Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1254 E. 2021/40 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1254 Esas
KARAR NO : 2021/40

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ticari işletmesi bünyesinde personel taşımacılığı yapmakta olduğunu, bu ticari faaliyeti çerçevesinde davalı şirketin de personel taşıma işlerini yapmış olduğunu ve davalı şirkete personel taşıma işinin karşılığında 35.497.40 TL tutarında muhtelif tarihlerde fatura düzenlenmiş olduğunu, dava ve takip konusu faturanın da bunlardan birisi olduğunu, davalı şirketin söz konusu fatura alacağının 7.000,00 TL tutarındaki kısmını 19.06.2018 tarihinde davacı şirketin … Bankası …. Şubesinde bulunan hesabına nakit olarak ödemiş olduğunu, davalı şirketin, fatura bedellerinin 25.417,33 TL tutarını ise davacı şirketin araçlarına akaryakıt satmak suretiyle akaryakıt bedellerine mahsup ederek ödemiş olduğunu, ancak zikredilen fatura alacaklarının bakiye miktarı olan 3.280,07 TL. tutarındaki meblağın ise davalı şirket tarafından ödenmemiş olduğunu, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin ödemesini geciktirmek için takibe itiraz etmiş olduğunu ve takibi durdurmuş olduğunu, itiraza konu alacağın davacı şirketin, davalı şirketin personellerini taşıma işi karşılığında düzenlenen ve her iki tarafın da ticari kayıtlarına işlenmiş olan fatura bedeli olduğunu, yargılama neticesinde müvekkili şirket lehine hükmedilecek takip konusu alacağın tahsilinin imkansız hale getirilip davacı şirketin mağduriyetine sebebiyet verilmemesi için, davalı şirketin adına kayıtlı olduğu bildirilen … Plaka Sayılı … Marka ve … Plaka Sayılı … – …. Marka araçların kaydına takdiren teminatsız olarak ihtiyat-i tedbir konulmasına, davalının yaptığı vaki itirazının iptali ile takibin asıl alacak ve fer’ileri yönünden devamına, davalı borçlunun açık suiniyeti ve alacağın likit olması da göz önüne alınmak suretiyle davalının asıl alacak miktarının % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesıne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava tarafları arasında bir ticari ilişki bulunmakta olduğunu fakat davalı firmanın işbu ticari ilişki kapsamında borçlu olmadığını, davacı yanın icra dosyasında ödenmesini talep ettiği alacakların davacı yana taraflar arasındaki ticari ilişki devam ederken davacı yanın ekonomik olarak sıkıntı çekmesi sebebi ile muaccel hale gelmeden davalı tarafından fazlası ile ödenmiş olduğunu, dava taraflarının ticari defter ve kayıtları ile birlikte işbu tediye makbuzları dikkatle incelendiğinde davalı firmanın borçlu olmadığının açık ve net bir şekilde anlaşılacağını beyanla davacı yanın haksız ve kötü niyetli olması sebebi ile işbu açılan davanın reddine ve davalı firma lehine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 3.280,07 TL asıl alacak ve 239,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 3.519,93 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup SMMM bilirkişisi raporunda özetle; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2018 yılına ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığını, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen cari hesaba konu faturaların davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı yanın kendi ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi olan 12.10.2018 tarihi itibari ile 3.280,49 TL alacaklı olduğunu, davalı yana ait 2018 yılları ticari defterlerinin incelenme için sunulmamış olduğunu, inceleme için görüşme yapıldığında ticari defterlerin vergi dairesinde olduğu bilgisi verildiğinden sadece mail yolu ile cari hesap ekstresi temin edilmiş olduğunu, davalı yan tarafından sunulan cari hesap ekstresine göre davalı yanın, davacı yandan takip tarihi olan 12/10/2018 tarihi itibari ile 2.719,51 TL alacaklı olduğunu, davacı yan ile davalı yan muhasebe kayıtları arasında 6.000,-TL cari hesap farklılığının bulunduğunu, davacı yan ile davalı yan arasında 6.000,-TL’Iik cari hesap farklılığının, davalı tarafından 05.04.2019 tarihinde dosyaya sunulan, davalı yan tarafından düzenlenip davacı yan tarafından kaşelenip imzalandığı görülmüş olan 24.08.2018 tarihli 3.000,TL ve 17.09.2018 tarihli 3.000,-TL bedelli iki adet tediye makbuzunun davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığını, davacı şirket yetkilisinin davalı şirketten söz konusu nakitleri almadığını, makbuzların üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığını, söz konusu bu makbuzların kendileri adına gerçeğe aykırı olarak düzenlenmiş olduğunu, davalının elden ödeme iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini beyan etmiş olduğunu, bu nedenle tediye makbuzları üzerindeki imzaların ispata muhtaç olduğu, takdirin mahkemede olduğunu, davacı ile davalı arasında düzenlenen bir sözleşmeye ve davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgeye rastlanmamış olduğundan işlemiş faiz hesabı yapılmadığını, davacı yan lehine karar alınması durumunda davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 12/10/2018 tarihinden itibaren asıl alacağına takip talebinde belirtmiş olduğu gibi avans faizi talep edebileceğini, faiz tutarının 478,46 TL olarak hesaplandığını, tarafların inkar tazminatı vc diğer benzeri taleplerinin Mahkemenizin takdiri içinde kaldığını bildirmiştir.
Davalı tarafından sunulan üzerinde davacı şirket kaşesi ve imzası bulunan 24.08.2018 tarihli 3.000,TL ve 17.09.2018 tarihli 3.000,-TL bedelli iki adet tediye makbuzu ile ilgili davacı taraf davalı şirketten söz konusu nakitleri almadığını, makbuzların üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığını, söz konusu bu makbuzların kendileri adına gerçeğe aykırı olarak düzenlenmiş olduğunu, davalının elden ödeme iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini beyan etmiş olması sebebiyle söz konusu makbuzlar üzerinde imza incelemesi yapılması gerekmiş olup Adli Bilimler ve Adli Grafoloji Uzmanı … tarafından sunulan 15/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu 17.09.2018 ve 24.08.2018 tanzim tarihli tediye makbuzlarında davacı şirkete atfen atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilisi ….’in eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacının, alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ve usulüne uygun tutulması sebebyle lehine delil teşkil eden ticari defterleri ile davalı tarafından e-mail ortamında sunulan cari hesap ekstresi üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 3.280,49 TL alacaklı olduğu, davalının ise takip tarihi itibariyle davacıdan 2.719,51 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar ile sunulan tediye makbuzlarına göre ödemenin yapıldığının savunulduğu, incelenen ticari defter ve cari hesap ekstresine göre taraflar arasındaki 6.000,00 TL’lik cari hesap farklılığının davalı tarafından sunulan üzerinde davacı şirket kaşesi ve imzası bulunan 24.08.2018 tarihli 3.000,TL ve 17.09.2018 tarihli 3.000,-TL bedelli iki adet tediye makbuzunun davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacı tarafın söz konusu tediye makbuzları üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını beyan etmesi sebebiyle alınan bilirkişi raporuna göre tediye makbuzlarında davacı şirkete atfen atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilisi …’in eli ürünü olmadığının tespit edilmesi sebebiyle dikkate alınmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla her ne kadar davacı tarafın 3.280,49 TL alacaklı olduğu sabit olsa da dava ve icra takibine konu edilen miktarın 3.280,07 TL olması sebebiyle taleple bağlılık ilkesi gereğince 3.280,07 TL asıl alacak bakımından davacının davasında haklı olduğu, davalı tarafın icra takibinden önce temerrüde düşürülmemesi sebebiyle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 3.280,07 TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 3.280,07 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 656,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 224,06 TL harçtan davacı tarafından dava açılırken yatırılan 42,52 TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 17,60 TL peşin harcın toplamından oluşan 60,12 TL’ nin mahsubu ile alınması gereken 163,94 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Yapılan yargılama gideri olarak 35,90 TL başvurma harcı, 60,12 TL peşin harç, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 122,20 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.618,22 TL’den kabul-red oranına göre (% 93,18 kabul, % 6,82 red) hesaplanan 1.507,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.280,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 239,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 15/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır