Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1271 E. 2019/1326 K. 06.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1271 Esas
KARAR NO : 2019/1326

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin davalı ile ticari faaliyetlerde bulunduğunu, ticari iş nedeniyle davalı şirket adına beş adet faturanın kesildiğini ve davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin söz konusu faturalara herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi bu bedellere ilişkin herhangi bir ödeme de bulunmadığını, bunun üzerine davalı şirket aleyhine Küçükçekmece …icra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile fatura alacağından kaynaklı icra takibine başlanıldığını, davalı şirketin haksız ve mesnetsiz bir şekilde takibe itiraz ettiğini beyanla itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere %100’e kadar icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Taraflar arasında söz konusu faturanın düzenlenmesini gerektirecek bir akdi ilişkinin mevcut olmadığını, müvekkilinin davacı şirketten faturaya konu edilen malları istemediğini ve teslim almadığını, TTK md. 21/1’E göre faturanın hukuki sonuç doğurabilmesi için müvekkili şirket ve davacı arasında önceden kurulmuş geçerli bir akdi ilişkinin bulunmasının şart olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirket tarafından faturaya ibraz edilememiş olması akdi ilişkinin varlığını, malın teslim edildiğini, borcun ifa edildiğini göstermediğini, HMK madde 200’e göre faturaya konu alacağın dayandığı sözleşmenin davacı tarafından delille ispatlanmasının gerektiğini ayrıca faturaya düzenleyip gönderdiğini iddia eden davacının HMK madde 190/1 göre işin yapıldığının ve malın teslim edildiğinin ispat edilmesinin gerektiğini beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasında bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı, bu ticari ilişki kapsamında davacının, davalıya fatura konusu malları teslim edip etmediği, davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Küçükçekmece…, İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 5 adet faturadan kaynaklı toplamda 21.031,81 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K ve V.U.K hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, sunulan ticari defterlere göre davacı tarafından takibe konu edilen 5 adette toplam 22.475,24 TL tutarlı faturaları defterlerine kaydettiğini ve ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle bu faturalardan dolayı 19.857,92 TL alacaklı durumda olduğunu, davalı defterlerinin incelenmek üzere talimat yazılmasına karar verildiğinden davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığını bu nedenle taraflar arasındaki borç alacak ilişkisini ve takibe konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunu tespit etmenin mümkün olmadığını, davacı tarafından sunulan mail yazışmaları ve ekinde yer aldığı iddia edilen sipariş sözleşmelerinin içeriklerinde yer alan emtialar ile faturaların muhteviyatını oluşturan emtiaların karşılaştırıldığında gerek faturalar ve gerekse sipariş formlarındaki ürünlerin tanımının farklı olması nedeniyle birebir örtüştürmenin mümkün olmadığından mail yazışmaları ve ekinde yer aldığı iddia edilen sipariş sözleşmeleri yönünden takdir ve hukuki değerlendirmenin mahkeme takdirinde olduğunu beyan etmiştir.
Dosya davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere talimat ile bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin 2018 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3 maddesine göre noterden açılış onaylarının 2018 yılına ait yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının yaptırılmış olduğunu, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davalı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğunu, her iki tarafın ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder nitelikte olduğunu, davacının 2018 yılı ticari defterlerini inceleyen 17.06.2019 tarihli bilirkişi raporundan da görüleceği üzere davacı ticari defterlerinde kayıtlı takip ve dava konusu yapılan toplamda 22.475,24 TL tutarındaki beş adet faturanın davalının da ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, dolayısıyla fatura içeriği malları teslim aldığını ve vade farkını kabul etmiş olduğunu, davalının, davacıya yaptığı ödeme kayıtları neticesinde davacıya takip ve dava tarihi itibari ile 19.857,92 TL borçlu olduğunu, davacı yanca 1.173,89 TL tutarında fatura tanzim tarihinden takip tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz talebinde bulunulduğunu ancak davalıyı temerrüde düşürecek şekilde teşvik edici noter ihtarnamesi yada başkaca bir belgenin dava dosyasında mevcut olmaması sebebi ile işlemiş faiz taleplerinin yerinde olmadığını beyan etmiştir.
HMK 222 madde gereğince ;mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.Kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabulü gerekmektedir.Zira kanuni şartlara uygun tutulduğu anlaşılan tarafın ticari defter ve kayıtları ancak karşı tarafın kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle hükümden düşürülebilir.
Davacıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde Mahkememizce, davalıya ait ticari defter ve belgeler üzerinde ise talimat Mahkemesi aracığıyla bilirkişi incelemesi yapılmış olup buna göre her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması sebebiyle lehlerine kati delil teşkil ettiği, davacının incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle faturalardan dolayı 19.857,92 TL alacaklı durumda olduğunun tespit edildiği, davacı ticari defterlerinde kayıtlı takip ve dava konusu yapılan toplamda 22.475,24 TL tutarındaki beş adet faturanın davalının da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, buradan hareketle davalının fatura içeriği malları teslim aldığını ve vade farkını kabul etmiş olduğu, davalının, davacıya yaptığı ödeme kayıtları neticesinde davacıya takip ve dava tarihi itibari ile 19.857,92 TL borçlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla böylelikle icra takibine konu alacağın davacı … davalı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile ispatlandığı, hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen davacıya ait ticari defter ve belgeleri inceleyen bilirkişi ….. ve davalıya ait ticari defter ve belgeleri inceleyen …… tarafından sunulan raporlar da dikkate alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 19.857,92 TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 19.857,92 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 3.971,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.356,49 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 359,18 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 997,31 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Yapılan yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı, 359,18 TL peşin harç, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 158,30 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.953,38 TL’den kabul-red oranına göre(%94.41 kabul, % 5,59 red ) hesaplanan 1.844.18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 1.173,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır