Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1306 E. 2019/1270 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1306 Esas
KARAR NO : 2019/1270

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı yan arasında müneakid sözleşme gereği, müvekkili şirket ile davalı şirketin cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … Hastanesi Kurum Sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, işbu sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından, davalı ……. A.Ş. çalışanlarına sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde sağlık hizmeti verileceğinin taraflarca imza altına alınmış olduğunu, sunulan hizmet karşılığında davalının ödemekle yükümlü olduğu hizmet bedellerinin davalıya fatura edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmesel ilişki çerçevesinde kendi üzerine düşen edimi eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olduğunu fakat sunulan hizmet karşılığında davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu hizmet bedellerini ödememiş olduğunu, borcun ödenmesi maksadıyla davalı şirket ile şifahen görüşülmüş olduğunu, ancak davalı şirketin ödeme yükümlülüğüne aykırı hareket etmeye devam ettiğini, alacağın tahsilini sağlamak maksadıyla davalı borçlu aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından takip başlatılmış olduğunu, ancak davalı şirket tarafından söz konusu takipte yer alan borca, ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olduğunu beyanla; itirazın iptaline, tüm ferileri ile birlikte takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere faiziyle birlikte icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya bir borcu bulunmadığını, iddiasına mesnet kıldığı faturalar akabinde müvekkili şirket tarafından davacı yana ödemeler yapılmış olduğunu, işbu ödemeler neticesinde müvekkili şirketin davacı yana borcu kalmamış olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde talep ettiği faizin yasaya uygun olduğunu iddia ettiğini, ancak, davacının talep ettiği faizin kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, zira davacının hiçbir ihtarda bulunmaksızın fatura tarihinden takip tarihine kadar iddia ettiği alacaklara ticari faiz uygulamış olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete herhangi bir ihtarı olmadığını, hal böyle olunca, davacı tarafın kanuna aykırı olarak faiz talep etmekte olduğunu, talep edilen faizin kabulünün mümkün olmadığını belirterek; davanın reddine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, davacı tarafın ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK.307/1) Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (HMK.309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK.309/2)
Davacı vekili 26/11/2019 tarihli dilekçesi ile 08/07/2019 tarihli sulh protokolü uyarınca alacaklarının tahsil edilmiş olduğunu bu nedenle davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediğini beyan etmiş, davalı vekili ise 26/11/2019 tarihli celsede feragate bir diyeceğinin olmadığını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiş olmakla; davacı vekilinin feragat yetkisinin bulunduğu, feragatın 6100 Sayılı HMK 307-309 devamı maddeleri gereğince davayı sona erdiren taraf işlemi olarak düzenlediği, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı ve şekli anlamda kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan, HMK’nun 307. maddesi de göz önüne alınarak davacı tarafın vaki feragatı nedeniyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki hüküm fıkrasının tesisi uygun görülmüştür.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Madde 22 gereğince alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 1.501,96 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.457,56 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Taraflarca vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer OLMADIĞINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/11/2019
Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır