Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1302 E. 2020/727 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1302 Esas
KARAR NO : 2020/727

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, söz konusu ticari ilişkinin konusunun iplik satımından kaynaklandığını, müvekkili şirketin davalı borçludan cari hesap üzerindeki alacak bakiyesinin 11.525,86 TL ve 10.152,88 EURO olduğunu, ihtar sonrası borcun bir kısmının ödendiğini, bir kısmının ise ödenmediğini, bu nedenle icra takiplerinin başlatıldığını, davalının itirazları üzerine takiplerin durduğunu beyanla, icra dosyalarına yapılan itirazların iptaline, yapılan haksız itirazlardan dolayı davalı tarafın %20’den az olmamak şartı ile icra inkar tazminatı ile mahkum edilmesine, dava giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin kendisine yapılan ödemeleri, iadeleri ve reklamasyon faturalarını dosyaya sunduğu cari hesap ekstrelerine yansıtmadığını ve haksız olarak huzurdaki davayı ikame ettiğini, cari hesaptan kaynaklı olarak müvekkili şirketten 11.525,86 TL ve 152,55 EURO alacağı olduğunu, ancak 2017 yılı sonunda ve 2018 yılında kendisine yapılan ödemeleri, bizzat kabul ettiği iade faturalarını ve reklamasyon/iade faturalarını cari hesabına ve buna bağlı olarak defterine işlemediğini veyahut göz ardı ettiğini, müvekkili şirketin davacı şirket adına fatura edilen iade faturalarını davacı şirkete teslim ettiğini, ancak davacı şirketin bu faturaları izahı güç bir şekilde görmezden geldiğini, alacağı olmayan bir rakamı hukuka aykırı bir taleple tekraren tahsil etmek istediğini, 10.579,36 TL’lik faturaya konu kumaşları müvekkili şirkete ayıplı-ağır kusurlu olarak teslim ettiğini, müvekkili şirket tarafından ilgili kumaşlara istinaden gerçekleştirilen şardon ve pamuk boya işlemlerinden geçirilmesinin akabinde kumaşlarda keçelenme ve ipliklenme durumu fark edildiğini, ipliklerin tamamında %100 pamuk kullanılması gerekirken polyester bazlı iplik ile karşılaştırıldığının ve malın ayıplı olduğunun fark edildiğini, malın ayıplı olmasından kaynaklı olarak müvekkili şirket bünyesinden satış yaptığı müşterisini kaybettiğini ve ciddi bir itibar kaybı yaşadığını, bu hususta maddi ve manevi tazminat davası ikame etme haklarının saklı tutulduğunu, davacı şirket tarafından gönderilen mal nezdindeki ayıp ortaya çıktıktan sonra şirket yetkililerinin konu ile ilgili bilgilendirildiğini, malın ayıplı olduğunu, boyadan geçtikten sonra ortaya çıktığını beyan ettiklerini ancak davacı şirketin kaba tabirle bugün/yarın diyerek müvekkili şirket yetkililerini oyaladığını, müvekkilin satın aldığı ayıplı ipliklere ilişkin işlemden geçirme boyama ve örme maliyetlerinin de müvekkili şirketin üzerinde kaldığını, davacı şirketin ayıplı malları sevk ettiğini, akabinde uğratılan zararın, fatura bedelinden daha yüksek olduğunu, müvekkili şirketin, davacı tarafın edimini eksik ve ayıplı olarak ifa etmesinden dolayı ilgili fatura tutarı bazında ödeme yapmaktan kaçındığını, ödemezlik defini kullanmakta olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı şirketin müvekkili şirketten bakiye alacağı bulunmakta olduğu ihtimalinde dahi, müvekkili şirketin ayıplı ifa- ağır kusur hali dolayısıyla uğradığı zararın bu bedelden tenzil edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının sattığı malları müvekkili şirkete Euro ve Türk lirası üzerinden fatura ettiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemelerin davacı şirket nezdinde tarih sırasına göre yansıtılmadığından ortaya çıkan/çıkacak farklardan da sorumlu olmadıklarını, söz konusu ticarette davacı şirketin yapılan ödemeleri kendi belirlediği faturalara mahsup ederek EURO cinsinden faturaları ödenmemiş göstermeye çalıştığını beyanla, davanın reddine, davacı taraf aleyhine talep edilen asıl alacağın %o20 ‘sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişkisi bulunup bulunmadığı, davacının, davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre söz konusu ürünlerde iddia edildiği şekilde ayıp olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu(gizli-açık ayıp), muayene ve ihbar yükümlülüğünün davalı tarafça yerine getirilip getirilmediği ayrıca ayıp sebebi ile davacı taraf alacağından indirim yapılmasının gerekip gerekmediği, indirim yapılacaksa miktarının ne olduğu, davalının söz konusu malları bu şartlar altında kabule zorlanıp zorlanamayacağı hususlarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 10.152,88 Euro ( 46.094,08 TL) tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görüldü.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 11.525,86 TL asıl alacak, 600,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 12.125,86 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görüldü.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 02/01/2020 tarihli raporda özetle; taraflara ait yazılı bir sözleşmeye dosya kapsamında rastlanmadığını, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde olduğunu ve davacının davalıdan icra takiplerinin tarihleri itibariyle 54.943,13 TL alacaklı durumda olduğunu, davalı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde olduğunu ve davalının davacıya takip tarihi itibariyle 20.676,95 TL borçlu durumda olduğunu, taraflar arasında ( 54.943,13 TL – 20.676,95 TL=) 34.266,18 TL tutarında farkın mevcut olduğunu, söz konusu farkın; davalı tarafından davacı tarafından dönemsel olarak yapılan kur değerlemeleri ve düzenlenen kur farkı faturasından kaynaklandığını, Yerleşik Yargıtay kararları ışığında kur farkı talep edilebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede açık bir hüküm bulunması ya da asıl faturada açıkça döviz karşılığının yazılmasının gerektiğini, dosya kapsamında yapılan incelemede taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşmeye veya açıkça döviz yazılı davacı tarafından düzenlenmiş bir faturaya dosyada rastlanılmadığından davacının bu iddiasının bu aşamada ispata muhtaç olduğunu, davalı tarafından bilirkişi incelemesine sunulan 469 kg boyalı ve arka yüzü şardonlu 30/30/10 üç iplik kumaşın arka yüzünün kırçıllı göründüğünü, arka yüzün kırçıllı görünmesinin arka yüzde kullanılan 10/1 ipliğin pamuk/polyester karışımı olmasından kaynaklandığını, davacı tarafından davalıya değişik tarihlerde toplam 2.349 kg 10/1 süper karde triko iplik ve ayrıca toplam 1.623,85 kg 10/1 polyester pamuk 50-50 iplik satışı yapıldığını, davalının, davacıdan satın aldığı 10/1 süper karde triko ipliklerin ayıplı olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğunu bildirilmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 12/08/2020 tarihli ek raporda özetle; davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde olduğunu ve davacının, davalıdan icra takiplerinin tarihleri itibariyle kök raporda açıklanan nedenlerle TL üzerinden yürütülen takip nedeniyle 11.525,86 TL asıl alacak ve 113,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.639,78 TL alacaklı durumda olduğunu, Euro üzerinden yürütülen takip nedeniyle ise 10.152,88 Euro karşılığı 45.817,92 TL alacaklı durumda olduğunu, davalının mali yöndeki itirazları yönünden rapor içerisinde açıklanan nedenlerle kök rapordaki kanaatte herhangi bir değişikliğe gidilmediğini, davalının, davacıdan satın aldığı 10/1 süper karde triko ipliklerin ayıplı olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğunu, kök rapordaki teknik değerlendirmelerde değişiklik bulunmadığını bildirilmişlerdir.
Davacı ile davalı arasında bir ticari ilişkinin bulunduğu, bu ticari ilişkiye göre davacı tarafından davalıya iplik satışının yapıldığı ve satışa konu ipliklerin teslim edildiği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayıp uyuşmazlığın davacı tarafından davalıya satılıp teslim edilen 659,75 kg 10/1 süper karde triko iplik ve 345 kg 30/1 compak süper penye triko ipliklerden 10/1 süper karde triko ipliklerin davalının iddia ettiği şekilde ayıplı olup olmadığı, davalı tarafından davacıya kesilen iade ve reklamasyon faturalarının davacı tarafından işleme alınıp alınmadığı, davacı tarafından davalıdan kur farkı talep edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacının usulüne uygun tutulan kendi ticari defterlerine göre TL cinsinden işlemlerini takip ettiği …… numaralı cari hesap yönünden takip tarihi itibariyle 11.525,86 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davalı tarafından davacıya kesilen …… seri numaralı 21/02/2018 tarihli 15.315,39 TL miktarlı iade faturasının davacının da kabulünde olduğu üzere defterlerine işlenmiş olduğu, buna göre davacının, davalıdan takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 260,43 TL alacaklı olduğu, davacının EURO cinsinden takip ettiği …… numaralı cari hesap yönünden takip tarihi itibariyle 10.152,88 EURO alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davalı tarafından davacıya kesilen ……. seri numaralı 05/02/2018 tarihli 1.081,43 EURO (5.069,63 TL) miktarlı iade faturasının davacının da kabulünde olduğu üzere defterlerine işlenmiş olduğu, buna göre davacının, davalıdan takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 9.071,45 EURO alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olması sebebiyle lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davalının kendi ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle 20.676,95 TL borçlu olduğu, davalının ayıp iddiasının 10/1 süper karde triko ipliklerin tamamında %100 pamuk kullanılması gerekirken polyester bazlı iplik kullanılmasına dayandığı, tekstil mühendisi bilirkişi tarafından yapılan yerinde incelemede incelemeye sunulan 469 kg 30/30/10 üç iplik kumaşın imalatında 10/1 pamuk polyester karışımı iplik kullanıldığı, ancak incelenen kumaşın imalatında kullanılan 10/1 pamuk polyester karışımı ipliğin davacının %100 pamuk yerine pamuk polyester karışımlı 10/1 iplik göndermesi sonucu oluşabileceği gibi davalının kumaşın imalatında sehven veya bilerek davacıdan satın almış olduğu 10/1 polyester pamuk 50-50 iplik kullanması sonucu meydana gelmiş olmasının da mümkün olduğu, davalının, davacıdan satın aldığı 10/1 süper karde triko ipliklerin ayıplı olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğu tespit edilmekle buraya kadar yapılan açıklamalar ve bilirkişi tarafından yapılan tespitler dikkate alındığında davalı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen 10/1 süper karde triko iplikler ile ilgili yaptırılmış bir inceleme. tespit, analiz ve bunun sonucunda alınmış bir rapor ve davalı tarafça ayıba ilişkin sunulmuş herhangi bir dayanak belgenin bulunmadığı, iddia edilen ayıbın davacıdan kaynaklandığının kesin olarak tespit edilemediği, buna göre davalı tarafın ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu ve bu nedenle ayıp iddialarına itibar edilemeyeceği Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacının kur farkı alacağına ilişkin talepleri bakımından Mahkememizce yapılan değerlendirme neticesinde; kur farkı alacağının talep edilebilmesi için öncelikle sözleşme yada fatura bedelinin yabancı para cinsi üzerinden belirlenmiş olması ve borçlunun temerrüde düşürülmüş olmasının gerekli olduğu, somut uyuşmazlıkta davacı tarafından sunulan faturaların EURO bazında düzenlendiği, bunun yanı sıra Bakırköy … Noterliğinin 01/11/2017 tarih ve …… yevmiye numaralı ihtarı dikkate alındığında temerrüt olgusunun da gerçekleştiği anlaşılmakla davacının, davalıdan kur farkı alacağı talep edebilmesine engel bir durum bulunmadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ile birlikte tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde aşağıdaki sonuç ve kanaate varılmıştır.
Davalı tarafından ayıp iddiasının ispatlanamamış olması ve davacının kur farkı talep etmesine engel bir durumun bulunmaması kabulünden hareketle davacının usulüne uygun tutulan kendi ticari defterlerine göre TL cinsinden işlemlerini takip ettiği ……. numaralı cari hesap yönünden takip tarihi itibariyle 11.525,86 TL ve EURO cinsinden takip ettiği …… numaralı cari hesap yönünden takip tarihi itibariyle 10.152,88 EURO alacaklı olduğu sabit olsa da davalı tarafından davacıya kesilen ……. seri numaralı 21/02/2018 tarihli 15.315,39 TL miktarlı ve ……. seri numaralı 05/02/2018 tarihli 1.081,43 EURO (5.069,63 TL) miktarlı iade faturalarının davacının da kabulünde olduğu üzere takip tarihinden sonra dava tarihinden önce defterlerine işlenmiş olduğu anlaşılmakla davacının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte 260,43 TL asıl alacak ve 2,57 TL işlemiş faiz ile Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte 9.071,45 EURO alacak yönünden haklı olduğu, bu miktarları aşan talepleri bakımından hukuki yararı bulunmadığından, davacı tarafından defterlerine işlemiş olduğu iade faturalarındaki miktarları dışlamak suretiyle davanın açılması gerektiğinden fazlaya ilişkin taleplerin reddi gerektiği değerlendirilmiş olmakla Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe 260,43 TL asıl alacak ve 2,57 TL işlemiş faiz yönünden davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmakla davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 52,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe 9.071,45 EURO yönünden davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan euro cinsinden olan alacağın takip tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru olan 4.5235 TL üzerinden TL’ye çevrilmesi suretiyle bulunan 41.034,70 TL’nin %20’sine tekabül eden 8.206,94 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-A) Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe 260,43 TL asıl alacak ve 2,57 TL işlemiş faiz yönünden DAVALI TARAFINDAN YAPILAN İTİRAZIN İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 52,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) Bakırköy…… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe 9.071,45 EURO yönünden DAVALI TARAFINDAN YAPILAN İTİRAZIN İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olduğundan euro cinsinden olan alacağın takip tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru olan 4.5235 TL üzerinden TL’ye çevrilmesi suretiyle bulunan 41.034,70 TL’nin %20’sine tekabül eden 8.206,94 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.831,27 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 994,27 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.837,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Yapılan yargılama gideri olarak 994,27 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 97,00 TL posta ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.727,17 TL’den kabul-red oranına göre (%75,28 kabul, %24,72 red) hesaplanan 2.053,01 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 6.188,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 06/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır