Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1278 E. 2020/73 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1278 Esas
KARAR NO : 2020/73

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 11/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Davacı kooperatifin, üç binin üstünde üyesi olan toplu işyeri ve konut yapı kooperatifi olduğu, davalının ise davacı kooperatifin 1918 nolu ortağı olup aidat bedellerini ödemediği , ödenmeyen bu aidatların tahsili için Bakırköy …. icra müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıkları , davalının borçlu olduğu meblağı ödemediği gibi 13.09.2018 tarihinde takibe haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini, haksız itiraz sebebiyle icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Davacı tarafından açılan huzurdaki davada tüm iddia ve taleplerin mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacı kooperatifin aidat alacağı nedeniyle davalı aleyhine icra takibinde bulunduğu, oysaki davalının icra takibine dayanak yapılan borcun doğduğu tarihte davacı kooperatif nezdinde bir üyeliği ve hak sahipliğinin olmadığı, zira davalının kooperatif nezdindeki hak sahipliğini 22.01.2013 tarihinde tapu devrini gerçekleştirmek suretiyle devir ettiği, tapu kaydından da anlaşıldığı üzere davacı kooperatifin yapmış olduğu sitede tapunun İstanbul ili, …. ilçesi, …. Mahallesi, …. ada, … parsel sayılı kayıtlı taşınmazın … Blok, . nolu bağımsız bölümün davalı adına üyeliği gereği tapu tescilinin sağlandığı, davalının ise üyeliği gereği edindiği söz konusu bu taşınmazı 22.01.2013 tarihinde satış yoluyla ….. isimli kişiye sattığı, dolayısıyla davalının 22.01.2013 tarihinden bu yana ….. adı bilinen davacı kooperatifin yapmış olduğu sitede mülkiyet hakkının bulunmadığını, kooperatifin inşa ettiği ….. ismi ile bilinen sitede kat mülkiyetine geçilmiş olduğundan 634 sayılı kat mülkiyeti kanununun geçerli olduğu bu nedenle 1163 sayılı kanunun uygulanmasının mümkün olmadığını, davacı kooperatif tarafından başlatılan ilamsız icra takibinde ana paraya aylık %1,5 faiz işletilerek takip başlatılmış olup temerrüt koşulları oluşmadan borçlar kanununa aykırı şekilde aylık %1,5 faiz oranından gecikme faizinin işletilemeyeceğini 2017-2018 tarihlerinde davalının kooperatif nezdinde üyeliği de bulunmadığından ana borçtan sorumlu olmayacağını beyanla, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi ile birlikte davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı kooperatifin, davalıdan takip dosyasında belirtildiği şekilde 2017-2018 yıllarına ilişkin aidat borcu bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise miktarının tespiti hususlarına ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 1.489,67 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişiye gönderilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davalının 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak kooperatif üyeliğini taşınmazı satın alan …..’a devir ve temlik etmediği bu nedenle davacı kooperatifin halen üyesi bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği, davalı, davacı kooperatif nezdindeki bu üyeliğini kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak devir ve temlik etmediği müddetçe üyeliği gereği kendisine tahsis edilen daireyi 3. kişiye satsa bile kooperatifin tasfiye edilerek sona erdirilmesine kadar 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve ana sözleşme çerçevesinde davacı kooperatifin yapmış ve yapacak olduğu genel kurul kararları ile belirlenen aidat ve diğer ödeme yükümlülüklerinden üye sıfatıyla bizzat sorumlu bulunacağı, kooperatif ana sözleşmesinin 23. maddesinin 6. fıkrasında düzenlendiği üzere ortaklardan tahsil edilecek taksit miktarı ve ödeme esaslarını tespit etme görevinin genel kurula ait bulunduğu, genel kurul kararları olmadan yönetim kurulu kararı ile ortaklardan para toplanamayacağı gibi, genel kurulun 1163 sayılı kanunun 42. maddesiyle belirlenen bu yetkisini yönetim kuruluna devredemeyeceği, yönetim kurul kararı ile ortaklardan ne nam altında olursa olsun para toplanamayacağı, genel kurul kararı alınmaksızın veya genel kurul kararının hemen alınmasının mümkün olmadığı acil ödeme yapılması gereken hallerde ise kooperatif yönetim kurulu kararı ile üyelerin ödemelere mali katkı sunmasının istenebileceği, istisna niteliğinde bulunan bu borçların ise mahkeme kararına ve icra takibine dayanan kesinleşmiş borçlar, resmi kurum nezdindeki kesinleşmiş vergi, sigorta, ceza ödemeleri gibi kooperatifin ve tasfiyenin devamı, hizmetin sürekliliği gerekli olan ve geciktirilmesi halinde kooperatife ve üyeye büyük bir mali yük getirecek olan vergi, sigorta vb. borç niteliğinde olması gerekeceği, davacı kooperatifin 2016 yılında yapılan 2015 hesap yılında ortaklardan aiadat toplanması yönünden karar alınmadığı gibi 2017 yılında yapılan 2016 hesap yılı genel kurulunun ise nisap oluşmaması nedeniyle yapılamadığından ortaklardan aidat toplanması yönünde karar alınmadığı, davacı kooperatifin 31.03.2018 tarihinde yapılan 2016 ve 2017 hesap yıllarına ait genel kurulunun 8 nolu gündem maddesinde “2018 yılı tahmini bütçesinde mevcut aidatların aynen devam etmek üzere aylık m2 birim fiyatının 0.964 TL/m2 olarak ödeme yapılmasına, bu kapsamda ayrıca 2017 yılında nisabın oluşmaması nedeniyle genel kurul yapılamadığından karar alınmayan ve aynı miktarda ödemeleri devam eden ödemelerin uygulandığı şekli ile kabulüne, ödemelerin zamanında yapılmaması halinde aylık %1,5 gecikme faizinin uygulanmasına dair alınan karar gereğince aidatların tahsili ile 2016 ve 2017 yıllarında genel kurulca ödeme günü belirtilmek suretiyle kararlaştırılamayan aidatlar sebebiyle gecikme faizlerinin tahsilini davalıdan talep edemeyeceği, genel kurulca kararlaştırılmayan aidatlar yönünden temerrüt oluştuğundan bahsedilemeyeceği, davacı kooperatifin icra takibine konu ettiği alacakların tahsilini 31.03.2018 tarihinde alınan genel kurul kararı gereği tahsilini talep edebileceğinin düşünülmesi halinde bu genel kurul kararına dayalı olarak davalıdan tahsilini talep edebileceği asıl alacak tutarının 2018 yılı Nisan, Mayıs 77.00,00 TL x 2 ay= 154,00 TL tutarında olacağı Genel Kurul kararlarının sözleşme niteliğinde bulunması, genel kurulun belirlediği, ödeme tarihi kesin vade olup üyenin ayrıca bir ihtarla veya ihbarname ile temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, davacı kooperatifin genel kurul kararı gereğince borcun ifasını, kooperatif üyesinden isteyebileceğinden davacı kooperatifin de 2016 ve 2017 tarihinde genel kurul kararı almadığı ibraz edilen genel kurul kararları ile sabit olması nedeniyle sadece 31.03.2018 tarihli genel kurul kararı ile belirlenen 2018 yılı Nisan, Mayıs aylarına ilişkin site işletme aidatlarına yönelik gecikme faizinin tahsilinin talep edilebileceği ve buna göre hesap edilen gecikme faizinin 3,93 TL olacağı, 31.03.2018 tarihli genel kurul kararıyla genel kurulun 2016 yılına kadar geriye etki edeceğinin kabulü ile 2017 Ocak ayından 2018 Mayıs ayı arasındaki tüm aidatların tahsil edilebileceği yönünde kanaat oluşması halinde ise davacı kooperatifin davalıdan tahsilini talep edebileceği yönünde kanaat oluşması halinde ise davacı kooperatifin davalıdan tahsilini talep edebileceği asıl alacak tutarının 1.309,00 TL olacağı ve davalıdan tahsili istenebilecek gecikme faizinin ise sadece 31.03.2018 tarihli genel kurul kararı ile belirlenen 2018 yılı Nisan, Mayıs aylarına ilişkin gecikme faizinin tahsilinin talep edilebileceği ve buna göre hesap edilen gecikme faizinin 3,93 TL olacağı, davacı kooperatifin davacı kooperatifin icra takibinde aidat alacaklarına takip tarihine kadar aylık %1,5 faiz oranı ile 6098 Sayılı BK’nın 120/2 maddesinde tanımlanan yasal sınırlamanın dikkate alınmış olması nedeniyle talep edilen faiz oran ve miktarının yerinde olduğunun kabul edilmesi gereceği yönünde görüş ve kanaatinin oluştuğunu bildirmiştir.
Takibin davalının kooperatif üyesi olduğundan bahisle ödenmeyen Ocak 2017 ile Mayıs 2018 dönemi arasındaki işletme aidatı ve faizlerine ilişkin olduğu, davalı taraf ise icra takibine dayanak teşkil eden borcun doğduğu tarihte davacı kooperatif nezdinde bir üyeliği ve hak sahipliği bulunmadığından sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiş olup buna göre davalının 1163 sayılı kanun ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak kooperatif üyeliğini taşınmazı kendisinden satın alan ….. ‘a devir ve temlik etmediği, bu nedenle davalının, davacı kooperatifin halen üyesi bulunduğu, davalı, davacı kooperatif nezdindeki bu üyeliğini kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak devir ve temlik etmediğinden üyeliği gereği kendisine tahsis edilen daireyi 3. kişiye satsa bile kooperatifin tasfiye edilerek sona erdirilmesine kadar 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve ana sözleşme çerçevesinde davacı kooperatifin yapmış ve yapacak olduğu genel kurul kararları ile belirlenen aidat ve diğer ödeme yükümlülüklerinden üye sıfatıyla bizzat sorumlu olacağı, davacı kooperatifin 2016 ve 2017 tarihinde genel kurul kararı almadığının ibraz edilen genel kurul kararları ile sabit olması nedeniyle sadece 31.03.2018 tarihli genel kurul kararı ile belirlenen 2018 yılı Nisan, Mayıs aylarına ilişkin işletme aidatları ve gecikme faizini talep edebileceği kanaatine varılmakla hükme elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi raporu da dikkate alınmak suretiyle açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasındaki takibin 154,00 TL asıl alacak ve 3.93 TL faiz olmak üzere toplamda 157,93 TL üzerinden davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasındaki takibin 154,00 TL asıl alacak ve 3.93 TL faiz olmak üzere toplamda 157,93 TL üzerinden davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 54,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL’ nin mahsubu ile eksik kalan 18,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Yapılan yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç,700,00 TL bilirkişi ücreti, 42,00 TL tebligat, müzekkere ve posta masrafları olmak üzere toplam 813,80 TL’den kabul-red oranına göre (%10,60 kabul, % 89,40 red ) hesaplanan 86,26 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 157,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 1.331,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır