017 teslim tarihi konusunda bir taahhüdünün bulunmadığını, sigortalının gönderen ile olan sözleşmesinde teslim süresi olduğunu ve 30.000 EURO gecikme cezası öngörüldüğünü, bunun davalı yanı bağlamayacağını, cezai şartın fahiş olduğunu, karar verilse de indirim yapılması gerektiğini, 21 günlük ihbar süresine uyulmadığını, CMR m.19 gereği gecikme bulunmadığını, zaman limiti kararlaştırılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ……. Ltd. Şti.’ye usulünce tebligat yapıldığı ancak davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, Dava, sigorta şirketi tarafından açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın taşıma bilirkişisi ……’e tevdii ile bilirkişi raporu tanziminin istenmesine karar verilmiş olup; bilirkişi …… 28/08/2018 tarihli raporunda özetle; Davacının m.1481 hükmü gereği sigorta sözleşmesi ve poliçe şartlarında olmamasına karşın yaptığı sigorta tazminatı-cezai şart bedeli ödemesi için sigortalısına halef olduğunu, sigortalının yerine geçerek işbu rücuen tazmin talebinde bulunduğunu, davalıların sözleşmelerinde açıkça üstlenmediği, davacının ödediği cezai şart bedelinden; gecikme kaynaklı zarar varmış gibi sorumlu tutulamayacağını, her bir taşıma işi için ayrı ayrı gecikme olgusunun ve bunun yol açtığı zararın ispatı gerektiğini, somut olayda seferler bazında gecikme ve yol açtığı zararların sabit olmadığını, davacı ödemesinin sigortalısı ile gönderen arasındaki nispi sözleşme ilişkisi gereği kararlaştırılan cezai şart ödemesinden kaynaklandığını, bunun davalıların sözleşmelerinde de olduğunu ispat külfetinin davacı yanın üstünde olduğunu, gecikme ve zarar sabit olsa da; CMR m.30/3 gereği 21 günlük ihbar şartının her bir geciken seferden sonra ve geciken araçlarla ilgili olarak ayrı ayrı yapılmasının şart olduğunu, aksi takdirde 21 günlük süre geçtiğini ve dava hakkının düştüğünün değerlendirilebileceğini, davanın zamanaşımı süresinin somut olayda dolmadan dava yoluna gidildiğinin değerlendirildiğini bildirmiştir.
Davacı taraf açmış bulunduğu dava ile davacı şirkete taşıyıcı sorumluluk poliçesi ile sigortalanan malların belirlenen süre içerisinde teslim edilmemesi nedeni ödenen tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş ise de; dosyada toplanan deliller ile gecikme sebebi ile sorumluluğun oluşabilmesi için taşımanın gerekli olan sürede tamamlanmamış olması, bu gecikmeden dolayı hak sahibi olan kişinin zarara uğramış olması CMR 17 Maddesinde düzenlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olduğu, davacının sigortalısı ……. ile dava dışı gönderici …… arasındaki sözleşmede yük miktarının ve taşıt sayısının belli olmadığı, bu şirketler arasında yapılmış gecikme zararından doğan sorumluluğun akdi sorumluluk olup, CMR 17. Md. Sorumluluğuna dayanmadığı, sigortalı …… ile davalı … arasındaki sözleşmede de yapılacak işin miktarı ve ne kadar sürede yapılacağına dair bilgilerin bulunmadığı, taşınacak miktarın sözleşmede yer almaması nedeniyle teslimin yapılacağı tarihte bu miktardaki eşyanın taşınmasının mümkün olup olmadığının de belirlenemeyeceği, yüklemenin ne zaman yapıldığına dair dosyada yeterli bilgi de bulunmadığı, yükleme zamanına göre gecikmeden söz edilmesinin değişibileciği, dava dışı şirketler arasındaki cezai şartın, gecikmeden kaynaklı zararla kararlaştırılan cezai şart arasında CMR 17. Maddesi gereği illiyetin bulunması gerektiği, ayrıca cezai şart bedeline ilişkin davalıya, dava dışı sigortalı tarafından bilgi de verilmediği, 19 taşımanın 5 taşımasında gecikme yaşandığı, bu gecikmenin de hangi tarihte yükleme yapıldığına göre değişiklik gösterebileceği ve bu şartlarda gecikme durumunun da ispatlanamadığı, ispatlansa dahi zararın oluşup oluşmadığının tespitinin gerektiği, cezai şart ile zarar illiyetinin ispatlanamadığı, bu nedenlerle davalı taşıyıcının sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmış ve toplanan deliller doğrultusunda davacının davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 1.359,17 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.314,77 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı…… Ulus. Nak. tarafında yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı ……. Nak. tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
7-Davalı …… Nak. ile…… Ulus. Nak. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, bahsi geçen davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince 9.104,68 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalılara VERİLMESİNE,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı ……. vekilinin yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/03/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır